Yeni Üyelik
7.
Bölüm

7.BÖLÜM

@yikizima

HOŞ GELİNİZ

LÜTFEN! OY VERMEYE UNUTMAYALIM

İYİ OKUMALAR

😊😊😊

GÜNÜN ŞARKISI: KAYAHAN - ŞİKAYETİM VAR

GÜNÜN SÖZÜ: KAPALI DURMAKTA ISRAR EDEN PENCERELERİ, DUVARDAN SAYMAK GEREKİR.

-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

 

Atılan mesajı belki yüz kere okumuşumdur. O kadar şaşkınım telefon elimde kaldım. Belki de beş dakika ya da bir saat öylece telefona bakıyordum. Bir anda telefon elimde titremeye başladı. Ediz Bey mesaj atmayı bıraktı da şu an beni arıyordu. Açamazdım ki ben telefonu konuşamazdım. Telefon susunca mesaj bölümüne girdim.

“ Öncelikle düşündüğünüz için sağ olsun Ediz Bey evime sağ salim geldim.” Deyip mesaj göndermiştim. Direk geri dönüş yapmıştı.

“ Sağ salim gitmene mutlu oldum. İyi geceler Lidya ” bende hemen dönüş sağlayıp.

“ İyi geceler Ediz Bey ” demiştim. Cidden biz ne yaşıyoruz. Bu olay neydi şimdi ben uyuyamam onu geçtim. Pazartesi nasıl çalışmaya gideceğim Ala Hanım da yoktu. Ediz Bey ile daha yakın olacaktım. Kafam da deli sorular.

Oflayarak yataktan kalktım Uyku tutmamıştı. Aşağıya mutfağa indim. Türk kahvesi yapmıştım. Elime kitabımı aldım ve biraz kafamı dağıtmam gerekiyordu. Bir saate yakın kitap okumuştum. Ama uykum hala da yoktu. Evi turladım, balkonda yatıp yıldızlara baktım. O sıra uyuya kalmışım.

Telefonumu sesi derinden geliyordu ben balonda uyuya mı kalmışım az da olsa üşümüşüm. Telefon hala çalmaya devam ediyordu. Bakmadan açtım,

“ Efendim ”

“ Alo, kızım ” annem aramış

“ Efendim, annem ”

“ Ne yapıyorsun kalktın mı kahvaltı yaptın mı? Diye bir merak ettim aradım.”

“ Şimdi sen aradığın da uyandım, kahvaltılık bir şeyler atıştırırım anneciğim ”

“ Niye geç mi uyudun bir şey mi oldu kuzum.”

“ Yok, annem sadece uyku tutmadı, bir de dün baya bizimkilerle takıldım ya geç de geldim biraz eve anneciğim.”

“ Hım, anladım güzel kızım dikkat et kendine bugün evde misin?”

“ Şu anlık evdeyim daha farklı bir şey olur mu? Bilmiyorum.”

“ Tamam, haber edersin kızım.”

“ Tamam, anneciğim öptüm.” Deyip telefonu kapattım.

Üşümüştüm, hemen sıcak duş aldım. Duştan çıkıp saçlarımı taradım üstüme pijamalarımı giydim. Mutfağa doğru adımladım ne yesem acaba diye düşünüyorum. Telefonumu masanın üstüne koyup, dolabın kapağını açıp bakındım birkaç parça bir şeyler çıkardım. Kahve yaptım ve önce kahvemi içtim. Kahvaltılıkları araştırıp bir andan telefonuma bakıyordum. O sıra telefonum çaldı, Ediz Bey arıyordu.

“ Efendim, Ediz Bey ”

“ Nasılsın Lidya ”

“ İyiyim Ediz Bey siz nasılsınız? ”

“ Bende iyiyim bir şey diyecektim sana ”

“ Buyurun Ediz Bey ”

“ Lidya eğer müsaitsen bugün buluşabilir miyiz? ”

“ Müsaittim de neden Ediz Bey iş ile bir sorun mu oldu.”

“ Yok, yani iş için sorun yok da senin ile konuşmak istiyorum.”

“ Tamam, Ediz Bey saat kaç da nerede”

“ Ben seni alsam olur mu?”

“ Yok Ediz Bey ben motorumdan memnunum hem hava da bugün iyi güneş var.”

“ Tamam, bir saat sonra sahil de buluşalım olur mu?”

“ Olur, Ediz Bey görüşürüz.”

“ Görüşürüz, Ediz Bey ” deyip telefonumu kapattım.

Aklım da çokça sorular vardı. Ne konuşacaktık. Aklımda bir sürü soru oluştu. Sahile gideceğimiz için. Ben spor tarzı giyinip, saçlarımı bu sefer saldım spor ayakkabılarımı ayağıma geçirdi mi? Tamamım bence. Anneme mesaj attım.

“ Annem ben sahile geçiyorum biraz yürüyüş yapacağım.”

“ Tamam güzel kızım, motoru dikkatli kullan.”

“ Tamam, anneciğim. Görüşürüz herkese selam söyle öptüm seni.” Deyip telefonu sırt çantama koydum. Motor montumu üstüme geçirdim kaskımı ve çantamı elime aldım. Ayakkabılarımı ayağıma geçirdim. Kapıyı kitleyip motoruma doğru gittim. Canım bebeğim benim ya insanın öpesi geliyor.

Motorumu çalıştırdım, kaskımı kafama taktım. Bagaja çantamı koydum. Yola koyulmuştum anca giderdim zaten, motorumu da yavaştan bagaja koyarım sanırsam soğuklar yağmur çamur başlıyor. Babamın arabasına çökmek lazım. 😊

Sahile gelmiştim. Sahil otoparkına motorumu bağladım. Kaskımı bagaja koydum, çantamdan telefonumu aldım. Sırt çantamı omzuma taktı. Bir andan da Ediz Bey’i aramaya çalışıyordum. Çalıyordu.

“ Alo, Ediz Bey ben geldim neredesiniz? ”

“ Bende tam seni arayacaktım Lidya banka oturdum. Otoparktan direk gel ben görürüm seni ”

“ Tamam, Ediz Bey geliyorum ama sizi göremiyorum.”

“ Ben seni gördüm el sallıyorum. Sağ tarafına bak.” hemen sağ tarafıma bakmıştım. İlk defa Ediz Bey’i kot pantolon ve beyaz tişört ile gördüm.

“ Gördüm, geliyorum Ediz Bey ” deyip telefonu kapattım. Ediz Bey’e yaklaşmıştım. Heyecanlanmadım desen yalan olur.

“ Merhaba Ediz Bey ”

“ Hoş geldin Lidya ” deyip yan tarafını göstermişti. Yan yana oturduk. Bir süre denizi izledik. Ne konuşacağız diye sorsam ben biraz ters tipim her şey diyebilirdim. O yüzden ilk ben başlamadım. Şimdilik susmak tercihimdi.

Ediz Bey bana doğru döndü. Ben hala denize bakıyordum. Söze girdi,

“ Nasıl başlayacağımı bilmiyorum ama lafı da dolandırmak istemiyorum.”

“ Buyurun Ediz Bey söyleyin.”

“ Öncelikle beni yanlış anlamanı istemiyorum. Ben senden hoşlandım ve bunu senden gizlemek istemiyorum.” Ne! ben ne duydum az önce gözlerimi açmıştım ve kafamı o kadar hızlı döndürdüm ki Ediz Bey’e ben şok diyeceğim yeni ergenler gibi tövbe ya

Ediz Bey “ Bir şey demeyecek misin? Lidya ”

“ Ne diyeceğimi bilmiyorum, sebep desem olmuyor neden desem o da saçma ne diyeceğim ki ben ”

“ Mesela sen ne düşünüyorsun onu desen de olur.”

“ Ben duygularımı bilmiyorum ki, çok iyi insansınız, bana da iyi davranıyorsunuz kaç haftadır birbirimizden kaçıyor gibiydik. Bir anda böyle söyleyince kal geldi.”

“ Seni de anlıyorum ama ben gerçekten senden hoşlandım, sen işe başladıktan bir hafta sonra falandı. İşine o kadar kendine kaptırmıştın ki ve ayrıca işine çok bağlıydın sana baktığımı bile fark etmedin. Ama seni izliyordum. Motorla gidişini, gelişine varana kadar en son senden hoşlandığımı en iyi anladığım yer güvenlik de beyefendiye ve danışmadaki hanımefendiye selam vermiştin hem de isimlerini söyleyerek nasıl olduklarını sordun ve her ikisi ile muhabbet ettin. Ben de selam veririm ama hiçbirinin adlarını bilemem. Sevim Hanım çaycımız o bile seni çok iyi tanıyor kendi kendine konuşurken duymuştum seni o kadar güzel seviyor ki bu kadar sevilen kadını ben daha çok severken buldum kendime.”

“ Anlattığınız şeyler çok güzel ve siz patronsunuz herkesin adını aklınız da tutamazsınız ki belli başlı insanları anca isimlerini söylersiniz. Ayrıca bu duygular benim değişik hem benim sevgilim de olmadı ve ben çalışıp kendi işimi kurma dışında bir şeyler düşünmedim bana bu duygular çok yabancı ”

Ediz Bey bana dönüp “ Herkesi aklımda tutamam ama senin gibi de olamam. Mutlu olmana sevindim. Ayrıca bu duygulara yabancı olduğunun farkındayım, ama bir denesek.”

“ Ama aynı şirketteyiz en önemlisi de siz benim patronumsunuz o iş ne olacak.”

“ Şirkette yine aynı şekilde davranırız, dışarda vakit geçiririz en azından denemiş oluruz.” Dener miydik bizden olur muydu? Ediz Bey’i çok tanımasam da kendisi iyi insan. Kalbim ondan yanaydı bu zaman kadar böyle hissetmemiştim. Ben sanırsam kalbimin sesini dinleyecektim. Ediz Bey’in gözlerine odaklanmıştım.

“ Benim de size karşı bir hissim var ve bir denemek isterim.” Ediz Bey heyecanlı bir şekil de

“ Gerçekten mi dedi.”

“ Gerçekten Ediz Bey”

“ O zaman öncelikle Ediz yanındaki bey kelimesini bir kaldırsak mı?”

“ Biraz geç alışabilirim.”

“ Tamam, sen kendini ne zaman hazır hissedersen senin zorlamayacağım ama ben sabırsızım biraz.”

“ Tamam söz bende kendimi alıştıracağım, hem sahil de biraz turlasak nasıl olur.” Ediz Bey ayağa kalktı. Ben de onun ile kalktım.

“ Seni kıracağım, hadi bakalım turlayalım.”

Sessiz sakin sahilde turlamaya başlamıştık. Yoldan geçenler, yürüyüş yapanlar, vapurların sesi kuşların cıvıltısı, denizin kokusu, yavaştan sonbahar gelmişti ama bugün güneş güzel ısıtıyordu. Yürümüştük ve aynı noktaya da geri dönmüştük. Ediz Bey

“ Bir şeyler içelim ya da yemek yiyelim mi? Ne dersin.”

“ Yemek değil de bir şeyler içsek güzel olur kahve de olur.”

“ Olur şu iler de kafe var güzel de kahveleri var ne dersin.”

“ Olur. Benim için fark etmiyor.” Yürümeye başladık. İçim içimi sığmıyordu kızlara ne diyecektim. Hele Yakup ile Can’a ne diyecektim. Ortalık karışacaktı. Kafeye gelmiştik, denize yakın tarafa oturmuştuk. Ben dibek kahve istemiştim, kahveler önümüze gelmişti bile. Ediz Bey

“ Kahve içiyorsun şirkette ama dibek seviyorsun galiba”

“ Normal de kahvenin her türlüsünü severim ama dibek ayrı seviyorum.”

“ Hım, bilgiler yavaş yavaş yükleniyor desene.” Hafif tebessüm ederek

“ Evet, öğreniyoruz birbirimizi ” dedim. Aklım hala bizimkilerdeydi. Kızılca kıyamet kopacaktı. Yakup yine anlayışlı karşılardı ama Can beni yorardı. Ediz Bey

“ Seni düşünceli gördüm ama bir sorun yok demi Lidya ”

“ Yok, Ediz Bey sadece arkadaşlarımı düşünüyordum.”

“ Neden bir sorun mu var.”

“ Bizim bu olayımız şu anlık büyük ve nasıl anlatacağım diye düşünüyorum.”

“ Neden ki sonuç da arkadaşların fazla karışırlar mı? Sana”

“ Yok, Ne desem kabul olurlar ama onlar benim canım yıllarım onlarla geçti. Her koşul da yanımda oldular. İş aradığım dönemler çok canım yandı. Hepsi yanımda oldu. Tabi tek ben değil her konuda hepimiz birbirimize yardımcı olduk. Ben yazılım anlamam ama Can yazılım mühendisi ve o anlasın mülakatı iyi geçsin diye onu dinledik. Anlamadığımız yerlere bakıp yardımcı olmaya çalıştık. Sabahlara kadar uğraşıp durmuştuk. Bu sayede Can şu an bir firmada çok güzel işler yapıyor.” Ediz Bey araya girmişti.

“ Can Yazılım mühendisi mi? ”

“ Evet, biraz deli bir kişilik ondan kimse bu kadar ciddi iş beklemez ama vallahi işinde bir numaradır.”

“ Şaşırtıcı ama güzel ne güzel yardımcı olmanız birbirinize ”

“ E yani hepimiz biriz sonuç da aramız da bir öğretmenimiz var Pınar öğretmen aynı şekilde KPSS dönemin de onunla çalıştık. Memur olsun diye az uğraşmadık. Hele mülakatı iyi geçsin diye neler yapmadım ki çok heyecanlıydı.”

Ediz Bey araya girip “ Pınar şu saçları siyah olan mı? ”

“ Evet ”

“ Hiç, öğretmen gibi durmuyor yaşlarınız da küçük duruyor.”

“ Biraz öyle Sinem tasarımcı olanımız ve onun için Can bile kadın elbisesi giydi. Tasarımlarını tek tek denemiştik. Kaç haftamız gitti. Anlatsam roman olur.”

“ Can kadın elbisesi giydi he hiç güleceğim yoktu.”

“ Çok komik bizde gülmüştük.”

“ Yakup ağır abimiz olanı o da mimar aslında zengin bir aileden geliyor. Hatta tanırsın bence Soykanlar Holding var.”

“ Tanıyorum, birkaç kez iş yapmıştık. İyi insanlar. Nevzat Bey çok babacan adamdır.”

“ Öyle Nevzat amca ama Yakup onlarla çalışmak istemedi kendi ayaklarının üstün de durmak istedi. Babasından hakkını alıp şirketini kurdu küçük çaplıda olsa işleri güzel, duydun mu bilmiyorum ama Siyan şirketinin adı.”

“ Bir arkadaşımdan duymuştum. İş ortaklığı yapacaktık ama kaldı. Bir toplantı daha ayarlar mıyız bilmiyorum.”

“ Hım, anladım en çok Yakup’a düşkünümdür. Onun bendeki yeri ayrı bir abim bir kardeşim o şirketi kurarken neler yaptık. Canımız çıktı ama başarmıştık. Şimdi dersin istersen Yakup ile çalışabilirdin diye ama istemedim. Kendim bir iş bulmak istedim zaten daha sonra hayallerimi gerçekleştirmek istedim. Anlayacağın hepimiz kendimiz birbirimiz için bir şeyler yaptık.”

“ Arkadaşlığınız çok güzel hepiniz ayrı ayrı çok uğraşmışsınız? ”

“ Kesinlikle öyle” dediğin de telefonum çalmıştı. Telefonu çantamdan çıkardım. Annem arıyordu.

“ Efendim anneciğim.”

“ Kızım biz eve geldik, sen hala sahilde misin kaç saat oldu merak ettim seni evde görmeyince aklım takıldı.”

“ Sahilde kafeyim kahve içiyordum anneciğim, az sonra gelirim. Hava soğumadan merak etme.”

“ Tamam, güzel kızım en sevdiğin yemekleri yapıyorum erken gel hadi görüşürüz.”

“ Görüşürüz, anneciğim.” Deyip telefonu kapattım.

“ Annem aradı da beni merak etmiş sahile gideceğim demiştim bu saat olunca aklı kalmış motorlu da olunca daha çok merak ediyor.”

“ Motorla gidince bende merak etmiyor değilim yani seni ”

“ Alışkınım kaç yıldır kullanıyorum hem o benim bebeğim, çok seviyorum canım kızım ya simsiyah ne kadar da güzel.”

“ Erkekler arabalarına düşkün olur derler ama dahaca seni görmemişler halt yemişler.” demişti ben kahkaha atmıştım.

“ Neyse daha çok oturup muhabbet etmek istedim ama annem bekliyor.”

“ Tamam, hadi kalkalım bakalım.” Ödemeye gelince Ediz Bey ödemişti. Elimi çantama attım sonra aklıma, hiç ilk andan ufak da olsa tartışma çekemezdim.

Motoruma doğru yürüyorduk. Motorumun kilidini açtım, bagajdan kaskımı çıkardım. Çantamı bagaja koydum. Kaskımı kafama geçirmeden Ediz Bey’e döndüm.

“ Yarın işte görüşürüz bugün için teşekkürler, kahve için daha çok teşekkür ederim.”

“ Asıl ben teşekkür ederim, bugün çok güzeldi ve beni çok mutlu ettin.”

“ Ne demek görüşürüz iyi akşamlar. He sen demeden diyeyim eve gidince mesaj atacağım.”

“ Hım bak oldu. Merak ediyorum ne yapayım sağ salim vardığını bilmek istiyorum. Görüşürüz dikkat et kendine mesaj atmaya unutma. İyi akşamlar.” Demişti. Ben de kaskımı kafama geçirip motorumu çalıştırdım. Motoruma binip yola çıktım. Korna çalmıştım.

--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Diğer bölüm de görüşmek dileğiyle..

Lütfen!!!

Oy vermeye unutmayın

İyi Günler

😊😊😊

Loading...
0%