Odadaki tıkır tıkır seslerden uykum açılmıştı .gözümü açtığımda içerde kimsenin olmadığını gördüm .kimdi bu?

Seslenmeye karar verdim.

-“kimse var mı?”

Cevap yok. Seslerde kesildi. İşin garip kısmı içeriden geliyor olmasıydı. Yani yan odadan ve ya üstten gelmesi imkansızdı! Kulaklarımla duydum.

Bekledim ancak kimseden ses gelmeyince son kez sordum.

-“içeride kimse varmı?”

Çok sesimi yükseltmemiştim. Sonuçta oda çok küçüktü bir banyosu vardı birde yatak, koltuk, sehpa!

Cevap gelmeyince derince nefes verip gözlerimi kapattım ama uykum yoktu. acaba kalkabilirmiydim?

Denemek için hafifçe doğruldum. Ancak sırtımdan çok büyük bir acı hissedince geri yatmak zorunda kaldım. Perde kapalıydı. Saati merak ettiğim için televizyonu açtım. Açar açmaz ses patlaması yaşandı.

O sırada kapatmam bir olmuştu. Ancak banyodan gelen sesle ürkmeye başlamıştım.

Bir şey devrilmişti !

Dayanamadım.

-“KİM VAR ORDAĞĞ”

Artık bıkkınlıkla konuşmuştum ne cevap vardı ne ses!

Oflayarak belimi bükmeden kalkmayı başardım. Biraz zorda olsa ayağa kalkabilmiştim . Banyoya doğru yavaşça sendelemeye başladım. Kapıya geldiğim gibi çığlığı basmam bir olmuştu.

İçeride bir hırsız vardı !

Elindeki siyah torbaya banyodaki parfümlerden atarken görmüştüm.

Beni farkeden hırsız yerinden sıçradı. Ardından öfkeyle bana doğru geldi. Korkudan elim ayağım dolanmıştı. Son çare;

-“İMDAAT HIRSIZ VAA-“

Eliyle ağzımı kapatmıştı . Ama ben Alisaysam bu iştende sıyrılacaktım. Hızla elini ısırdım ve aynı anda özel bölgesine tekme attım. Acıyla kıvranırken hızla geri çekildim. Canım çok acıyordu.

Ancak bu taktik her zaman işe yaramıştır!

O sırada içeri hızla bora girdi. Yeni uyanmış gibiydi. Sanırım onu çığlığımla uyandırdım. Hızla yanıma gelip neyim olduğunu soracaktıki hırsızı görünce anladı. Hızla ona doğru gidip yakasına yapıştı. Yüzünü kendi yüz hizasına getirdi.

Yapabileceklerimi aklıma gelince korktum. Hızla elini kavradım.

-“ Bora yapma ! Sakın adama birşey yapma!”

-‘Sen bu işe karışma alisa. Sana bir zarar verdimi onu söyle!’ Resmen öfke saçıyordu.

-“h-hayır.”

-‘AHHHH’ öfkeyle bağırmıştı. Ne yalan söyleyeyim ürktüm.

Adamı yere fırlattı . Adam tekrar acı içinde kıvranırken. Bora adamın yüzüne doğru eğilip öfkeyle konuşmaya başladı.

-‘ KİMİN ADAMISIN SEN!’

Hırsız: ‘K-kimsenin abi’

Olanlara hayretle bakarken bora sinirle tekrar yakasına yapıştı.

-‘BANA BAK KİMİN ADAMI OLDUĞUNU YA ŞİMDİ KOLAYLIKLA SÖYLERSİN YA DA KİM OLDUĞUMU BİLİYOSUN!’

Bildiğin tehdit etmişti adamı? Ne garip. Neden bu kadar güveniyo kendisine merak etmedim değil ancak dışardan bakılıncada korkulmayacak adam değil doğrusu. Ayakta kalacak mecalim yoktu. Başım dönünce hızla kapının kolunu tuttum. Bu ses çıkarmıştı.

Bora bana baktığında başımı tuttuğumu görünce adamı yere fırlatıp yanıma geldi. Daha hesabı bitmemişti adamla.

-‘Alisa neyin var?’ Endişeli ama sakin bir şekilde söylemişti. Kendini sakin tutmak için ,içinde mücadele verdiğini görmemek mümkün değil.

-“yok bir şey sanırım karnım acıktı arada oluyo böyle.”

-‘ Anladım.’

Hızla dış kapıyı açıp korumalar diye bağırdı. NAPIYORDU BU ADAM BURASI HASTANE!

2 tane iri ve uzun adam kapıda belirince bora onlara ;

-‘yerdekini götürün !’ Diyerek bana döndü. Yanıma yaklaştığında napmak istediğini anlamadan yüzüne baktım. Bir anda beni kucağına alınca korkudan boynuna sarıldım.

-“napıyosun! Ne gerek var indirsene”

-‘senin bunu yapmana ne gerek var?’

Beni yatağıma geri bıraktı. Ona sorgularcasına bakarken ,

-‘sana 2 tane koruma gönderiyorum bekleyin yemek getiricem.’

Diyerek odadan çıkmak için adımlamaya başladı.

Öylece beklemeye başladım. Çok geçmeden kapı tıklatılarak açıldı. Giren boraydı . Tepsiyi önüme koyduğunda içimden oh çektim. Hastane yemeği falan bekliyordum . Onları hiç bir zaman sevmemişimdir.

Teşekkür edip yemeye başladım. Bitirince ağzımı silip . Bora ‘ya baktım yanımdaki koltukta telefonla ilgileniyordu.

-“bora”

-‘efendim?’

-“saat kaç?”

-‘sabah 6’

-“NE oha”

-‘ne oha ?’

-“bilmem seni falanda çok erken uyandırdım , uykunu böldüm… özür dilerim.”

-‘uyanmam gerekenden 34 dakika daha erken uyandım. Sorun yok’

-“nasıl?”

-‘ genelde 6’da uyanıyorum.’

Ağzım açık kaldı . Ben 11’de uyanıyorum genelde…

-“hmm anladım. Çok erken değil mi?”

-‘kurulu bir düzenim var . Olması gerektiği gibi.’

Bu bana göndermemi yapmıştı? Var ya bi iyileşiyim onun boğazına yapışıp boğucam.

Göz devirerek önüme döndüm. Canım sıkılmıştı , uykumda kaçmıştı . O sırada kapı tıklatıldı. Merakla boraya baktım. Bir şey mi bekliyorduk. Bora ;

-‘GİR’

İçeri bir koruma girdi. Daha önce hiç görmediğim bir koruma.

Elinde pembe geniş bir kutu vardı.

Meraklı gözlerle kutuya baktığımı gören adam;

-‘efendim, umarım rahatsızlık vermemişimdir. İstediğiniz kutu oyununu getirdim’

Kutu oyunu diyince anlamış gibi kaşlarımı kaldırdım.

-‘Tamam reşat çıkabilirsin’

Teşekkür bile etmezmisin be adam!

Adamın arkasından;

-“TEŞEKKÜRLER REŞAT BEY!”

Diyerek bağırdım adam arkasını dönüp başıyla teşekkür edip çıktı. Bora’ya döndüğümde;

-‘Çalışanlarıma genelde teşekkür etmiyorum .’

-“niye öküz müsün?!” Ağzımdan fırlamıştı upss. Ama geri dönüşü yoktu artık.

Bora, kitlenmiş şekilde bana bakıyordu. Sanki hazmedemediği bir şey söylemiştim.kendine hakim olmaya çalıştığı apaçık ortadaydı.

-‘hayır canım. Onların işi bu! Her hangi bir insanla kıyasla maaşlarının 5 katını veriyorum . Bi zahmet yapsınlar o kadar. Hem ayrıca eğer ben kibarlık gösterirsem üstüme çıkarlar.’

“Sanki yiyecekler seni!” Diyecektim ki az önce ağzımdan fırlayan sözden sonra bu cümleyi kurarsam kellemin omzumun üstünde düşeceğini tahmin edebiliyordum.susmayı seçtim.

Bir şey demediğimi gören bora seslice soluk alıp ;

-‘oynayacakmıyız?’

Dedi.

Tek kaşım havada asılı kaldı. Cidden ne ara modu değişmişti bu adamın. Garip!

Kabul ederek doğruldum.

Bora oyunu ikimizinde yetişebileceği şekilde masaya yerleştirdi . Kutuya baktığımda barbie’li olduğunu gördüm.

Birden kahkahayı bastım.

-“AH AHA AHA AHAHAA”

Gözümden yaş gelecekti !

Bora tek kaşı havada neden güldüğümü sorgularken gözümün kutuda olduğunu görünce hafif sırıttı.

Sırıtmak yakışıyordu ha!

Yarım saat kadar oynadıktan sonra sıkılmıştım . İkimizde sıkılınca oyun bitti.

Bora telefon görüşmesi olduğunu söyleyip dışarı çıktı .

Bende yorgun olduğum için gözümü kapatıp uzandım .