

Kral Filip İskender’i zerre kadar sevmezdi
Annesiyle birlikte sürgüne göndermişti
Sürgün bitince yurda dönüp geldi İskender
Ama kini büyüdü ikisinin bu sefer
Komşu ülkenin kralı bir armağan gönderdi
Bu muhteşem at dostluk nişanesidir dedi
Gerçekten muhteşemdi bu siyah yeleli at
Boynu dik, başı mağrur, yoktu böyle mahlûkat
Gözleri yıldız gibi, toynakları mermerden
Herkes atı görmeye gelmişlerdi her yerden
Dört adam zor zaptetti getirirlerken atı
Biri binmek istedi ama üstünden attı
Başka biri denedi yaklaşamadı bile
Deneyimli herkesin çabaları nafile
Kral Filip göründü sarayın kapısında
Azgın atı görünce telaşlandı bir anda
Elçilerin yanında ata binmesi gerek
Buna binmeye lazım mangal gibi bir yürek
Zaten epey yaşlıydı at üstünden atacak
Bir yeri kırılacak, halka rezil olacak
Bundan kurtulmak için hemen bir karar verdi
Parmaklarıyla oğlu İskender’i gösterdi
“Ben bu atı oğluma hediye ediyorum
Benim yerime ata kendi binsin diyorum”
Amacı İskender’i halka rezil etmekti
Hem de halka oğlunu seviyor görünmekti
İskender cesaretle atın yanına geldi
Başını okşayarak sevgisini gösterdi
Atı biraz döndürdü, at hemen sakinleşti
Sonra üstüne binip dörtnala uzaklaştı
İskender döndüğünde herkes alkışlıyordu
Gelecekte çok büyük Kral olacak diyordu
Herkes merak ederek sordular İskender’e
“Bu deli ata nasıl bindin, sırrın ne” diye.
İskender açıkladı: “At kendi gölgesinden
Korkuyordu, yönünü Güneş’e çevirdim ben.”
Yılmaz Örmeci
Ankara, 17.06.2021
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 460 Okunma |
284 Oy |
0 Takip |
27 Bölümlü Kitap |