SARI TOHUM

Çin diyarında biri günler boyu aç kaldı
Sonra dayanamayıp bir tane armut çaldı.

Bahçe sahibi gördü, dedi ki: Bu ne cür'et?
Adam: Aç kaldım dedi, ne olur beni affet.

Bir şekilde borcumu size ödeyeceğim
Bahçe sahibi: Hayır, şikâyet edeceğim.

Dediği gibi yaptı, yapıştı yakasına
Alıp götürdü onu Kıral'ın sarayına.

Dedi ki: Sayın Kıral, bu adam bir hırsızdır
Armudumu izinsiz çalıp yiyen arsızdır.

Adam inkâr etmedi armudu çaldığını
Birdenbire şaşırdı neye uğradığını.

Sayın Kıral, çok açtım, diye başladı söze
Nerdeyse ölecektim, yemin ederim size.

Bahçeden sadece bir armudu yiyecektim
Sonra da parasını ona ödeyecektim.

Beni affederseniz size bir hediyem var
Kabul buyurursanız sizin çil çil altınlar.

Adam böyle diyerek elini cebe attı
Ve cebinden bir tane sarı tohum çıkarttı.

Bu tohumu ekiniz, tam bir haftada büyür
Büyüyünce her dalı çil çil altınlar verir.

Kıral'a verdi adam elindeki tohumu
Kıral dedi ki: Peki, kim dikecekmiş bunu?

Ben hiç suç işlemedim, ama şimdi hırsızım
Hiç suç işlememiş bir adam bulmanız lazım.

En küçük suçu varsa diken kişinin eğer
Bu tohum meyve vermez, emekler boşa gider.

Siz büyük Kıralsınız, bu tohumu siz dikin
Eminim meyve verir, suçunuz yoktur sizin.

Kıral önce şaşırdı, biraz tereddüt etti
İşlediği tüm suçlar hemen aklına geldi

Ben bahçıvan değilim, diye kestirip attı
Sonra sarı tohumu Vezirine uzattı.

Sana çok güvenirim, çok iyi bir Vezirsin
Al bu tohumu dik de altın meyveler versin.

Bu kez sarı tohumu Vezir eline aldı
Onun da aklına hep yaptığı işler geldi.

Sayın Kıral ben bahçe işlerinden anlamam
Sizden özür dilerim, ben bu işi yapamam.

Haznedar aldı bu kez ellerine tohumu
O da bir bahaneyle: Dikemem, dedi bunu.

Sarayda sarı tohum elden ele dolaştı
En sonunda Kıral'ın ellerine ulaştı.

Derin sessizlik oldu, Kıral dedi ki: Bence
Hiç kimse suçsuz değil, bunu öğrendik önce.

Bu adamı bir armut için bunca suçladık
Kimbilir her birimiz nasıl suçlar işledik?

Adamın verdiği ders hepsine de yetmişti
Kıral'ın eli hemen kesesine gitmişti.

Kesesinden bir altın çıkarıp verdi hemen
İsabet oldu dedi, senin buraya gelmen.

Hepimiz kendimizle ve geçmişle yüzleştik
Suçsuz insan yok imiş, bu konuda uzlaştık.

Diğerleri de hemen birer altın verdiler
Bu dersin ücretini böylece ödediler.

Yılmaz ÖRMECİ

Ankara, 10.02.2020