@yitenumutlar
|
Kız bakışlarını tarlada çapayla uğraşan arkadaşlarının üzerinde gezdirerek muzipçe sırıttı. Uzun yıllar olmuştu onlardan ayrılalı. Babası rahatsızlandığından dolayı annesi, yardım için arkadaşlarının ve eşlerinin geldiklerini söyleyince ayağının tozuyla onların yanına koşmuştu.
Bakışları yanlarındaki erkeklere kayınca yüzünde sinsi bir gülüş peydah oldu. Çoğu evlenmişti. Evlenenlerin düğünlerinde yanlarında olamasa da en azından diğer kızlar hala bekardı. Evli de olsalar eski eğlenceli,aksiyonlu günlerini yaşamaktan onları kimse alı koyamazdı değil mi ? Eski hatıralar gözünün önünde canlanınca,geldiğini fark etmeyen arkadaşlarına kendisini belli etmenin vakti gelmişti. Tabiki eski bir anıyla dönüş yapacaktı aralarına.
Eee ne de olsa annesi gibi onun da adı deliye çıkmıştı bir kere. Ayakkabılarını eline alarak tarlanın sert toprağına ayağını bastı. İçine çektiği toprak kokusuyla yüzüne yayılan gülümseme genişlerken yıllar önce kızlar ceza alarak tarlaya sürülünce eğlence olsun diye birlikte kendilerince uydurdukları bir şarkıyı patlattı.
Ekinler biçilecek,
Harmana serilecek.
Değirmene gidince,
Kızlara koca seçilecek.
Kızlar işittikleri ses ile hepsi aynı anda arkasını dönerken Gökçe elinde ayakkabıları göbek atarak arkadaşlarına doğru ilerledi. Onun bu haliyle arkadaşları yüzlerindeki şakınlıkla ona bakarken kız ellerini beline atarak kalçasını onlara doğru salladı.
Yakışıklı olsun,
Kınskanç olsun,
Efendi olsun,
Yüreğimin baş köşesine konsun.
Kızlar ellerindeki çapaları bırakıp Gökçe'nin haline kahkahalarla gülerken ,bir taraftan da eski günlerdeki gibi eşlik ediyorlardı arkadaşlarına.
Gökçe'niz geldi,
Köyde eğlence kurulsun.
Kızlar kocaya varmış,
Davulları vurulsun.
Erkekler şaşkınlıkla karşılarındaki kızı ve eşlerini izlerken Gökçe'yi tanıyanlar homurdanmaya başlamıştı bile.
"Allah senin cezanı vermesin delii! Ulan bu geldi ya şimdi köy başımıza yıkılır demedi demeyin!"
Kayra'nın homurdanması ile Zeki bakışlarını şüpheyle kısarak fısıldadı.
"Bu kızın tuhaf hallerini bir yerden çıkaracağım ama nereden bilemedim komserim." Zeki hala kızı incelerken Rana bir koşu kızın yanına giderek boynuna sarıldı.
Tuğra karşısındaki kızların hallerine sırıtarak kolunu Zeki'nin omzuna atıp alayla fısıldadı.
"Tanıştırayım abicim. Yasemin yengemin kızı Gökçe!"
Zeki yüzünü buruşturarak bir Tuğra'ya bir kıza bakınca Saruhan araya girdi.
"O deli kadından normal bir üretim beklenemezdi zaten." Çenesi ile kızın başına toplanan kızları işaret etti. "Şuna bak iki dakika da kızları baştan çıkarttı. Ne biçim şarkı, ne biçim dans lan bu!?" Saruhan yüzünü buruşturarak kızlara bakarken onlar tuhaf danslarına ve şarkılarına devam etti.
Ağzı laf yapsın,
Yüreği aşkla çarpsın,
Ateşi yaksın,
Aman çapkın olmasın,
Kızlar Gökçe'ye eşlik ederken Koray, Barlas ve Eren tuhaf hareketler le dans eden kardeşlerine öfkeyle bakıp, yanlarına gelmesi için uyaran sözler söylese de nafileydi.
Ateş vurdu bacaya,
Kızlar gitmiş kocaya.
Bu adamlar benziyor,
Sanki birer gılmana.
Bana koca kalmamış,
Bizim kızlar hamlamış,
O kadar söyledim de,
Bana kimse koca bulmamış.
Ayaz elindeki su şişesi ile erkeklerin yanlarına yaklaşarak elindeki şişeyi kaldırıp oynayan kızı işaret ederek sırıttı.
"Bu manyak kim lan!? Sizin eşler ve bizim kızlar ne demeye akıl yoksunu gibi tepiniyorlar bunun etrafında?"
Emir bıkkınca derin bir nefes alarak bakışlarını Ayaz'a çevirip cevap verdi.
"Seni küçükken hayvan pisliğine gömen kız! Hatırladın mı zatıalini!?
Emir'in sözleri ile Ayaz kısa bir an geçmişe gidip gelirken,yüzünü hiç hatırlamadığı ama ismini hiç unutmadığı kızla alaylı sırıtışı yerini saf bir öfkeye bıraktı. Sıktığı dişlerinin arasından sertçe tısladı.
"Gökçeee!"
Gözlerine dalayım,
Boylarına yanayım,
Hani benim yiğidim ,
Ben ona kurban olayım.
Tuhaf şarkılarını ve danslarını bitiren kızlar hep birden Gökçe'nin boynuna sarılırken üstüne çullanan arkadaşları ile sendeleyen kızın, düşmeden önce gözlerinin kesiştiği bir çift öfkeli mavi gözdü.
Yitenumutlar.
|
0% |