Yeni Üyelik
13.
Bölüm

A-D-Bölüm-13

@yitenumutlar

 

 

Yunus,karşısındaki adamın gerilen halini izlerken kendisi de gerilmeye başlamıştı.Çünkü bu asabi adamın sağı solu belli olmazdı. Yeşil gözlerini karşısındaki adamın sinirden kararan yüzüne çevirerek sordu.

 

"Kardeşim sormayacakmısın Erdinç kim, neler oluyor diye?" Yusuf'un sessizliğini neye yoracağını şaşmıştı. Sarıya çalan kirli sakallarını kaşıdı.'Bir yerden başlamalıyım anlatmaya' diye düşündü.Birde nereden başlayacağına karar verebilseydi sıkıntıyla önünde ki masadan bir dolma kalem alıp açıp kapamaya başladı.Sessiz ve gergin ortamı kalemden çıkan rahatsız edici ses dışında iki adamın da bozmaya niyeti yok gibiydi.Yusuf iri elleriyle yüzünü sıvazlayıp konuştu.

 

"O itin kim olduğunu biliyorum.Ama şimdi bu adam niye Leyla'nın başına musallat oldu tekrar ve sen Erdinç'i nereden tanıyorsun?"diyerek sinirden kahverengiden siyaha dönmüş gözlerini Yunus'a çevirdi.İçinde öyle bir sıkıntı vardı ki sanki biri kalbini sıkıp tekrar serbest bırakıyordu.Bu sıkıntı Yunus'un yüzündeki ifadeyle iyice artmıştı.Bir an önce her şeyi öğrenmek istiyordu.Sinirle kükredi. "Böyle bakışıp durmak için mi çağırdın beni buraya?! Ne biliyorsan anlat hemen! Ben iki aydır o lanet günden beri belirsizlikler içindeyim.Atladığım bir şey mi var?Acaba nerede hata yaptım diye her gün kendimi paralıyorum.Anlasana Yunus vicdan azabından geberiyorum lan."diyerek ayağa kalktı geniş odada hırsla bir iki adım atıp iri ellerini Yunus'un masasına dayayıp üzerine doğru eğildi.

 

"Ben o şerefsizliği yaptığım gün sevdiğim kadının beni sevdiğini öğrendim.Bunun nasıl bir acı olduğunu anlayamazsınız. Ben hepinizden zor durumdayım bu lanet beynim ve kurduğu şizofren kurgular yüzünden sevdiğim kadınla arama uzun yıllar,aşılması zor yollar koydum ben ikimizi yaşarken mezara koydum lan daha büyük nasıl bir acı olabilir ki?"diyerek dolu gözlerini kaçırdı.Yunus,günden güne çöken arkadaşına mecburdu anlatmaya.Boynundaki lacivert kravatını gevşetip derin bir nefes alıp söyledi.

 

"Yusuf,"Arkası dönük olan adam isminin söylenmesiyle o tarafa döndü. "Otur kardeşim." diye kalktığı yeri gösterdi Yunus.Yusuf kalktığı yere oturmadan önce siyah ceketini çıkarıp koltuğun bir köşesine bırakarak oturdu.Onun oturmasıyla Yunus tekrar konuştu.

 

"Şimdi bu Erdinç denen haysiyetsiz Leyla'ya tekrar musallat olmuş durumda.Yıllar önceki olaylardan sonra bu defa daha bir hırslı galiba."diyerek Yusuf'un yüzünü inceledi anlamayan bakışlarına karşılık devam etti. "Tabi Leyla'nın yüzünden altı sene hapis yatınca iyice diş biledi kıza puşt." derken Yusuf konuşmasını böldü.

 

"Leyla'nın yüzünden derken kardeşim."diye tek kaşını kaldırarak sorarcasına baktı.Yunus ise stresten vücudunu hararet bastığını hissediyordu.En ağır davalara girmiş tabiri caizse çoğu insanı ipten almıştı fakat hiç bu kadar zorlanmamıştı.Cevap bekleyen arkadaşına bakarak konuştu.

 

"Altı sene önce bir gece Leyla'ya tecavüz etmeye çalışmış."diyerek önündeki su dolu bardağa uzandı.Yusuf'un ateş saçan gözleri ve dişlerini sıkmaktan gerilen çenesi birazdan kopacak olan fırtınanın habercisiydi ki tamda öyle olmuştu.Elini uzattığı bardak biranda duvarla buluşmuş tuzla buz olmuştu.Üstüne üstlük Yusuf delirmiş gibi hareket ediyordu.

 

Fırlattığı bardakla birlikte bağırmaya başlamıştı Yusuf. "Bu nasıl boktan bir iş.Nasıl olur benim karım lan benim karıma" derken işaret parmağıyla kendini gösterip kaşlarını inanamaz gibi havaya kaldırıyordu. "Kim oluyor lan o? Nasıl el sürmeye kalkar karıma. Nerede o it Yunus?" diye iki adımda Yunus'un dibinde bitti.Aniden aklına gelen düşünceyle irkildi.Peki bu adam bunları nasıl biliyordu.Şüpheyle Yunus'a baktı bu adamın daha çok şey bildiğine emindi. "Peki sen bunları nereden biliyorsun.Hem de ben bile bilmiyorken böyle bir mevzuyu sen nasıl biliyorsun?" Yunus işte şimdi başlıyor diyerek sandalyesinden kalktı.Yusuf'un karşısına dikilip konuştu. "Yusuf sakin ol sadece tecavüze yeltenmesi ile kalmış it herif.Çünkü Leyla bıçaklamış adamı."deyince Yusuf hafiften tebessüm etti. "Bıçaklamadan dolayı Leyla hapse girmiş babanın işte o zaman haberi olmuş Leyla'dan bana yardıma muhtaç masum kimsesiz bir kızı savunup savunamayacağımı sordu bende araştırdım suçsuz olduğunu anlayınca ben savunmasını yaptım. Baban olayı gizli tuttu. Leyla serbest kaldı.Ben senin eşin olduğunu bilmiyordum o zaman." diyerek Yusuf'a baktı.Yusuf ise çoktan kendi iç hesaplaşmasına başlamıştı.

 

"Benim yüzümden Yunus! Lan ne lanet adamım ben!" diyerek gür saçlarının içinden ellerini sinirle geçirdi.Odayı adımlamaya başlayıp bir yandan da kendi kendine saydırıyordu. Yunus onu sakinleştirmek için çabalasa da boşunaydı adeta transa girmiş gibiydi.

 

"Leyla'ya yaşattığım onca şeyin hesabını nasıl vereceğim?! Ben onun yüzüne nasıl bakarım?! Sadece kendini kurtarmak için bana iftira ettiğini zannederken o beni sevdiği için yapmış." diyerek odayı turlamaya devam etti.İçinde patlayan volkanlar sanki bütün çakralarını açıp gerçeği görmesini sağlıyordu.Hesaplaşması süren Yusuf olduğu yerde durdu. "Salak herifin tekisin.Sende kızdan hoşlanıyordun oysa.Ne vardı yaptığı hatayı sineye çekseydin.Yedi sene tam tamına yedi sene hem ona hem kendine çektirecek ne vardı sanki.Lanet olasıca gururun mu? Lan hoşlanıyorsun kızdan iftirada atsa işin aslını öğrenseydin ya ahmak herif!" diyerek iç sesiyle hesaplaşan Yusuf omzuna dokunan elle düşüncelerinden sıyrıldı.Yunus ne yapacaksın der gibi bakıyordu. Oysa o bir kez daha sarsıldı aklına gelen düşünceyle ve bunu dile getirdi.

 

"Allah benim belamı versin lan.Ben ne yaptım Yunus?"diyerek sanki bir şey yapan Yunus'muş gibi onun yakalarına yapışmıştı.Yunus ise bu ani çıkışlardan tırsmıyor değildi amma ve lakin beynine uyarı sinyallerini yolladı.Sen Yunus Toralı sen kimseden korkmazsın diye.Ama Yusuf'un sorusuyla yolladığı sinyal alarm şeklinde geri döndü.

 

"Ben ne yaptım Yunus elin iti karıma dokunmaya çalıştı diye elime verseler gebertip yedi dağa bir parçasını atacağım.Ya ben ben ne yaptım? Zorla sahip oldum lan karıma benim cezam ne olacak?"diye arka arkaya saydırırken Yusuf'un durumunu beğenmeyen Yunus,yakasındaki elleri hırsla iterek arkadaşının çenesine okkalı bir yumruk geçirdi. Yumruğun etkisiyle sendeleyen Yusuf çenesini tutarak ters ters arkadaşına baktı.

 

"Yeter lan! Zorla deyip duruyorsun anlat şu işin aslını sende kurtul bende kurtulayım." diye gürleyen Yunus şüphelendiği şeylerle Yusuf'un anlatmasını bekledi.Yusuf duyduğu sözlerle şaşkınca karşısında dikilen arkadaşına baktı.Eğer işittiği sözler anladığı gibiyse gazete köşelerinde cinsel bilgi paylaşımı yapan köşe yazarı kılıklı arkadaşının dişlerini dökmek farz olmuştu.Tekrar yakasına yapıştığı arkadaşına dinlenerek tısladı.

 

"Hop dur orada.Sana karımla yaşadığım cinsel anlarımı anlatacağım lan?! Cinsel yaşam koçu musun sen şerefsiz?!" diyerek Yunus'u silkeledi.Armut ağacı gibi her fırsatta silkelenmekten bıkan Yunus kafasını olumsuz manada sallayarak cevapladı.

 

"He abicim çok meraklıyım ya senin mahremine." diyerek yeşil gözlerini devirdi. "Lan manyak Leyla'ya zorla sahip oldum diyorsun sence Leyla istemeseydi nasıl olacaktı o iş?" diye göz kırptı.Yusuf hiç beklemediği yerden gelen soruyla biraz şaşkın biraz sinirli sordu.

 

"Ne diyorsun lan?Adam gibi ne söyleyeceksen söyle yoksa arkadaş filan dinlemem keserim o dilini." diye kaşıyla işaret etti.Yunus arkadaşının saflığı konusunda sabır çekti.

 

"Lan nasıl oldu da olay o noktaya geldi onu anlat. Bana ne senin cinsel hayatından dallama." diyerek ellerini pantolonun cebine koyup sakince masasının arkasındaki koltuğuna oturdu.Dağılan sarıya çalan kumral saçlarını eliyle gelişi güzel düzeltmeye başladı.Yusuf ise bir müddet nasıl başlayacağına karar veremese de sonunda başladı anlatmaya.Arkadaşının sesiyle dikkat kesildi Yunus.

 

"Zaten olaylarım başlama sebebini biliyorsun.Babam bir gün beni eve çağırdığında aklımın ucundan bile geçmezdi Leyla'yı göreceğim.Düşünsene bırakıp geleli yedi sene olmuş.Ne aradım ne de halini hatırını sordum."Diyerek isterik bir şekilde biçimli dudakları iki yana hafifçe kıvrıldı."Ara sıra bizim köyün muhtarı arar karına sahip çık oğlum laf aldı başını gidiyor diye zırvalardı.Tabi ben kızgınım tamam deyip oyalıyorum.İmam nikahıyla evlenmiştik o olaydan sonra.Babam duymasın diye muhtarı hep oyaladım."Yunus, arkadaşının konuşmasını merak ettiği bir soruyla böldü.

 

"İyide madem kızgınsın madem istemiyordun boşasaydın ya kızı."diyerek Yusuf'un vereceği cevabı bildiği halde bekledi.Yusuf ağır adımlarla pencerenin kenarına geçip sırtını pervaza dayayıp arkadaşının sorusunu cevapladı.

 

"Güzel bir soru. Boşamadım çünkü ilk gördüğüm günden beri hoşlanmıştım.Ama o yalanlarla başvurunca sindiremedim.Evet evli kaldım ama kendi kendime böyle yalancı bir kıza beslediğim duygulardan dolayı ceza verdim en önemlisi ise Leyla'yı bizim evde hizmetçi diye bırakarak yedi sene onunda bu cezayı hüküm giymesiydi." İri elleriyle yüzünü sıvazlayıp devam etti.Ama demek ki bu olaylar olmuş ki babam Leyla'ya ulaşmış.Beni aradığında bizim buradaki evdeymiş.Görünce beynimden vurulmuşa döndüm.Babam her şeyi öğrendiğini eğer bu olay duyulursa itibarının zedeleneceğini.Parti içinde söz hakkının kalmayacağı konusunda nutuklar çekerek bizi resmi nikah yapmamız konusun da uyardı." diyerek babasının tehditlerini es geçti. "Önce herkese bizim köyden bir tanıdığın kızı diye tanıtıldı sonra aşk düzmecesi ile resmi nikah kıyıldı.Biz dört ay boyunca aynı evde kanlı bıçaklı yaşadık.Ben evlenince klişe olan o sözü söyledim benim hayatıma ve hayatımdakilere karışmaya hakkı olmadığı konusunda uyardım.Bir gün iş anlaşması için bir restoruanta gittik.Yanımda'da bizim çevreden bir bayan vardı.Ama evliliğimi bilmiyordu.Daha önce Leyla'yla babamın köyden arkadaşının kızı diye tanışmıştı.Zaten olan o gün oldu." diyerek Yunus'a döndü.Yunus merakını saklayarak arkadaşının konuşmasını bekledi.Yusuf bir kaç adımda tam Yunus'un karşısına oturup devam etti. "Yanımdaki bayan Leyla'yı görmüş bir adamla." diyerek dişlerini sıkıp o anı yaşıyor gibi tıslayarak devam etti. "İleri geri konuştu.Bak sen şuna birde köyden geleli ne kadar olmuş hemen koca avına çıkmış.Bide bize derler kötü kadın gözüyle bakarlar ayol esas bunun gibi çarıklılardan korkacaksın diye. Benim hala izlemekte olduğum Leyla ve adamı gösterdi.Adamda Leyla'nın elini tutunca bende kayışlar koptu.Yanımdaki boyalı yumurtanın sözleri gördüğüm manzara hırsımdan Leyla'yı hangi ara tutup kolumdan arabaya attım hangi ara eve geldik bilmiyorum. Daha sonra bir baktım hiç konuşmayan biz, bir birimize içimizdekileri kusuyoruz." O güne geri dönen Yusuf kahverengi gözleri tekrar koyulaşarak sanki o anı yaşayarak anlatmaya başladı.

 

***

Yusuf ani bir frenle durdurduğu arabadan Çıkıp Leyla'nın kapısına yöneldi.Attığı her adım sanki birazdan kopacak fırtınanın habercisiydi.Ama bu sefer alttan alan Leyla'da olmayacaktı.Açılan kapıyla irkilen Leyla kolundan tutulup dışarı çekilmesiyle ufak bir çığlık attı.Şiddetle çarpılan arabanın kapısıyla eve doğru sürüklenmeye başladı.Yusuf'un büyük adımlarıyla evin kapısına gelen ikili Yusuf'un kükremesiyle ve uyguladığı hareketle Leyla neye uğradığını şaşırdı.

 

"Allah'ın belası köy mü lan burası ha köy mü?Başıma bela mısın?" diyerek Leyla'yı kapıdan içeri savuran Yusuf sözlerine devam etti. "Kimden izin aldın da çıktın dışarıya! Nereden geliyor sendeki bu cesaret?" diye resmen kükredi.Leyla bir şey söylemek için tam ağzını açtı.Çünkü bu sefer altta kalmaya niyetli değildi.Fakat Yusuf'un ani bir hareketle ve çenesini kavrayan iri eliyle sırtı sertçe duvara çarptı.Yusuf tehditkar bir ses tonuyla konuştu.

 

"Sakın!o çeneni açma!.Şimdi beni iyi dinle"diyerek Leyla'nın çenesine biraz daha baskı uygulayarak gözlerine bakmasını sağladı ve devam etti konuşmasına."Sen geldiğin yerle burayı karıştırdın sanırım.Burası derken eliyle etrafını işaret edip köye hele köyde gizli saklı çevirdiğin oyunlara hiç benzemez.Ayağını denk al.Ben deyip bu sefer kendini göstererek "senin kocanım."Kiminle gezdiğine kimin adına leke getirmeye çalıştığına dikkat et.Ben adıma leke sürdürmem"diyerek sert bir şekilde çenesini bırakıp aşağılayıcı sözlerine devam etti.

 

"Böyle saf,masum köylü kızı ayağına yatıpta beni aptal yerine koymaya çalışma.Benim nikahım altındasın ve ben senin kocanım bunu unutma.Öyle istediğin her adamla düşüp devamını getirememiş hırsla yüzünü savazlamıştı.Leyla ise kocasının ağır laflarını kaldıramazken son işittiği yarım cümleyi hayal kırıklığıyla tamamladı.Yusuf'un iyice kararan gözlerine bakıp konuştu.

 

"Evet istediğin her adamla düşüp kalkamazsın mı diyecektin.Üstelik bunu kadınların koynundan çıkmayan kocalık vazifesini de kâğıt üzerinde bırakmış adam mı söylüyor"diyerek acı bir tebessümle oda kocasından hesap sordu.Fakat Yusuf'un iyice kararan çehresiyle birazda olsa tırsmıştı.Yusuf işittikleriyle sıktığı dişlerinin arasından tısladı.

 

"Aynı şey mi ulan?deyip Leyla'nın üzerine yürüyüp işaret parmağını sallayarak devam etti konuşmasına."Sen benim karımsın!"Leyla deli görmüş gibi Yusuf'a bakmıştı.Bıkmıştı artık kendini anlatmaya çalışmaktan.Ne yapsa olmuyordu.Nasıl istiyorsa,ne düşünüyorsa onun hakkında umrunda bile değildi.Madem onu bu kadar düşük bir kadın olarak görüyorsa aksini iddea etmeyecekti.Bu düşüncelerle en azından yıllardır içinde biriktirdiklerini söyleye bilme umuduyla konuştu.Biraz öfke biraz herşeyden bıkmış bakışlarla.

 

"Karın öyle mi.?Bunu sen mi söylüyorsun.?Evlendikleri günkü sözlerini hatırlattı Yusuf'a.Kâğıt üzerinde olacaktı bu evlilik.Benden karılık yapmamı beklemiyordun diyerek imâ ile devam etti konuşmasına.Kiminle düşüp kalktığım seni ilgilendirmez.Gözlerini kocasından kaçırıp mırıldandı.Senin de beni ilgilendirmediğini gibi diyerek sustu.Fakat kalbini susturamıyordu.Çünkü son söylediği söz külliyen yalandı.Ama kocasının kendisi üzerindeki etkisini k bilmesine gerek yoktu.Yusuf,Leyla'nın sözleriyle geçmişte karısı hakkında çıkan lafları hatırladı.Karısıda adeta bu sözleriyle o lafları edenlere çanak tutuyordu.Bu düşüncelerle hırsla Leyla'nın kolunu tuttu ve aşağılayıcı bakışlarını Leyla'nın üzerinde gezdirerek konuştu.

 

"Madem öyle karıcığım diyerek Leyla'nın bir tutam saçını kulağının arkasına sıkıştırarak konuşmasına devam etti.Bu saatten sonra tüm kocalık haklarımı istiyorum"diyerek tuttuğu kolundan sertçe çekerek yatak odasına sürükledi.Leyla kolundaki acıyla ve işittiklerinin korkusuyla inanamaz gibi söylendi.

 

"Bunu yapamazsın"diyerek dolu gözlerle baktı kocasına.Yusuf yüzünde alay dolu bir gülüşle sordu.

 

"Neden yampamazmışım?.Diyerek yüzündeki alay dolu gülümseme iyice büyüyüyerek konuştu.Ne o beni tatmin edemeyeceğinden mi korkuyorsun yoksa? diyerek alay dolu bakışlarla karşısındaki kadını süzdü.Leyla ise biraz kırgın biraz utançla inceldiği yerden kopsun diyerek dudaklarından dökülen sözlere engel olamadı.Tek kaşını kaldırarak konuştu.

 

"Tam tersi belki de sen beni tatmin edemezsin Yusuf"dediği anda kocasının yüzündeki alay dolu sırıtış kaybolup korkunç bir ifadeye bürünürken söylediği sözden pişman olup dudaklarını ısırdı.

 

Bu kadın nasıl bu kadar cesurca konuşa biliyordu.Bu sözlerin ağırlığı ile hırsla Leyla'nın dudaklarına yapıştı.Beyninde dönen kirli düşünceler Leyla'nın dokunuşuyla âdeta buhar olup uçmaya başladı.Yusuf'u itmeye çalışan Leyla ikiye bölünmüş gibi bir tarafı onu isterken bir tarafı karşı çıkıyordu.Kocasının elleri beline inip badisinden içeri kaydığı zaman gözleri kapalı bir şekilde mırıldandı.

 

"Yapma!"Yusuf aynı mırıltıyla karşılık verdi.

 

"Niye hoşuna gitmiyormu?"diyerek başını kaldırıp Leyla'nın yüzüne baktı.Karısının titremesini hissetsede tepkisini bekledi. Leyla gözleri kapalı bir şekilde dudaklarını yalayarak tekrar etti.

 

"Lütfen yapma!"Bu kız nasıl bu kadar masum görüne biliyordu?.Ona başkalarının dokunduğunu düşününce masumluğunu bir maske olarak kullandığına karar veren Yusuf dokunuşlarını biraz daha sertleştirerek Leyla'yı kendine iyice bastırdı.Leyla kasıklarında hissettiği sertlikle korkuyla gözlerini açtı.Kulağına fısıldanan sözlerle adeta dondu.

 

"Bu masum rolünü oynamayı bırak artık karıcığım.Bu gece ikimizde istediğimiz şeyi alacağız.Ne de olsa yıllardır koynuma girmeyi planlamıyormuydun?diyerek tekrar başını Leyla'nın boynuna gömdü.Leyla gözlerinin dolmasına engel olamayarak kocasını itmeye çalıştı.

 

"Bırak beni!Asla senin olmayacağım senin gibi birisi beni hak etmiyor "diyerek tekrar itti.Yusuf öfkeyle kükredi.Gözleri adeta ateş saçıyordu.

 

"Nasıl birisi seni hak ediyor?.Diyerek duyduğu laflardan yola çıkarak sordu.O koynuna girdiğin şerefsiz ne şekilde hak etti seni?diyerek cevap beklercesine karşısındaki kadının yüzüne baktı.Leyla göz yaşları içinde fısıldadı.

 

"Pişman olacağın şeyler söylüyorsun"diyerek yaşlı gözlerle kocasının iyice gerilen yüzüne baktı.

 

"Pişmanlık öyle mi?.Asıl sen bu yaptıklarına pişman olacaksın.Bu geceyi yalanlarınla mahfettiğin yıllarıma say diyerek tekrar kapandı Leyla'nın dudaklarına.Bedel istiyordu demek ki kocası.Ama bir bedel bu kadar ağır olamazdı.Gerçi kendiside istiyordu bu adamın olmayı ama hiç bu şekilde düşünmemişti.Yusuf'un derinleşen öpüşüyle iç hesaplaşmasından kurtulan Leyla bir şey düşünemez olmuştu.Yıllardır hasret kaldığı adamın kokusunu içine çekti.Gözünden akan yaşlara bir türlü engel olamıyordu.Karısının badisini çıkartmak için hamlede bulunan Yusuf Leyla'nın ellerini ellerinin üzerinde hissetti.Karısının bu hareketine aldırış etmeden üzerindekini bir çır pıda çıkarıp attı ve arkasında bulunan yatağa Leyla'yı yatırıp üzerindeki yerini aldı.Karısının iç çamaşırından taşan göğüslerine bakıp yutkundu ve başını göğüs arasına koyarak kendisiyle birlikte Leyla'yıda bilinmez bir ateşe sürükledi.

 

Karısının pantolonunun düğmesine ulaşıp tek eliyle bir hamlede çıkartıp onuda rastgele bir yere fırlattı.İç çamaşırlarıyla altında yatan kadının Leyla olduğuna inanamayarak baktı.Hayran olunası bir vücudu vardı.Buruk bir tebessümle düşündü.Keşke ilkide ben olabilseydim diye.Aklına gelen bu düşünceleri bir türlü atamıyordu.Başkkalarıyla olduysa,kendisiylede olacaktı.Kendi tenine mahkum edip tüm tenleri haram kılacaktı bu saatten sonra ikisinede.Bu düşüncelerle sert ve anın etkisiyle boğuklaşmış bir sesle emir verircesine konuştu.

 

"Aç gözlerini!Leyla ise gözlerindeki yaşlar nedeni ile başını olumsuz anlamda iki yana salladı.Yusuf karısının bu hareketine sinirlenerek daha sert ve yüksek bir sesle tekrar etti sözlerini.

 

"Leyla aç gözlerini!Leyla bu sefer gözlerini yavaş ve ürkekçe araladı.Yusuf'un gözlerine baktı nemli bakışlarıyla.İşte o an gördü Yusuf'un bakışlarındaki katıksız arzuyu ve tutkuyu.Leyla kararlılıkla konuştu.

 

"Bu geceyi unutamayacaksın.Her hatırladığında söylediklerine pişman olacaksın"diyerek kocasına baktı.Bir yanı yaptığı şeylerden pişman olup vicdan azabı çekmesini istemiyordu.Yusuf ise kararlı gözler ve alaylı bir sırıtışla cevapladı karısını.

 

"Sende bu gece sana yapacaklarımı unutamayacaksın"derken elleride boş durmayıp karısının mahrem yerlerini keşfe çıkmıştı.Leyla artık ne söylerse söylesin fayda etmeyeceğinin farkındalığında fakat üzerindeki giysilerin hangi ara çıktığınında şaşkınlığını yaşıyordu.Yusuf'un dudaklarını dudaklarında hissetmesiyle bu düşünceler uçup gitmiş yerini adeta bir alev topuna bırakmıştı.İri eller bedeninde dokunmadık yer bırakmazken sanki dudaklarıda ellerinin keşfine eşlik ediyordu.

 

Leyla'nın gerildiğini anlayan Yusuf bu halini istenmediğine yorup hareketlerini sertleştirdi ve Leyla kadınlığında hissettiği baskıyla gözlerini sımsıkı kapattı.Canının yanmasıyla ve içinde oluşan doluluktan dolayı dudaklarından bir çığlık firar etti.Leyla'nın gözlerinde yaşlar Yusuf'ta ise büyük bir pişmanlığın izleri vardı.Ne yapacağını bilemez halde kalan Yusuf için azap dolu günlerin başlangıcı olmuştu bu gece.Bir yanı sevdiği kadına yaptığı kötülükle hemen çıkmasını söylerken diğer yanı belki son dokunuşun bir daha dokunam ayacaksın diyordu.Yusuf ise o an ikinci seçeneği tercih etmiş kendine bile itiraf edemesede yıllardır beklediği anı yaşamaya karar vererek devam etmişti.Leyla ise değişik duygular içinde kalmış kocasının yüzündeki pişmanlığa içi acıyarak bakmakla yetinmişti.Zaten başına gelen her şey onun hayatı için değilmiydi.?Şu an bu adamın olduğu için zerre pişmanlık yoktu içinde.Yusuf işi bittiğinde utançtan ve pişmanlıktan ne diyeceğini bilemezken gözüne takılan iki damla kırmızı lekeyle kaşları çatılmış,içini bir kaplamış ve pişmanlığı iyice artarak odayı terk etmişti.Yatakta bıraktığı kadının ne hissettiğiyle alakalı en ufak bir fikri yoktu.

 

Yusuf arkadaşının kahkahalarıyla kendine gelip şuan ki zamana döndü ve arkadaşının haline bakıp sinirle kükredi.

 

"Lan ne var gülünecek ibne!? Anlat dedin anlattık şerefsiz."diye anlamayan bakışlarıyla çıkıştı.Yunus ise şüphelerinin doğruluğunun memnuniyetiyle konuştu.

 

"Lan harbi safsın. Bakma öyle alık alık bayat balık gibi."diyerek Yusuf'un şaşkın bakışlarına laf sokup devam etti."Eğer Leyla istemeseydi o iş olmazdı abicim. Boşa üzülme karının da gönlü varmış zaten." diyerek bilmiş bilmiş konuştu.Yusuf iyice karışan kafasıyla yüzünü buruşturarak sordu.

 

"Nasıl yani lan?Ne demek istiyorsun?diye bu konuşmadan bir şey anlamadığını belirtti.Yunus arkadaşının aylardır boş yere çektiği vicdan azabına üzülse de karısını yıllardır ihmal ettiği için hak ettiğini düşündü.

 

"Lan karının kendine zorla sahip olmaya çalışan bir adama ne yaptığını ben gördüm az daha öldürüyordu adamı diyerek yeşil gözlerini arkadaşının gözlerine dikti.Seni istemeseydi sence o adamı doğrayan kadın sana teslim olur muydu sence?" diyerek arkadaşının tepkisini bekledi.Ama Yusuf biraz şüpheyle cevap verdi.

 

"Yunus sen beni anlamadın galiba abicim. Lan kocalık hakkımı istedim kız ne yapsın?"diyerek elini masaya sertçe vurdu.Bu adamın kendisini anladığından şüpheliydi doğrusu.Yunus tekrar sırıttı.Onun sırıtması iyice sinirlenmesine sebep oluyordu.

 

"La Yusuf ben avukatım oğlum bana kaç tane insan geliyor böyle durumlardan muzdarip biliyor musun? Geçen seksen yaşında teyze kocam bana tecavüz etti boşa beni diye gelmiş.Senin ki istemeseydi bırak boşamayı seni liğme liğme doğrardı oğlum." diyerek iyice sırıttı hem seviyor seni karın merak etme sen zorla olan bir şey değil bence diyerek arkadaşını ferahlatmaya çalıştı.Yusuf arkadaşının gözlerinde kendinden emin bir hal görünce üstelemedi.Sıkıntıdan sağ eliyle gür saçlarını dağıtıp sordu.

 

"Erdinç itini ne yapacağız kardeşim.O şerefsizi bulayım ben kendi ellerimle öldüreceğim.Her şey onun yüzünden bu hale geldi."diyerek Yunus'un konuşmasını bekledi.Yunus sıkıntıyla konuştu.

 

"Sen takma onu kafana ben halledeceğim.Şimdi Mehmet ile konuşuruz Leyla'nın telefonunu dinlemeye alırlar aksi bir durumda yer tespitiyle içeri almaları için elimden geleni yaparım.Leyla'ya zarar veremez korkma."arkadaşını sakinleştirmeye çalıştı. Tanıdığım savcı bir arkadaşıma şikayet dilekçesi vereceğiz önce." deyip Yusuf'un çatılan kaşlarının sebebini bildiği için konuşmasına devam etti. "Merak etme güvenilir birisi babanın kim olduğunu ve isminizin medyaya karışmaması gerektiğini anlattım ona güvenebiliriz.Fakat Leyla'nın şikayette bulunması gerektiği için onu buraya çağırmıştım diyerek kolundaki saatine baktı birazdan gelir diyerek ark Aa daşına baktı.Yusuf yerinde kıpırdandı.Bir şey söyleyecekti belli ki.Arkadaşının bu hali komiğine giden Yunus gözünü kırpıp hayırdır der gibi başını salladı.Yusuf fırsattan istifade konuştu.

 

"Yunus madem Leyla buraya gelecek sen bize biraz müsaade et biz biraz konuşalım kardeşim."diyerek arkadaşında gelecek cevabı bekledi.Yunus kendisine beklentiyle bakan bakışlara ufak bir tebessümle yanıt verirken ayağa kalktı.

 

"Tamam dır kardeşim.Ama odama fazla zarar vermeyin malum çok hırçınsınız."diyerek imayla sırıttı.Yusuf anlamadığını belli eder gibi kaşlarını çattı.

 

"O ne demek lan?" diye sordu.Yunus hızlı adımlarla kapıya ulaşıp kulpunu tuttu zira bu adam duyduklarından sonra yerinde durmazdı.

 

"Ne olacak oğlum sakın odamı pis emellerinize alet edip fantezi mantezi yapalım demeyin."diyerek hızla kendini dışarı attı.Kahkahaları odaya kadar geliyordu.Yusuf sinirden kıpkırmızı bir şekilde eline geçen cam bir aksesuarı kapıya fırlatarak küfürler yağdırmaya başladı.

 

"Allah belanı versin şerefsiz Yunus sana özelini anlatan da suç.Utanmasa pozisyon önerecek.Sana durumunu anlatan kendi beynimi sikeyim." diyerek işaret parmağıyla kafasına vurdu."Bok vardı anlatacak.Bir de ilgiyle dinliyor it oğlu it zannedersin Haydar Dümen. Eğlence çıktı hırta. Şimdi diğerlerine de anlatır bu dangalak." diye kendi kendine söylenirken arkasından gelen naif sesi işitti.

 

"Aferin sana! Bir mahremimiz kalmıştı duyulmayan onuda yayın ettin millete."diyerek hırsla çantasını koltuğa fırlattı.Kapıda duyduklarıyla şok olmuştu.Birde dalga geçiyordu düştüğü durumla.O umursamayabilirdi ama Kendisi Yunus'un yüzüne nasıl bakacaktı acaba? Bu adam bir gün çıldırtacaktı onu. Yusuf karşısındaki kadına bakarak iç çekti.Kızgınken bile çekici gelmesi normal miydi? Yoksa onu gördüğü zaman harekete geçen hormonlarından mı oluyordu bütün bu hissettikleri? Dudakları tebessümle kıvrılırken konuştu.

 

"Hoş geldin bende seni bekliyordum."diyerek karısına yaklaştı.Fakat Leyla geriye doğru bir adım attı ve sordu.

 

"Niye bekliyorsun ki?Beklemesi gereken Yunus'tu hem senin ne işin var burada?"diyerek şüpheli gözlerle karşısındaki adamı süzdü. Dağınık saçları,biçimli kalın dudakları onda başka şeyler çağrıştırıp vücut ısısının yükselmesine sebep olsa da kendini çabucak toparladı.Yusuf birden asılan yüzüne kararan gözleriyle Leyla'yı ürkütse de istediği cevabı verdi.

 

"Erdinç meselesini halletmeye geldim."diyerek Leyla'ya sokulup kollarından kavradı incitmeye korkar bir şekilde ve devam etti sözlerine." Sen bana neden söylemedin? Seni rahatsız ettiğinden niye haberim yok? Üstelik geçmişte sana tecavüz etmeye kalkmış.Neden benim hiç bir şeyden haberim yok Leyla?!" diye hırsla dişlerinin arasından tısladı.Elin piçi geliyor benim karıma saldırıyor,rahatsız ediyor,Karım kendini korumak için benim yapmam gerekeni yapıyor elini kana buluyor ve ben baştan beri bu herifin yüzünden hem karımdan ayrı kalıyorum,hem çektiği acıların daha kötüsünü yaşatıyorum."diyerek Leyla'nın sıktığı kollarını bıraktı.Leyla ise kocasının sorduğu sorulara anlam veremiyordu.Ne yani şimdi suçlu o mu olmuştu? Bırakıp giden arayıp sormayan oydu.Sinirle kocasının yüzüne sert bir şekilde tokat attı.Yusuf'un hafif savrulan başına aldırmadan hırsla konuştu.

 

"Yeter! Her şey için beni suçlamayı kes artık.Bırakıp giden,arayıp sormayan sensin.Bir günah keçisi suçlu mu arıyorsun?"diye sorarken yüzüne dökülen saçlarını hırsla arkasına doğru attırdı.Yusuf Leyla'nın patlama noktasına geldiğini anlamıştı.Müdahale etmedi çünkü içindeki zehri akıtması lazımdı. Leyla devam etti. "Tamam suçluyum ama sen zaten intikamını aldın beni yedi sene kimsesiz bıraktın.Ben ne yaptım? Bekledim Yusuf." Akan gözyaşlarını silmeye bile gerek duymadan devam etti. "Nasıl bekledin diye sor neler çektin de başına ne geldi de!" diyerek Yusuf'a baktı.Yusuf artık geçmişi kapatmak için Leyla'nın her dediğini onaylamaya razıydı ve onayladı da.Yavaşça yaklaşıp kollarına hapsetti sevdiği kadını.

 

"Beni nasıl bekledin Leyla?"diye sordu.Leyla ufak bir hıçkırıktan sonra derin bir nefes alıp konuşmaya başladı.

 

"Seni nasıl mı bekledim Yusuf? Züleyha'nın Yusuf'u dilediği gibi her gün diledim seni. Meryem'in iffetiyle, Eyüb'ün sabrıyla, Yakub'un gözyaşlarıyla bekledim.En önemlisi diyerek başını kaldırıp Yusuf'un kahverengi pişmanlık dolu gözlerine baktı ve devam etti.Peygamber Efendimiz misali kördüğüm gibi bir aşkla bekledim.İsmail'in yerine bekleyen kurban gibi bekledim seni ama..." diye ağzını açınca Yusuf işaret parmağıyla dudaklarına dokunarak susturdu karısını.

 

"Şimdi güzelim beni dinle biraz da."

 

"Ben belki odunun,suratsızın,akılsızın hatta hayvanın tekiyim.Ama sebebi sensin" diyerek Leyla'nın çenesini tutup göz göze geldi.Leyla yeni bir suçlamanın korkusuyla gözlerini kaçırdı.Ama Yusuf'un dudaklarına bıraktığı öpücüğü hissetmesiyle tekrar bakmak zorunda kaldı.Yusuf devam etti.Sen beklerken ben ne haldeydim hiç düşündün mü?

 

"Bir Leyla vardı benliğimi alan,beni Aşkıyla mecnun gibi aklımdan eden.Bir Aslı vardı Kerem misali beni narıyla yakan,Bir Şirin vardı Ferhat olup dağları deldirmese de üstüne köprü kurduran ama bu yaşayan efsanelerde ki aşkın cesareti bende olmayan kolaya kaçan biriydim belkide.Ama ne o Bakışları içimi yakan Leyla çıktı bu yürekten, Ne hasretiyle yandığım,ne de o şantiyede ilk gördüğüm günkü kız"diyerek Leyla'nın yanağını okşadı.Başını yana yatırarak masumca ve acı çeker gibi konuştu.

 

"Leyla ben seni çok sevdim be." diyerek karısının tuttuğu elini kalbinin üstüne koyup tekrar konuştu. "Affet beni. Biliyorum affedilmeyecek hatalar yaptım belki ama bize bir şans ver." diyerek umutla karısının gözlerine baktı.Ama orada gördüğü hayal kırıklığı ve saf öfkeden başka bir şey değildi buna yemin edebilirdi.Leyla hırsla elini çekti ve uzaklaştı.Öfkeli gözlerini Yusuf'a dikerek dişlerinin arasından tısladı.

 

"Sen ne kadar acımasızmışsın. Hem bana hem kendine nasıl yaptın bunu Yusuf? Ben kimsesizdim be adam kimsesiz!" diye masanın üzerindeki kalemleri yere saçtı hırsla.Kalemlerin çıkardığı ses dışında ses yoktu odada."Bana birde gelmiş ilk günden beri seviyorum diyorsun.Sen böyle mi sevdin?Ben her şeyi göze alıp kendimi sana gönüllü teslim ederken sen beni istemiyorsun diye nasıl azap çektim haberin var mı?"diyerek masanın üzerinden kaptığı dosyayı fırlattı.Dosyayı havada yakalayan Yusuf karısının kendi isteğiyle birlikte olmasının sevinciyle konuştu tabi kendisi ne dediğinin farkında değildi.

 

"Güzelim ya neden daha önce söylemedin kendi rızanla benim olduğunu.Ben aylardır kendimi adi bir tecavüzcüymüş gibi hissettim." diyerek Leyla'ya yaklaşmaya çalıştı.Ama Leyla bu defa da ayağındaki topuklu ayakkabıyı çıkararak fırlattı.Yusuf'un kafasına gelen ayakkabı acı ile inlemesine sebep oldu.Yalandan kızarak söylendi.

 

"Ne yapıyorsun kızım gözümü çıkaracaktın az daha." diyerek kafasını ovarak mini buzdolabına doğru ilerledi kapağını açıp buz kalıbını başına koydu.Tekrar Leyla'ya dönüp konuşmaya devam etti.

 

"Artık savaş baltalarını indirsen de barış imzalasak diyorum karıcığım." diyerek sırıttı.Leyla ise bu adamın pişkinliği karşısında şapka çıkaracaktı biraz sonra.

 

"Demek barış istiyorsun?Hiç boşuna heveslenme mühendis bey çektirdiklerini çekmeden sana huzur yok." diyerek çantasına doğru yürümeye başladı fakat ayakkabısız ayağının yüzünden sendeledi.Bunu gören Yusuf hemen karısına koştu.Fakat karısı ani bir hareketle geriçekilip yardımını istemedi.

 

"Güzelim dikkatli olsana bir yerini kıracaksın."diye söylendi.Leyla buruk bir şekilde gülerek cevapladı.

 

"İnan bana kırılan kalbimin yanında başka bir yerimin kırılmasının önemi yok.Bu arada intikam sırası bende Mühendis Bey çekeceklerine hazır ol." diyerek sinsice sırıttı.Yusuf biraz tereddüt biraz şüpheyle konuştu.

 

"Senden gelen cefaya da sefaya da can kurban." diyerek hırsla karısının dudaklarına yapıştı.Çırpınan Leyla'yı sakinleştirmek için elini bel kavisinde gezdirdi. Öpüşmenin etkisi ve anun hazzına kendilerini kaptırmışken derinlerden bir öksürük sesi ayrılmalarına sebep oldu.Leyla gördüğü kişiyle başını utançla eğdi.Yusuf onun bu haline sırıtarak kapıda ki arkadaşına ters bakışlar attı.Yunus sırıtmasını saklamak için burnunu kaşır gibi yaparak konuştu.

 

"Özür dilerim bölüyorum ama bahsettiğim savcı imzanı bekliyor."diyerek uyardı.Leyla hemen toparlanıp yerdeki ayakkabısını ayağına geçirip Yunus'la birlikte çıktı odadan.Yunus arkadaşına göz kırpıp kapıyı kapattı.

 

İşlerini halleden Leyla Yusuf'a yakalanmadan hemen ayrıldı oradan. Leyla'yı göremeyince Yunus'a gerekli uyarıları yapıp çıktı arabasına binip yola koyuldu .Arabanın radyosundaki türkü yüzünün gülmesine sebep oldu.

 

Sevda Gitmiyor Serde (De Amanın Leyla Leyla)

Düşürdün Beni Derde De (Söyle Yarim Söyle)

Zülüflerin Dökülmüş (De Amanın Leyla Leyla)

Al Yanağına Perde (De Eyle Yarim Eyle)

 

Kaşların Kara Kara (Da Amanın Leyla Leyla)

Gözlerin Derde Çare (De Eyle Yarim Eyle)

Senin İçin Yanarım (Da Amanın Leyla Leyla)

Kerem Misali Derde (De Böyle Yarim Böyle)

 

Garibim Böyle Yarim (De Amanın Leyla Leyla)

Merhamet Eyle Yarim (Eyle Yarim Eyle)

Suçum Nedir Bilmiyom (De Amanın Leyla Leyla)

Ne İse Söyle Yarim Söyle (Söyle Yarim Söyle)

***

 

Aniden açılan kapıyla elleriyle göğüslerini gizlemeye çalışan kadın,karşısındaki adamla,anın şokuyla uzun süre bakıştı.Adamın gözlerindeki koyulaşan bakışlarıyla yaptığı şeyin hata olduğunu Anlaması uzun sürmedi.

  

    

 

OY VE YORUMLARINIZI

BEKLİYORUM...

 

~YİTENUMUTLAR~

 

 

Loading...
0%