Yeni Üyelik
25.
Bölüm

B-S-M-FİNAL

@yitenumutlar

Bölüm şarkısı : Elif Karlı - Bizim Oranın Adetleri

 

Veee Finale geldik umarım memnun kalırsınız. Keyifli okumalar 😉😉

 

Dağhan duyduğu kelimenin şokunu üzerinden atamazken bu işi nasıl çözeceğini bile düşünemez haldeydi. Bu ayrıntı öğrenildiği an başına gelecekleri tahmin bile edemiyordu.Diğerlerine dönüp sahte bir gülümseme göndererek Kaan'ın kolundan tuttuğu gibi hızla bir köşeye çekti.

 

"Lan sen ne bok yedin gerizekalı! Kızlar ektiyse çık kendin gelsene kazma!"Kaan gertirdiği kızları göz ucuyla süzerek arkadaşına dönüp cevap verdi.

 

"Lan sen değilmiydin kız bulmadan sakın gelme,Derya karşıya jön gibi adamları dikti diye mesaj atan!"Bakışlarını tekrar getirdiği kızlara çevirerek pişkince sırıttı. "Nesi var taş gibi kızlar lazım olur belki ilerleyen saatlerde." İçinde karşısındaki arkadaşına büyüyen öfkeyele elleri yüzünde gezdirdi.

 

"Allahın abazası! Lan ergenlikten çıkamamış kaplumbağa hızıyla gelen beyinsiz! Yengemler ve ablan bu ayrıntıyı öğrendiğinde ne olacak sence?" Onunda bakışları gelen kızlara dönerken sarışın kızın mangalı başında ki Selçuk'a kur yapmaya başladığını görünce bakışlarını tekrar arkadaşına çevirerek dişlerinin arasından tısladı." Yediğin boku beğendin mi!? Sahra bir farketsin kırdığı kemiklerimizden zarif bir gerdanlık yapar boynuna!" Kaağan,Selçuk'u tanıyordu daha önce Emir'in yanında nir kaç sefer görmüştü ama Sahra ile olayını anlayamamıştı. Bir den beyninde yanan ampulle bir elini alnına bir elini beline koyarak olduğu yerde telaşla dönmeye başladı.

 

"Yandık oğlum biz!Sahra ayrı dert,Derya ayrı dert diğerlerini saymıyorum bile hele ablam narkozsuz ameliyat eder bei yeminle!" Tuğra'nın bakışları tuhaf hareketler sergileyen ikiliye kayarken yanlarına doğru yaklaştı ve ne olduğunu anlamaya çalıştı. Duyduklarıyla oda Kaağan gibi yerinde turlar olmuştu.

 

"Kimseye çaktırmadan sıvışalım hemen buradan!" Tuğra'nın ortaya attığı fikirle Dağhan kükredi.

 

"Oldu canım başka! Loya yı o hırtapozlara bırakacak göz var mı lan bende!?" Yükselen seslerle Kerim zaten gelen kızlardan rahatsız olmasının gerginliği ile tartışan üçlüye seslendi.

 

"Dağhan! Lan buraya gelip misafirlerinizle ilgileninsene!" Dağhan ellerini saçlarına geçirip çekiştirerek bağırdı.

 

"Benim misafirim değil ki niye bem ilgileniyormuşum abi. Kaan getirdi o ilgilensin! " Kızıl saçlı olan Kerim'e yaklaşarak elini omzuna koyup fısıldadı.

 

"Kimin ilgileneceği önemli değil yakışıklı ücret sağlam olsun yeter. O zaman bizden ilginin alasını görürsünüz zaten" Kerim duydukları karşısında şoklamayı bırak beyin ölümü gerçekleşirken diğerlerinin durumuda pek farklı sayılmazdı.

 

Hayal'in yanındaki adamın tabağına bir şeyler koyması ve onu ilgiyle dinlemesi ile sinirlenen Mehmet'in astımı tetiklerken ara ara öksürmeye başlamıştı. Kayra telaşla yanına yakşıp arkadaşını sakinleştirmeye çslışırken yanlarına gelip ikisininde koluna giren esmer kıza çattıklatı kaşlarının altından baktılar.

 

"Hayırdır hasta mısınız beyler? Burası çok soğuk hasta olmanız normal!"

 

"Galiba elbisenin sırtına ve boyuna kumaş yetmemiş. Böyle kıçı başı açık gezersen donarsın bile!" Kadın şuh bir kahkaha ile onlara bakarak göz kırptı.

 

"Üşürsem ısınmak için iyi bir yol biliyorum. Sizde bana katılırsınız değil ısınmak burayı yakarız beyler!" Kadın tekrar şuh bir kahkaha atınca, kızların gözleri birer ok olup vurmaya başlamıştı sanki.Kayra ve Mehmet aynı anda kızı kollarından çıkatırken etraflarında bu manzaraya başka şahit olan var mı diye bakışlarını gezdirir di.

Hayal ve Derya ile göz,göze gelmeleri bir olmuştu. Bakışlarını onları izleyen kızlardan kaçırarak yengeç dansını andıran yürüyüşleri ile kızdan uzsklaştılar.

 

Zeynep'in yanındaki çocuk ellerindeki kınaları işaret ederek bir şeyler söyleyince Zeynep te gülümseyerek karşısındaki adamla konuşmaya başladı Emir daha fazla dayanamayacağını anlayınca onlara doğru hareketlenerek hısrla söylendi.

 

"Birde adımın gözüne sokuyor! O bileziklerin yerine,koluna kelepçe takıp bağlamaz mıyım ben seni yatağa!"Eren,Güney'e olan öfkesini bastırmaya çalkşıyordu. Zira daha kızı tavlamadan kaybetmek istemiyordu. Bir adımda önüne geçen Emir'in sözlerini işitmiş onu sakinleştirmek için koluna dokunmuştuki aynı anda yanlarında biten kızla bakışları ona döndü.

 

Emir birden kolunda hissettiği dokunuşla başını çevirdiği esnada yanında Eren'i görmesi ile kendisini tutmaması konusunda uyaracaktı ki diğer kolundaki dokunuş ve sesin sahibi ile o yöne döndü.

 

"Demek fantazi seviyorsunuz beyler!?" Emir kolundaki elin sahibinin söylediği o cümleyi duyunca ateşe değmiş gibi kızın elini ittirirken Eren neye yoracağını bilemediği o cümleyle hırladı.

 

"Sanane ne kızım ne seviyorsak! " Kız bu defa ona doğru adım atarak elini göğsüne uzattı ve dudağını büzerek konuştu.

 

"Tamam partnerini kıskanmana gerek yok üçlü takıla biliriz." İkilinin yüzü anlam veremedikleri muhabbetle şaşkın bir hal alırken kız karşılarına geçerek işaret ve orta parmağı ile ikiliyi göstererek devam etti."Siz partner değilmisiniz? Ben size ayak uydururum. Kelepçeyi kime tak..."

 

Kızın sözleri ile ikili önce yüzünü buruşturarak bir birine baktı daha sonra hızla aralarına bir iki adım mesafe koyarak kükrediler.

 

"Biz o zannetiğin şeylerden değiliz!"

 

Doğan,hızla Dağhan'ın yanıma yaklaşarak aceleyle konuştu.

 

"Dağhan!"Karşısındaki adamın bakışları karşı evden kendisine dönerken aceleyle konuştu." Bak ben daha fazla dayanamayacağım. Birazdan Meyra'yı omzuma attığım gibi o evden çıkaracağım. Oğlum kız hamile çıkacak kargaşanın içinde bırakamam onu. Ben onun cezasını ayrı keserim! Sen arabayı çalıştır hazırda beklesin ben kaptığım gibi grliyorum hemen!"

 

Dağhan,Doğan'ın haklı olduğunu düşünerek omzuna elini atıp destek olmak istercesine sıktı.Arya'nın kaybettiği bebeği aklına gelince Meyra'yı riske atmamak için başıyla onayladı. Zaten burası biraz sonra sirk çadırına dönecekti. En iyisi Meyra'nın gitmesiydi.

 

"Tamam ben arabayı hazır ederim. Sen de elini çabuk tut." Sözlerini bitirdiği an kslçasında hissettiği elle neye uğradığını şaşırmıştı. Eli biraz önceki temas edilen yerde hızla arkasını dönerken gördüğü kızla hızla Doğan'ın arkasına saklanarak başını çıkartıp kızı öfkeyle süzdü.Doğan ise ne olduğunu anlamaya çalışıyordu.

 

"Bak şekerim! Pazarlığımızı önceden yapalım. Her türlü fantaziye açığım buna araba ve ormalık alanda dahil ama ücret üç katına çıkar haberiniz olsun. Bu arada kalçalarının ve bacaklarının maşallahı var futbolcumusun sen!? " Dağhan ne diyeceğini bilemez bir şşekilde az önce yaşadığı tacizinde etkisi ile ellerini kalçalarına atarak kendini korumaya alarak cevap verdi.

 

"Bak kızım ağzını topla bu önümdeki adam polis kodese tıkar seni!" Kadın yüksek sesli bir kahkaha atarak tek kaşını alaylı bir şekilde kaldırıp Doğan'a doğru yaklaştı ve elini göğsüne koyarak kırmızı rujlu dudaklarının üzerinde dilini gezdirip konuştu.

 

"Demek hemen başlayalım diyorsunuz? Bana uyar ama polis fantazisi de dahil olacaksa ücret farklı olur çünkü o fantezi sonu biraz sert bite biliyor." Doğan göğsündeki eli tiksinerek iterken kız diğerlerinide göstererek merakla sordu. " Hep birlikte grup halinde mi olacak?" İşte Doğan'ın kopma noktası o an olmuştu. Kızı kenara sertçe itti ve bir an önce bu iğrenç sahneden kurtulmaları gerektiğini düşünerek etrafına bakındı. Fakat gördüğü manzara arkadaşlarınında aynı sahnenin içinde olduğunu yüzüne bir tokat misali çarptı.

 

"Tövbe estağfirullah! Tövbe estağfirullah!" Selçuk elindeki mangal maşası ile sert adımlarını yere vura vura söylenerek geliyordu. "Komutanım Allah aşkına beni durumlara sokuyorsunuz ya! Alın şu kızı başımdan!" Ellerini gök yüzüne doğru kaldırarak dua edercesine sözlerine devam etti. " Allahım sen görüyorsun benim bir günahım yok yarabbim! Hz. Yusuf'u Zülayha'nın imtihanından nasıl yüzünün akıyla çıkardıysan beni de öyle çıkart! Şeytandan ve onun aldatmasından sana sığınırum rabbim!" Ellerini yüzüne sürerek tekrar ortada toplanan erkek grubuna doğru ilerlerken söylenmeye devam etti." Komutanım bir an önce gidelim buradan rica ediyorum! Şu kız beni günaha davet ediyor ahlaksızca şeyler söylüyor, zina teklif ed..." Emir eli ile hızla arkadaşının ağzını kapyırken onun hala homurdanması ile dişlerininin arasından tısladı.

 

"Lan sus! Kızlar duyacak bir sus! Bizde aynı durumdayız lan! 28 yıllık bakirliğim elden gidecek bu kızlar yüzünden!" Tuğra inanmayan bakışlarını Emir'e çevirerek şaşkınca konuştu.

 

"Ciddi olamazsın Emir abi! Cidden 28 yıldır hiç bi kadınla bir..." Diğer eliylede Tuğra'nın ağzını kapatırken kıkırdayan arkadaşlarına sertçe bakıp konuştu.

 

"Size uyanda kabahat! Allah benim belamı versin lan! Gerçi şu durumda fazlasıyla vermiş zaten ama."

 

"Yakışıklı bak bakirlik de işin içine girerse size pahalıya patlar. Eee o işi öğreteceğiz bi zahmet paraya kıyın yani!" Arkadaşının sözlerini başıyla onaylayan diğer kız biraz önce kendini ittiren adamın koluna girerek göz kırpınca Doğan çıldırma noktasına gelmişti.

 

Emir son duydukları ile beylik silahı ile intiharı düşünürken Kerim'in gözleri bu kızları başlarına sardıran genci ararken kızlar tarafındaki hareketlilikle aldıkları nefes buğazlarında takılı kaldı.

 

Erkek menziline ilk giren ,gördüğü manzaraya daha fazla dayanamayan Meyra olmuştu. İçinde patlayan kıskançlığın öfkesi ile Doğan'ın karşısına dikilerek bakışları bir nişanlısına bir de onun koluna koala gibi dolanan kıza kayınca dişlerini sıkarak ikiliye baktı. Adamın kolundaki kız karşısındaki kadının bakışları ile kolunu adamın kolundan çekerek öne doğru bir adım atıp elini beline koyarak konuştu.

 

"Ne bakıyorsun öyle? Hadi başka müşteri bul kendine. Buradan sana kuruş çıkmaz!" İşittiği sözlerle damarlarındaki kan Meyra'nın beynine sıçrarken Doğan'ın öfkesi de boyunu aşmıştı. Meyra yavaş bir şekilde karşısında dikilen kıza yaklaşıp tehlikeli bir ses tonuyla konuştu.

 

"Bana bak yelloz! Şimdi seni burada seni yolunmuş kaza çeviririm! Seni elimden o üstüne salyangoz gibi yapıştığın adam bile kurtaramaz!"

 

"Meyrik!" Nişanlısına doğru bir adım atan Doğan yanındaki kadının koluna yapışması ile kolunu hırsla çekerken Kerim,Meyra'nın arkasında toplanan kızlar ve Arya'yı görmesi ile panikle araya girdi.

 

"Kızlar! Arya! Bi sakin olun yanlış anladınız. Biz bu.." Daha sözünü tamamlayamadan biraz kendisine kur yapan kız önüne geçerek öfkeyle konuştu.

 

"Aaa! Bu işin raconunu bilmiyorsanız uzayın kızlar! Hangi raconda var müşteri çekmeye çalışmak! Üç kuruş kazanacağız onuda size kapturacak değiliz!"

 

"Ne diyorsun sen be!" Arya hızla kızların arasından sıyrılarak kızın karşısına dikildi." Senin raconunu bilsem şu anda senin yaptığın şeyi yapıyor olurdum heralde!" Kerim'in gözleri şaşkınlıkla açılırken arkadan bir kahkaha sesi yükseldi. Yanındaki gencin yanağından bir makas aldı ve Kayra'nın kendini tekrar itmesini umursamadan alayla konuştu.

 

"Hıhhh! Haspam! Yaptığımız işi bilmiyorsunuzda iki saattir yanınızdaki yakışıklılarla evcilik mi oynuyordunuz!?" Kayara kızın sözleri ile iteklediği kızı kolundan sertçe tutarak kendine çevirmiştiki kulakları tırmalayan bir sesle ellerini kulaklarına kapamak zorunda kaldı.

 

"Seni sürtük seni! Seni şırfınnnntııı!" Kendini tutan İso nun kollarında çırpınırken bağırmaya devam etti." Bırak İso bırak beniii! Şu şıllığın bize yakıştırdığı sözleri söyleyen o çarpık ağzını kulaklarına kadar yırtayım bıraaaak!"

 

"Yakışıklı bırak be!Bırakta kim kimin ağzını yırtıyormuş görelim! Ben senin o ağzını yırttıktan sonra bak bakalım hangi işlevi görecek o ağzın!"

 

"Bana bak kadın o ağzını topla yoksa bir çarparım siddin sene toplayamazsın!Sen nasıl konuşıyorsun lan benim karımla!" Kayra öfkeyle kızın üstüne yürürken diğer taraftaki kız karşısındaki kızlara bakarak imayla konuştu.

 

"Karısıymış! Senin o karının pek bir işlevi yok heralde başka kollara düştüğüne göre!"

 

"Hanımefendi uslubunuzu düzeltirmisiniz! Ne biçim konuşuyorsunuz siz?Gerçi yanınızdakiler adam olsa şu an böyle bir olaya mahal vermezlerdi." Güney'in arkadaşının konuşması ile ortada dönen anlamsız olaylara yetişemeyip bir türlü müdahale edemeyince Emir elini, biraz önce konuşan adama doğru kaldırarak hırsla üstüne yürüdü.

 

"Adamlık falan ne oluyor birader!Bilmediğin bir konuda ahkam kesmeyim deme senin o dilini keserim!" Karşısındaki adam da ona doğru bir adım atarken Zeynep onun önüne geçerek Emir'le burun buruna gelerek alaylı bir ses tonuyla konuştu.

 

"Amanda aman! İhanet kitabının alasını yazan ağababaları konuştu! Sen boynuz takmayı seversin! Bunların önünden merdiveni dayayanda sensin zaten karı düşkünü zampara!"

 

"Zeyneeeep! " Kız meydan okuyan gözlerini karşısındaki adama dikerken, arkadaki sesle vücudundaki bütün tüylerin dikildiğini hissetti.

 

"Elinizde tutmayı bilseydinizde o boynuzları takmasaydınız! Zaten takınmışsınız boynuzu bırakında işimizi yapalım."

 

"Kızım çek şu elini! Ben senin günahına alet olamam yukarıda Allah var be! Bacım Allah rızası için uzaklaş benden!" Selçuk ,Emir'in yanına yaklaşıp işeret parmağını göstererek öfkeyle tısladı." Bir kere komutanım! Allah rızası için bir kerede normal bir yere sürükleyin beni! İki seferdir sizin yüzünüzden şu düştüğüm durumlara bakın ya!" Selçuk kazağını çekiştiren kıza dokunmamaya çalışarak kazağını ellerinden kurtarırlen herkesin bakışları bu ikiliye dönmüştü.

 

"Klavuzu karga olanın burnu boktan kurtulmazmış! Sen o çok kıymetli komutanın ve onun beyinsiz tayfasıyla takılmaya devam edersen daha çok günahlara sürüklerler böyle!" Sahra'nın alaylı sözleri ile Selçuk yüzünü buruşturarak cevap verdi.

 

"Bunu barlardan,neredeyse alkol komasına girmiş bir şekilde çıkarttığım kız mı söulüyor? Sen hiç konuşma bence sus istersen!" Sahra ellerini brline atarak yavaşça katşısına dikildiği adamın gözlerinin içine bakarak cevap verdi.

 

"Bunu söyleyen de ne olduğu belli olmayan kadınlarla aynı ortamda bulunan adam mı? Burayı onlar geldiği an terk ede bilirdin! Bence sen sus istersen!" Kızın söylediği sözlerin haklılık payıyla cevap veremeyen adamın biraz önce kazağını çeken kız onun yerine sessizliği bozdu.

 

"Ne olduğu belli olmayan biri varsa oda sizsiniz be! Bu adamları karısı,sevgilisi gibi sahiplenipte karşıda diğer adamlarla attığınız kahkahalar buraları inletti. Bizim adımız çıkmış! Bize laf edeceğinize siz kendinize bakın sürtükler. İşte bu laf olayın kopma noktası olmuştu. Sahra kızı kolundan tuttuğu gibi yere sererken kendisini belinden tutarak kenara çekmeye çalışan adamda çenesine sert bir yumruk yemişti

 

"Ahhh! Ne yapıyorsun kızımya!?Sahra, Güney'in arkadaşına refleksle attığı yumrukla dudaklarını ısırırken tam elini adamın çenesine uzatmıştıki kolundan çekilmesi ile bakışları kendisini çeken adama döndü.

 

"Haram dokunma!" Sinirli bir şekilde kendisine bakan gözlere aynı tepkiyle karşılık verdi.

 

"Ahhh! " Ortamı kaplayan acı çığlıkla herkesin bakışı o yöne dönerken genç adam iki büklüm bir şekilde kendisine öfkeyle bakam kıza bağırdı. " Manyak mısın Derya ya! Ne demeye erkekliğime kast ediyorsun kızım sen!?" Derya karşısındaki adama işaret parmağını sallayarak aynı tepkiyle karşılık verdi.

 

"Sana benş tutmamanı söyledim kuş beyinli gerzek! Erkeklikmiş başlarım sizin si..." Ağzına kapanan elle ne olduğunu anlamazken Kayra acı çeken adama diğer elini sallayarak kükredi.

 

"Ne biçim konuşuyorsun lan sen!Benim karımla erkeklik merkeklik! Bak oğlum adam ol hiç haz etmedim senden dalmaçyalı sevimsiz!" Bu sefer aynı acıyla Kayra bağırdı.

 

" Ahhh! Derya bıraksana kızım elimi! Ahhh! Lan bırak etimi kopartacaksın! Derya kime diyorum lan deli karı!" Kağaan ve Tuğra karışan ortamda deli gibi bir o tarafa bir bu tarafa dönerken Derya kocasının ısırdığı elini bırakarak işarer parmağını kaldırdı ve tehdit edercesine salladı.

 

"Sen bekle! Bekle ! Bu daha ne ki ben daha seni hadım edip! Bu yaylaya ibreti alem için dikmezmiyim ula!" Kayra kan oturmuş elini acıyla sallarkem işittiği kelimelerle bir iki adım gerilemiştiki çarptığı şeyle karısının tırnaklarını boynunda hissetti. " Ula daha başka kollara mı sığınıyorsun seni azgın boğa kılkli! O sığındığın kolları senin boynuna dolayıp boğmazmıyım ben seniii!" Derya sözlerinden sonra Kayra'nın arkasındaki kızın ûsaçlarına yapışırken kızın diğer arkadaşıda Derya'ya doğru bir hamle yapınca onu kolundan çevirip suratına sert bir tokat atan Arya kızın kolunu bırakmadan çemkirdi.

 

"Seni şıllık! Sen benim kocama hangi elinle dokundun! Söyle çabuk o elini koparacağım!"Kerim karısının hiç görmediği yönüyle şok olurken hızla karısına yaklaştı ve kolundan çekerek bedenine yaslayıp şaşkınca fısıldadı.

 

"Güzelim bırak! Sen onunla kendini nasıl bir görüyorsun! Aryam yakışıyomu sana..." Ahh.."

 

"Sen kim oluyorsun da bana hakaret ediyorsun sümsük herif!" Kerim yüzünü yırtan tırnaklarla can havlşyle bağırırken öbür yüzüne inen tokatla beş parmağın yüzüne geçtiğini hissetti.

 

"Sen bir de utanmadan beni tutuyormusun hala! Yayla faresiiii!" Arya kocasını arkasında bırakarak karşısındaki kadına tekrar saldırırken bağırdı.

 

" Seni yellozzz! Sen nasıl benim kocamı tırmıklarsınnn!" Diyerek kızın yüzüne tırnaklarını geçirdi.

 

Doşan ortadaki kargaşanın arasında mişanlısını ararken onu kızın birinin üzerinde,Asya'nın da onu engellemeye çalışarak çekiştirdiğini görünce koşar adım yaklaştı ve hızla Meyra'yı belinden kavrayarak kızın üzerinden kaldırarak bağırdı.

 

"Meyra kendine gel! Kızım sana ve bebeğe bir şey olacak! Kurban olduğum bırak!" Meyra kocasına ters bir şekilde kafasını kocasının yüzüne geçirince Doğan can havliyle bıraktı kızı.

 

"Seni parçalarım Doğann! Bu şıllıkla oynaşırken o bendeki ve çocuğundaki aklın nerene kaçmıştı da şeyinin derdine düştün pislik!" Doğan kanayan burnunu tutarken boğuk bir sesle homurdandı.

 

"Neee! Ne ara oynaştım? Hangi ara yaptım? Ne zaman oldu o dediklerin Meyra!"

 

"Susss! Suss Doğan sen alışıksın iki telde oynamaya!" Dlğan kanayan burnunu elimin tersiyle silerek karşısındaki kıza yaklaştı ve çırpınışlarını umursamayarak kucağına alıp evin verendasına doğru ilerledi.

 

Hayal ve Güney kargaşada kimi takip edip hangi kızı yolacağını düşünürken Eren ve Mehmet'in bi kızı çekiştirerek Kaağan' ın geldiği araca doğru sürüklediklrini görünce aradaıklarını bulmuş gibi o yöne doğru ilerlerkrn ellerine aldığı sopalarla ikilinin baldırlarına indirerek çemkirdiler. Mehmet baldırına aldığı darbeyle nereden geldiğini,nereye gittiğini şaşırırken Hayal'in sesiyle arkasını döndü.

 

"Hiç utanma yok değil mi siz de!? Daha utanmadan kız atma derdindeler!" Mehmet baldırını tutarak sakince cevap verdi.

 

"Nee! Ne kız atması Hayal Allah aşkına!?"

 

"Ne diyorsunuz kızım siz savaş meydanına çevirdiniz ortalığı! Başınız bela..." Eren'in konuşması bu defa bacağına aldığı darbeyle ysrım kalırken bu defa Güney karşılık verdi.

 

"Savaş meydanıymış! Sen daha savaş götmemişsin motorcu! Birde utanmadan kendilerini savunuyorlar! Çekil şuradan!" Elindeki sopayı bu defa Eren'in başına indirerek ortalarındaki kızı saçından tutarak homurdandı.

 

"Demek kocalarını elinden tutacak kadar işlevleri yok ha!? " Güney kızın saçlarını yolarken Hayal de ondan geri durmuyordu.

 

Güney kendisine yaklaşan arkadaşının şaşkın sesiyle bakışlarını ona çevirdi.

 

"Güney! Kızım delirdiniz mi siz! Başımıza iş açacaksınız!"

 

"Sen karışma Alper!"

 

"Ne demek karışma ya!? Şu olay bir duyulsa Figen beni F-16 nın arkasında sallandırır! Cüneyt'in karısını,Hamza'nın nişanlısını saymıyorum bile! Fikret'in hamilr karısı erkenden doğurur kızım bebeği! Böyle bir durumu nasıl açıklarız. Üstelik kızlar eskortmuş!" Ellerini yüzüne kapatarak sakinleşmek istercesine sıvazladı." Kızım sana bile inanmaz bizim kızlar. Biletimizi keserler lan! Biz buraya senin doğum gününü kutlamaya geldik şu olanlara bak! Kızlar bizi senin doğum günü partinde zannediyor. Ayrılın artık. Daha fazla uzamadan bitsin şu rezillik gözünüzü seveyim ya!" Güney'in bakışları kısa bir an kolundan tuttuğu kıza kayarken Hayal'in onu güzelce benzettiğini, erkeklerin ise Hayal'i durdurma çabasında olduklarını görünce bakışlarını tekrar Alper'e çevirerek hızla cevap verdi.

 

" Bu mesele öyle senin dediğin gibi hallolmaz Alper! Sen en iyisi çocukları toparlada gidin. Sizinde başınızı yakmayalım biz!"Arkadaşına bakıp minnetle gülümsedi. "Üstelik beni kırmayıp geldiğin ve geldikleri için arladaşlarıma teşekkürlerimi ilet." Alper, bu kızı bu beladan vazgeçiremeyeceğini anlayınca kendilerine öldürecekmiş gibi bakan diğer adama aldırmadan Güney'e çapkınca göz kırptı.

 

"Ne demek güzelim! Her zaman. Ama daha normal seviyede olursa sevinirim." Arkasını dönüp arkadaşlarının yanına ilerlerken tekrar Güney'e dönerek seslendi. " Bu arada doğum günün kutlu olsun hürkuş."Sözlerini bitirip kıza göz kırpıp hızla uzaklaştı. Çünkü şu olayın arasında birde kıskanç bir erkeğin olayı ile uğraşmak isteyeceği son şeydi. Güney arkadaşındaki bakışlarını çevirince Eren'le göz göze gelmiş onun bakışlarındaki kıskançlığa karşı boş bakışlarını dikerken Hayal'in sesi ile bulundukları ana döndü.

 

"Seni öyle bir yolacağım ki sen daha bir işlevli olacaksın! Sen o kızın o oküz yüzünden nelere katlandığını niliyor musun şıllık!" Aklına Derya'nın,Kayra öküzü yüzünden yaptırdığı bekaret testi gelirken Kayra'ya olan hırsını kızdan çıkarmak istercesine kızın saçlarını eline doladı. Kızları ayıtmak isterken Eren ve Mehmet'te nasipleniyordu bu kavgadan.

 

"Fur ula Derya Fur! Ha bu yilan baluği kılıkli kari benum enuşteme asılmak neymuş öğret ona da! Göster çirpi bacakluya Göster günuni da!" Loya kenardan Derya ya gazı körüklerken Dağhan'ın, Derya'yı tutmaya çalışan Kayra'ya yardıma gelmesi ile oda onlsra doğru yaklaştı ve Derya'nın kolunu tutmaya çalışan Dağhan'ın elini ısırdı. Elini acıyla sallayıp ısırdığı yeri üfleyen adamı umursamadan çemkirdi.

 

"Çekil da! Ellemeyin ula yolsin o karıyi!" Bakışlarını tekrar Derya'ya çevirerek biraz daha gaz verdi. " Uyyy Allahına kurban gökkuşum! Helal olsun sana yedirduğum kuymaklar,ballar kaymaklar! Ha oni kızgın yağa atilmiş hamsi baluğuna çevir da!"

 

"Kızım delimisin sen? Ne demeye gaz verip duruyorsun? Öldürecek şimdi kızı!? " Loya ellerini beline atarak mavi gözlerini Dağhan'ın gözlerine dikerek ayağını sinirle sertçe yere vurarak konuştu.

 

"Karışma! "

 

"Sende gaz verme!"

 

"Karışma dedim ula!"

 

"Ya sabırrr! Kızım manyak mısın tutta ayıralım!"

 

"Karışma dedim ula bak fena olacak! O şırfınti hak etti oni!" Derya'nın kına gecesindeki olay hafızasında canlanırken yğzğne yerleşen alaylı bir gülüşle devam etti sözlerine." Uyy doğri senin cibi karı düşkini serserilerin egosu yükseliyor! Ha boyle paylaşulamayan bir tarihi eser cibi cöreysunuz kendunuzi!" Dağhan kızın sözleriyle başını sağa sola çevirdi ve Loya nın kolundan yutarak sıktığı dişlerinin arasından tısladı.

 

"Ne alakası var şimdi!Sen ne biçşm arkadaşsın! Kızın sonu hapis olacak say..." Ahhh!" Sözlerini bitiremeden gözüne yediği yumrukla karşısındaki kıza öfkeyle baktı.

 

"Karişma dedim sana ula karişma! Seni daldan dala atlayan sincap kilukli düzenbaz seni!" Bir daha bana dokunursan karışırsan vururum seni ula!"

 

Zeynep kızın elbisesine takılan hatırası olan bilekliğini kurtarmaya çalışırken göğsünden iteklenince sendeledi ve bakışlarını kendini tutan kollara çevirmiştiki Emir onu yavaşça doğrultarak Zeynep'i iten eli yüzü çizik içinde,saçları yolunmaktan tüy dökmüş kuşlara benzeyen kıza yaklaştı ve kolundan sertçe kavrayarak kükredi.

 

"Ona bir daha elini sürersen seni pişman ederim! Seni buraya gömerim anladın mı beni!" Kolundan tuttuğu kızı sertçe itti ve arkasında bıraktığı sevdiği kadına döndü ama döndüğü an yüzüne çarpan tokatla neye uğradığını şaşırdı.

 

"Sakın bana dokunma! Bir daha sakın! Sen bana dokunma hakkını hamile karınla geldiğin gün kaybettin! Ama görüyorumki kalleşlik kanına işlemiş! Elin işte gözün oynaşta sözünün hakkını layıkıyla veriyorsun! Bu ucuz kadınlarla geçireceğin bir geceden belli ne kadar kaliteli bir adam olduğun!"

 

"Zeynep ağır konuşuyorsun! Ben o söylediğin,ima ettiğin şeylerin hiç birini yapmadım sana! Pişman olacağın şeyler söyleme!"

 

"Pişman olacağım sözler ha! Siz bu kadınları buraya getirirken ne gibi övgüler bekliyordunuz acaba !?

 

"O lanet kadınları biz getirmedik buraya! Hepsi o Kaağan denilen abazanın suçu!"Kendine inanmayan gözlerle bakan kıza doğru söylediğini kanıtlsmak istercesine bakışlarını etrafda gezdirerek Kaan'ı aradı. Aradığı çocuğu mangalın başında Tuğra ile beraber tıkınırken görünce vücudundaki bğtün kan beynine hücum etmişti.Tam onlara doğru yönelirken Jandarma aracını fark etmesiyle olduğu yerde kaldı. İç sesi filmin yeni başladığını fısıldarken o ellerini öfkeyle yüzünde gezdirdi.

 

Yaylada çıkardıkları kargaşayla Jandarma hepsinide merkeze getirmiş olay ordada devam ederken Komiser hepsini nezarete atmakta bulmuştu çözümü. Eline aldığı telefonla sıkıntıyla bir numarayı tuşladı. Açılan telefonda kısa bir muhabbetten sonra olayı anlatırken karşıdaki kişinin isteğini onaylayarak elindeki telefonu kapattı.

 

Kızlar bir birlerinin dağılmış berbat hallerini düzeltmeye çalışırken erkeklerde karşı nezarette onları süzüyordu. Kerim karısının çizilen yüzüne bakarak homurdandı.

 

"Boşuna tımar etmeyin bir birinizi Arya hanım! Bak" diyerek etrafını işaret ederek devam etti."O yanınızdaki eğlendiğiniz konu mankenleri baktılar ortalık karışık topukladılar kızım!" Gözlerini deviren Arya onu umursamazken bu defa Doğan konuştu.

 

"Kim kaldı yanınızda kim! Bakın gene biz varız. Nişanlınız,kocanız,sevgiliniz. Ne oldu Meyrik nerede o dallamalar hani. Herkes geçici ben kalıcıyım yavrum sok bunu o aklına!" Kızlar ağız birliği yapmışcasına karşılarındaki adamlara cevap vermiyorlardı.

 

"Şu halime bak be! Vicdansızın kızı! Eşekten düşmüşe döndüm senin yüzünden! Hani nerede o kıymetli İson! O fırlama dalmaçyalı nerede?"

 

"Peki ben! Şu gözümün haline bakın abiciğim ya! Suçum neydi yardım etmek. O izbandut kılıklı herifler kılını bile kıpırdatmazken sizin için ben arda kaynayan oldum!"

 

"Allahım ben nasıl bir günah işlediysem tövbeler olsun yarabbim! Bunlar başıma geldiğine göre kesin büyük bir günah işledim. Ama o işlediğim günah bile emir le olmuştur rabbim.Ama akıllandım Allahım! Komutanımla görev dışında takılmayacağım. Ey gecenin karanlığında karataşın üstündeki kara karıncayı bile gören rabbim sen benim halimi de gör ve bana bu sapkın kullarına buradan çıkana kadar katlanma gücü ver!"Ellerini yüzüne sürdüğü an başında hissettiği acıyla ters bir bakışlarla Emir'e baktı.

 

"Buradan bir çıkalım Selçuk yeminle sana aklına gelmeyecek cezalar vereceğim lan. Koşmaktan,şınav ve barfiks çekmekten beni yermeye fırsatın olmayacak aslanım!"

 

"Bende buradan bir çıkayım ilk işim senin o arkadaşlarının üzerinden motorla geçmek olacak Güney! Özellikle o Alper denen itin ğstğnden geçeceğim!"

 

"Ben ne yapayım peki abiciğim? Ben ne yapayım? Daha konuştuklarınızın çoğunu anlamıyorum bile! Oradaki o yavşak herifler ne dedi de bu kızlar bu kadar eğlendi onu bile anlamıyorum!" Max sin değişik aksanıyla söylediği sözlere herkes yüzünü buruştururken Mehmet şaşkınca ona baktı.

 

"Oğlum sen hala oradamısın lan? Bilmem farkındamısın ama nezaretteyiz! Ne ye güldükleri önemlimi adamlar eğlendi cefasını biz çektik sen hala sen salla başını ben bilirim işimi de takılı kaldın! Ne tür bir manyak mısın sen lan!?"

 

"Oğlum var ya burası değilde buradan çıkınca bunların bize yapacakları eziyetleri düşündükçe o koyuyor lan bana! Oysa sadece biraz eğlenmekti amacımız." Kaağan'ın başındaki buz torbasını düzelten Tuğra kendi bözündekini de düzelterek cevap verdi.

 

"Öyle kardeşim ama ben buradan çıkar çıkmaz okuluma gideceğim anlayacağın İzmir yolları erken gözüktü bana. Ne vardı sanki tatil günlerini birleştirecek. Ne güzel yerimizde oturuyorduk adam gibi. Tayil demek memleket demek. Memleket demek bizim gibi zınavanadan çıkmış ailesi olanların başımıza iş açması demek. Oysa biz gayet uslu gençlerdik lan. Yeminle." Kaağan arkadaşına saçmalıyorsun bakışları atarken Emir'in ona vurduğu anı düşündü acaba Tuğrada kafasına darbe almış mıydı? Çünkü onlar hiç bir zaman ne uslu bir çocuk olmuş,ne de uslu nir genç olmuştu.

 

Saatler ilerlerken ne kadar süredir orda olduklarını merak ettiler. Neden kimse gelmiyordu acaba onları bu lanet yerden kurtarmaya? Derya kazağının yakasını çekiştirirken homurdandı.

 

"Ayyy boğulacağım şimdi. Ben gelemem böyle daralmalara. Özgürlük damarlarımda var benim ya!" Kayra karısının sözlerine bıyık altından gülerken Derya devam etti sözlerine. " Ay benim klostrofobim var! Çıkmam lazım benim buradan."

 

"Saçmalama Derya! Saatlerdir buradayız ve senin fobin şimdimi aklına geldi?" Derya ellerini beline atarak Hayal'e çemkirdi.

 

"Ne var belki yeni oldum! Hem sen benden yanamısın yoksa fobiden yanamı?" Eli yüzü çizik ve küçük morluklar içindeki kıza baktı. Kötü görünüyordu ama yinede onlardan daha iyi bir yüze sahipti.Gözlerini devirerek bıkkınca homurdandı.

 

"Senden yanayım Derya senden. Hem o godzilla gibi halini gördükten sonra başka taraf seçmem ne mümkğn canım!" Derya başını memnun olmuş bir şekilde sallayarak parmaklıklara yaklaştı ve kafasını arasına sokmaya çalışarak bağırdı.

 

"Sesimi duyan var mı!? Heyyy yakışıklı polis hala oradamısın!?" Karısının sözleri ile Kayra sinirle homurdandı.

 

"Allahım sen bana sabır bu seli karıya da akıl ver!" Kısa bir bakışla kocasını kontrol edip tekrar bağırdı.

 

"Heyyy! 1.90 boyunda, gençliğinin baharında,yok sen gibi yakışıklı yeşil çamda,ey Cüneyt Arkın bakışlı yakışıklı gelsene buraya!" Kızlar Derya'nın düzdüğü maniyle gülüşürken Kayra yerinden fırlayarak aynı karısı gibi parmaklıkları tuttu ve elini aradan çıkararak işaret parmağını tehdit edercesine salladı.

 

"Senin o ağzına varya Cüneyt Arkın tokadını buradan bir çakarım gençliğinin baharında 1.60 boyunla yerle bütünleşirsin Derya! Katil edeceksin lan sen beni deli karı!" Kayra öfkeyle kalktığı yere tekrar dönerken gelen seslerle hızla psrmaklıklara yapıştı acaba gerçekten karısının çağırdığı yakışıklımı geliyordu?

 

"Derya yakışıyormu sana kızım! Kocanın karşısında böyle ileri geri erkeklerden bahsetmek!"Derya babasının öfkeli sesiyle dudağını ısrırken Kayra eline geçen fırsatı anında değerlendirdi.

 

"Her zaman böyle babacığım. Hep senin bu kızınım dili yüzünden geliyor ne geliyorsa başıma! Hele birde dün başımıza İso diye bir dalmaçyalı çıkarttı bir görsen adamın boynuna atlamalar sarılma...."

 

"Karın o haltları yerken sen ne bok yiyordun it oğlu it! Senin elin ne topluyor Kayra erkek adam karısına dokunan o eli kırar lan! Ben size böyle öğrermedim mi!?" Kayra babasının arkadan gelen sesini duyunca yüzünü buruşturarak yumruk yaptığı elini kendi ağzına vurdu. Çünkü bu masalı babası siddin sene unutmaz dürekli başına kakardı.

 

"Ne yapacağız baba bunlar fırsat mı verdiler bir şey yapalım panter gibi üzerimize atladılar." Doğan'ın siteminden sonra Mehmet yüzünü ekşitti.

 

"Tühh! Allah sizin cezanızı versin lan sünepe herifler! Lan sen daha hamile bir kızla bile baş edemiyorsun birde çocuk olunca ikisiyle nasıl baş edeceksin?"

 

"Ooo! Orada durun işte Mehmet Amca." Mehmet bakışlarını konuşan adama çevirdi ve onu nereden hatırladığını çıkartmaya çalıştı. " Üç tane dövüş ve entrika makinası üretip,bir tanede bu kadroya gelin eklemişsin, bence bu adamlar senin kızları kabul ettikten sonra sen onlara fazla yüklenme yukarıda Allah var bunlarada yazık!"

 

"Sanane be! Sen kim oluyorsun alan almış satan satmış sen ne demeye ara bozuculuk yapıyorsun!? Dikkat et o entrika makinesi senin için özel bir film çekecek bekle sen! İsmide sahte hafız la basılan eskortlar!"

 

"Tövbe estağfirullah! Kızım ne eskortu yukarıda Allah gördü nasıl karşı koyduğumu! Ayrıca ben hafız falan değilim." Adamın yüzünde buruk bir ifade oluşurken o sözlerine devam etti."Yani çalışmama rağmen hafızlığa erişebilecek kadar ileriye gidemedim. Hayat şartları beni başka bir kutsal mesleğe yönlendirdi.Düşüncelerim ve yaşam tarzımdan dolayı arkadaşlar öyle sesleniyor. Bir daha öyle seslenmezseniz sevinirim kardeşim!" Mehmet kızına göz ucuyla bile bakmadan açıklamasını yapıp bir de sonuna kardeşim kelimesini ekleyen adamın haline gülerken araya giren sesle o tarafa döndü ve gördüğü adamla yüzünü buruşturdu.

 

"Bu hafiz kardeşime katılıyorum Mehmet babacığım! Entrika, hile hurda,alavere dalavere denince, senin bu gelinin,kızların ve tayfası Ceyar ile Bob'u bile açık ara sollarlar. Benim memleketimde bile böyle entrikalar yok. Ben burada görüyor böyle şeyleri ve şok oluyor."

 

"Ooo! Ecnebi damat! Bende diyorum bu film de kim eksik!" Mehmet bir elini beline koyarak Max'e döndü ve eli ile yeri işaret etti." Ulan burası Türkiye burada adamı attan indirip eşeğe bindirirler. Şok oluyormuş!Sen şok olma oğlum kızımı istiyorsan git sünnet ol!" Kızlar Mehmet'in sözlerine kıkırdarken Emir onlara ters bakışlarını yollayarak demir parmaklıklara yaklaştı.

 

"Mehmet amca hep bize yükleniyorsunuz olmuyor ama! Ya bide bizi adam yerine koyup dinleseniz diyorum hani!"

 

"Biz seni adam yerine koydukta sen adam olamadın Emir bey!"

 

"Zeynep bak başlama yine benim tepemin tasını attırma! Sizin adam zannettikleriniz yüzünden buralardayız şimdi.Siz onlarla o dağ başında saçma salan eğlence peşine düşmeseydiniz şimdi burada olmazdık!"

 

"Ne adamı ne diyorsun oğlum sen! Arya ne diyor kızım kuzenin sadece İso değilmiydi yanınızdaki!"

 

"Hay yarabbim ne İso imiş arkadaş kendisi yok masalı hala devam ediyor! Zannedersin beyaz atlı prens şekilsiz!"

 

Yunus ters bakışlarını kendi kendine homurdanan Kerim'e gönderirken Arya da cevap verd babasına.

 

" İso dışında altı kişi daha vardı baba. Ama Güney'in Hava Harp Okulundan arkadaşları." Yunus kızına çatık kaşlatla bakarken Derya babasının sinirlenmeye başladığını anlayarak panikle konuştu.

 

"Hepsi de düzgün çocuklardı baba öyle uçuk,kaçık, laubali zıpır tipler değildi yani. Hem öyle insan olsalar ben Günay ablaya arattırıp çağırtır..." Ağzından kaçırdığı son cümleleri fark ettiğinde gözleri yuvalarında ileri geri gidip gelirken ağzıda düz bir çizgi halini almıştı. Taki Günay'ın sert yumruğunu sol boşluğunda hissedip,babası ve kocasının ağzından ismi nezareti yankılandıracak gürültüyle dökülene kadar.

 

"Deryaaa! Ula evlendun gittun hala başuma iş açaysun! Senin derdin beni mezara sokmakmı açıkça söyle da!"

 

"Allah korusun babacığım o nasıl söz." Elllerini önünde birleştirerek babadjna mahçupça baktı." Hem azıcık eğlenelim dedim ne olmuş yani! Zaten bu Dağhan ve Kaan yüzünden kursağıma dizildi hepsi."

 

"Şimdi Derya'nın ve benim yaptığım suçsa bu kıymetli damatlarınızın ve adaylarınızın yaptığı ne oluyor o zaman Yunus amca!?" Güney'in sözleri ile Mehmet bakışlarını kızlar koğuşundan erkeklere çevirdi.

 

"Ne yaptınız lan?"

 

"Vallahi ben bir şey yapmadım baba!"

 

"Tuğraaa! Dinden imsndan çıkartmayın beni lan ne oldu orada? Ne boklar döndü?"

 

"Eskort getirmişler Mehmet Amca!"Yunus ve Mehmet'in ağzı bir katış açık kalırken Hayal tekrar konuştu Hemde beş tane!"

 

"Yuhh! Lan oğlum siz ne tür bir yaratıksınız! Ben sizi çözemiyorum artık! Yunus biz kimin ahını aldıkta bunları bize ceza diye verdi rabbim!"

 

"Mehmet amca Vallahi haberimiz yoktu bizim kızların eskort olduğundan!Bilsek hiç ortama sokarmıydık!"

 

"He bilseniz başka sokacaksınız yani öylemi oğlum!? Allahım sen sabır ver!" Yunus,Mehmet'e ters ters bakarak homurdandı." Oğlum siz neden diğer insan evlatları gibi takılmıyorsunuz? Ula burunlarınız boktan çıkmıuor da!

 

"Yunus baba yanlış anladınız siz Mehmet abiyi. Bu Kaan beyinsizi okuldan arkadaşlarını getirecekti tiyatrocu olanlardan biz o kızları onları zannettik olay bu."

 

"Uyy! Hamsi beyinli! Ha senin gözlerun okuyan kizla o işi yapan kariyi ayırt edemeyecek kadar körmidur!" Loya,Yunus'a yaklaşarak parmaklıklar arasından elini çıkarıp karşıyı işaret etti." Danışıklı dövüş edeyi bunlar Yunus emica hepsinin haberi vardur ne pok yediklerindan!"

 

"Vallahi bu Kaan embesilinin arkadşlarını falan getireceğinden haberimiz yoktu bizim baba! Bizde görünce şaşırdık hatta olayın esasını bizde şimdi bu kardeşim olacak dengesizden öğreniyoruz!"Kardeşine ben sana sonra sorarım bakışları atarken Mehmet bıkkın bir ifadeylr sordu.

 

"Lan hiç birinizin haberi yoktuda bu zibidinin arkadaşları nasıl eskorta dönüştü o zaman!?"

 

"Ben karşı tarafa gelen manken bozmalarını görünce ne yap ne et o kızları buraya getir diye mesaj atmıştım . Ama vallahi niyetim köyü değildi Mehmet amca sadece birazcık eğlenelim istedim. "

 

"İyi bok yedin" Mehmet Dağhan daki öfkeli bakışlarını olayın üstüne kaldığını anlayarak geri geri kaçan Kaan'a çevirdi.

 

"Sende sadece birazcık eğlenmek içinmi yedin o naneyi koçum!" Kaan birde Mehmet'in öfkesini üstüne çekince panikle konuştu.

 

"Bu Dağhan manyağı bana öyle mesaj atınca,kızlarda beni ekince aklıma o fikir geldi. Ama vallahi olayların bu noktaya geleceğini tahmin dahş edemezdim Mehmet amca. Sadece her zamanki gibi ufak kıskançlıklar yaşanır ortam şenlenir bende kızları,kimse bir şey anlamadan götürürüm diye düşündüm."

 

"Allah cezanı versin senin babası kılıklı! Lan gençliğimizde babanın saçma sapan işleri burnumuzu boktan kurtarmadı şimdi de sen mi çıktın başımıza!" Tuğra,arkadaşının üstğne gidilmesine daha fazla dayanamayıp onun üstündeki ilgiyi başka yöne çekmeye çalıştı.

 

"Ama görmeniz lazımdı baba! Şu kızlarınız var ya döktürdü yeminle. Eşlerini kıskanan panter misali bir saldırdılar kızların üstüne.Allah ne verdiyse hem damtlarınıza oğullarınıza ,hem kızlara yaylayı dar ettiler. Kızların son halini bir görseydiniz.Yeminle çok eğlendik!" Erkekler ve kızlar aynı anda kükredi.

 

"Tuğraaa!"

 

"Belli oğlum belli nasıl döktürdükleri! Şu halinize bakın be! Horoz dövüşlerinde gagalanıp,tırmıklanan horozlara dönmüşsüznüz!" Elini cebine atarak başını öfkeyle salladı ve cebinden telefonunu çıkardı. " Madem bu kadar eğlendiniz size biraz daha eğleneceğiniz bir haber vereyim. O yolduğunuz,tırmıkladığınız kızlar sosyal medya hesaplarından,tüm dünyaya yediğiniz bokları ballandıra ballandıra anlatıp haklarını arıyorlar!" İki tarafta Mehmet'in telefonundan açtığı videoları görünce şok olmuş bir şekilde kalakaldılar.

 

"Siz biraz daha eğlenin evladım! Ula sabahtan beri telefonlarım susmuyor da! Sayenizde sokağa çıkacak yüzüm kalmadı! Herkes damatlarımın escortlarla basıldığını kızlarımında başka adamlarla aynı yerde ne bok yediğini soruyor! Siz ikinizin" Kerim ve Arya'yı işaret ederek" sallantıda olan evliliğini, "Siz ikinizin de okulları bahane edip ayrı yaşamanızı bu tür ilişkikerinize bağlıyorlar!" Yunus'un sözleri ile Arya,Derya ve eşleri utançla kızarırken Mehmet'te ondan aşağı kalmadı.

 

"Ya ben! Merkeze bir girdim damadım ve oğlumun eskort macerası,kızımın ve gelinimin gönül macerası ile aynı yerde nasıl kesiştiğinin dedikodusu merkezin yemek hanesinden tut nezaret hanesine kadar ulaşmıştı. Kendimi dışarı nasıl attım Allah biliyor!"

 

"Yediğiniz bu boku temziliyeceksiniz ula! Bize yapılırmı bu be!"

 

"Senin yine tuzun kuru seninkiler evli.Tutarsın kulaklarından sokarsın evlerine. Hadi ben oğlanı getirteyim gittiği yerden ya kızı ne yapacağım lan!?"

 

"Baba ayıp oluyor ama ortada mı bıraktım ben Meyriğimi!?"

 

"Bir de karnındaki bebekle ortada bıraksaydın bari it herif!"

 

"Niye bırakayım ben nişanlımla çocuğumu baba! Yıldırım nikahını basarım ben onlara kavuşurum sende milletin dilinden kurtulursun!" Doğan'ın sözleri ile Meyra hızla parmaklıklara yapışarak çemkirdi.

 

"Kıyacaksın tabi! Hemde iki gğn sonraya! Yeter babamın senin yüzünden yüzünü eğdiği! Hele bir o nşkayı erteleyecek bir şey yap,ya da yine gizli saklı bir olayın çıksın, seni bu defa öldürürüm Doğan!" Mehmet alınan kararlardan menun bir şekilde çaktırmadan gülerken bu defa Arya patladı.

 

"Hele sen Kerim benim babamı çok üzdün,üstüne birde rezil ettin. Meyra'nın düğününde boy boy mutluluk pozu verip bu olayı unutturacak bir şey yapmazsan bende seni vururum!" Bakışlar Kayra'ya ve Derya'ya döndü şüphelendirmemek adına. Derya planı bildiği için bozmadı. Elbette şu an ki çıkarları doğrultusunda kullanacaktı. Sinsi bakışlarını kocasının üzerine çevirerek sırttı.

 

"Sen iki babayı birden rezil ettin. Eee işin içinde benim kadınlık gururumda var,derhal Erzincan defteri kapatılacak ve eğitime Ankara'da devam edilecek! Hee ben seni vurmam. Sonuçta genç yaşımda dul kalmaya niyetim yok! Eee koca desiğinde bu devirde zor bulunuyor. Vurmam ama" bakışlarına yerleştirdiği meydan okumayla tek kaşını tehdit edercesine kaldırdı " süründürürüm Kayra! Ve sen ne demek istediğimi bu gün olanlardan sonra gayet iyi ankadın bence."

 

"Deryaaa! Ne ima ediyorsun sen kızım!?" Babasına doğru bakışlarını çeviren kız masumca gözlerini kırpıştırdı.

 

"Aaaa! Ne ima edeceğim babacığım yüzünün haline bakın anlarsınız nr ima ettiğimi!" Yunus damadının yüzündeki tırnak izlerine borluklara bakarak yüzünü ekşitti.

 

"Orası da kocanın sorunu kızım! Karısından dayak yemeyi göze alıyorsa benim için hava hoş!" Aslında neyi ima ettiğini anlamıştı ama anlamamayı tercih etti.

 

"Bu delinin kadınlık gururu var da, benim erkeklik gururum yok mu!?

 

"Gururunu karından dayak yemeden önce nerede kaybettiğini sen düşün oğlum! Hem aşkta gurur olmaz! Gurur yaparsan kaybedersin kadınlar her zaman haklıdır. Onlar bir şey dediği zaman başını sallayacaksın tamam diyeceksin. Sonra baktın sana tersmi kendi bildiğini okuyacaksın! Amaç gönülleri olsun.

 

"Tamam! Brn şimdi anladi. Sen salla başını ben bilirim işimi ne demek!" Herkes Max hala mı bakışları atarken nezatethanenin kapıları açılmış içeridekiler yeni özgürlüklerine kavuşmanın neşesi ile dışarı atmışlardı.

 

***Bir hafta sonra***

 

"Ulan Yunus iyiki o tezgahı kurduk lan yoksa bunlar adsm olmaz benim kız bu inatla el ksdar bebeği babasız büyütürdü." Yunus bir elini cebine atarak önündeki kokteylden bir yudum alarak arkadaşına sırıttı.

 

"İso olmasaydı işimiz zordu. O çocuk o videoları çekmeseydi,kızları nezaretten çıkarıp diğer videoları çekmeye ikna etmeseydi daha çok beklerdik biz." Mehmet olumlu anlamda başını salladı.

 

"Lan iyi de planda iso yoktu ki? Nereden çıktı hem o kavga videolarını o esnada nasıl çekmiş o tipi tip?"

 

"Azra benim planı dinlemeden olaya el atmıştı ya iyi de oldu ama eksik yerler vardı. e Elimizde onları yola getirecek belgeler gibi. Benimde aklıma İso geldi ona anlattım olsnları oda kabul etti. Kamerayı arabasına yerleştirmiş. "Mehmet'in onu pür dikkat izlediğini görünce sırıtarak devam etti."İso aslında Arya ile aynı yaşta ama Derya ile kafaları uyuştuğu için daha iyi anlaşıyorlar. Radyo tv bölümü mezunu.Yurtdışında belgesel çekimlerinde kameramanlık yapıyor. Yani anlayacağın mesleğinin inceliklerini konuşturmuş İso çekimlerde. Anlayacağın planı biz yapsakta iç mimarlık görevini İso halletti." Mehmet içeceğinden bşr yudum alarak dudaklarını büktü.

 

"Tipine baksan bir şeye benzetemezsin ama bizim haytalardan zeki." Bakışlarını beyaz gelinliğinin içinde dans eden kızına çevirdi. Gözleri nemlenirken yılların ne kadar çsbuk geçtiğini düşünürken üçüzleri kucağına ilk aldığı günlere gitti.

 

"Doğru dürüst dans etsene be! Yontulmamış odun gibisin Kayra. Ayaklarım, senin ikide bir basman sayesinde ördek ayağı gibi perdeleşti! Bak şuradaki adama nasılda zarif dans ediyor! Anan dansçı ama hiç ona çekmemişsin!" Kayra'nın bakışları Derya'nın göz ucuyla işaret ettiği tarafa döndü. Genç bir çocuğun gerçekten gösteri yaparcasına dans ettiğini görünce bu dans tantanasının bir an önce bitmesini dileyerek homurdamdı.

 

"Keşke ağzına da bi çözüm bulabilsemde sonsuza kadar sussan başımın belası!"

 

"Kamera yaklaşıyor gül biraz!"Derya dişlerini sıkarak fısıldarkrn Kayra'da dudaklarına bir tebessüm kondurarak aynı şekilde cevap verdi.

 

"Oldu mu karıcığım!?" Derya onun yüzine kondurduğu ifadeye gülmemek için kendisini zor tutarken yine dişlerinin arasından tısladı.

 

"Sen hiç gülme bence. Gülünce daha bir itici oluyorsun kocacığım!"

 

"Sana bu kadar dans yeter ayakta fazla durmamalısın karıcığım. Bebeğede sanada zarar." Doğan,Meyra'yı masalarına doğru peşinden sürüklerken kız öfkeyle yumruklarını sıkarak homurdandı.

 

"Yeter artık ama! Ayakta durma,fazla oturma,onu yeme, bunu içme nesin sen be kadın doğum uzmanı mı?"

 

"Kocanım kadın kocan! Bebeğininde babası! Bilmem anlata bildim mi?" Evlilik cüzdanını kızın gözlerinin önünde salladı. "Bundan sonra ben ne dersem o. Senin başka türlü yola geleceğin yok! Ya sözümü güzellikle dinlersin yada ben seni bu geceden itibaren seve seve o yola getiririm Meyrik!" Kocasının bu geceden itbaren cümlesindeki tehdit üstü kapalıda olsa yerine ulaşmıştı. Meyra kızarmaya başlarken içine yerleşen korkuyla fısıldadı.

 

"İlkim!" Doğan aylardır duymadığı birden duyunca eli ayağına dolaştı ne yapacağını bilmez bir şekilde tuttu karısının elini ve kendisine bakan gözlere çevirdi bakışlarını. "Ya bebeğimize zarargelirse?" Karısınjn gözlerindeki korkunun kaynağını anlamaya çalışırken işittiği sözlerle ne demek istediğini anlamıştı.

 

"Saçmalama Meyriğim! Ben düşündüğün şeyi kastetmedim! Ben sadece küçük oyunlarla seni yola getirmeyi kastetmiştim.Doktora sormadan öyle bir şey yaparmıyım hiç!" Külliyen yalandı. Karısının doktoru ile dün görüşmüştü ama şu an Meyra'nın gözlerinde gördüğü ve sözlerinde dile getirdiği korku onu geri püskürtmüştü.

 

"Aryam yermez mi artık bu kadar poz? Bak geldiğimizden beri fotoğraf çekinio sosyal medya hesaplarından paylaşıyoruz görmemişlere döndük resmen." Sırtını kocasının göğsünden

ayırıp ayaklanırken elbşsesinin eteklerini çekiştirdi. Kocası karısınım sırt dekoltesinden bakışlarını alamazken bir şey söyleyip onu sinirlendirmek istemeyerek oda kalktı otudukları hasır salıncaktan. Karısının eline uzanarak sıkıca kavradı ve adımlarını hızlandırarak peşinden sürükledi.

 

"Ne yapıyorsun Kerem topuğum kırılacak yavaş olurmusun biraz."

 

"Bir şey olmaz görmeni istediğim bir şey var hadi acele et!"Arya kocasının haliyle kıkırdarken düğünün olduu alana kalabalığa doğru sürükledi Kerim. Pistin önünde durup arkadaki büyük ekranı gösterdi ve başlayan müzikle karısına başıyla sahneye çıkanları işarer etti. " İzle bakalım güzelim." Arya'nın bakışları annesi ve teyzelerinin,eşleri ile olan aralarında yaptıkları kadın erkek atışmanın oynadığı ekrana kaydı. Arya gibi herkes onları yüzündeki kocacman gülüme ile izledi.V ideo bittiği an pistte bir kalabalık belirdi. Meyra ve kızlar bir tarafta Doğan ve erkekler karşısındaydı. Meyra elini kaldırarak Doğan'a söylenmeye başladı.

 

Hani verdiğin sözler

Dünden bu güne yitti

Daha düğün olmadan

Dün gecen kara kolda biti.

Bu gün merkezle konuştum senin şu görevi

Gece gidiyorsun ödeteceğim sana bu ihanetini.

 

Doğan karısına çapkınca göz kırptı ve gerçekleri bilmediği için şükrederek karşılık verdi.

 

Emir eğlenceğiz dedi

Hiç itiraz istemem

Arkadaş kurbanıyım

Pavyon benim neyime

Ama kendime kılıbık dedirtmem!

 

Zeynep duyduğu Emir ismi ile bakışlarını kısıp elini öfkeyle ona doğru salaldı.

 

Hangi taşı kaldırsan çıkar altından

Bu Emir gibi gerzekler

Sarhoşluğu eğlence zannederler

Sabah küfey içinde gelir

Bir memuru kapıya dikerler.

 

Zeynep'in kendine atıfta bulunup yine suçlandığını anlayan Emir gecikmeden katşılık verdi.

 

Yine kabak bemim başıma patladı

Zorlamı götürdüm ben bu aptalları

İki kadeh içince uçup gidiyor akılları

Ben ilk defa gördüm masadaki kızları

Tam onları yollarken Kayra kolumu tuttu

Dedi bırak abi oynasınlar dağıtalım kafaları.

 

Duyduğu isimle Derya'nın kızgın bakışları kocasını buldu ve ağzına geleni hiç düşünmeden öfkeyle döktü sözlerine.

 

Sarışın esmer ne farkeder ki ona

Zannedersin kendini eş görüyor Nick Bateman la

Bana dakunmaz bu yaptıkları onun zararına

Bir işarerime bakar Bernardo Velasco,

Bu sözümü,yabana atma o küçük beyninden çıkar ma!

 

Emir sinsi bir gülüşle Kayra'ya göz kırptı. Derya'nın bu çocuğa her fırsatta ayar çekmesi hoşuna gidiyordu doğrusu.

 

Kayra,Emir'in sözleri ile inanamaz bir şekilde işaret parmağıyla kendine dokundu.Ulan her haltı dün gece birlikte yemişlerdi ama suç onun olmuştu öylemi. Hele karısı düğünlerindeki o yürüyen meteoru yine sokmuştu araya. Onun karısına olan yakınlığını hatırlayınca gerildi üstelik başka bir rakip daha eklemişti bu deli. Ödürücü bakışlar atan karısından bakışlarını çekerek gülen arkadaşlarına başını siz şimdi görürsünüz diye sallayarak çeketini çıkarıp,düştükleri hale kahkahalarla gülen annesine doğru fırlattı ve bir elini beline atıp diğer eli ile arkadaşlarını işaret etti.

 

Dün gece sarışını masada oynatırken,

Hiç mi utanmıyorsunuz şimdi onun gibi kıvırırken.

Parayı vücuduna sıkıştırmak için sıraya giriyordunuz,

Bu bahaneyle kızın her yerini ellerken

İçip içip coşuyordunuz Max 'e hamam tasını oynatırken,

Yetti artık be kadın! Seninde her fırsatta beni gömmen!"

 

Sare uzun elbisesinin eteklerini toplayarak hırsla bir adım öne çıktı.

 

Senin neyine eğlence,

Ankara'ya daha dün gelmeyle.

Yolmu beleldin pavyonları.

Ralli yarışımı zannettin sen bu tür oyunları,

Adam olup bir yüzüğü takamayacaksan, Aç benim yolları mı.

 

Max işittiği sözlerin ne anlama geldiğini düşündü ve anladığı kadarına cevap verdi

 

Ben geldim bunların oyununa,

Ne bilirim nasıl gidilir pavyona.

Eren dediki bana, bu alemin raconu sende salla oyna şu kızla,

Yüzük, düğün, altınlar sizde adet çokmuş.

Bunlar yüzünden yedik bütün parayı. Çok var masrafmış bu işte gel direkt kıyayım nikahı.

 

Sare,Max in sözleri ile yüzünü buruştururken Güney,Eren'e bakıp işaret parmağını sallasdı.

 

Bilmiyorsan alemi yakmasaydın geceleri,

Sen bekle şimdi o Ceyar kılıklı Eren yapar senin yerine düğünü ve adetleri.

Yazık değil mi bu kıza takmasın mı tek taşı,

Yakışmaz mı şu gerdana beşi bir yerde altınları.

 

Ne Ceyar'lık yapmışım, adama alemin raconunu anlatmakla,

Sende hiç insaf yokmu küçücük bir olayı bağladın dallasa.

Bu Mehmet salağı oynayalım diye çıkınca meydana, dedi abi hani nerede kaldı dayanışma sizde akınsana,

Şu güzel ortama.

 

Hayal tek kkaşını kaldırarak gözlerimi kıstı ve boynunu bükerek, karşısında ki bakışlarını kaçıran adama meydan okudu.

 

Pavyonlarda karılarla oynarken dayanışma ne gereğine,

Tühh! Allah senin cezanı versin bak şimdi etrafına nerede onca hergele.

Sen bunlara güvenirsen ortada bırakırlar seni böyle,

Aklınız daha karıda kızda almışlar sizi kayda.

Bu kafayla giderseniz sonunuz dünkü gibi hep biter karakolda.

 

Mehmet,Hayal'in sözleri ile yanındaki Selçuk'a döndğ ve ser bir şekilde bakıp kendini savundu.

 

Ne olduğu belirsiz herif dediki, Mehmet neredesin?

Arkadaşlarının hepsi toplanmış bana yardıma gelirmisin?

Dedimki oralar sana uymaz, bu gece iyi bir yerde bitmez,

Dediki oğlum yine komutan emretti sadece şöför olucam.

Benim ne suçum var bu dengesiz çağırdı.

Onun yüzünden gittim iki kadeh beni çatptı gerisimi hatırlamıyorum kim kime ne yaptı.

 

Sahra alaylı bir gülüşle karşısındaki Selçuk'u süzdü.

 

Bana fenalık bastı necisin sen anlamadım,

Aklım çok karıştı suç kimde bulamadım.

Yanına yaklaşandan fersah fersah kaçarsın,

Şöför olunca ne oldu iki taksi yollasaydın.

İki de bir emir aldım diyorsun, Söylesene be adam sen,bar, pavyon nedir biliyormusun?

 

Selçuk öfkeyle Emir'e baktı. Aslında bu defa emir falan dinlemezdi ama katlandığı yerler farklıydı. Yanındaki Dağhan'ın başına sertçe vurarak karşıdındaki kıza çrvirdi bıkkın bakışlarını.

 

Ben düz bir adamım hiç anlamam bu işlerden,

O dedeğin yere bir kere girdim oda aldığım emir yüzünden.

Bu asalak Dağhan beni aradı Selçuk abi nerdesin şöför lazım bir gelsen.

Salaaak! yemin ediyorum bu çocuk Salaaak!

Bir gün başım yanarsa bu çocuğun yüzünden yanacaaak!

 

Selçuk öfkeyle sözlerini bitirdi ve tekrar Dağhan'a dönerek dirseğini geçirdi.

 

Loya ikilinin didişmesine sırıtıp o gecenin yarım kalan intikamının hırsı ile konuştu.

 

Zaten onda akıl olsa hamsi gibi takılmaz ağlara.

Kızları görünce hemen mercimeği verir fırına.

O yaptığı işleri hoş zannetsin, hit olmuşsunuz sosyal ağlarda.

Şu kızlara bir bakın gelirlermi bu laflara.

 

Dağhan ikidir bütün pis işlerin ona patlaması ve sürekli bu kıza rezil olmanın verdiği hırsla iki adımda ortaya çıktı ve çeketinin yakalarını silkti.

 

Yeteeeer ama gerçekten yeterrr,

Banane kızlar hangi lafı yer hangisini yemezleeer.

Her olay üstüme kalıyor, oldum itten beterrr,

Ne yapsam yaranamıyorum beni buluyor hep bu pis işlerrr.

Abim dediki Dağhan bir gece ayarlaa

Hepsi abimin suçu bana atıp tutulanların hepsi palavraaa!.

 

Arya,Dağhan'ın çıkışıyla şok olurken kocasının kardeşinden isteği şey ile ağzı bir karış açık kaldı. Yanındaki kocasına dönerek şaşkınca göğsünden ittirdi.

 

Biz bence bu işte çok büyük bir yanlış yapmışız,

Siz erkekleri fazla serbest bırakmışız.

Daha bir hafta önce nezarette yatarken

Bu nasıl bir özgüven,pavyonda karıyla kızla alem yapmakta nededen?

Bu ara beni çok fazla çileden çıkarıyorsun

Fazla kaşınma Kerim sabrımı taşırıyorsun!"

 

Kerim gülerek karısının ellerine uzandı ve sıkıca kavrayarak cevap verdi.

 

Sen demedin mi bana yaptıklarını unutturacak büyük bir şey yap diye,

Bem de dedimki toplanın çocuklar Arya'ya süpriz yapalım hep birlikte.

Kırmadılar beni planladık her şeyi,

Çorbada tuzumuz bulunsun deyip

Çıkacak kitabın için yaptık hepsini.

 

Sözlerini bitiren Kerim, karısına çapkınca göz kırptı. Deniz 'in elinden aldığı kitabı gülümseyerek karısına uzattı.

 

Arya dolan gözleri ile uzatılan hediyeyi aldı ve parmaklarını üzerinde gezdirdi.

"Bir Sevda Masalı" kitabın ismini okurken gözünden akan yaşlarla kitabın kapağındaki resmi inceledi dikkatle.

Yöresel kıyaferler içinde eski zamanları anımsatan bir kızla erkeğin resmi vardı. Heyecanla arka tarafını çevirdi ve o an dudaklarından küçük bir kıkırtı kaçtı. Annesi ve Teyzelerinin eşleriyle olan düğün fotoğrafı vardı. Gözlerinde yaş kocaman bir gülümsemeyle kocasına baktı. O an aynı müzik tekrar sardı ortamı.

 

Arya abla yeter artık bitir şu davayı,

Bu kitabı çıkartmazsan hepimiz yiyeceğiz kafayı.

Ananlar babalar derken,bu dava çocuklarınıda aştı,

Korkuyorum artık torun torbayada miras kaldı.

 

Tuğra'nın sözleri ile Anne babaları kahkaha atarken Asya söze girdi bu defa.

 

Bu dava bitmezse korkuyorum sonumdan,

Alacağım koca olursa bu beyinsizlerin soyundan,

Önümüzdeki örnekler pek iç açıcı değil

Babalar analar hepsi ayrı havadan çalıyor

Çocukları ise inatla bir birine koşuyor

Bu dava uzarsa bahtıma kim düşecek bu iki salaktan biriyle ömür nasıl geçecek.

 

Asya'nın kendilerini işaret etmesi ile Tuğra burun kıvırırken Kaan yakalarını düzelterek kıza yaklaştı.

 

Bu dava yüzünden ne oyunlara geldik,

Geceleri diskoda sizin için plan yaparken votkaya vişne suyu ekledik.

 

Asya Kaan'ı susması için dürterken o devam etti.

 

Bir bilseniz bu davayı bitirmek için,

Kimlerle iletişime geçtik.

Zafer kadınlarınmı yoksa erkeklerin mi olacak diye düşünürken ne kadar kötü emel varsa hepsine alet edildik.

Barlarda, diskolarda ilaçlı gazozlar içip ne tacizlerden geçtik.

 

Asya,Kaan'ın kafasına sertçe vurdu ve babası ve diğerlerinin kızgın bakışları altında Tuğra'ya seslendi.

 

Diiik Tuğra şunun ağzını dikkk!

 

Tuğra,Kaan'ın ensesine sertçe vurarak ağzını eliyle sıkıca kapattı ve geri geri giderken Kaan'a söylenmeye devam etti.

 

Bittikkkk Asya biz bu salak yüzünden bittikk!

Sırrımızı ne demeye döküyorsun ortaya,

Salaaak yemin ediyorum bu salaakk

Sırrımızı herkese duyuracakkk...

 

Bütün herkes Tuğra,Kaan ve Asya'nın başına toplanıp o meşur sırlsrını öğrenmeye çalışırken Arya onların bu haline gülümseyerek kocasına döndü ve şüpheyle baktı.

 

"Her şey tamam da atışmaya konu olan dün geceki olaylar doğrumuydu Kerim?" Karısını kollarına çeken adam tıpkı kendisi gibi karısını sarmalayan Doğan'ın bakışları ile karşılaşınca Meyra'nın da aynı şeye takıldığını anlamış ve yüzünü ekşiterek karısına cevap vermişti.

 

"Hiç olurmu güzelim öyle şey? Daha yeni kavuşmuşken öyld hata yaparmıyız! Skeç gibi düşün yaşanmadı yani öyle şeyler.

 

Arya ve Meyra dışında kızların haberi olmuştu hep o gevşek ağızlı Tuğra ve Kaan yüzünden. Ama Arya ve Meyra'nın Doğan için düzenledikleri vekarlığa veda partisinde olanları duymalarına gerek yoktu değil mi? Bu kadın erkek davası bitecekti ama kendileri adına.Onlar bu davadan Bir Sevda Masalı çıkartmıştı gerisi diğerlerinin sorunuydu. Şimdilik umrunda değildi. Umrunda olan tek şey kollarındaki karısıydı.

 

SON...

Loading...
0%