Yeni Üyelik
11.
Bölüm

İ-D-B-S-11

@yitenumutlar

Bölüm Şarkısı - HiraiZerdüş İki günlük Dünyada

 

Keyifli okumalar 💞💞

 

Derya kocasının kendisini bu kadar çabuk gözden çıkartma düşünceleri ile sarsılsada kenidini toparlamaya çalışarak derin bir nefes alıp akmak için sabırsızlanan göz yaşalrını geri yollamak için yataktan kalktı ve arkasını dönerek kocasının biraz önce öfkeyle fırllattığı kremi aramaya başladı.Kısa bir aramanın arkasından gözüne ilişen kremle bir kaç adım attı ve eğilerek kremi yerden aldı. Eli gözünden firar eden yaşk hızla kurularken dün gece kocasının fısıldadığı sözler yankılandı kulaklarında. "Kendisini çok kırdığını ve belki de daha fazla kırıp kırılacağını söylemişti." Şimdi o konuşmadan sonraki ilk kırılma anını yaşıyordu ama vazgeçmeyecek kocasına yenilmeyecekti. Yıllar önce gerdek gecesi kendine verdiği sözü bir kez daha hatırlatıp derin bir nefes aldı ve yüzüne kondurduğu gülümseme ile doğruldu.

 

Kayra karısını kırdığının elbetteki farkındaydı ama evliliklerine aileleri de olsa üçüncü kişilerşn karışmasını istemiyordu. Ailelerine de danışacakları,onlarında nasihat verip yol göstereceği zamanların illaki olacağının bilincindeydi ama madem onları evlendirip bir çatının altına soktularsa dışarıda kalmaları gerektikleri zamanları da bileceklerdi. Önce karısı ile kendisinin iletişim kurmasına izin vermelilerdi.Elbetteki bu süreçte bir birlerini kıracak canlarını yakacak hatta kopma noktasına geldikleri zamanlar bile olacaktı ama kendileri yaşayarak hissederek öğrenmelilerdi. Onların çizdiği,onlara göre güllerle serili yollarda zahmetsiz ve çabalamadan ilerlemektense, kendileri dikenli yollarında o dikenlere basa basa bir birlerinin iç dünyasını öğrenecek, evlilliğin sefasını da cefasını da birlikte yaşayacaklardı. O diğerlerinin yaşadığı sorunları yaşamak istemiyordu. Aileleri evliliğine karışmadan kendi sorunlarını kendileri çözmek istiyordu. Dört yıl önce ve dört yıl boyunca onlara yeterince bu hakkı istemeden de olsa vermişti ama şimdi buna hiç niyeti yoktu. Ailesi de olsa herkes durması gerektiği yeri bilecekti.Karısının kendisine yaklaşması ile bakışları ona kayarken onun gülümseyen yüzünü görsede arkasında sakladığı kırgınlığın farkındaydı. Karısı kendisine karşı hissettiği yoğun duygulardan,aşkından dolayı sadece kalbini kazanmaya odaklanmış olsada kendisi gelecek tehlikeyi görebiliyor kendini ve karısının inadının nelere neden olabileceğini biliyordu. Derya'nın tekrar yanına oturması ile bakışlarını gözlerine çevirdi ve onun gözlerindeki kırıklıklarla hala gülümsemeye çalıştığını görünce içi acıdı.Elini kaldırarak yanağına dokunup hafifçe okşadığı anda karısı bakışlarını kısarak konuştu.

 

"Demek beni, aşkımı bildiğin halde boşayacaksın öyle mi?" Kayra karısının sorduğu nereye varmaya çalıştığına kestiremezken Derya başını olumlu anlamda sallayarak tekrar konuştu. "Öyle olsun bakalım. Bana ve aşkıma kıyacak kadar zalim bir adamsın sen!" Kayra karısının sözlerine karşılık vermek için ağzını açmıştı ki karısı omzundan itekleyerek tekrar konuştu. " Uzanda sürelim şu kremi. Beni boşayacağın o gün geldiğinde aşkım ve ben mani olamıyorsak senin için yaptıklarım mani olur belki sana." Kayra karısının sözleri ile yüzünü buruşturarak onunda yardımı ile yatağa uzanırken aklına takılan soruyla çatılan kaşlarına engrl olamayarak karşılık verdi karısına.

 

"Ne demek boşayacağın gün geldiğinde?Ben sadece uyarıda bulundum! Sen şimdi o günün geleceğinimi ima ediyorsun bana?" Belinde hissettiği soğuklukla kısa bir an ürperdi. Bacaklarında hissettiği ağırlıkla karısının sesini aynı anda duydu.

 

"Neden boşanmayı ima edeyim Kayra! Beni sevmeyen bir adam için aşkımı ayaklarının altına seriyorum. Bans yaşattığı onca şeye rağmen onu affediyorum. Eee bunları göz önüne alırsak senin gözünde gurursuz bir kadınımdır. Senin için üzgünüm ama o gün gelse bile gurursuzluğumu biraz daha abartarak yakana yapışır boşatmam kendi mi senden merak etme sen." Sözlerini bitiren kız ellerini kocasının beline yerleştirerek hafifçe ovmaya başladı.

 

"Derya saçmalama lütfen! Sana hiç bşr zaman seni sevmediğimi söylemedim. Aşkına saygı duyuyorum ama ben aşka inanmıyorum! Kusura bakma ama aşk tutkudan ibarettir ve tutku gelip geçici bir hevestir."Belinde gezinen parmaklar düşüncelerini dağılmasına sebep olurken kendini toparlamaya çalışarak sözlerine devam etti." Ben liseli değilim aşk değil istediğim! Sen benim ne istediğimi bir anlasan kendine söylediğin o gurursuz kelimesinin ne kadar saçma olduğunuda fark edeceksin! Duymak istediğin ney? Bu sözlerle nereye varmaya çalışıyorsun anlamıyorum ama seni gurursuz olarak değil aşkına sahip çıkan,benim gibi bir deliye katlanan,yaptıklarıma karşı hala bana beslediğin aşkına ve sana karşı seni takdir ediyorum. Ayrıca bu özelliğin çok hoşuma gidiyor. Pes etmiyorsun." Sözlerini bitiren adam erkeksi bir kıkırdayıştan sonra şakacı bir ses tonuyla sözlerine devam etti." Senin bana karşı verdiğin mücadele ve kalbimi kazanmak için verdiğin savaş erkeklik gururmu okşuyor. Açıkçası beni acayip eğlendiriyor." Kocasından duyduğu sözlere Derya'nın yüzünde gülümseme oluşurken kıkırtısı duyulmasın diye dudaklarını bir birine bastırdı. Kocasının belini ovan ellerine başka komutlar vererek mırıldandı.

 

"Hımm! Demek eğleniyorsun? Hoşuna gidiyor mu bari?" Kayra belindeki dokunuşların ovmak yerine okşamaya dönüşen hareketleri ile karısına ayak uydurdu.

 

"Hımm! Çook! Bence biraz daha bu şekilde devam edebilirsin."Derya kocasının sözlerine kıkırdayarak tırnaklarını tenine geçirdi.

 

"Ahhh!" Kocasının acı inlemesi ile masumca sordu.

 

"Böyle nasıl?" Kayra dişlerini sıkarak cevap verdi.

 

"Çok iyi devam et sen!" Derya gülmemek için dudaklarını ısırarak bir süre bekledi ve tırnaklarını hafifçe aşağı doğru çekti.

 

"Ulannn Derya!" Kocasının sözleri ile kıkırdayarak üzerine doğru eğilip kulağına yaklaştı ve nefesini bırakarak fısıldadı.

 

"Peki böyle nasıl!? Devam edeyim mi kocacığım?" Kayra başını hafifçe kaldırarak ani bir hamleyle karısının dudaklarından bir öpücük çalıp sırıttı.

 

"Deştin sırtımı kadın!" Derya dudaklarındaki tadı hissetmek istercesine dilini dudaklarının üzerinde gezdirdi. Kayra onun bu hareketi ile içini çekerek homurdandı."Niyetin başka bir şeyse bu yaptıklarınla amacına ulaşıyorsun haberin olsun! Yok incittiğim için ceza kesiyorsan ona da, eyvallah be güzelim." Derya kocasının sırtını okşamaya devam ederken Kayra boğuk bir sesle tekrar konuştu. "Ama oynadığın oyunun devamını getiremeyeceksen sen alta geç ben gerisini zevkle getiririm!" Kocasının sözleri ile tekrar kulağına doğru yaklaşarak fısıldadı.

 

"Devam ettiremezsin ki malum belin sakat!" Geri çekilirken kocasının boynuna ıslak bir öpücük bırakıp doğruldu.

 

"Yani kısaca,ben baştan çıkarırım ama sen belin yüzünden bi bok yiyemezssin mi diyorsun karıcığım!" Kocasının omuriliğinin üzerinde parmağını boynundan başlayarak aşağı doğru hafif bir dokunuşla indirdi. Kayra'nın bedeninden bir titreme gelip geçerken kıkırdadı. Kayra dişlerini sıkarak tısladı." Deryaaa!" Derya tekrar okşamaya devam ederken mırıldandı.

 

"Hımmm!"

 

"Lan niye eziyet ediyorsun!? İnsafın yok mu kızım senin!?" Kocasının kulsğına doğru yaklaştı ve kulak memesini hafifçe dişleyerek boğuk bir sesle fısıldadı.

 

"Bilmem var mı ki?" Daha fazla dayanamayan Kayra karısını bir hamlede altına alınca Derya irice açılmış gözleri ile kocasına bakıp kaşlarını çatarak söylendi.

 

"Ya hani belin ağrıyordu senin! " Kayra çapkınca sırıtarak cevap verdi.

 

"Geçti!" Karısının elşne uzanarak avuçları arasına alıp parmak uçlarına öpücük bırakıp sözlerine devam etti. "Ellerin şifalı galiba. Masajın iyi geldi." Tek kaşını kaldırrarak imalı bir bakış attı karısına. "Nerede kalmıştık!" Derya kocasını üstünden ittirmeye çalışarak şüpheyle baktı.

 

"Zaten ağrımıyordu değil mi!?" Kayra gülmemek için dudaklarını dişleyerek başını olumlu anlamda salladı.Karısının gözlerine öfke pırıltılarının yerleşmeye başlaması ile sözlerine devam etti.

 

"Öyle hemen bir hamleyle saktlanacak adam mıyım ben güzelim? Biz nasıl eğitimlerden geçiyoruz haberin var mı senin?" Derya hırsla kocasının höğsüne yumruğunu geçirdi.

 

"Haberim var Kayra! Çünkü bende her gün o eğitimlerden geçiyorum ya!? " Karısının onu itekleme çabalarını ağırlığını üzerine biraz daha vererek engelelemeye çalştı.

 

"Ciddimisin? Gazetede ne işinize yarıyor ki eğitim?" Derya dişlerini sıkarak tısladı.

 

"Saçmalama Kayra! Bırak sululuğu! Neden böyle bir şey yaptın?" Kayra karısınım dudaklarından kısa bir öpücük alarak sırıttı.

 

"Söylemem yine kızarsın. Kafama kaşığı yedim zaten başka bir şey yemek istemiyorum." Karısının yüzünde oluşan tebessümle akşamdan beri aklını kurcalayan soruyu sordu. "Sahi sen hangi haberle terfi ettin." Grlen soru ile Derya dudaklarını büktü.

 

"Bilmem!" Kayra karısının saçları ile oynarken inanmamış gibi fısıldadı.

 

"Nasıl yani? Şimdi hangi haberle terifi aldığını bilmiyormusun sen?" Derya gözlerini devirdi.

 

"Nasıl bilebilirim Kayra? Telefonumun birini olay yerinde elimden alıp kapattın, diğerinide eve girerken alıp kapattın. Annemler de haberi verdi ama çevirdiğin oyunların sayesinde onlardanda bir şey öğrenemedim." Tuğra aldığı cevaplar karşısında başını düşünceli bir şekilde olumlu anlamda salladı.

 

"Yarın ifade vermen gerekiyor." Karısının asılan yüzünü avuçları arasına alarak alnına bir öpücük bırakıp geri çekilirken Derya'nın küçük bir çocuk gibi ağlamaklı ses tonuyla konuşması gülümsemesine nedrn oldu.

 

"Kayra lütfen götürme beni merkeze.Ben bir şey yapmadım ki?" Karısının yüzünü okşayarak fısıldadı.

 

"Ben yanında olacağım merak etme.Sabah birlikte gideriz. İfadeni verdikten sonra ben seni gazete ye geri bırakırım." Derya acı çekercesine yüzünü buruşturarak kendi kendine mırıldandı.

 

"Benim de korktuğum bu ya. O merkeze seninle gitmek!"

 

"Ne mırıldanıyorsun kendi kendine?" Kayra karısına şüpheyle bakarken Derya kollarını kocasının boynuna dolayarak gülümsedi.

 

"Bu yatağa girince acaba benim kpcamın neden sadece çenesi çalışıyor diyordum." Kayra tek kaşını kaldırarak karısına bakıp mırıldandı.

 

"Dün gece bana savaş açtığını hatırlıyorum! Sana kalbimin anahtarını almadan bir daha bana teslim olmayacağını söylemiştin." Derya da tıpkı kocası gibi tek kaşını kaldırarak cevap verdi.

 

"Sende kendi isteğimle gelmediğim sürece bana dokunmayacağın için kendine söz vermiştin." Karısının gözlerine yalvarırcasına bakarak karşılık verdi.

 

"Söylemiştim değil mi?"

 

"Evet. Ve beni baştan çıkarıp sana gelmem için elinden geleni yapacağını söylemiştin." Kayra nefesini bıkkınca bırakarak kendisini yan tarafa bırakarak homurdandı.

 

"Neden ağzımın ortasına iki tane çakmadın ki sanki ben o sözü verirken!Belki beynime kan giderde yaptığım aptallığı anlardım." Derya üzerinden kalkan kocasına şaşkınca baktı. Onun verdiği sözü tutamayacağını düşünmüştü halbuki. İçine yerleşen hayal kırıklığı ile kalakaldı. Acaba kendi aklı neredeydi o sözü kendisine verirken.Tıpkı kocası gibi nefesini bıkkınca bırakarak bedenini ona doğru çevirip kendisine bakan kocasının gözlerine bakıp yanağına uzandı ve parmak uçları ile dudaklarına hafif dokunuşlar bırakarak gülümsedi.

 

"Kıyamazdım ki!" Kayra kğçğk çocuk gibi yüzünü asarak homurdandı.

 

"Ama şimdi gayet güzel kıyıyorsun!" Kolunun üstünde yükselerek başını eline dayadı ve gözlerindeki umut kırıntıları ile karısına baktı.

 

"Derya bir kerecik esnetemezmiyiz o kuralları?" Karısının kararsız bakışları ile biraz daha sokularak fısıldadı. "Çok kötü durumdayım Derya! Öğleden bu yana beni baştan çıkarmak için elinden geleni yaptın beni bu hale getirdin! Hatta ailelerimiz o saçma süprizi yapmasaydı şu an bu yatakta kim bilir kaçıncı kez..."

 

"Kayraa!" Karısının uyarısı ile sözlerini yarıda keserken onun kızaran yüzünü fark edince kıkırdayarak yaklaşıp boynuna dudaklarını sürttü.

 

"Derya yemin ederim çok zor durumdayım! İnanmazsan bak!" Karısının elini avuçlarına alarak erkekliğine götürdü ve bastırdı. Derya elinin altında hissettiği sertlikle güçlükle yutkunurken Kayra yalvarırcasına bakarak fısıldadı. "Lütfen!" Gözlerini yukarı doğru çeviren kız kısa bir an düşündü ve sırıtarak cecap verdi kocasına.

 

"Galiba beni boşayacağın güne kadar senden faydalana bilirim. Nasıl fikir?" Kayra başını sağa sola çevirerek öfkeyle homurdandı.

 

"Ya sabır!" Ters bakışlarını karısının gözlerine dikerek sertçe konuştu." Derya beni nerenle dinliyorsun kurbanın olayım ya! Seni boşarım dedim boşayacağım demedim! Bakıyorum da boşanmaya çok heveslisin dilinden düşürmüyorsun!" Derya omuzunu silkerek umursamazca cevap verdi.

 

"Beni tehdit ederek sen soktun aklıma! O güne kadar bana aşık olmazsan,bende birazcık karımı düşünsem fena mı olur!" Karısının sözlerinden sonra dün sabahki para olayıda aklına gelince isyan edercesine söylendi.

 

"Lan niye bana jigola muamelesi yapıyorsun durduk yere şimdi! Karını düşünecekmiş nesin kızım sen? Ticaret odası başkanı mı? Karı kocayız lan biz! Bu işi ticaret yapan tücarlar gibi pazarlığa mı dökeceğiz şimdi!" Derya kısa bir an düşünüyormuş gibi yapıp gülmemek içşn yanaklarını ısırdı ve başını olumlu anlamda salladı.

 

"Bak bunu iyi akıl ettin kocacığım. Yarın hemen bir hesap tablosu çıkartmalıyım." Kayra karısının sözlerinden bir şey anlamayınca boş boş bakarak sordu.

 

"Ne tablosuymuş bu?"

 

"Eee sen beni boşayınca ben nasıl geçineceğim Kayra! Aldığım maaş ve ödeyeceğşn nafaka benim kuaför parama yetmez." Kayra karısını baştan aşağı süzerek ciddiyetle sordu.

 

"Sen kuaföre gidiyormusun ki?" Derya kocasının omzuna hafif bir yumruk atarak homurdandı.

 

"Ne demek sitiyorsun Kayra?"Kayra şaşkınca omuzlarını silkti.

 

"Ne biliyim Derya, seni kuaförden çıkmışcasına bakımlı bir tiple görmedim ki şaşırdım yani." Karısının saniyesinde değişen mimikleri Kayra'nın gözünden kaçmaz iken Derya,kocasının gülmemek için kendini zor tuttuğunu görünce bakışlarını kısarak çemkirdi.

 

"Ağdası,manikürü,pedikürü,saç boyası ,dip boyası,roflesi,fönü cilt bakımı,saç bakımı, makyajı bunların hepsini bedavamı yapıyorlar sanıyorsun sen!?" Kayra'nın gözleri şaşkınlıktan irice açıldı.

 

"Bu saydıklarının hepsini cidden yaptırıyormusun sen?" Derya kocasının sorusu ile bakışlarını kaçırarak cevap verdi.

 

"Elbette yaptırıyorum!" Yalandan kim ölmüştü.Bütün bu saçmalıklara vakit harcayacak kadar delirmemişti ama bunu kocasının bilmesine gerek yoktu. Kayra parmağını karısının yüzüne dokundurarak parmağını ileri geri hareket ettirip bakışlarını şüpheyle kısarak kendi kendine homurdandı.

 

"Gayette doğal duruyordu ama." Karısının şaşkın bakışları altında yataktan hızla doğrularak Derya'yı kolundan tutarak çekiştirmeye başladı. Derya kolunu kocasından kurtarmak için çekiştirerek şaşkınca söylendi.

 

"Ne yapıyorsun sen Kayra! Bıraksana kolumu!" Kayra karıına doğru bakışlarını çevirerek telaşla cevap verdi.

 

"Banyoya!"

 

"Ne!" Derya işittiği söz karşısında şaşkınlığını üzerinden atmaya çalışırken sözlerine devam etti."Ne yapacağız banyoda!?" Karısını sürükleyerek banyo kapısına kadar götğren Kayra kapıyı açarak karısı ile içeriye girdi.

 

"Seni yıkayacağım." Derya ikinci bir şaşkınlık yaşarken panikle konuştu.

 

"Ne... Ne yıkaması Kayra. Ben kendim yıkanabilirim!" Kocası duşun suyunu açarak ısısını ayarlayıp karısına dönerek onaylamazca başını salladı.

 

"Olmaz! Ben yıkayıp kendi gözlerimler göreceğim." Şüpheli bakışlarını kocasından çekemezken Kayra kızın tişörtünün eteklerinden tutarak bir hamlede çıkarınca Derya şok olmuş gözlerle baktı.

 

"Allah aşkına ne yapıyorsun sen!? Neyi göreceksin?" Kocasının elinden tişörtünü hırsla çekip işaret parmağını kaldırarak çemkirdi."Çık dışarıya!" Kayra karısının elindeki tişörtü tekrar çekerek tısladı.

 

"Olmaz Derya! Kendi gözlerimle görmem lazım!" Sözlerini bitiren Kayra elindeki tişörtü bir kenara fırlatarak kendisine öfkeyle bakan karısını birden kucağına alıp hızla duşun altına girince Derya ufak bir çığlık atarak kocasının göğsüne yumruklarını indirerek öfkeyle konuştu.

 

"Ne yapıyorsun sen delirdin mi!? Sırılsıklam olduk ilimizde." Kayra karısını kucağından indirerek duş başlığına uzanıp karısının yüzüne tutarkken diğer eliylede yüzünü ovarak söylendi.

 

"Görmem lazım Derya! Sabah kalkınca evin içinde başka bir kadınla karşılaşıp, gördüğüm görüntü karşında kalp krizi geçirmek istemiyorum şu gencecik yaşımda. O makyajı yüzünden arındırıp öyle görmem lazım seni." Yüzünde ki elleri ittiren kadın kocasının elindeki duş başlığına uzandı ve hırsla elinden çekip, kenara savurup öfkeli gözlerini kocasına çevirdi.

 

"Aptalmısın sen!?" Karısını sakinleştirmeye çalışarak ellerine uzanarak avuçları arasına aldı.

 

"Güzelim sen öyle kuaför den makyajdan falan bahsedince benimde gözümün önünde sosyal ağlarda dolaşan o videolar canlandı." Gözlerini irice açtırarak devam etti sözlerine."Korktum yemin ederim. O makyajın altından çıkan yüz bir anda senden de çıkacak diye ödüp patladı. Üstelik yapılan yorumlarda çok kötüydü. Adam düğün gecesinin sabahı karısını tanıyamamış Derya inana biliyormusun?" Kocasının sözleri ile ellerini onun avuçlarından kurtararak yumruk haline getirdi ve sertçe göğsüne vurarak homurdandı.

 

"Cidden aptalsın sen Kayra! Yıllardır bir aradayız,çocukluğumuzdan beri birbirimizi görüyoruz öyle bir şey mümkün mü sence!" Yüzüne yapışan saçlarını hırsla ittirdi ve bakışlarını kendi üzerinde gezdirerek yüzünü buruşturdu. "Şu halime bak!" Bakışlarını hırsla kocasına çevirerek dişlerinin arasından tısladı."Gördüğün görüntü tatmin ettimi bari!"

 

"Çook." Kayra'nın bakışları karısının düzensiz nefes alıp verişinden dolayı inip kalkan göğüslerindeyken gözleri göğüs arasından akıp giden su damlasında takılı kaldı. Derya kocasının bakışlarının takılı kaldığı yeri fark edince onu kolundan tutarak arkasını çevirmeye çalışarak itekledi.

 

"Çık dışarı!" Kayra karısına doğru bedenini tekrar çevirerek küçük bir hamleyle duavrla arasına sıkıştırarak sırıttı.

 

"Neden çıkacakmışım?" Derya kocasına ters bakışlar yollayarak kolunun altından çıkmak için hamle yapsada Kayra kolunu biraz indirerek onun bu hamlesini engelledi. Onun bu hareketi ile Derya ellerini kocasının göğsüne koyarak ittirmeye çalışarak çaresizce fısıldadı.

 

"Kayra duş almam lazım!" Elini karısının boynuna uzatarak hafif dokunuşlarla omzuna doğru inip sütyen askısını çıkardı ve aynı işlemi diğer askıya da yapıp okşayarak göğsüne doğru indirdi.

 

"Al o zaman." Derya bu temasların verdiği hazla kocasını nasıl engelleyeceğini düşünürken Kayra Boğuk bir sesle fısıldadığı sözün arkasından elini karısının sırtına doğru uzatarak sütyenin kopçasını küçük bir hamleyle açtı. Karısının sütyeni tutmak için hamle yapan ellerini hızla kavrayarak kendi çıplak göğsüne koydu. "Ya da birlikte alalım!" Elinin altındaki çıplaklığın,temas ettiği avuçlarını ateş gibi yakması ile Derya bakışlarını kocasının gözlerine sabitleyerek titrek bir nefes çekti ciğerlerine ve sinsice cevap verdi.

 

"Bana her dokunuşunun bedelini yarın hesaba dökeceğim haberin olsun.Malum kuaför masraflarım çok fazla." Kayra ellerini karısının göğüslerine çıkararak hafifçe sıktı ve birer koru anımsatan gözlerini karısının yüzünde gezdirip çapkınca sırıtarak cevap verdi.

 

"Biraz önce gayet net bir şekilde gördüm ki hiç bir katkı maddesine gerek yok sen doğal halinle daha güzelsin." Sözlerini bitiren Kayra'nın parmakları karısının pantolonunun düğmesine ulaşırken Derya ellerini kocasının ellerinin üstüne kapatatak onu engellemeye çalıştı.

 

"İltifatla kurtulacağını sanıyorsan yanılıyorsun. Sarılmak 100, öpücük almak 200." Öpüşmek 300, sevişmek 600,birlikte ..." Kasıklarında hissettiği ıslaklıkla başını hızla aşğıya eğdi ve kocasının hangi ara o düğmeyi açıpta o mahrem bölgelere geçiş yaptığına anlam veremeyerek baktı. Ellerini Kayra'nın gür saçlarına götürerek çekiştirdi ve muzipçe sırıtarak sözlerine devam etti. "Daha anlaşamaya varmadık kocacığım." Kayra karısının kendisine engel olmaya çalışması ile hızla doğruldu ve bedenini ona bastırarak dişlerinin arasından tısladı.

 

"Lanet olsun Derya yeter artık!" Dudaklarını karısının dudaklarına dokundurarak fısıldadı."Tamam nasıl istiyorsan öyle olsun! Yarın o tabloyu hazırla kadın!" Derya kocasının sözleri ile gülerek mırıldandı.

 

"Hmm. Emin misin kocacığım?" Karasının alt dudağını dişleri arasına alıp çekiştirerek homurdandı."

 

" Eminim kadın! Yemin ediyorum delisin sen! Şu durumda bile pazarlık yapıyorsun benimle!" Derya kocasının alt dudağında dilini gezdirerek kulağına doğru yaklaşıp fısıldadı.

 

"Karın değilmiyim ihtiyaçlarımı karşılamak zorundasın. Senin görevin bu sonuçta." Karısının boynuna küçük öpücükler bırakıp söylendi.

 

"Cinsel ihtiyaçların için geçerlimi bu zorundalık peki?" Derya'nın parmakları kocasının kasıklarına doğru yönelirken Kayra'nın hırıltısıyla gülümsedi.

 

"Bu zorunlu halin mi?" Kayra başını karısının gerdanından kaldırarak karısının gözlerine bakıp çapkınca sırıttı.

 

"Kesinlikle değil!" Derya dudaklarından kaçan kıkırtıya mani olamazken Kayra çoktan karısının bedeninde ateşli bir keşfe başlamıştı.

 

Kayra elindeki çay fincanınından bir yudum alarak kahvaltısını yapan karısına çevirdi.

 

"Ayrı odalarda mı kalacağız hep böyle?" Ağzındaki lokmayı yutarak bakışlarını kocasına çevirip umursamaz bir şekilde omuzlarını silkti.

 

"Olabilir." Karısının sözleri ile Kayra'nın kaşları çatılırken Derya sözlerine devam etti. " Oda fark ediyor mu? Ha senin odan ha benim odam ha ikimizin odası. Sonuçta yine beraber o yatağa girip beraber o yataktan çıkıyoruz." Çayını yudumlarken kocasına kaçamak bir bakıl atarak sözlerinden sonra onun yüzünün aldığı şekle gülmemek için kendini sıktı. Dün gece onu o halde yalvarttıktan sonra biraz mesafeyi hal etmişti. Kayra sakin olmaya çalışarak çatalını tabağın kenarına bıfaktı.

 

"Elbetteki fark ediyor Derya. Normal bir çift gibi aynı odada olmamız gerekmiyor mu sence?" Bıeaktığı çatalını tekrar aldı ve bıçağıda alarak tabağındaki domatesi hırsla kesti.Derya yerinden kalkarak çayını tazeledi ve kocasının çayını da tazelerken cevap verdi.

 

"Ayrı odalarda yaşayan çiftlerde var kocacığım. Her çift aynı odada yaşayacak diye bir kaide yok.Hem böylesi daha iyi. Beni kızdırdığın zaman yatak ayırma zahmetinede girmemiş olurum." Karısından beklemediği sözler karşısında elindeki çatal ve bıçağı sertçe masaya bırakarak yerinden kalktı. Derya bu ani hareketle yerinden sıçrarken kocası yanına gelerek ellerini masaya koyup karısına doğru başını eğdi ve sıktığı dişlerinin ardından tısladı.

 

"Kusura bakma ama ben o hayal ettiğin, siktiğimin kraliyet ailelerinden gelmiyorum karıcığım! Sende aklındaki bu saçma düşünceleri çıkart at! Akşama o odalar birleşecek!" Elini sertçe masaya geçiren Kayra karısına ters bakışlar atarak masanın üzerindeki kahvaltılıkları toplamaya başlayarak sözlerine devam etti. " Şimdi git hazırlan geç kalıyoruz." Derya kocasını çileden çıkartmanın hazzını yaşarken umursamaz bir tavırla çayından bir yudum alıp konuştu.

 

"Nereye geç kalıyoruz?" Kayra bedenini karısına doğru çevirerek cevap verdi.

 

"Merkeze. İfade vereceksin ya hani." Derya yudumladığı çayı işttiği kelimelerle buğazına kaçırırken kocasının şüpheli bakışları altında öksürerek cevap verdi.

 

"Ben daha sonra gelsem olmaz mı? İşe gitmem gerek. Yeni terfi etmişken işten kaytarıyor izlenimi vermeyim şimdi." Kayra kaşlarını olmaz dercesine kaldırarak karısının yanına yaklaşıp şüpheli bakışlarını gözlerine dikerek sordu.

 

"Ne gizliyorsun sen?" Neden benimle merkeze gelmek istemiyorsun?" Derya gözlerini kaçırarak yerinden kalkıp kocasının kıskacından jurtulmaya çalışarak homurdandı.

 

"Ne gizleyecekmişim canım? Üstelik seninle niye gitmek istemeyim ki?" Kocasının şüpheli bakışlarından kurtulamayınca en iyisinin taktik drğiştirmek olduğunu düşünerek çemkirdi. " Ayrıca odaları birleştirme mevzusu hakkında fikrimi soracak olursan, sen önce oda ve yatak dışında karının varlığını hatırla o söylediklerini sonra düşünürüz."Arkasını dönüp mutfaktan ayrılan karısının ardından seslendi.

 

"Senin gibi bir kadının varlığını unutmak mümkünmü acaba!? Mesela bugün hangi çılgınlıkla karşıma çıkacağını çok merak ediyorum ve senş düşünmekten kendimi alıkoyamıyorum."

 

"Bu dediğine inanmam için akıl okumayı öğrenmem yerine,hissettirmen daha kolay olmazmı sencede hayatım." Masayı toplamaya devam ederken karısının sözleri ile küçük bir kahkaha attı Kayra.

 

"Dün gece adımı sayıklarken hissettirme konusunda gayet başarılı olduğumu düşünüyordum karıcığım."

 

"İşittiklerime göre beynin başka yerlerinde çalışmaya başlamış yine." Kayra yüzündeki sırıtışla arkasını dönerek elleri göğsünde kendisini izleyen karısına doğru ilerleyerek karşısında durdu.

 

"Geç kalmamış olsaydık,o çalışmaya başlayan yerimi büyük bir zevkle.." Derya elinü hızla kocasının ağzına kapattı ve kızarmış yüzüyle homurdandı.

 

"Bu kadarı yeterli gerisini getirme."Karısının avcuna bir öpücük kondurarak uzanıp avcuna hapsetti ve dış kapıya doğru çekiştirerek isyan edercesine konuştu.

 

"Kahvaltı hazırlamak yerine beni uyarsaydın,kahvaltı hazırlarken harcadığın vakti başka türlü değerlendire bilirdik. O zaman çalışan yerimi tartışmaya gerek kalmazdı belki." Karısının elini bırakarak botlarını ayağına geçirdi ve iplerini bağlarken ayakkabılarını giymeye çalışan karısına bakıp çapkınca göz kırptı. Derya kocasının bu hareketi ile yüzüne yayılan gülümsemeye engel olamadı. Vücudunu saran siyah tişörtü ve siyah kotu içinde yüreğini hoplatmıştı yine sabah sabah. İç çekerek doğruldu ve kocasını süzmeye başladı.Kayra botlarının iplerini bağlayıp doğrulacağı esnada karısının açık olan ayakkabı bağcıkları gözüne çarpınca bakışlarını karısıns çevirdi. Onun hayran bakışlarla kendisini izlediğini görünce gülümseyerek başını iki yana salladı ve karısının ayakkabı bağcıklarına uzanarak bağladı.İşini bitirip kalkınca tekrar karısının eline uzandı ve onun kendisine şaşkınca baktığını görünce sordu.

 

"Ne oldu?" Derya işaret parmağı ile ayakkabılarını göstererek güldü.

 

"Farkındamısın sen biraz önce benim ayakkabılarımı bağladın." Kayra'da karısı gibi güldü ve kapıyı açarken cevap verdi.

 

"Bağlayamaz mıyım?" Karısını da dışarı çekerek kapıyı kapatarak ona döndü ve yanağını hafifçe okşayarak sözlerine devam etti." Düşüp bir yerini inciltmeni istemedim. Akşam bana lazımsın çünkü." Çapkınca karısına göz kırptı. Derya'nın gözlerinş devirmesi ile gülerek eline uzandı ve avcuna hapsederek merdivenlere yöneldi.

 

Merkezden içeriye girerken Derya gerginlikten ellerinin terlediğini hissetti.Bakışları etraflarını telaşla tararken kocasının ona şüpheyle baktığından habersizdi. Bakışları kendilerine yaklaşan kayınbabası ve babasını bulunca faekında olmadan tuttuğu nefesini bıraktı. Kayra nın bakışlarıda onlarla kesişince onların ne için orada olduklarını merak etti. Kendilerine yaklaşan ikiliye bakarak merakla sordu.

 

"Baba, ne işiniz var sizin burada?"Mehmet bakışlarını gelininden çekerek oğluna cevap verdi.

 

"Derya'nın dünkü olayı için haber verdi amirin. Galiba ifadesine gerek duymuşsun." Kayra başını olumlu anlamda sallarken şüpheyle baktı babasına." Bizde bu yanlış anlaşılmayı düzeltmeye geldik. Eski dostum Derya ve Kağan'ın bu olayla alakaları olamdığını ve Kağan'ın ifadesinin yeterli olduğunu Derya'nın ifadesine gerek olmadığını söyledi bize biz de gidiyorduk." Kayra'nın kaşları öfkeyle çatılırken Mehmet sözlerine devam etti. " Şu Derya'nın terfi aldığı dünkü görüntüler hakkında senin ihmalin varmı yokmu bunun için senin ifadeni alacak sanırım." Kayra son işittikleri ile öfkeli bakışlarını hızla karısına çevirdi.

 

"O görüntüler sayesinde mi terfi ettin." Derya bakışlarını kaçırırken Kayra daha büyük bir öfkeyle sözlerine devam etti." O görüntüleri gazeteye ne ara verdin sen?" Derya kocasının öfkesi ile nasıl baş edeceğini bilemezken korkuyala cevap verdi.

 

"Ka..Kayra. O görüntüleri siz baskın yapmadan önce çoktan gazeteye yollamıştık biz. Orada başımıza ne geleceğini bilmediğimiz için en azından görüntüleri kurtaralım dedik."

 

"Bunu bana niye söylemedin!" Ellerini öfkeyle yüzünde gezdirerek kükredi." Peki şimdi başına gelebilecekler hakkında bir fikrin var mı?" Yunus,damadının kızına yüklenmesi ile uyarmak için seslendi.

 

"Kayra! Bunları burada konuşma..." Kayra elini kayın babasına doğru kaldırarak sözlerini tamamlamasına izin vermedi. Karısının gözlerinden öfkeli bakışlarını çekmeden sözlerine devam etti.

 

" Neden sürekli arkamdan iş çeviriyorsun!? Beni salak konumuna düşürmek hoşuna mı gidiyor!?" Derya dolan gözlerini kırpıştırarak konuşmak için ağzını açmıştı ki kocasının kükreyişi ile geri kapatmak zorunda kaldı." Daha kaç defa ve nasıl söylemem gerekiyor anlaman için. Kimse ile birlik olup arkamdan iş çevirmemen gerektiğini! Daha kaç kere ve nasıl anlatayım ben sana Derya!?"

 

"Yunus! Sen Derya'yı götür buradan kardeşim." Yunus başını sallayarak arkadaşını onaylarken damadına ters ters baktı. Kızmakta haklı olsada kızına herkesin gözü önünde bağırıp çağırması hoş değildi. Kızının kolundan tutarak çıkışa doğru yönelmştiki işittikleri sesle Derya dudaklarını dişledi korkuyla.

 

"Derya bir sorun mu var?" Kayra işittiği yabancı sesle arkasını döndü. Karısının karşısında gördüğü adamı görünce kan beynine sıçramıştı adeta.

 

"Levent bey ifade için geleceğini söyleyince ben de bana ihtiyacın olabilir diye düşündüm." Derya bıkkın bir nefes alarak karşısındaki adama bakmıştı ki yanında biten kocası aldığı nefesi de buğazına tıkamıştı.

 

"Sen kim oluyorsun da benim karıma yardımın dokunacak!?" Timur bakışlarını kendisine sert bir şekilde soru soran Kayra'ya çevirerek tebessüm etmeye çalışarak cevap verdi.

 

"Cidden beni tanımadın mı?" Kayra aldığı cevap karşısında kaşlarını çatarak karşılık verdi.

 

"Sen kim oluyorsun ki seni hatırlamam için bir sebep olsun!?" Timur derin bir nefes alarak gözlerini devirdi. Mehmet ve Yunus ikili arasındaki gergin konuşmanın neden kaynaklandığını düşünürken Derya her an patlayacak olan bombayı avuçlarında tutuyormuşcasına gerilmişti.

 

"Peki. Madem hatırlamıyorsun'" Elini karşısındaki adama uzatarak tekrar gülümsedi. " Ben Timur Okay. Hani Tuğra'nın liseden arkadaşı olan Timur. " Kayra karşısındaki adamın rahat tavırları karşısında dişlerini sıkarak sert bir ses tonuyla fısıldadı.

 

"Fırıldak Timur! Piç herif ölsem unutmam lan seni!" Timur işitemediği sözler karşısında boş bulunarak sordu.

 

"Anlamadım!" Kayra sabır dilenircesine başını sağa sola çevirerek tısladı.

 

"İstediğim cevap bu değil! Karımla alakan ne!?" Ortamın gerginliğinin farkında olarak,sorulan soruya anladım dercesine başını sallayıp cevap verdi.

 

"Derya'nın çalıştığı gazetenin hukuki işleri ile ben ilgileniyorum. Buraya geldiğini duyunca..."

 

"Neee!" Derya yanı başında kükreyen kocası ile korkudan yüzünü buruşturarak gözlerini sıkıca kapadı.Kayra ise yıllar önceki o görüntünün tekrar gözlerinde canlanması ile öfkeden kararmış bakışlarını karısına çevirerek kolundan tuttuğu gibi dışarı doğru sürükledi. Yunus ve Mehmet anlam veremedikleri olay karşısında şaşkınca bir birine bakarken Yunus ilk kendini toparlayan olarak karşısında tıpkı kendileri gibi şaşkınca giden ikiliyi izleyen genç adamın koluna dokunup konuştu.

 

"Derya'nın olay hakkında vereceği ifadede bir sorun çıkmadı. Çıksaydı zaten onunla ilgilenecek avukat bir babası,komiser olan diğer babası ve en öncede ona bir şey olmasona izin vermeyecek olan polis bir kocası var." Timur aba altından sopa gösteren karşısındaki yaşlı kurta bakarak başını olumlu anlamda salladı. " Gazete'nin hukuki işleri ile ilgilendiğin için kızımın yardımına geldiğini biliyorum fakat bir daha böyle bir durum olursa sana gerek olmadığını bil. Kızımın etrafında onunla ilgilene bilecek onu seven yeterince insan var zaten. Yani sana gerek yok." Timur işittiği sözlerin bir uyarı olduğunu anlayacak kadar akıllı bir adamdı. Hemde sakin bir konuşmanın altında yatan o sert tehditleri bile anlayacak kadar akıllıydı. Başını tekrar olumlu anlamda sallayarak cevap verdi.

 

"Anladım Yunus bey! Ama görevim gereği böyle durumlarda anlaşmam gereği yanlarında olmak zorundayım sizde bu durumu gayet iyi biliyorsunuz. O yüzden size istediğiniz konuda yardımcı olmaya çalışmak isterdim ama malesef ne gerekiyorsa onu yapmak zorundayım." Karşısındaki adamlara meydan okuyan bakışlarla bakarak başını hafifçe eğerek tekrar konuştu."Madem bir sorun yok,ben gitsem iyi olur. Yetişmem gereken bir dava var. Size iyi günler."Karşısındaki adamlara söz hakkı tanımadan arkasını dönerek hızla uzaklaştı.

 

"Neydi lan şimdi bu?" Yunus giden adamdan bakışlarını çekmeden Mehmet'e cevap verdi.

 

"Aklınca bize meydan okuyor kardeşim?" Mehemet ileriye doğru ani bir hamle yaparak kükredi.

 

"Ben onun o yarım aklını alırım da haberi olmaz lan!" Yunus arkadaşını kolaundan tutarak kendine çevirdi.

 

"Bırak onu şimdi! Oğlun kızımı nasıl götürdü görmedin mi? Gidip şu iki deliyi bulalım hemen." Mehmet bakışları hala giden adamın arkasında başını olumlu anlamda sallayarak ilerlemeye başladı.

 

"Bak bu üçünün arasında bir şey var.Biraz önceki o gergin ortam ve o dangalağın saçma cesaret gösterisi de bu yüzden di." Yunus arkadaşını başını sallayarak onayladı.

 

Karısını sürükleyerek otoparka getiren Kayra tuttuğu kolu bırakarak önüne geçip öfkeli bakışlarını ona çevirdi ve işaret parmağını kaldırarak yukarıyı gösterip bağırdı.

 

"O piçin söylediği doğrumu!?" Derya vereceği cevabın yaratacağı etkiden tırsarak parmakları ile oynamaya başlamıştı ki kocası tekrar bağırınca yerinde korkuyla sıçradı. "Sana söylüyorum! O piçin söylediği doğrumu!?" Derya ürkek bakışlarını kocasına çevirerek cevap verdi.

 

"Benimle ne alakası var? Gazete'nin avukatı!"Karısının cevabı ile Kayra sşnirle ellerini yüzünde gezdirdi. Karısının üzerine doğru bir kaç adım atınca Derya'da geri geri gitmiştiki bir arabaya çarpınca olduğu yere sindi. Karısının burnunun dibine kadar giren adam alayla konuştu.

 

"Seninle ne alakası mı var!?" Öfkesini bir türlü kontrol edemeyince yumruğunu karısının arkasındaki araca geçirerek kükredi." O siktiğimin piçi altı yıl önce seni öptü! Sen hala benimle alakası ne diye soruyormusun birde!?"Derya kocasının yumruğu ile yerinde zıplarken,işittiği sözlerle Kayra'nın derdini anlayarak onun biraz önce arabaya vurduğu elşne uzanarak avucunun arasına alıp konuşmaya çalıştı.

 

"Sen yıllar öncede yanlış anladın. O takıntılı kız arkadaşından kurtulmak için yaptı onu. Aslın..." Kayra elini karısından kurtararak hırsla tısladı.

 

"Seni öptü ve senin açıklaman bu mu!? Zorlamı öptü!? İstesen engel olabilirdin!" Derya giderek öfkelenen kocasına bakarak sakin kalamaya çalıştı. Olayın aslını bilmiyordu sonuçta.

 

"Sadece kızdan ayrılması için yardım edip kız arkadaşı gibi davranacaktım. Tuğra rica etmişti. Onun hatrı için kabul etmiştim ama öpmek hesapta yoktu."Derin bir nefes alarak hızla sözlerine devam etti." Bir anda öptü.Bende şok oldum.Yoksa öyle bir şeye izin verirmiydim Kayra?"Karısının açıklaması ile dişlerini sıkarak konuştu.

 

"Ne olursa olsun o saçma oyuna dahil olmamalıydın! O şerefsizin seni öptüğü görüntü benim hafızamdan bir an bile çıkmadı yıllardır! Sana her baktığımda gözümün önünden geçti hep! İlk gecemizde bile o saçmalıklarımın sebebi oydu lan!" Derya kocasının sözleri ile şaşırırken Kayra karısının kolundan tutarak sıktı." Ben bunları kabullenemezken sen bir de aynı yerde çalıştığınızı söylüyorsun! Ben hiç bir kadına yakınlaşmadım! Bu tarz yaklaşımlarda bulunmadığım hiç bir zaman ama sen bunu bildiğin halde bana güvenmeyip iş arkadaşımdan kıskanıyorsun! Ben bu anlattıklarından sonra ikinizin aynı yerde çalışmasına nasıl göz yumayım lan!" Derya kocasının öfkesi karşısında ne yapacağını şaşırmıştı. Ne söylese sakinleştirmek yerine daha beter bir hale sokuyordu kocasını. Çaresizce fısıldadı.

 

"Bana güvenmiyor musun!?" Kayra karısının sorusu ile dişlerinş sıkarak tısladı.

 

"Benim güvenmediğim o şerefsiz! Sen de bu konuda değil ama arkamsan iş çevirip benden sürekli bir şeyler gizleyerek güvenimi sarsıyorsun! Seni uyardım hem de kaç defa! Arkamdan iş çevirme! Benden bir şeyler gizleme! Ben karıma güvenip arkamı dönemeyeceksem bu evliliğin ne anlamı var!" Kocası haklıda olsa sözleri bir bıçak gibi keskindi. Derya zorla yutkundu ve ağzını açsa ağlayacağının bilinci ile sadece başını olumlu anlamda sallamakla yetindi.

 

"Derya biz gidelim kızım!" Derya babasının sesini duyunca bakışlarını ona çevirdi. Babası ve kayınbabasını görünce içinde bulunduğu durumla bakışlarını kaçırdı.

Ne ara gelmişlerdi ve neler duymuşlardı bilmiyordu ama daha fazla kocasının öfkesine katlanamayacağını biliyordu. Adımlarını babasına doğru çevirmiştiki kocasının kolundan tutması ile durdu.

 

"Siz gidin! Bizim konuşmamız bitmedi henüz!" Sözleri babalarına olsada Derya sesindeki o uyaran tınıyı yakalamıştı. Aralarındaki meseleye kimsenin karışmasını istemediğini belirtiyordu açıkça.Fakat kalırsa babası ile kocası arasında gerginlik çıkamsından korkuyordu. Ne yapacağını bilemez haldeyken kayınbabası devreye girdi.

 

"Yeter bu saçmalık!" Oğlunun karşısına geçerek gelininin kolunu elinden kurtardı ve oğlunun gözlerine uyarırcasına bakarak serrçe devam etti sözlerine." Ne bok yiyeceksen,neyin hesabını soracaksan evinde sor! Hayvan gibi ulu orta yerde karına bağırıp çağırmakta nedir!?" Yunus ters bakıllarını damadına yollayarak kızını kolundan tuttuğu gibi arabaya doğru ilerleyip bindirdi ve kendiside damadı ve arkadaşını kontrol eden bakışları ile aracına bindi.Kayra onlara doğru bir hamle yapmoştı ki babasının kolundan tutması ile olduğu yerde kaldı.

 

Yunus yola çıktığında bakışlarını yan koltukta ağlayan kızına çevirdi. Onun ağladığını görünce torpidodaya uzanarak açıp bir peçete aldı ve kızına uzatarak söylendi.

 

"Ağlama artık. O Tuğra gerizekalısına uyup öyle oyunlara kalkışırsan sonuç böyle olur.Kocanın haklı olduğu noktalar var Derya. Her ne olursa olsun böyle bir oyuna dahil olman ve o itin seni kullanması,öpmesi hiç hoş bir durum değil. Ben bile duyunca sinirlerime zor hakim olurken kocanın duygularını anlamaya çalış lütfen. Bir erkek için zor bir durum. Üstelik aynı yerde çalışıuormuşsunuz ne yapsın şimdi bj çocuk!?" Derya babasından aldığj peçeteyle göz yaşlarını silsede yerşne yenileri geliyordu. Bakışlarını babasına çevirerek cevap verdi.

 

" Baba vallahi Tuğra'nın hatrı için girdim ben bh oyuna. Timur'un beni öpeceğini bilsem ona hiç izin verirmiydim. Kafasını yarar pekmezini akıtırdım oracıkta o gerizekalının! Zaten sonrasında da bu dediğimi yaptım. Şimdi aynı yerde çalışıyoruz evet ama benim elimden ne gelir?" Göz yaşları yanaklarından süzülürken hıçkırıklarda eşlik etmeye başlamıştı. Yunus kızının çocuk gibi ağlayışına gülerek ona kısa bir bakış atıp konuştu.

 

"Kırlangıç kuşunu bilirmisin Derya." Gelen sorunun alakasızlığıyla babasına bakıp cevap verdi.

 

"Biliyorum baba!" Yunus kızının huysuz tavrına gülerek tekrar konuştu.

 

"Peki nasıl uçtuklarını da bilirmisin?" Derya babasının ikinci alakasız sorusu ile bakışlarını ona çevirdi ve şaşkınca bakarak çoğalan gözyaşlarıyla birlikte huysuzca diğer tarafa çevirdi başını.

 

"Bilmiyorum babaaa!" Yunus kızının eline uzanarak avcunun arasına aldı ve tekrar konuşmaya başladı.

 

"Kırlangıç kuşları bir alttan,bir üstten uçarlar. Bazende yan yana uçarlar. Bazen diğerinin arkasından uçar,bazende önüne geçer.Şimdi diyeceksin ki babam neden saçma sapan konuşuyor."Derya bakışlarını babasına çevirerek dudaklarını büzğnce orta yaşlı adam kıkırdayarak devam etti." Kırlangıç kuşlarının uçuşu evlilikte karı koca ilişkisine benzer kızım.Bazen alttan alacaksın,bazen üste çıkacaksın,çoğu zamanda yan yana olacaksınız."Derya düşünceli bir şekilde babasına bakarken o sözlerine devam etti."Bazen arkada kalmayı bileceksin bazen de öne geçmeyi." Kızının elini dudaklarına götürerek küçük bir öpücük bırakıp göz kırptı."Sende evliliğinde kırlangıç gibi ol kızım.Ne kocanın önüne geç, ne de arkasında kal!Daima yanında ol!" Derya babasının verdiği mesajla gülümseyerek başını olumlu anlamda salladı.

 

Kayra babasının elinden kolunu kurtararak tısladı.

 

"Karışmayın benim işime! Karışma baba!" Mehmet oğlunun tepkisi karşısında dişlerini sıkarak sessizce homurdandı.

 

"Karışılacak iş var kaeışılmayacak iş var! Herkesin içinde karısını ezmek hangi erkekliğe sığar lan!? Bir daha ne bok yiyeceksen evinde ye! O kızda akıl olsa sen gibi bir hayvan için canını..

." Başını sağa sola sallayarak dilinin ucuna gelen sözleri geri yuttu. Kayra babasının yarım bıraktığı sözlerin devamını anlam veremeyerek beklerken Mehmet konuşmasına işaret parmağını tehdit edercesine sallayarak devam etti." Kızın kalbini kırıp kaybedersen,o ünüformanda beline taktığun palaskayı alır, boynuna geçirir Derya'nın kapısına varana kadar it gibi seni kapı kapı gezdiririm!" Mehmet oğluna ters bakışlar göndererek sert adımlarla aracına doğru ilerledi.

 

Kayra giden babasının arkasından bakarken yarım bıraktığı sözlerini düşünüyordu. Kendisini babası bile anlamazsa derdini kime anlatacaktı? Kimse evliliğine hayatına karışsın istemiyordu bunu anlamak çokmu zordu. Yanlışta yapsa, doğruda yapsa,zararını kendi ödemek mükafatını kendi almak istiyordu. Evliliğine müdehale ederek karısı ile arasında sorun çıkarttıklarını neden fark edemiyorlardı. Diğerleri gibi değildi. Hile,entrika,yalan dolanla başlamak istemiyordu yeni düzene koymaya başladığı evlilik hayatına. Karısı ike arasında yalanlar olsun istemiyordu. Aşılması zor bir noktaya geldiklerinde ayrılık kapıyı bile çalsa yalanla,entrikayla değil sevgiyle saygıyla ya kazanmak, ya da kaybetmek en mantıklısıydı ona göre. İstediği normal bir evlilikti bunu ne karısı ne ailesi bir türlü anlamıyordu.Ellerini yüzünde gezdirerek kendi kendine homurdandı.

 

"Ben daha karıma dokuz besmele ile yaklaşırken o Timur iti onunla aynı ortamda ya düşündükçe kafayı yiyeceğim arkadaş! Şeytan diyor git bas o gazeteyi,at Derya'yı omzuna ne ana dinle ne baba dinle götür kimsenin bilmediği yere,neler istediğini anlayana kadar yatağa at tepesinden inme diyor." Ellerini hısla ssçlarına götürerek sıkıntıyla karıştırdı. Şu an yapacak hiç bir şey yoktu. Akşama kadar kendini işe verip sakinleşecek karısıyla sakince konuşup kendisini anlamasını isteyecekti.Aldığı kararla sert adımlarını asansöre yönlendirdi.

 

Kayra karşısındaki adama asık yüzüyle bakıp huysuzca homurdandı.

 

"Ne demek seni seviyor mu?" Yaşlı adam Kayra'nın,kendi sorusuna yine aynı soruyla cevap verince gülümsedi.

 

"Altı yıl öncede böyle asık yüzünle ve huysuzca sorduğum aynı soruyu tekrar ettin karşımda." Kayra karşısındaki yaşlı adama kaşlarını çatarak baktı. Yaşlı adam kalın kaşlarının altındaki muzip bakışları ile Kayra'nın elinin üstüne babacan bir tavırla bir kaç kez vurup gülümseyerek sordu. "Cevabın da altı yıl öncekiyle aynı mı." Kayra olumsuz anlamda başını salladı.Aldığı cevapla yaşlı adam Kayra'nın ve kendi önündeki bardağı şeffaf sıvıyla doldurup suyu katarak beyazlayışını izledi. Uzanıp yanındaki cihaza dokundu. Ortamı saran müzik sesiyle Kayra'nın gözlerine çevridi bakışlarını.

 

"Peki alabildin mi sevdiğini?" Sevdiğin kelimesini duyduğu an gözüne yerleşen pırıltılarla başını tekrar salladı olu bir şekilde ve gülerek cevap verdi.

 

"Aldım!" Yaşlı adam kadehini kaldırıp Kayra'nın kine dokundurarak etrafa yayılan ezgiyi söylemeye başladı.

 

Gül dаlını kırаn eller

Allаh kulu sevmezler

Tutаm ellerini yаr yаr

Şu dаğlаr geçemezler

 

Kayra karşısındaki adamın gözlerine bakarak acıyla gülümsedi. Altı yıl önce Derya'yı başka birinin öptüğünü görünce neyapacağını bilememişti. Saatlerce yürümüş sonunda kendini bu tepede bu klubenin önünde yine bu yaşlı adamın karşısında bulmuştu. O güne kadar tanımaz etmezdi Hasan babayı o gğn acısına ortak olmuştu bu yaşlı adam. O gğn anlatmıştı ona yıllarca içinde bir gül naifliği ile büyüttüğü sevdasını. Bir yabancıya anlatmanın rahatlığı ile anlatmıştı.

 

Sevda mevladan demezler

Seni de bаnа vermezler

Ver elini gidek burdаn

Dünyаdа аşık sevmezler

 

Ailelerinin içindeki yangına karşı çıkacaklarını düşünerek,hep gizli saklı yeşertmişti sevdasını içinde.İçine sığmamaya başladığında karar vermişti açılmaya sevdiğine. Açılacağı gün kaybettiğini düşünmüştü Derya 'yı ve acısı burwya savurmuştu Kayra'yı. Yine o tepede,yine aynı adamın karşısında yine aynı masadaydı ve yine çalan aynı şarkı kulaklarında.

 

Deme derdini bilmezler

Yаrаnа merhem sürmezler

Toplа umutlаrın yаr yаr

Bu dünyаdа yeşertmezler

 

Sevdа mevlаdаn demezler

Seni de bаnа vermezler

Ver elini gidek burdаn

Dünyаdа аşık sevmezler

 

Şarkının sözleri bittiğinde karşısındaki adama acı bir gülüşle baktı ve yine o günkü gibi gözünden akan yaşı sildi. Yaşlı adam onun bu haline dolan gözleri ile boşluğa bakarak titreyen bir ses tonuyla yine aynı soruyu sordu.

 

"Oda seni seviyor mu?" Kayra işittiği aynı soruyla bu defa başını oluplu anlamda salladı.

 

"O da beni seviyor! Şimdi de altı yıl öncede hep beni sevmiş Hasan baba!"

 

Yitenumutlar....

 

 

Loading...
0%