@yitenumutlar
|
Bölüm Şarkısı - Sezen Aksu : Kaçın Kurası
Kayra karısına çaresizce baktı. Şu geceyi bir atlatsınlar bu oyunun hesabını o üçünden fena soracaktı ama önce bu geceyi kazasız belasız atlatmaları gerekiyordu ve Derya'nın kendisine yardımcı olduğu pek söylenemezdi.İleri geri gittikçe hareketlenen vücut hatları kendisini ferahlatmak için ikide bir tişörtün yakasından göğsüne üflemesi Kayra'nın dayanma sınırlarını zorlarken bağırdı.
"Allah aşkına şunu yapmayı kesermisin artık! Bilerek mi yapıyorsun anlamıyorum ki!?"Derya kocasının bağırarak söylediği sözlerle tişörtünün yakasındaki bakışlarını kaldırarak ona baktı ve baştan aşağı süzerek,saçlarını savurup kocasına doğru bir adım attı.
"Sinirlenince çok seksi gözüküyorsun kocacığım! "Yüzünü buruşturarak karısına bakan Kayra onun üzerine doğru gelmesi ile geriye doğru bir adım attı.
"Saçmalama Derya! Sen demiyormusun huysuz,suratsız diye. Şimdi ne değişti kızım!?"
"Huysuz ve aksi diyorum ama içimden ne kadar yakışıklı ve seksi diye eklemediğimi ne biliyorsun?" Kayra'nın gözleri her geçen saniye biraz daha açılırken ne yapacağını şaşırmıştı. O üç dalton ne katmıştı acaba o yemeğede bu hale gelmişlerdi.Kesin bir macun yada bir ilaç vardı yoksa bu durumun başka açıklaması yoktu. Zaten o çiçekte acayip kokuyordu.Birden aklına gelenlerle kendisine doğru yaklaşan karısından bir adım daha geri kaçarak hızla konuştu.
"Derya bak istiridye afrodizyak etkili, çiçekler zaten tuhaf kokuyordu galiba kahvelere de bir şey katmış o piçler! Kendimize hakim olmamız lazım bu tuzağa düşmemeliyiz! Yoksa sonunda ikimizinde üzüleceği şeyler olabilir." Derya hızla kocasına yaklaşarak çıplak göğsüne ellerini koyup okaşamaya başladı ve ağlamaklı ses tonuyla konuştu.
"Şu an bunlar umrumda mı sanıyorsun! Senin o gerizekalı timin yüzünden düştüğüm duruma bak! Beni istemeyen kocamın üzerine atlıyorum!" Kocasının göğsündeki elleri boynuna doğru kayarken yüzünü avuçları arasına alarak dudaklarına uzanmaya çalıştı."Bu gece bir bitsin bu durumdan bir kurtulalım seni de o timini de elimden kimse alamayacak!" Göğsündeki dokunuşlar onu yeterince zorlarken duadakşarına uzanmaya çalışan karısı ile onunda ördüğü duvarlar yıkılmaya başlamıştı.Karısının dudaklarına bakarken dişlerimi sıkarak fısıldadı.
"Senin elinden mi benim elimden mi alamayacaklar o itleri!" Çaresiz bir şekilde şansını son kez deneyerek elindeki son kozu oyanadı." Derya lütfen uzaklaş güzelim sonu pek iyiye gitmiyor bu işin! Bak içimdeki bu arzuyla Grey falan yanımda masum kalacak. Bak o korktuğun pozisyonlardan,oyuncaklardan daha beter şeyler olacak bu işin sonunda." Dikkatle karısını izledi. Bir tarafı vazgeçsin derken diğer tarafı adeta vazgeçmemesi için yalvarıyordu.Karısının dudaklarını boynunda hissedince güçlükle yutkundu.
"Ne olursa olsun yeterki bu ateş sönsün Kayra! Sen nasıl bir erkeksin ya önünde dizmi çökeyim?Niye istemiyorsun sen beni Kayra?" Derya bakışlarını kısarak kocasının boynuna yufak bir ısırık bırakıp oda son kozunu mırıldandı."Kocam değil misin!? Şimdi bu evden çıkıp başkasını mı bulayım onumu istiyorsun!"
"Saçmalama!" Karısının yüzünü,hırsla avuçları arasına alarak bakışlarını birleştirdi." Hemen çıkart o düşünceyi aklından!Başka biri yok! Olmayacak!" Derya'nın dudaklarını büzmesi ile yalvarırcasına baktı."Şu an ne haldeyim bir bilsen!" Karısını kendisine bastırarak boynuna doğru sokuldu." Neden yardımcı olmuyorsun!? Şu an bize ne tür bir ilaç verdilerse onun etkisindeyiz! Sonra pişman olmandan korku..." Derya hırsla elini kocasının göğsüne vurarak sözlerini kesti.
"Sonrasını,korkularını sonra düşünürüz! Ne yapacaksan yap artık be adam! Biraz daha beklersen vallahi kendimi balkona atıp avazım çıktığı kadar ateşli bir gece geçirecek erkek arıyo..." Kayra karısının sözlerini tamamlamasına fırsat vermeden onu hızla kucağına çekti ve dudaklarına kapandı.Derya bacaklarını kocasının beline dolayarak aynı hızla karşılık verdi. Uzun bir süre sonra Kayra geri çekilerek koyulaşan gözleri ile karısına bakarak üzerindeki tişörte uzandı.
"Pişman olup beni suçlamayacağına söz ver! Benim şu saatten sonra duracak sabrım kalmadı çünkü!" Derya şekeri elinden alınmış bir çocuk gibi yüzünğ asarak cevap verdi.
"Ne pişmanlığından bahsediyorsun? Seni sevdiğimi zaten biliyorsun. Pişman olmayacağım ama seni süründüreceğim için verdiğim sözü ne olursa olsun unutmayacağım!" diyerek kıkırdadı. Kayra'da onun kıkırtısına eşlik ederek dudaklarına tekrar kısa bir öpücük bıraktı.
"Şu an ne durumda olursak olalım odada söylediğim sözlerin hala arkasındayım! Ama hala birlikte olmak için ısrar edersen bu geceden sonra da durmam Derya! Sen aşkı beklesende ben bu geceden sonra durmam haberin olsun!" Derya tek kaşını kaldırarak meydan okudu.
"Göreceğiz! Sadece bu gece! Bana aşkını itiraf etmeden dokunmana izin vermem kocacığım! O aşk itirafını duyana kadarda aklına ne geliyorsa yapacağım!" Kayra'da tek kaşını kaldırarak karısının boynundan kulağına doğru öpücükleri ile yol çizerek fısıldadı.
"Sadece bu gece! Bu geceden sonra sen bana kendi isteğinle gelene kadar ben sana dokunmayacağım! Aşk olmadan da seni bana getirmek için ben de boş durmayacağım!" Kocasının öpücüklerine daha fazla yer açmak için boynunu geriye doğru yatırdı.
"Sonunda kazanan benim aşkım olacak kocacığım!"
"Göreceğiz karıcığım!" Dudaklarını tekrar birleştirdi ve biraz önce çıkartmak için tuttuğu tişörtü hırsla yırtarak karısının sütyenden taşan göğüslerinde bir süre takılı kaldı. Kocasının çıplak omuzlarına tırnaklarını geçiren Derya göğüslerinin üzerinde hissettiği ıslaklıkla dudaklarından kaçan iniltiye engel olamadı. Kayra başını hafifçe kaldırarak boğuklaşmış sesiyle fısıldadı.
"Senin odan mı? Brnim odam mı?" Derya kocasının saçlarını çekiştirerek başını biraz önce kaldırdığı yere tekrar bastırmaya çalışıp homurdandı.
"Hangi oda ne önemi var?" Kuruyan dudaklarını yalayarak devam etti. " Şuan burası bile gayet iyi!" Kayra masaya ve tezgaha kısa bir bakıl starak kontrol etti.Uygun olmadığına karar verince kıkırdayarak kucağındaki karısıyla kapıya doğru yöneldi.
"Sabırlı ol güzelim. İlk gecemiz benim yüzümden mahvoldu bu yüzden unutamayacağın bir gece yaşaman için burası şu an çok uygun değil. Tabi sonraki gecelerde burasıda olabilir."
"Sen önce aşka gel! Gerisini sonra düşünürüz."Kayra karısının sözleri ile ellerinin altındaki kalçaları sıkarak karşılık verdi.
"Yarın gece mutfakta, kucağım da bu haldeyken sana bu sözlerini zevkle hatırlatacağım." Derya küçük bir kahkaha atarak bacaklarını biraz daha sıkı doladı kocasının beline.
"Az laf çok icraat Kayra bey.Görelim bakalım kim kimi yola getirecek." Kayra odasının kapısını açarak yatağa doğru ilerledi ve karısını saatler önce kalktıkları yatağa tekrar yatırdı ve vakit kaybetmeden üzerindeki yerini aldı. Dudakları birleşirken elleride bir birlerini ilk defa bu denli keşfe çıkmıştı. Üzerlerinde kalan kıyafetlerde hızla çıkarken, çıplak tenlerinin bir birine teması ile ikiside ürperdi. Kayra dudaklarını karısının boynundan başlayarak göğüslerine doğru indirdi. Göğüs ucunu dişleri aradında çekiştirirken karısının gerilmesi ve dudaklarından kaçan küçük iniltiyle çapkınca sırıttı. Derya daha fazlasını istercesine kocasının saçlarını çekiştirirken Kayra karısının göğüs ucunu parmakları arasına sıkıtırarak kulağına doğru eğildi ve fısıldadı.
"Dayanacak sabrım kalmasada elimden geldiğince yavaş hareket edeceğim. İlk gecemizdeki yaptığım hayvanlığı ve sonrasını unutturamam belki ama bu gece ve bundan sonra mutlu olman için elimden geleni yapacağım." Karısının bacaklarının arasındaki yerini alırken,elleri ile yüzünü avuçları arasına alıp hafif dokunuşlarla okşama ya başlayarak gözlerine af dilercesine baktı ve sözlerine devam etti. " Seni hiç bir zaman incitmek istemedim ama yinede en çok ben incittim. Biliyorum şimdiden sonrada inciteceğiz bir birimizi çünkü ikimizin karakteri aynı. İkimiz de,aksi,inat,huysuz benim dediğim olacak diyen bir yapıya sahibiz. İkimizin de kanı deli akıyor." Karısının dudaklarına küçük bir öpücük kondurup geri çekildi ve gülümsedi."Kısacası ikimizde deliyiz!"
"Daha konuşacak mısın Kayra!? Resmen destan yazdın üstümde! Sen yapamıyorsan hakimiyeti ben elüme alacağım arktık!" Kayra karısının sözleri ile kıkırdayarak alnına uzun bir öpücük bırakırken olmak istediği yere çoktan yerleşmişti."Herşey için özür dilerim!" Dudaklarını tekrar karısının alnına bastırarak kendini içeri itti. Derya'nın dudaklarından kaçan acı dolu inleme ve kendisinin ilk birlikteliklerinde karşılaşmayıp bu defa karşılaştığı engelle ne yapacağını bilemedi. Yaptığı bütün saçmalıklar gözlerinin önünden film şeridi gibi geçerken hastanede karısının attığı tokatın acısını şimdi daha çok hissediyormuş gibi yandı yüzü. Hissettiği utanç ve acı karışımıyla kendisini geri çekerken Derya kocasının yüzünü hızla avuçları arasına alarak yanaklarından süzülen göz yaşlarıyla fısıldadı.
"Bu defa olmaz Kayra! Bu defa da aynı aptallığı yaparsan seni asla affetmem! Seni bu oda da bu yatakta bu gece terk eder yarında boşanma davası açarım!" Kayra karısının yanaklarındaki ıslaklığa dokunarak acıyla fısıldadı.
"Kendimden utanıyorum! Sana yaşattıklarım yüzünden canım yanıyor! Sürekli canını yakıyorum! İlk sefer ve şimdi!" Derya da tıpkı kocası gibi parmaklarını onun yanaklarından süzülen yaşlara dokundurdu ve gülümsemeye çalışarak konuştu.
"Acınında çeşitleri vardır Kayra. Evet ilk sefer sözlerinle ve hareketlerinle canımı çok yaktın onun hesabını sonra ödetecem sana! Ama şimdi durum farklı." Kocasının gözlerine dikkatlice bakarak sordu."Beni istiyormusun!?" Kayra başını olumlu anlamda sallayarak bir çocuk gibi fısıldadı.
"İstiyorum!"Derya ona güven vermek istercesine gülümsedi.
"Ben seni ilk seferinde de istemiştim, şimdi de istiyorum! Şu işi yapacaksan yap artık be adam!" Kayra dolan gözlerini karısının gözlerine sabitleyerek aradığı öfkeyi,incinmişliği bulmaya çalışırcasına baktı. Aradığını bulamayan adam yüzüne yayılan gülümseme ile yavaşça hareketlenirken Derya'nın kulağına fısıldadı.
"Benim gibi bi deliyi hak edecek ne günah işledin sen kadın!" Derya kocasının sözleri ile kıkırdarken ellerini onun gür saçlarına götürerek çekiştirerek dudaklarına yaklaştı.
"Kim bilir? Belki günah değil, büyük bir sevap işlemişim dir!" Kayra karısının sözlerinden sonra dudaklarına kapandı hızla. Bedenleri birbirine karışırken her ikiside farklı duyguların esiriydi. Derya kocası ile arasındaki o duvara vurduğu kuvvetli darbenin zaferini hissederken,Kayra ise hem kalbine hem de bedenine vurduğu zincirin kırılan ilk halkasından sonra kendisini ve duygularını zapt etmenin artık ne kadar zor olacağının bilincine varıyordu.
Odayı aydınlatan güneşin yüzüne düşmesi ve derinlerden gelen telefon sesi ile Derya kendini uykuya davet eden sıcak kollardan zorlukla ayrıldı.Gözkapakları açılmamak için dirensede ısrarla çalan telefon yüzünden zorlanarakta olsa açtı. Gözlerinin odağı kocasının göğsü olurken Derya'nın yüzünde büyük bir gülümseme oluştu. Dün gecenin ateşli anları hafızasında görsel şölen sunsa da lanet telefon bir tülü susmak bilmiyor o anları bile doya doya hayal edemiyordu. Hafifçe doğrularak kocasının yüzüne baktı. Huzurlu ve derin bir uykunun kollarında olan adama aşkla baktı. Sonunda kalbine ilk darbeyi vurmuştu bundan sonrasının daha kolay olacağının bilincindeydi. Tabiki bu başarısında Kayra beyin iş güzar arkadaşlarının payı vardı. Dünkü kıvılcımı kendi başlatsada onlar resmen yedirdikleri şeylerle ve o çiçekteki kokuyla benzin dökmüşlerdi o kıvılcıma. Elbetteki onunda işine gelmişti ama onlar bunu ne amaçla yapmışlardı, sebep neydi orası şimdilik muammaydı.Bu konunun üstünde durmamaya çalışarak kalkmak için hareketlenmiştiki belindeki kollarla bir an kalakaldı. Yüzüne yayılan gülümseme ile kocasının kalbine bir öpücük bırakarak belindeki kollardan yavaşça sıyrıldı ve yataktan sessizce çıkarak kendi odasından yükselen telefon sesine doğru ilerlerken homurdandı.
"Kitaplarda,filmlerde adam sevgilisi karısı kendinden önce uyanıp yataktan çıktı diye kızar söylenir, hatta kalkarken hisseder uyanır yeniden yatağa çeker ama Kayra bey en derin uykusunda kim bilir hangi operasyonun derdinde." Elini havada gelişi güzel sallayarak gülümserken telefonu eline aldı,ekrandaki ismi görüp,bakışlarını saate çevirdi ve on buçuğa geldiğini görünce önce gülüşü yüzünde soldu daha sonra telaşla telefonu açtı.
"Efendim müdürüm."
....
"Hayır müdürüm evdeyim henüz çıkmadım. Biliyorum geç kaldım ama hemen hazırlanıp çıkıyorum şimdi."
.....
"Tamam müdürüm ben öğle arasına girmeden orada olurum. Sizede müdürüm."Telefonu kapatan kız yüzünü buruşturarak telefona doğru homurdandı.
"Huysuz herif! Seni çekmek zorunda olmasam bir dakika tahammül etmem sana ama el mecbur katlanıyorum işte!" Telefonu sırt çantasının içine atarak koşar adım djşa girdi ve hızlı bir duşun ardından saçlarını kurutarak aceleyle hazırlanmaya başladı.Siyah kotunun üstüne pudra rengi bir tişört giydi.Aklı hala kocasıyla dün gece geçirdiği anılardayken aynadan iç çekerek kendini seyretti. Boynunda ve gerdanındaki morluklarla biraz önce patronu yüzünden asılan yüzü yerini yeniden gülümsemeye bırakırken çekmeceden aldığı şalı boynuna dolayarak saçlarını gevşek bir at kuyruğu yaparak çantasını da alıp odadan çıktı. Kocasını bir kez daha görmek için odasına giderken son anda aklına gelen şeyle çantasından cüzdanını çıkarttı ve sessizce kocasının odasına girerek yatağa doğru yaklaştı.Onun hala bıraktığı gibi uyuduğunu görünce gülümsemesi tekrar yüzünde can buldu. Çantasından çıkarttığı not kağıdına kısa bir not yazarak kocasının telefonunun üzerine yapıştırdı ve üstünede bir miktar para bırakıp tekrar kocasına yaklaşarak yanağına kısa bir öpücük bırakıp doğruldu. Onun kıpırdanışını fark edince hızla odadan çıkarak evden ayrıldı.
Kayra gözlerini araladığında önce tavanla buluşan gözleri bir süre odağında kalırken. daha sonra hatırladığı anlarla yüzüne huzurlu bir gülümseme yayıldı. Dün karısıyla bir büyün olmuştu ve kendisi onu uyarmış girdiği bu yolun dönüşü olmadığını söylemişti.Karısıda ona meydan okuyarak savaşı başlatmıştı. Madem savaş aydınlanan günle başlamıştı silahlarını kuşanıp yeni güne güne başlayabilirdi. Yüzüne yerleştirdiği çapkın gülümseme ile bakışlarını yan tarafına çevirdi ve beklemediği boşlukla gülüşü yüzünde solarken bakışları hızla odayı taradı. Hala yatmaya devam ederken kısa bir an banyoyu dinledi ve su sesinin gelmediğinden emin olunca hafifçe yatakta doğruldu. Belki mutfakta kahvaltı hazırlıyodur diye düşünerek düşen moralini yükseltmeye çalışırken duş almak için yataktan kalktığı sırada komidinin üstündeki parayı gözüne ilişti.
"Yok artık!" Elini saçlarına daldırarak karıştırırken kendi kendine söylenmeye devam etti."Lan bu deli seni süründüreceğim derken neyi kast etti?" Gözleri parada işaret parmağı göğsünde kendini işaret ederek devam etti." Beni kullandımı şimdi bu!? Lan hayat kadını muamelesi yapıyor bana resmen!" Kendi söylediği kendi kulağına saçma gelince kafasını iki yana sallayarak tekrar homurdandı." Yok bu durmda beni jigola olarak kullanmış oluyor sevgili karım!" Yüzünü buruşturarak tekrar söylendi." Lan çok kötü bir duruma düştüm iyi mi!?" Kendi kendine söylenirken çalmaya başlayan telefonu ile sesin nereden geldiğini anlamaya çalıştı.Telefonun sesinin paranın altından geldiğini anlayınca parayı kenara itmişdiki telefonunun üzerindeki notu gördü.Notu eline alarak telefonu cevapladı.
"Efendim Mert!"
"Amirim üzerinde çalıştığımız operasyon hakkında ihbar var. Bu defa kaynaklar sağlam."
"Tamam. Ben bir saate kalmaz gelirim. Siz hazırlıklarınızı tamamlayın."
"Emrdersiniz amirim."
Telefonu kapatan Kayra bakışlarını elindeki nota çevirdi.
"Acil işe gitmem gerekiyor. Bu gün elektirik faturasının son günü. Otomatik ödemede sorun olduğu için yatıramadım sen yatırırsın artık." Kayra okuduğu notla gözlerini devirerek homurdandı.
"Lan para bırakmanın alemi ne! Sanki bana söylese ben yatırmayacağım. Aklıma neler getirdin Derya alacağım olsun. Akşam ben bunun hesabını sorarım senden."' Kendi kendine söylenmeye devam ederek banyoya doğru ilerledi.
"Mert çok dikkatli olun! Bir sakatlık istemiyorum ona göre. Ben işaret verince giriyoruz içeriye." Kulağındaki kulaklığı kapatarak önündeki kapıya yaklaştı ve kısa bir an içeriyi görebildiği ufak delikten kontrol etmeye çalıştı. Fazla kalabalık görünmeselerde içeride kaç kişi olduklatı net değildi. Kulaklığa tekrar dokunarak konuştu. "Şimdi." Verdiği işaretten sonra ortalık bir anda karıştı çıkan çatışma bir süre devam ederken Kayra gördüğü görüntü karşısında şok oldu. Hızla gördüğü kişiye doğru ilerlerken kulaklığına dokunarak konuştu."Beni koruyun Mert!" Bakışları öfkeyle parlarken kasaların arkasındaki ikiliye sessizce yaklaştı ve kolundan tuttuğu kişiyi kendisine çekmesi ile göğsğne aldığı darbe ve baldırına yediği tekmeyle neye uğradığını şaşırdı.
"Ahhh!"
"Kızım ne yapıyorsun polis o!"
"Ayy! Ne bileyim ben canım! Birden kolumdan çekince refleks olarak şeyettim." Genç adam arkadaşına ters ters bakarak homurdandı.
"Senin yüzünden bir gün bok yoluna gideceğiz!" Kendilerini kolundan tutarak güvenli bir alana çeken, yüzü maskeli polise bakarak dudaklarını ısıran kız hemen savunmaya geçti.
"Komserim vallahi silah kaçakçılığı olduğunu bilmiyorduk! Bize gelen ihbar ünlü yakışıklı ve yakışıklı bir oyuncunun gizli kaçamağıydı. Biz onun haberini patlatmak için gelmiştik." Kayra işittiği sözlerle başını iki yana sallarken işaret parmağını dudaklarına götürerek sus işareti yaptı. Kendilerine doğru yaklaşan adamı vurduktan sonra bakışlarını tekrar karısına çevirdi.Derya elindeki telefondan bir şeylere bakarak oturduğu yerden arksdaşına tekme attı.
"Allah senin cezanı versin Kağan! Yakışıklı oyuncunun buluşma yeri iki sokak arkasıymış! Bende diyorum burada ne halt yiyecek bu adam!? Bizi düşürdüğün ortama bak gerizekalı!"Kayra derin bir nefes alarak el işareti ile orada kalmalarını işaret ederken Kağan arkadaşına cevap verdi.
"Off! Gına geldi yeminle! Ben bunun için okumadım bh bölümü kızım! Banane kim kiminle ne yapıyor! O yakışıklının yerinde olmak için okudum! Sen savaş muhabirliği dedin en azından maceralı iş diye kabul ettim ben senin yanında olmayı. Hani nerede savaş Derya'cığım." Derya arkadaşına yumruğunu indirirken Kayra'da biraz ileride timimin çatışmayı bitirmesi ile olası bir tehlike var mı diye etrafı kolaçan ediyordu. Bakışlatı tekrar karısı ve Kağan'ı bulunca yeniden onlara yaklaştı.
"Elimde kalacaksın Kağan! İki gün daha sabret. İki günden sonra o çok istediğin savaş bölgesine gideceğiz ama ben senin orada da başıma açacağın işlerden şimdiden korkar oldum doğrusu." Kağan yüzünü buruşturarak homurdandı.
"Ne işi açyım kızım ben senin başına! Hepsi senin hatan! Karabatak gibi bir varsın bir yoksun. Sanki gazeteci olan,muhabir olan benim! O patron bozuntusu ne demeye tolerans gösteriyor senin bu durumuna! Bak Kayra bir duyarsa var ya seni elünden kimse alamaz!"Kayra'nın kaşları işittikleri ile hızla çatılırken botların yerde bıraktığı sert seslerle ikilinin bsşına dikildi. Elindeki silahını beline yerleştirirken,Derya yerden aldığı tahta parçasını arkadaşına doğru fırlatarak çemkirdi.
"Tühh! Allah cezanı versin senin Kağan! Senin o dilini keserim aptal! Ne toleransjndan bahsediyorsun sen! Saçma sapan konuşma! Arada Mehmet babamın hatrı var üstelik evliyim elbette esneklik yapacak şapşal!"
"Ben anlamam! Herkes patronun o ysşına rağmen ne kadar çapkın,karı kız düşkünü olduğundan bahsediyor. Milletin konuştuğunu bir de Kayra duyarsa sonuç ne olur bilmiyorum!Dikkat et tuzağına düşme!" Kayra karısına doğru bşr hamle yspmıştıki onun bağırmasıyla geri çekildi.
"Neeee! Ya veni delirtmek mi bugün senin niyetin! Banane o yaşlı heriften be! Üstelik ben onun arkadaşının geliniyim gelini! Öyle birinin yanına bırakırmı sence Mehmet babam beni? Tuzakmış!Oyuncu olacağım diye dizi film izleye izleye paronayak oldun iyice başıma!" Kayra ikilinin tartışmadına daha fazla dayanamayarak kükredi.
"Yeter! Kesin didişmeyi artık!" Derya işittiği sesle neye uğradığını şaşırırken yavaşça arkasını dönerek karşısındaki adamın maskeli yüzünde bakışlarını gezdirdi. Bakışları onun öfkeden ateş eder hale gelmiş gözleri ile kesişince sesizce fısıldadı.
"Kayra."
Kayra ksrını kolundan tutup çekiştirerek dışarı sürüklerken yakaladıkları adamları araçlara yerleştiren arkadaşları şaşkınca içeridrn öfkeyle çıkan amirlerini ve onun kolundan tutarak sürüklediği kadına baktılar. O kadınında suçlulardan bşri olduğunu düşünürlerken, yüzünü görünce karısı olduğunu anlayan arkadaşları şaşkınlıkla bir birlerine baktı.
Kayra karısını bir köşeye çekerek önce elindeki eldiveni,sonra yüzündeki maskeyi hırsla çıkarıp öfkeyle karısının gözlerine baktı.
"Ne işin var burada!?" Derya kocasını görmesinin verdiği şaşkınlık ve sorduğu soruyla afallarken Kayra onun konuşmasına izin vermeden sözlerine devam etti. "Saçma bir haber için, içinde bulunduğun duruma bak! Ya sana bir şey olsaydı!?" Kulaklarının yüksek ses basıncına verdiği tepkiyle Derya ellerini kulaklarına kapatıp gözlerini sıkıca kapatırken Kayra yaptığının farkına vararak ellerini hırsla yüzünde gezdirdi. Bakışları kendilerini izleyen arkadaşlarına kayınca karısının kolundan tutarak büyük arabanın arkasına çekiştirip sırtını sertçe arabaya yaslayarak,sesinin tonunu ayarlayıdı ve tekrar gözlerine odaklandı. "Nasıl bir tehlikenin içine düştüğünüzün farkında mısın?"
"Ysnlışlıkla oldu.Kağan adresi ysnlış anlamış o yüzden. Yoksa bizim ne işimiz olur terör örgütü mensuplarının yaptığı toplantıda. Silah kaçakçılarıyla! Bizim habrr yakışıklı.." Elini hızla karısının dudaklarına kapatarak sözünü keserken Derya masum bir yüz ifafesiyle kocasına baktı.
"Devamını getirme kadın! Anladık kimin peşinde olduğunuzu.! Suratını asılan adam bakışlatrını karısından kaçırarak homurdandı. "Ulan bütün yakışıklılar mı benim ayağıma bağ olur!? Bir bitmediniz arkadaş!" Elinde hissettiği ıslaklıkla bakışları ışık hızıyla karısını buldu. Yüzündeki sert ifade yerini şaşkınlığa bırakırken elini karısının dudaklarındam çekerek söylendi. " Ne yapıyorsun!? Derya elimden kurtulmak için yapıyorsan imkansız çünkü bu defa olayın içindeydiniz!" Derya omuzlarını silkerek hayran bakışlarını kocasının üzerinde gezdirerek sırıttı.
"Elinden kurtulmak isteyen kim? Kalbim senin avuçlarına düşeli o kadar uzun zaman olduki ben bile ne zaman olduğunu unuttum. Nereye çekersen oraya gidiyorum. Bu karşılşmalar tesadüf mü bilmiyorum."Kayra işittiği sözlerle gülmemek için kendisini sıkarken karısına yumuşadığını çaktırmamak için yüzünü buruşturarak söylendi."Şimdi de şiir mi yazıyorsun?" Kocasının üzerindeki çelik yeleğin kollarından tutarak kendisine hızla çektince Kayra ona çarpıp canını yakmamak için elini karısının arkasındaki araca son anda dayayarak fısıldadı. " Şimdi de baştan mı çıkarmaya çalışıyorsun? Bu defa ücreti peşin verde şoklamayım bari karıcığım!" Derya sabahki yaptığı ufacık hinlik ile kıkırdarken Kayra onun kulağına doğru yaklaşarak fısıldadı. "Bilrek öyle düşünmemi istedin değil mi?" Derya kocasının yakınlığı ve kıyafetlerinin içindeki çekiciliği ile dibi düşmüş bir şekilde onu izlerken dilini yutmuş gibi sessizdi.Kayra başını hafif geri çekerek karısının muzip gözlerine çevirdi bakışlarını, elini yanağına uzatıp hafifçe okşayarak konuştu." Sabah ki küçük oyununun ve biraz önceki olayın kişisel hesabını gece zevkle soracağım sana güzelim. Ama önce merkezde ifadeni almam gerekiyor." Karısının bakışlarında gördüğü hayranlıkla kıkırdayarak onun çenesine dokundu. "Ağzını kapat ağzını!" Derya girdiği transtan bu dokunuşla çıkarken kocasının söylediği sözleri hatırlamaya çalıştı kısa bir an. Hatırladığı sözlerle şansını denemek için eline uzanarak avuçları arasına aldı.
"Kayra ne olur bizi merkeze götürme! Babamla,Mehmet baba öğrenirse sonum olur. Üstelik suratsız patronum böyle bir haberi kaçırdığımız için kovar bizi işten işten! Ne olur bu haberi yapmama izin ver!" Kayra elini karısının avuçları arasından çekerek sırıttı.
"Ne güzel işte! Sende o saçma haberlerin peşinden koşmaktan ve o azgın antropozlu patronundan kurtulursun!" Karısının elindeki telefonu hızla çekerek sözlerine devam etti. " Bu istediğin asla Olmaz! İmkansız! Operasyonun ayrıntıları sadece polis kamerasında olması gerekir.Sana izin verirsem hem senin hem benim başım derde girer. İşsiz kalır bir birimizi yeriz artık evde." Elinde tuttuğu telefonu karısına doğru sallayarak devam etti."Hem yakaladığımız adamların bağlantılarına ulaşamadık henüz. Sana izin verirsem hem seni hem Kağan'ı tehlikeye atmış olurum." Derya dudaklarını sarkıtıp ayağını yere hırsla vurarak kocasına karşılık verdi.
"Niye bir kerede yanımda olmuyorsun! Ne olur izin versen sanki! Antropozlu patronum kovmasa bile bana nasıl işler verir haberin var mı senin?" Kayra nefesini sesli bir şekilde bırakarak arkadaşlarının yanına doğru yönelince Derya bir iki adımla önüne geçti. "Ne yapayım? Genç yakışıklı aktörlerin, modellerin peşinde mi koşayım haber için. Ya da genç yakışıklı ve ateşli şirket ceoları ile röportaj mı yapayım?"Kayra hızla arkasını dönerek sert bir şekilde karısına bakıp işaret parmağını salladı tehdit edercesine.
"Sakın!" Yine bir kaç sözüyle çileden çıkartmayı başarmıştı karısı. Gözlerini kapatarak sakinleşmeye çalıştı. Biraz olsun sakinlediğine karar verince bakışlarını karısına odaklayarak sözlerine devam etti. "Neden anlamak istemiyorsun? Verebileceğim bir şey istesen zaten veririm!" Sözlerini bitirdiği an karısının gözünde yanan muzip pırıltılarla tırsarak konuştu. "Neden bakıyorsun öyle?" Derya kocasının sözlerine karşı muzipçe sırıttı. O kayıtları alacaktı. Başka şansı yoktu ve bunun için elinden ne heliyprsa yapacaktı.
"Verebileceğin şeyi istiyorum da o yüzden." Derya sırıtırken Kayra ona bakarak tereddütle sordu.
"Neyi vereceğim ki?" Kocasına doğru yaklaşırken elleri ile kalp işareti yaptı ve kocasına gönderirmiş gibi yapıp avuçları arasından üfledi.Karısının hareketi dudaklarında küçük bir güllümsemeye neden olurken başını iki yana salladı. Derya onun bu hareketi ile dudaklarını büzerek bu defa eli ile ok ve yay işareti yapıp kocasının göğsünü hedef alıp arka arkaya oklarını yolladı. Onun bu küçük oyununa ayak uyduran Kayra bedenini hafifçe sağa sola çevirirken Derya son okuna bir öpücük kondurarak fırlattı. Kayra ise bu oktanda kurtuluyormuş gibi yapıp sırıtarak kaşlarını hayır anlamında kaldırdı.
Bir türlü gelmeyen amirleri ile meraklanan dörtlüden Saruhan bakışlarını o gece kendilerini tongaya düşüren Kağan'a çevirerek ters ters bakıp konuştu.
"Niye gelmiyor amirle karısı hala?"
"Ne biliyim ben abiciğim." Kağan'ın cevabı ile bu defa Aykut konuştu.
"Ne demek ne bileyim? Sen ikisinide çocukluklarından beri tsnıyorsun niye gelmedikleri hakkında bir fikrin yok mu yani?" Kağan dudaklarını bükerek umursamaz bir tavırla omuzlarını silkti.
"Kayra büyük ihtimal Derya'dan hesap soruyordur. Hatta buğazına yapışmıştır çoktan.Derya'da onu kışkırtmak için bir dünya saçmalık üretmiştir. Sonuç olarak büyük ihtimal ikisi şu an bir birinin gırtlağını sıkıyordur. Mert gözlerini devirerek homurdandı.
"Abartma istersen oğlum. Düşman mı bunlar. Karı koca oğlum onlar."
"Mert." Tuğçe'nin sesi ile bakışını o yöne çevirirken kız huzursuzca yerinde kıpırdanarak konuştu. " Gerçekten birbirleri ne zarar verirlerse ya!" Zeki yanındaki kızın omzuna kolunu atarak cevap verdi.
"Bence hala dünün etkisindeler o yüzden çıkamadılar o arabanın arkasından. Ateşleri sönmedi onların daha!" Zeki nin sözleri ile diğer üç arkadaşı gülerken Kağan ve Tuğçe bir birine anlam veremeyerek bakarken aynı anda düşen jetonları ile bakışları önce birbirlerine sonra arabaya kayınca ikisi de hızla o yöne doğru ilerlediler. Arkalarından gülerek diğerleride gelirken Kayra ellerini beline koymuş bir şekilde karısını bakarak konuştu.
"İstediğin iki şeyde imkansız karıcığım!" Derya hayali attığı okların işe yaramadığını görünce başını yukarı doğru kaldırarak işe yaramadı mı bakışları atınca kocası yandan bir gülüş sergileyerek başını iki yana olumsuzca sallayarak arkasını dönüp ilerledi.
"İnatçııı! Huysuz herif!Aksi!" Kayra hızla bakışlarını karısına çevirince o sırıtarak ona göz kırptı. " Ve seksi! Ünüformanın içinde acayip seksisin kocacığım!"
" Oha lan! Ben size demiştim hala dünün erkisindeler diye !" Zeki'nin sözleri ile Kayra'nın sert bakışları ona dönerken diğerleride uyarırcasına dürtmüştiki Derya'nın sesi ile bakışlar ona döndü.
Gönül gözüm kapalı Bilerek sana yazılıyorum A penceresi aralı Her yerine bayılıyorum
Üstüne doğru ağır adımlarla gelen karısını şaşkınca izlerken diğerleride Derya ya eşlik edercesine arabaların kaportasına vurarak ritim tutup eğlenerek onları izliyordu.
Yavrum baban nereli Nereden bu kaşın gözün temeli Sana neler demeli Ay seni çıtır çıtır yemeli
"Uffff! Yenge yavaş git bence amirim sert adamdır!" Saruhan'ın sözleri ile Kayra bakışlarını öfkeyle ona çevirirken Kağan arkadaşının ne ara bu kadar sıyırdığını düşünüyordu. Tuğçe ise kısakanç bakışlarını ikili üstünde gezdirirken bu defa Aykut konuştu.
"Bence yenge değil, amirim onu çıtır çıtır yiyecek şu bakışlara bakın lan!" Kayra elinin tersi ile kaybolun işareti yapsada kimse onu tınlamamış karşılarındaki gösteriyi tempo tutarak izlemeye devam etmişlerdi.
Anam babam aman Kaçın kurası bu
Derya kocasına yaklaşarak çenesinden tuttu ve gözlerine bakıp şirince sırıtıp devam etti sözlerine.
Ne baş belası bu Gönül kirası bu
Kayra,çenesinde ki ele uzanıp indirirken başını olumsuz anlamda sallayarak kaşlarını yemezler dercesine kaldırıp kemerimden çıkarttığı kelepçeyi karısının gözlerinin önünde salladı.Derya onun tepkisine aldırmadan kocasını baştan aşağı hayran bakışlarla süzerek iç sesli bir iç geçirdi ve gözlerine bakışlarını sabitleyerek dudaklarını ısırdı. Kocasının kolundan tutması ile gözlerine aşkla bakarak devam etti sözlerine.
Aman bize nasip olur inşallah Boyuna da posuna da bin maşallah Senden gelecek cefalara Nazlara sözlere sazlara eyvallah
Kayra karısının son söylediği sözlerle gülmemek için yanaklarının içini ısırırıken,kendilerini ilgiyle izleyen arkadaşlarına bakarak ,karısının kolundan tuttu ve onların gözlerinden uzak bir kenara çekerek çenesinden tutup başını kaldırarak gözlerinin içine bakarak sinsice sırıttı.
"Madem o görüntüler için bu kadar oyun sergiliyorsun gece benim içinde farklı oyunlardan oluşan bir konsept sergilersen görüntüleri yayımlaman için belki bir şansın olur!" Kocasının eğlenen yüz ifadesi ile ona eşlik edercesine gülümsemesini yüzüne yerleştirerek elini yanağına uzattı ve hafif okşayarak konuştu.
"Aşk olsun. Ben sana olan aşkımı,hayranlığımı dile getireyim sen oyun olarak gör. İnsan iki iltifat eder güzel söz söyler." Ellerini kocasına doğru uzatarak başı ile elinde tuttuğu kelepçeyi işaret ederek sözlerine devam etti. "Hem görüntülerin canı cehenneme. Ben onları almanın bir yolunu nasıl olsa bulurum. Siz işinizi yapın amirim. Tek suçu sizi sevmek,hayranlığını dile getirmek olan karınızı tutuklayın." Kayra karısının teslimiyeti ile gülerken Derya da ona eşlik ederek parmak uçlarında biraz yükselerek kulağına fısıldadı. " Senden gelecrk cefalara,nazlara,sözlere eyvallah derken ne kadar ciddi olduğumu da böylelikle anlarsın belki." Sözlerini bitirince geri çekilirken dudaklarını hafifçe yanağına sürterek dudaklarının ucuna küçük bir öpücük bırakarak geri çekilip tekrar kocasının gözlerine bakmıştı ki irileşen göz bebeklerinden bakışlarını çekemedi. İkisi arasındaki çekimi yanlarından gelen ses bıçak gibi kesti.
"Amirim merkeze dönsek iyi olur!" İkili aralarındaki çekimin bölünmesi ile kısa bir an bir birlerine baktı. Derya yanlarındaki kızın varlığı ile dişlerini sıkarak yanlış bir şey söylememek için bakışlarını başka yöne çevirirken Kayra sert bir dille konuştu.
"Bir daha bana ne yapmam gerektiğini söylemeye kalkma Tuğçe!" Kız bir şeyler söylemek için ağzını açmıştı ki Kayra elini kaldırarak onu susturdu ve sözlerine devam etti."Şimdi git time söyle toparlansınlar!" Tuğçe başını olumlu anlamda sallayarak cevap verdi.
"Emredersiniz amirim." Gitmeden önce kendisine attığı kısa bakışın içinde kıskançlığı açık bir şekilde gördüğüne yemin edebilirdi Derya. Üç yıldır kocasının timinde olduğunu öğrendiği bu kızın ara ara aldığı duyumlarda ona olan ilgisini duymuştu. Diğerleri yeni öğrenmiş olsada Tuğçe ve Mert tim de daha eski oldukları için evli olduklarını biliyorlardı. Fakat evli olmaları bile bu kızın kocasına olan ilgisini etkilemiyordu demekki.Kendisine yöneltilen kıskanç bakışlara karşılık istifini hiç bozmadan karşılık verdi. Adam onun du tapusu elindeydi bu gerizrkalı anlamak istemiyorsa anlatacak bir yol elbetteki bulurdu. Kayra karşısındaki kızın hala dikildiğini fark edince tam ağzını açmıştı ki koluna yapışan elle bakışları karısına döndü. Bir eli başında ayakta zor duran karısını görmesi ile kısa bir an şaşırdı. Arkadaşları tiyatronun ikinci perdesine geçiş yaptığını anlayınca sonunu merak ederek beklemeye başladı.Kayra karısının sendelemesi ile kokundan sıkıca kavrayarak panikle sordu.
"Derya! İyi misin!?" Kocasının sözleri ile başını olumsuz anlamda sallayan kız baygın bakışlarını ona çevirerek cevap verdi.
"Tansiyonum düştü galiba başım dönüyor." Kayra kolunu karısının beline sarıp,onu göğsüne yaslayarak homurdandı.
"Durduğun yerde durmuyorsun ki!" Derya kocasının ilgisinin kendisinde olduğunun bilinciyle elini onun göğsüne koyarak bu adam benim bakışlarını Tuğçe'nin gözlerine kısa bir an dikip geri çekerek kocasına baktı.
"Sen durdurdun mu sanki! Gece boyu üstümden inmedin!" Derya göz ucuyla Tuğçe'yi kontrol edip onun öfkeden kızaran yüzünü zevkle incelerken Kayra o an Derya dışında kimsenin varlığının farkında değildi.Karısını kucağına alarak çapkınca sırıttı.
"Sende şikayetçi değildin.Sen dur dedin de ben mi durmadım." Tuğçe'nin ağzı bir karış açılırken yüzünü buruşturarak arkasını dönüp arkadaşlarına doğru sert adımlarla ilerlemeye başladığı esnada Derya'nın kıkırtısı kulaklarına doldu.
"İndir beni.Ayrıca etrafta insanlar varken bu şekilde konuşman çok ayıp kocacığım." Derya aşırı nazlı bir edayla bu sözleri söylerken yumruklarını sıkarak sert adımlarla giden kızın arkasından fısıldadı." Ohhh olsun sana bis kızıl cadı! Sen kim benim erkeğime bakmak kim! Arkana bile bakamadan böyle tırıs tırıs gidersin işte!" Kayra kucağında karısı ile araca doğru ilerlerken anlamadığı fısıltılar üzerine sordu.
"Ne yaptım yine de saydırıyorsun sessiz sessiz?" Göz ucuyla karısını incelerken, sorusu karşısında onun öfkeli çehresinin kendine dönmesi ile göz kırptı. Derya kocasına şirince sırıtarak cevap verdi.
" En son dünkü o malum yemeği yedim. Sabah kahvaltı bile edemedim aceleden.Acaba bu yüzden tansiyonum mu düştü diye düşünüyordum." İşittikleri karşısında kaşları çatılan adam azarlarcasına çıkıştı.
"Aklın nerede senin! Saçma bir haber peşinde koşmak için kahvaltını erteleyince başın göğe erdimi? Ya içeride düşüp bayılsaydın? O adamların neler yapa bileceğinin farkındamısın sen!?" Derya kocasının sözleri ile omuzlarını umursamazca silkti ve yüzündeki sırıtmayı silmeden cevap verdi.
" Aklımın kimle ve neyle meşkul olduğunu anlatmama gerek var mı? Akıl mı bıraktın sen bende?"Karısının sözleri ile yüzünde oluşan gülümsemeyi gizleyemeyen Kayra aracın yanına varınca Derya için kapıyı açan Aykut'a ters bir bakış atarak karısını aracın yolcu koltuğuna yerleştirip kulağına fısıldadı.
"Madem aklının kaldığı yer belli uykusuz bir geceye daha hazır ol. Bu gün yaptıkların ve bu konuşmaların kıvılcım çıkarmaya yeter! Üstünde nasıl tepiniliyor bu gece göstereceğim ben sana!" Derya geri çekilen kocasının kolunu tutup okşayarak fısıldası.
"Kalbini avuçlarına bırakana kadar sana tekrar teslim olmayacağımı söylemiştim kocacığım! Boşuna beni baştan çıkarmaya çalışma." Kayra karısının sözleri ile emniyet kemerine uzandı ve yuvasına taktı. Bakışlarını karısına çevirirken elide karısının kalçasını okşuyordu.
"Baştan çıkaran sensin. Görev başındaki kocana söylediğin ve hatırlattığın şeyler baştan çıkarmak geri dursun, şu an içimde ol dercesine!" Derya'nın ağzı son işittiği sözle o şeklini alırken vücudunu basan ateşle ellerini yelpaze gibi sallamaya başladı.Bakışlarını yanındaki adamdan kaçırırken Kayra karısının kalçasını sıkıp kendine dönmesi ile çapkınca göz kırparak aracın içinden geri çıktı ve timine döndü.
"Tamamsanız gidebiliriz artık." Mert önce bakışlarını aracın içindeki kendini serinletmeye çalışan Derya'ya sonra Kayra'ya çevirerek cevap verdi.
"Biz çoktan hazırız amirim. Toparladığımız adamlar bile diğer arkadaşlar tarafından merkeze götürüldü. Silahlar gitti. Bura da bir işimiz kalmadı da sizin cilveleşmenizin bitmesini bekledik." Arkadaşları Mert'in sözlerine kıkırdarken o Tuğçe'nin bozulan yüzüne bakarak tatmin oldu. Haz etmediği kadın tipiydi bu kız. Evli olduğunu bildikleri halde bir erkeğe salyangoz gibi yapışan ve onun üstünde hakkı varmışçasına kıskançlık nöbetleri geçiren kızlar onu çıldırtıyor,midesini bulandırıyordu. Tuğçe de tam böyle bir kızdı.Bu yüzden Derya ile her türlü iş birliğine hazırdı. Bakışlarını kendisine ters ters bakan amirine çevirerek buğazını temizleyip ciddiyetini takındı ve sözlerine devam etti. " Amirim siz isterseniz yengeyi hastaneye götürün. Pek iyi gözükmüyor. " Kayra bakışlarını kısa bir an karısına çevirerek onu kontrol etti. Serinlemek için hala ellerini kullandığını görünce yüzünde oluşan sırıtışla geceyi düşünmeye başlamıştı ki Mert'in tekrar konuşması ile bu düşüncesinden hızla sıyrıldı.Biz geri kalanı hallederiz. Siz de görev ile ilgili raporunuzu yarın teslim edersiniz." Kayra başını olumsuz anlamda sallayarak cevap verdi arkadaşına.
"Hastaneye gerek yok merkeze gellmesi gerekiyor Derya'nın!"Karısı ümitsizce başını camdan çıkarırken Kayra,Kağan'a bakarak sözlerine devam etti. " Kağan seninde gelmen gerekiyor. İçeride ne gördünüz, neler oldu, neler konuşuldu ve siz neler öğrendiniz hepsini ifadenizde görmek istiyorum!" Kağan olumlu anlmda başını sallarken Derya başını aracın camından çıkarıp yüzünü buruşturarak homurdandı.
"Amir de olsan sen benim kocamsın! Ne ifadesi ya! Evde alsan olmaz mı!" Ev teorisini kesinlikle ifadeden kaçmak için önermişti. Evde kocasının aklını meşkul edecek çok şey yapa bilirdi.Asık yüzü tekrar gevşeyip yerini sinsi bir hülüşe bırakırken başında hissettiği elle bakışlarını yukarı doğru çevirdi.
"Evet senin kocanım ama senden önce gelen ve her zaman ilk sırada olacak olan bir ayrıntı var karıcığım."Vatan! Bu yüzden böyle önemli bir görevde görgü tanığa olan değil karım babam bile olsa ifadesini alır ne gerekiyorsa yaparım!" Karısının başını aracın camından içeri iterken tişörtünün yakasından oldukça dikkat çeken göğüs manzarasına bakışları kayarken oda camdan başını içeri sokarak fısıltıyla tekrar konuştu. " Ayrıca evde vereceğin ifade daha ayrıntılı ve özel olacak! Mesela neden bu siktiğimin tişörtlerinin yakaları her yerini meydana serecek kadar!? Bu pantolonlar neden bu kadar dar? Bu gece bunlar ve diğer kıyafetlerin üzerinde, bende senin üzerinde iken ayrıntılı bir şekilde konuşacağız karıcığım!" Derya'njn bakışları istemsizce kendi göğüslerine kayarken biraz önce işittiği sözleri umursamadan tişörtünün yakasını biraz daha aşağı çekiştirerek göğüslerini elleri ile hafif yukarı doğru havalandırdı. Kayra timi ile konuştuğu için bu yaptığı hareketi görmesede Tuğçe'nin aracın içine kayan bakışları ve çatılan kaşları ile kısa bir an başını kontrol amaçlı çevirdiği anda karısının göğüslerinin seyirlik manzarası ike timini ve Kağan'ı araçlara yollayarak oda hızla aracına binip çalıştırdı. Karısına yan bir bakış atarak önündeki yola odaklanmaya çalışsada ne mümkündü.
"Ya şu göğüs manzaranı biraz kapat! Ya da arkaya geç!" Derya bakışlarını umursamazca göğüslerine çevirerek söylendi.
"Ne var şimdi göğüslerim de. Taktın sende benim göğüslerime! Hem niye geçicekmişim arkaya?" Kayra öfkeyle direksiyonu sıkarken tekrar karısına kısa bir bakış attı. Fakat her bakışı o noktaya kayınca karısının karşısında iradesinin güçsüzlüğü onu tedirgin ediyordu. Karşısındaki karısı bile olsa iradesi bir kaya gibi sert olmalıydı. Çünkü o kontrolün her zaman kendinde olmadjnı isterdi.Düşünceleri onu sinirlendirirken bir iki saniye önce savaş verdiği iradesinin zayıflığını sergilercesine konuştu.
"Göğüs manzaran yüzünden dikkatim daşılıyor! Gözüm sürekli o noktaya takılıyor ve aklımı başka yönelere kaydırıyorsun!" Hırsla söylediği sözlerin kendi zayıflığını ortaya serdiğini fark eden Kayra direksiyona sertçe geçirirken bacağında hissettiği dokunuşla irkildi.
"Madem bu kadarcık şeyle dikkatin dağılıyor daha fazlası şeyler yapmalıyım ki,böyle kısa bir an değil her an her saniye aklında, kalbinde bende olsun." Kayra ksrısının sesindeki tını ile içinin gıcıklandığını hissederken bacağındaki el ağır hareketlerlr başka yönlere doğru yola çıkmıştı.Buğazı kuruyan Kayra sertçe yutkunurken içinde bulunduğu durumu karısının anlamaması için bakışlarını ona kısa bir an çevirip dişlerinin arasından tısladı.
"Görev başındayım Derya çek o elini!" Kocasının sözlerine kıkırdayan kız elini biraz daha yukarılara kaydırarak fısıldadı.
"Görevde olan sensin.Sayende benim bir görevim olmaya bilir artık. O yüzden şu an senin görevde olmanla değil kocam olarak yanımda olmanla ilgileniyorum." Kayra kasıklarında gezinen parmaklarla bakışlarını karısına çevirerek boğuk bir sesle cevap verdi.
"İş ahlakı denen bir kural var değil mi güzelim. Şimdi ahlaklı olmalıyız ve akşama kadar dişimizi sıka..." Erkekliğinde hissettiği dokunuşlarla buğazından kaçan hırıltıya engel olamadı. Derya onun haline kıkırdarken ani bir frenle arabayı durdurarak karısının emniyet kemerini bir hamlede çözüp kendisine doğru hızla çekti ve dudaklarına kapandı. Kısa bir an sonra zaten sıklaşmış olan nefesleri yüzünden geri çekilen Kayra karısının yüzünü avuçları aradısına alarak nefes nefese konuştu. "Beni deli ediyorsun! Sana durman gerektiğini söyledim. Niye dinlemiyorsun da beni delirtiyorsun!" Derya,Kayra'nın kucağına biraz daha yerleşip kendini altındaki sertliğe bastırarak kocasının kıvranan halini zevkle izledi.
"Bu ünüformanın içinde ne kadar seksi görünüyorsun haberin var mı senin!" Kayra karısının sözleri ile onu kendisine biraz daha bastırarak onun irileşen gözlerine bakıp göğüslerine doğru eğilerek fısıldadı.
"Yani ünüformam olmadan beğenilmediğim anlamına mı geliyor bu sözlerin." Karısının göğüsüne küçük bir öpücük bırakarak geri çekilip tişörtünü düzeltti. Derya bu küçük temasla kıkırdayarak tişörtünü çekiştirerek eskisinden daha beter hale getirince Kayra başını geri atıp arabanın koltuğuna yasladı ve nefesini sesli bir şekilde bıraktı.
"Anlaşılan sen beni dinlemiyorsun." Kocasının yüzüne uzanarak avuçları arasına alıp kararlılıkla gözlerine baktı. "Senin her haline bayılıyorum derken ben gayet ciddiydim!" Parmaklarını kocasının biçimli dudaklarında gezdirerek kulağaına doğru yaklaşıp fısıldadı." Kalbine gire nilmek için her yolu deneyeceği mi söylemiştim! Madem aşkı reddediyorsun bende başka yolları zevkle denerim!" İçinde bulundukları durum ve ortamın müsait olmadığının beynine yolladığı sinyaller Kayra'yı biraz olsun kendine getirirken Derya sözlerine devam etti." Fakat diğer yollar senin için çok acı verici ola bilir uyarmadı deme." Kocasının dudaklarına uzandığı anda Kayra başını geri çekerek sırıttı.
"Kast ettiğin yollarda fazlasıyla karşılık alacaksın güzelim!"Karısını kucağından indirerek tekrar koltuğa oturttu ve emniyet kemerini bağlayarak karısının gözlerine baktı. "Fakat o karşılığı uygun yer ve zamanlarda alacaksın. Şimdi usluca otur yoksa seni kelepçelerim! Gerçi şu an soyunsanda üzerimde pek etki etmez ,çünkü görev başındayım karıcığım!"Son söylediği sözler kendi kulaklarına vardığı anda yaptığı aptallık karşısında dilini ısırdı. Karısının deliliklerini nasıl unıtupta böyle bir cümle kurmuştu? Aklı neredeydi acaba!? Nerede olduğu belliydi ama şimdi ne olursa olsun kendine hakim olacaktı erkekliğe leke sürdüremez tükürdüğünü yalayamazdı. Karısda yolda ilerleyen bir aracın içinde soyunacak kadar aklını kaçırmamıştı sonuçta. Kimi kandırıyordu delinin tekiydi ve kendisi o sözlerle damaeına bastıysa soyunmayı bırak daha fenasını bile yapabilirdi. Kendi kendisi ile yaptığı mukayesesi bittiğinde çaktırmadan göz ucuyla karısını baktı. Onun telefonu ile bir şeyler yaptığını görünce tam tuttuğu nefesini bırakmıştı ki aracın içindeki seslerle neye uğradığını şaşırarak karısına döndü. Onun yüzündeki çok şey ifade eden o gülüşü gördüğü anda sertçe yutkunarak bakışlarını tekrar yola çevirsede telefondan gelen seslerle yola odaklandığı pek söylenemezdi. Elinin birini yüzüne götürerek sıvazlayıp dişlerinin arasınsan tısladı.
"Kapat şu videoyu!" Derya umursamazca omuzlarını silkerek masumca cevap verdi.
"Niye kapatayım ki? Sonuçta görev başındasın yaptığım hiç bir şey seni etkilemez değil mi kocacığım?" Bakışlarını yoldan kocasına çevirdiği anda göz göze gelince tek kaşını kaldırdı ve elini tekrar kocasının bacağına koyarak ağır hareketlerle gezdirmeye başladı."Yoksa etkiler mi?" Kayra bakışlarını tekrar yola çevirerek homurdandı.
"Beni etkilemeye çalışırken elin heriflerinin her yerini görüyorsun lan!" Göz ucuyla videoya baktığında elini direksiyona hırsla geçirdi."Ulan bir de zenci açmışsın! Kapat çabuk lan şunu." Derya kocasının sözleri ile küçük bir kahkaha atarak konuştu.
"Banane zenciden benim derdim beni red eden kocamla." Bacağından kadıklarına doğru ilerleyen karısının elini hızla kavrayan Kayra karısına bakmadan konuştu.
"Adil oynamıyorsun! Şu an sana karşılık veremeyeceği mi bildiğin için üstüme geliyorsun!" Kocasının elinden elini kurtaran Derya tekrar aynı bölgeye yönelip biraz daha ileri giderek kocasının sertliğine dokunarak fısıldadı.
"Seni tutan mı var karşılık ver o zaman." Kayra aracı sağa çekerek tekrar ani bir frenle durdururken Derya çoktan kemerine ulaşmış çözmeye çalışıyordu.
"Başımın belası! Lan neden laftan anlamıyorsun? Neden işkence ediyorsun ya kaza yapsak!" Derya dudaklarını ısırıp sırıtarak omuz silkerken Kayra koltukta biraz geri yaslanarak karısına yardımcı olurken nerede ve ne durumda olduğu aklından uçup gitmişti taki aracın camı tıklatılana kadar. İçinde bulundukları anın bilinçsizliği ile camı indirerek karşısındaki adama baktı boş gözlerle.
"Sorun ne Mert!" Genç adam aracın içindeki tuhaf sesler, amirinin bulunduğu durum ve Derya'nın kıpkırmızı olmuş yüzüne bakarak ne söyleyeceğini bilemedi.
"Şey amirim. Sürekli aniden duruyorsunuzda bir sorun mu var diye medak ettik!" Kayra arkadaşının gülmemk için kendini tuttuğunu görünce bozuntuya vermeden hafifçe yerinde dikleşti.
"Haa!"Karısına ters bir bakış yollayarak tekrar aekadaşına çevirdi bakışlarını." Yok bir şey yengenin midesi bulanıyormuş o yüzden öyle ani duruşlar yaptık." Mert,Kayra'nın verdiği cevap karşısında gülerek başını sallarken Kayra yüzüne kondurduğu sert ifade ile sözlerine devam etmeden önce karısına dönerek fısıldadı. "Kapat şu lanet telefonu!" Derya hızla telefonu kapatmaya çalışırken elinden düşen telefondaki görüntüler karşısında Mert'in ağzından kaçan kıkırtı Kayra'nın öfkeli bakışları ile bıçak gibi kesildi." Siz meekeze geçin! Ben yengeni eve bırakayım midesi düzelince ifade için geliriz biz tekrar merkeze!" Mert başını anladım dercesine salladı ve elini başına götürerek kaşır gibi yaparak konuştu.
"Emredersiniz amirim! Bu arada kemeriniz açık kalmış!" Kayra'nın bakışları önüne inerken Mert sözlerine devam etti." Amirim bence siz yengeyi ifade için merkeze kadar yormayın." Bakışları ile Kayra'nın önünü işaret ederek sırıttı."Bence siz ifadeye evinizde devam edin! Malum ifade alma konusunda bazen farklı taktiktiler işe yarar ve siz bu konuda gayet uzmansınız!" Sözlerini bitiren Mert koşar adımlarla aracın yanından uzaklaşırken Kayra,bir türlü bağlayamadığı kemer ve Mert'in imalı sözleri karşısında ağzından kaçan küfüre engel olamadı.
"Siktiğimin kemeri!" Öfkeli bakışlarını araca binen ve uzun bir korna sesi ile yolda ilerlemeye başlayan arkadaşına çevirerek homurdanmaya devam etti. "Ulan yaygaracı piç! Ben senin o dedikodu makinası ağzını." Başını sağa sola çevirdi."Tövbe tövbe!" Karısının kıkırtısı ile öfkeli bakışlarını ona çevirdiği esnada hala o lanet telefondan çıkan sesleri işitmesi bir oldu. Kucağında hala dönmeye devam eden videoyu hırsla kapatarak kükredi." Ben senin telefonun biraz önce olay yerinde elinden almadım mı! Nereden çıkıyor bu siktiğimin icadı iki de bir!?" Derya kocasının elindeki telefonuna uzanmaya çalışarak cevap verdi.
"O iş telefonumdu!" Kayra aldığı cevap karşısında bakışlarını elindeki telefona çevirdiği an ana ekranda kendi resmini görünce siniri bir anda uçup giderken memnunca sırıttı. Dörr yıl önce spor yaparken çekilmiş bir fotoğraftı.Telefonu karısına geri karısına verdi ve bu defa o elini karısının bacaklarına götürerek hafifçe okşamaya başladı. "Nerede kalmıştık!"Derya kazdığı kuyuya kendi düşeceğinin korkusuyla cevap verdi.
"Kayra yolun ortasındayız ve yaptığın şey çok ayıp!" Karısının gözlerine şaşkınca bakan genç adam elini biraz daha yukarıya götürerek kadınlığına dokunarak konuştu.
" Biraz önce üstüme çıkarken ve beni tahrik ederken neredeydik acaba?" Karısını okşarken elini tuttu ve sertleşmiş erkekliğine götürerek bastırdı." Beni getirdiğin şu hale ve arkadaşımın önğnde düşürdüğün şu duruma bak!" Derya'nın bakışları kocasının önündeki bariz bir şekilde göze çarpan kabartıya bakınca gülmemek için dudaklarını dişledi. Kayra onun bu hareketi ile başını sen görürsün dercesine sallayarak tekrar aracı çalıştırarak gazı kökledi." Gülsen gül! Bakalım eve gidince altımda da böyle eğlenebilecek misin!?"Derya kıkırdayarak cevap verirken elini bu defa kocasının göğsüne koyarak okşamaya başladı.
"Ben senin yanında her an her dakika eğleniyorum zaten." Karısının sözlerindeki ima ile tekrar homurdandı Kayra.
"Mert olacak o yaygaracı piç biraz önce karşılaştığı manzarayı merkeze sıcak haber olarak baskı yaptığında benim düşecrğim durum karşısında da eğlenirsin artık doya doya!" Dişlerini kocasının boynuna geçirerek dilini üzerinde gezdirken kocasının hızlanan nefesi kokusunu içine çekti ve hafifçe geri çekilerek cevap verdi.
"Kocam değil misin? Başka birileri ile asılmadık basılmadık neden bu kadar takıyorsun?" Kocasından uzaklaşarak bakışlarını yola çevirdi ve sesine kattığı soğuk bir tınıyla devam etti sözlerine."Çekindiğin başka şeyler mi var Kayra mesela ilgini çeken bir kadın!"Bakışlarını şüphe ile kısarak tekrar kocasına çevirdi."Zaten Mert'te tuhaf tuhaf imalarda bulundu. Yok ifade almada kullandığın farklı taktiklerde uzmanmışsın falan!" Kayra karısının takıldığı nokta karşısında sırıtarak gözlerini yoldan çekmedrn, elini biraz önceki noktaya götürererek dokundu ve sırıtarak cevap verdi.
"Biraz sonra evde o taktikleri üstünde deneyeceğim.Bakalım uzmanmıyım değil miyim sen karar ver." Derya kocasının elini avuçları arasına alarak huysuzca söylendi.
"Denemene gerek yok! Dün gece gayet başarılıydı taktiklerin! Kimin üstünde geliştirdin o taktikleri? Kimlerden bahsetti Mert!? Merkezde kimlerle kırıştırıyorsun sen!?"Kayra'nın kahkahası aracın içini doldururken Derya gözünün önünde beliren götüntülerle öfkeyle devam etti sözlerine."Ne yapıyorsun nezaret fantazisi mi? Yoksa sorgu odası fantazisi mi?" Kayra biraz öncekinden daha gür bir şekilde gülerek aracı sitenin otoparkına park etti ve karısına dönerek emniyet kemerini hızla açtı. Onun karşısına boş gözlerle baktığını görünce çenesine dokunarak yavaşça kendisine çevirdi.
"Seni aldattığımı mı düşünüyorsun?" Karısı bakışlarını kaçırarak homurdandı.
"Aldatmadığının garantisi mi var!? Evli olduğumuz halde dört yıl ayrı yaşadın! Evliliğimizin birinci yılında okulun bittiği halde dönmedin! Üstelik buraya grleli altı ay oldu ve sen bana yeni dokunmaya başladın! Bu uzun zaman boyunca ne halt yediğini nereden bileyim Kayra?" Kayra onun yüzüne bakmadan konuşmasından rahatsız olarak çenesine hafif bir baskı uygulayarak tekrar bakışlarını birleştirdi.
"Seni bu dört yıl boyunca hiç bir zaman aldatmadım! Merkezde kırıştırdığımı ima ettiğin kız umrumda bile değil ama birlikte çalışmaya mecburum." Karısının burnunun ucuna ufak bir öpücük kondurarak sözlerine devam etti. " Okul bitince gelmedim çünkü siz beni orada nilsenizde ben üç yıl boyunca başka ülkede görevdeydim. Aşka inanmamam kalbimde yer yok demem başka bir kadının aşkına ihtiyacım olduğu anlamına gelmez. Çünkü beni her açıdan yeterince zorlayan bir kadın var zaten hayatımda." Sözlerini bitirerek araçtan indi ve karısının tarafına geçerek kapısını açıp elinden tutarak araçtan indirdi. Derya kocasının sözleri ile asık bir suratla baktı.
"Benmiyim seni zorlayan o kadın!?" Kayra aracın kapısını kapatarak karısını araca yasladı ve dudaklarına yaklaşarak boğuk bir sesle fıdıldadı.
"Hemde nasıl zorluyorsun bir bilsen! Beni öfkelendiriyorsun,damarıma badıyorsun,her an şimdi ne yapacakta beni çileden,ya da baştan çıkaracak diye dğşünmekten kendimi alıkoyamıyorum." Dudaklarını karısının dudaklarına sürterek sözlerine decam etti. " Yani kısaca önce sabrımı deneyip,sonra hormonlarıma tavan yaptırıyorsun en sonunda tam zirvedeyken bir anda yere çakılıyorum senin yüzünden!" Kollarını karısının beline dolayarak bedenine bastırdı ve sözlerine devam etti. "Şimdi o zirveden yere çakılmak istemiyorum bir an önce odamıza yatağımıza gitmemiz lazım dayanacak gücüm kalmadı. Tribini doruşturmanı sonra yap lütfen!" Sözlerini bitirerek kollarını karısının belinden çözdü ve eline uzanarak asansöre doğru çekiştirirken karısının ufak çıklığını umursamadan aracın kumandasına basarak kilitleyip adımlarını hızlandırdı.Asansörün önüne geldiklerinde düğmeye basarak sabırsızca yerinde beklerken parmakları karısının bel çukueunda çoktan gezintiye çıkmıştı. Derya titremeye başlayan bacakları ile kocasının koluna tutunurken Kayra bakışlarını ona çevirerek çapkınca göz kırptı.Açılan asansör kapısından içeri girerek peşinden karısını da çekiştirdi ve çıkacakları katın tuşuna bastı. Asansör kapısının kapanmasını beklemeden karısının dudaklarına yapışınca karısından da aynı tepkiyi alması uzun sürmedi. Kapanan asansör kapısı ile karısının bir bacağını beline dolayarak kendisini ona daha çok bastırırken buğazından gelen hırıltıyla Derya'nın alt dudağını dişleri arasına sıkıştırarak çekiştirdi.Elini tişörtünün altından karısının göğüslerine götürdü ve sütyen engelini aşarak göğüs ucunu parmakları arasında sıkıştırdı. Karısının inlemesi ile geri çekilerek yüzünü okşadı hafifçe.
"Telefonunu kapat!" Karısının şakın bakışları altında onun fark etmediğini anlayınca arka cebindeki telefona uzandı ve çıkararak arayana bakmadan telefonu tamamen kapatarak kendi cebine koydu. " Böyle daha iyi! Kimse rahatsız esemez ve sende sabahki gibi aniden çıkıp gitmek zorunda kalmazsın!" Karısının bir şey söylemesine fırsat vermeden tekrar duadaklarına kapandı ve kısa bir süre sonra asansörün uyarı sesi ile geri çekilerek açılan kapıdan yine aynı hızla karısını çekiştirerek peşinden sürükledi. Derya kocasının hareketlerine bşlinçsizce ayak uydururken Kayra karısını bu defa evin kapısına yasladı ve cebinden çıkardığı anahtarı kapının kilidine yerleştirerek çevirdi. Karısının şaşkın surat ifadesine sırıtarak duadaklarına tekrar kapanıp diğer eliyle kapıyı açtı ve karanlık koridoru aydınlatmaya gerek bile duymadan Derya'nın dudaklarından kısa bir an ayrılarak onu hızla içeri çekip kapıyı ayağıyla sertçe kapattı.Karısının sırtını sertçe kapıya yaslayarak tekrar dudaklarına kapandığı anda arkalarından gelen seslerle bir an ikisi de donup kaldı.
"Sürpriiiizzzz!"
Bir çok sesin aynı anda bağırarak söylediği kelime, bir anda aydınlanan ortam, Kayra ve Derya'nın hızla ayrılmalarına sebep olurken ikisi de şaşkınca birbirlerine baktı. Kayra şaşkınlığını üzerinden atarak yavaşça arkasını döndü ve gördüğü manzara karşısında suratını asarak sessizce ve bıkkın bir ses tonuyla homurdandı.
"Bu ne lan!? Ve bu her neyin kutlaması ise neden şimdi olmak zorunda!"
Yitenumutlar
|
0% |