Biz şanssız olandık

Biz hiç bir zaman 2 ci şansı

Olmayacak olanlardık .

~YNK

Gözlerimi ağır ağır açtım. Başımı çevirdiğimde Çağla uyanmıştı. Bana bakarak gülümsedi "Uyanmışsın üstünü giyinde aşağıya inelim" ayağa kalkmaya çalıştım, ama başım öyle bir döndüki az kalsın düşecektim.

Çağla hemen yanıma gelip beni tekrardan oturtdu" Yavaş ol. Dün ki dumanı ilk defa içine çektin. Bu yüzden 1 saat kadar böyle olacaksın. Kıyafetlerin o çantadamı? " Sadece başımı sallamakla yetindim.

Bu elbiseyle durmak çok zordu. Dün buraya alışamadığım için üstümü değişmek aklıma gelmemişti. Çağla çantama doğru yürüyüp içinden mavi Sweatshirt, siyah paraşüt pantalanomu çıkarıp bana verdi.

Sonraysa odadan çıktı. Odadan çıkar çıkmaz üstümü giymeye başladım. Aynada kendime baktım yüzümde ki makyaj baya bir kaydığı görüp, tuvalete girip makyajımı çıkardım.

Saçlarıma çeki düzen verdikten sonra aşağıya indim. Herkes yemeğini yiyordu Mavi beni görür görmez gülümsedi "Alev gel sende ye. Yeni kumsaati gelmiş.Onu kırıp bakalım."

Başımı salladım " Benim için de, yemek yaptığınız için teşekkür ederim." Yusuf yavaş bir baş haraketi yaptı. Aradan geçen zamanda yemeğimizi bitirmisdik.

Altay kalkıp kum saatini alıp, camı bize gelmemesi için diğer tarafa fırlattı. Kum saati anında parçalandı, içinde ki notu gördüm. Altaydan önce dikkatlice gidip notu ben aldim . Mektubu sesli Bir sekilde okumaya başladım.

SEVGILI KURBANLARIM

BUGÜN ILK OYUNUNUZU OYNAMAYA HAZIRLANIN. SAAT 09:30 DA SIZI BAYILTIP ORDAN ALIP OYUN ALANINA GETIRECEKLER.

OYUNU MERAK EDIYORMUSUNUZ? TABI KI, EDIYORSUNUZDUR. ILK OYUN SAKLAMBAÇ. SIZI HEMEN ÖLDÜRMEMEK ICIN MINIK KACAMAKLARINIZ OLACAK.

HER OYUN 1 SAAT SÜRECEK. OYUN BOYU SIZI BULMAYA CALISAN ADAMI YADA ADAMLARI OYUN DISI BIRAKA BILIRSENIZ OYUN ANINDA BİTER. OYUNUN BİR KURALI YOK SAKLAN VE KAÇ.

İYİ SANSLAR⏳️

Burda neler yaşanıyordu böyle. Saate baktığımızda 12 dakika kalmıştı odayı bir sis bürüdü. Oda büyük olduğu için anında bizi bayıltmamıştı. 3 kişi masaya 4 kişi ise kendini kanepe ye atdı. Yavaş yavaş dumanın etkisini hissetmeye başlamıştım bile.

Akrep ve yelkovanın kovalamaca oyunu bittikten sonra kendimize geldik. Çünki etrafta ne bir saat, ne de günün hangi zamanında olduğumuzu anlaya bilecegimiz bir şey vardı.

Bu daha oyunun başıydı. Haberimiz yoktu ki bizim bundan sonra hiç bir zaman, zaman kavramımız olmayacaktı.

Cebimde birşeyin titrediğini hiss etdim. Cebinde bir telefon vardı. Ekranı açtığımda telefonda bile saat göstermiyordu.

Ekranda bir geri sayım belirdi. Herkes birbirine baktı, Altay bizi rahatlatmak için "Sakin olun, sadece 1 saat ve sonra burdan sağ salim çıkıyoruz." Dedi içime birazcık su serpmişti.

Telefona tekrardan baktığımda, bir uygulama kendi kendine açıldı. Anladığım kadarıyla mesaj uygulamasıydı.

YIKIM

Sevgili kurbanlarım bu telefonları bir birinizle mesajlasin diye verdim. Saklambac oyununu bir okulda oynayacaksınız. An itibari ile oyunun başlamasına 10 dakika var. 10 dakika içerisinde okulu dolaşın, ve kendinize saklanacak yer bulun.

Eger o sizi bulursa ölürsünüz.

Çağla bize dönüp " 9 dakika kaldı koşun saklanacak yer bulun. Ve birbirinizi durumdan haberdar edin."

Kaya başını salladı "Evet haklı koşun" hepimiz okula doğru koşduk. Baya büyük bir okuldu. Gördüğüm kadarıyla 6 katlıydı, sınıflardan birine girmeyi düşünmüyorduk .Ben en son kata çıkmaya karar verdim.

Ordaki odalardan birine girdim. Oda da kameralar vardı. Onu burdan göre bilirdik. Hemen bilgisayara doğru koştum. Açmaya çalıştım ama, gördüğüm kadarıyla şarjı yoktu. Telefonumu çıkardım uygulamaya girip çocuklara mesaj atdım

ALEV

Çocuklar 6 ci kat 4 odaya birinizin gelmesi gerek. Burdan kameralara erise biliriz, ancak bilgisayarın kapalı açamıyorum ilk önce şarj aletini bulmamız Gerek.

TOPRAK

Ben geliyorum orda bekle ve saklanacak çünkü 1 dakika kaldı yetişmeye çalışacağım

MAVİ

Dikkatli ve çabuk ol.

ALTAY

O zaman Kayayla bende şarj aletini bulalım.

Kapı birden sert bir şekilde açıldı. Gelen Topraktı kapıyı yavaşça kilitledi. Birden çok ince bir düt sesi yükseldi zamana baktığımda 10 dakika dolmuştu. Derin bir iç çektim korkuyordum.

Toprak bana dönüp "Sakin ol. Birşey olmayacak,sadece odada şarj aletini bulmaya çalışalım tamammı" sadece başımı sallamakla yetindim. Odadaki heryere baktık.

Birden buraya doğru gelen ağır bir ayak sesi duydum. Toprakla saniyelik bakışmamızdan sonra, telefonlarımıza mesaj geldi hatda 6 tanesi 3,4 dakika önce gelmişdi.

ÇAĞLA

Toprak ve Alev olduğunuz yerden çıkın.6 cı kata geliyor çabuk olun.

MAVİ

Alev çıkın ordan hemen. 4 cü katı dolaşıyor. 2 ci kata gelmeniz gerek çabuk olun.

ALTAY

Toprak hemen ordan çıkmalısınız . 5 ci katda ben 4 cu kata indim. 6 ya çıkamıyorum ,çünkü geri dönüyor. Sizin hemen her ne halt yiyorsanız onu bırakıp ,diğer odalara geçmeniz gerek

Yaklaşan ayak seslerini Duyuyorduk hemen etrafımıza bakıp çıka bileceğimiz bir yer aradık.

Toprak "Havalandırma boşluğu var. Oraya gire biliriz baya büyük gözüküyor"

"Benim boyum yetmiyor Toprak"

"Tamam lan ben masaya çıkıyorum sende benim üstüme çık hadi"

Toprak masanın üzerine çıktı. Adım seslerinden max 10 saniyede burda olacağı belliydi. Koşarak Toprakın dizlerine ayağımı koydum. Demir'i çıkarıp yere atdım.

Hemen kendimi oraya atdim. Kapıya vurulduğunu gördüm. O an Toprakın gözündeki korkuyu o kadar net gordümki,burdan cıkamayıp öleceğimizi düşündüm .

Toprakta hemen kendini yukarıya çekip yanıma geldi. Kapının sesli bir sekilde kırıldığını duydum.Ölsem daha az stres çekerdim,Şuan onu anladım.

Arkaya doğru gitmeye başladım. Diğer odaya geldiğimizi gördüm,oranın da demirin açtım.

"Toprak ilk sen in çabuk ol" sesim çok sert çıkmıştı. Toprak anında kendini aşağıya atdı. Başımı çevirip az önce geldiğimiz yere baktım.

Ordan bir kafanın belirdiğini gördüm. Yüzünü tam olarak görüyordum. Bir maske vardı yüzünde. Elindeki silahı bana doğrultduğunu gördüğün an kendimi toprakin üzerine atdım.

"Kızım delimisin belim ağrıdı. Geri döndüğümüzde masaj borcun var"

"Toprak şu an hiç sırası değil, gerçekten. Elinde bir silah var. O buraya gelmeden aşağıya inmeliyiz." Toprakın gozlerinin büyüdüğünü gördüm. Elimle gitmemiz için onu itekledim.

Kapıya dogru gidip,kapıyı açtım. Merdivenler karşımızdaydı. Koşarak merdivenleri inmeye başladık

Geldiğini duya biliyordum. İlk kata geldigimizde, kitaplığın haraket ettiğini gördüm. Bir kapı gibi açıldığında içeriden Altay çıktı.

"Buraya gelin" sesinde sinir vardı.

Koşarak içeriye girdik nefes nefeseydik. Ardımızdan Giray ve Kaya kitaplığı kapattılar.

Altay anında bize doğru dönüp karşımıza geçti " Ulan bu telefonlar neden var? Birbirimizi haberdar edelim diye degilmi. Şu telefonlara bakmak arada bir ne kadar zor ola bilirdi? Nasıl çıka bildiğinizle inanın ilgilenmiyorum,ama siz gerçekten ne halt yiyorsunuz? Ölmeyemi meraklandınız?"

Başımızı küçük çocuklar gibi aşağıya salmıştık sadece yere bakıyorduk. Kaya elini Altayın koluna koydu " Sakin ol çok sinirlisin.Sonuç olarak 2 side burda, ve en önemlisi yaşıyorlar"

Kayanın bu laflarından sonra Altay derin soluklarla kanepeye doğru ilerleyip orda oturdu.

Toprak konuşacakken ben lafı alıp konustum" Özür dileriz. Odayı arıyorduk,ve 1 kere dahi olsa bize mesaj geldiğini duymadık. Adım sesleri geldikden sonra, telefonumuza mesaj bildirimleri geldi. Büyük ihtimal telefonlarımızı kontrol ede biliyor." Bu açıklamayı vermek zorundaydım çünkü, telefonlarımız kontrol edildiğini düşünüyordum.

Mavi "Haklı bende telefona bakana kadar Çağlanın mesaj attığını görmemiştim." dedi

Çağla " Alev haklı telefonlarımız kontrol ediliyor olmalıki mesaj bildirimlerinin sesi alınıp,veriliyor."

Altay derin bir nefes verib

"Tamam özür dilerim sinirlenmemeliydim. Lütfen herkes bundan sonra sık sık telefonunu kontrol etsin" dedi

Odaya bakmak şuan aklıma geliyordu. Göz gezdirdim duvarlarda hiç birsey yoktu, dümdüz betondu. Birde kameralar vardı. Yani kameralara burdanda bakıla bilirdi. Ve biz boşuna yukarıda aksiyon yaşamıştık.

Onlara doğru dönüp " Bilginiz olsun diye söylüyorum maskeli birisi ve silahı var" dediğim an silah patlama sesi geldi . Ben Sesimi çıkarmayıp sadece elimi kulağıma atdım. Mavi ise yüksek sesle bağırmıştı bu deli kız yerimizi belli edecekdi

Toprak elini onun ağzına kapatıp, bağırmasını engelledi. 13 dakika kalmıştı.

Bilgisayardan hemen kameraları açtım. O 3 cü katlandı aşağıya doğru iniyordu. İlk kata geldiğinde, kitaplığa doğru baktı. O an bizi duyduğunu düşündüm ve farkında olmadan nefesimi tuttum.