Hastanenin içerisinde ki Salih Üsteğmen ve Albay Reşat silah seslerini duyar.

Albay Reşat sert bir ses ile; “ bu seslerde ne Üsteğmenim “ der.

Salih Üsteğmen camdan dışarıya baktığında Hastaneye doğru yaklaşan eli silahlı adamları görür.

Salih Üsteğmen eline telsizi alıp; “ Ömer her ne olursa olsun o çakalları buraya yaklaştırmayın “ der.

Ömer, Musa’yı zorla kaldırır ve; “ şimdi ağlamanın zamanı değil tertip “ der.

Tam o sıra da Musa omuzundan bir kurşun yer ve yere yığılır. Ömer, Musa’yı kaldırmak İçin eğildiğin de diz kapağından bir kurşun girer ve hareket edemez hale gelir.

Salih Üsteğmen, Albay Reşata dönüp; “ Komutanım siz burada kalın ben dışarı çıkıyorum “ der.

Albay Reşat sert bir ses ile; “ bize fare gibi saklanmak yakışmaz evlat “ der.

Albay Reşat çok çevik bir şekilde belinde ki tabancayı alır ve; “ hadi Üsteğmenim çıkalım da şu çakalların hakkından gelelim “ der.

Albay Reşat ve Üsteğmen Salih hastanenin bahçesine çıkarlar ve teröristlere ateş etmeye başlarlar.

Harmantepe köyünde, karakoldan gelen silah seslerini duyan Hafsa, Kamurana dönüp; “ ana ses karakoldan geliyor Halilim de orada “ der.

Halil İbrahim Astsubay ve Vatan timi Lalecik köyüne varmışlardı.

Halil İbrahim Astsubay sert bir ses ile; “ tamam Hulusi burada dur bundan sonrasını yaya olarak devam edeceğiz “ der.

Halil İbrahim Astsubay ve Vatan timi köyün girişinde ki çatışma hattına giderler ve korucuların tek tek vurulup yere düştüğünü görürler. Vatan Timi hemen teröristlere ateş etmeye başlar.

Albay Reşat ve Üsteğmen Salih teröristleri tek tek indirir ve hastane kapısının önünde ki yaralı olarak yerde yatan Musa Çavuş ve Ömer’e doğru koşmaya başlarlar. Ama tam o sırada yaralı askerlerin önünde duran Simsiyah bir minibüs Musa Çavuş ve Ömer alıp giderler. Salih Üsteğmen minibüsün arkasından ateş etse de isabet ettiremez.

Minibüsün içinde ki bir kadın telsizi eline alır ve; “ Bejno, adamların öldü ama iki askeri yakalamayı başardım onlarla güzel propaganda yaparız “ der.

Bejno bunun üzerine; “ tamamdır kara sıçan yine yaptın sıçanlığını “ der.

Halil İbrahim Astsubay ve Vatan timi Lalecik köyünde ki teröristleri tek tek indirir.

Köyün içinden yaşlı bir adam gelerek Halil İbrahim Astsubaya; “ Allah Sizden Razı olsun evlat, bu hainler ne zamandır bize rahat vermezler “ der.

Yaşlı adam, Halil İbrahim Astsubayın elini öpecekken Halil İbrahim engel olur ve Halil İbrahim Astsubay Yaşlı adamın elini öper.

Halil İbrahim Astsubay tebessüm ile; “ asıl sizlerden Allah razı olsun amca, siz Kürtler bu Ermenilerin tehditlerine boyun eğmeyip devlete başkaldırmadığınız için “ der.

Yaşlı adam bunun üzerine ağlayarak; “ ne haddimize komutan, benim oğlum Siirt’te teröristlerle çarpışırken şehit oldu “ der.

Yaşlı adam, Halil İbrahim’i kolundan tutar ve; “ ama bilir misin komutan bir gram ciğerim cız etmez, çünkü benim oğlum olabilecek en büyük mertebe de, Şehitlik mertebesinde “ der.

Bunun üzerine Halil İbrahim Astsubay dahil olmak üzere bütün tim esas duruşa geçip yaşlı adama Asker selamı verirler.

BÖLÜM SONU

YORUM VE OYLARI UNUTMAYIN❤️

YAZIM YANLIŞI VARSA KUSURA BAKMAYIN ❤️