Yeni Üyelik
13.
Bölüm

13. BÖLÜM

@yorgunman

Musa ve Ömer’in kaçırıldığını gören Salih Üsteğmen; “ Komutanım bu alçaklar propaganda yapacak “ der.

 

Albay Reşat bunun üzerine; “ onları bulmamız gerek Üsteğmenim “ der.

 

Tam o sırada Albay Reşata telsizden biri; “ Komutanım karakol ateş altında takviye kuvvete ihtiyacımız var “ der.

 

Albay Reşat bunun üzerine titrek bir ses ile; “ Şeref, evladım ne oluyor orada “ der.

 

Hafsa, karakola yaklaşmıştı ve silah sesleri daha da artıyordu karakolun perişan halini gören Hafsa, hemen karakolun içine girer.

Ve yaralı bir asker görür.

 

Yaralı asker Hafsa’yı görünce ona bir mektup vererek; “ bacım, bu mektubu üzerinde yazan adrese teslim et “ der.

 

Hafsa kanlı mektubu göğsünde koyar ve tam o sıra da askerin ağzından şu kelimeler dökülür;

 

Eşhedü en lâ ilâhe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abdühû ve resûlüh.

 

Hafsa başka bir askerin su diye bağırdığını görür ve mektubu veren askerin mağarasını alıp su isteyen askerin yanına gider. Hafsa, suyu askere içirir.

 

Hafsa korkulu bir ses ile; “ Halil İbrahim’i gördün mü o da burada görev yapıyordu “ der.

 

Asker can çekişerek; “ burada değil “ der.

 

Asker suyu içtikten sonra şu kelimeleri söyler;

 

Eşhedü en lâ ilâhe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abdühû ve resûlüh.

 

Hafsa şok geçirmiş bir halde etrafa bakıyordu tam o sırada yerde yaralı ve üşüyen bir asker görür ve yanına gider.

 

Asker, Hafsa’ya tüfeğini verir ve; “ bacım, bu soysuzlar bayrağı indirecek o bayrak düşerse hepimizi düşeriz “ der.

 

Hafsa tüfeği aldığında askerin dilinden şu kelimeler dökülür;

 

Eşhedü en lâ ilâhe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abdühû ve resûlüh.

 

Derman yanında ki bir adama dönerek; “ sen git şu bayrağı indir bizim bayrağımızı tak “ der.

 

Terörist, kırmızı, beyaz ve yeşil renklerin bir araya toplandığı bir bayrağı yanına alır ve karakolun ortasında ki Türk bayrağını indirip o bayrağı dikmeye gider. Terörist Türk bayrağının ipini asılır ve yavaş yavaş aşağıya çekmeye başlar.

 

Bunu gören Hafsa hemen tüfeği alır ve Teröristi sırtından vurur.

 

Hafsa kendi kendine; “ o bayrağa dokunanı yakarım “ der

 

Derman kendi kendine; “ bu karı da kim lan pekte güzelmiş ha “ der.

 

Musa ve Ömer, yayla kampı denilen, iki dağın arasında kalan bir kampa götürülmüştü. Bejno da oradaydı

 

Bejno, Musa’nın yüzüne tükürür ve; “ Kürtlerin yüz karası dövün lan bunu “ der.

 

Bejnodan emri alan bütün teröristler Musa Çavuşu dövmeye başlarlar.

 

Bejno gülerek yanında ki kadına döner ve; “ aferin lan kara sıçan bunlarla güzel propaganda yaparız “ der.

 

Musa’nın dayak yemesine dayanamayan Ömer; “ bırakın lan onu maçanız yiyorsa bana gelin “ der.

 

Kara sıçan, Ömer’in yaralı bacağına basıp; “ sen neyine güveniyorsun da bize posta koyuyorsun “ der.

 

Bejno, kadında dönerek; “ bırak şunu sıçan karı yeni planlarımız var gel yanıma “ der.

 

Bejno ve Kara sıçan bir mağaraya girerler.

 

Bejno, kara sıçana dönüp; “ TC ye karşı büyük bir eylem kuracağız “ der.

 

Kara sıçan meraklı bir şekilde; “ nedir o eylem “ der.

 

Bejno gülerek; “ bomba “ der.

 

Kara sıçan ciddi bir ses tonu ile; “ o Üsteğmen varken planımız gerçekleşmez, bomba planını kaç defa uyguladık ama hep bizi alt ettiler “ der.

 

Bejno sert bir ses ile; “ çünkü bombaları hep belirli yerlere koyduk ya bir okula ya da bir camiye bu sefer hareket eden bir şeye koyacağız “ der.

 

Kara sıçan meraklanarak; “ ne o hareket eden şey “ der.

 

Bejno gülerek; “ Halk otobüsü “ der.

BÖLÜM SONU

OY VE YORUM YAPMAYI UNUTMAYIN❤️
YAZIM YANLIŞI VARSA KUSURA BAKMAYIN❤️

Loading...
0%