Derman Yayla kampına koşa koşa gelir. Ve Bejnonun yanına gider.

Derman korkulu bir ses tonu ile; “ Bejno Başkan, başaramadık “ der.

Bejno sert bir ses ile; “ ulan bir sürü adam 10 kişilik bir karakolla başa çıkamadınız mı? “ der.

Derman nefes nefese kalmış bir şekilde; “ bunların kadını erkeği bela Başkan “ der.

Bejno bunun üzerine; “ neyse, biliyor musun sıçan karı, Halil İbrahim devletim beni dört duvar arasına bırakıp gitti deyip, hapisten kaçmış “ der.

Kara sıçan bunun üzerine; “ o zaman onu yanımıza çekmeliyiz Bejno “ der.

Bejno gülerek; “ aynen öyle sıçan karı “ der.

Salih Üsteğmen karakola gidip Albay Reşat’ın odasına girer.

Albay Reşat sert bir ses ile; “ Halil İbrahim Cezaevinden kaçmış Üsteğmenim “ der.

Salih Üsteğmen bunun üzerine; “ böyle bir şey olamaz komutanım “ der.

Albay Reşat ciddi bir ses tonu ile; “ bak Üsteğmenim, bu elimde ki dosya da Cezaevinden kaçanların fotoğrafı var “ der.

Albay Reşat dosyadan Halil İbrahim’i bulur ve Salih Üsteğmene gösterir.

Salih Üsteğmen başı dik bir şekilde; “ gerekeni yapacağım komutanım “ der.

Albay Reşat ciddi bir şekilde; “ Üsteğmenim, derhal timini topla ve Karadağ mağaralarının oraya git orada sizi Sare adlı bir Kılavuz karşılayacak. Size kayıp askerleri bulmanızda yardımcı olacak “ der.

Salih Üsteğmen asker selamı vererek; “ Emredersiniz komutanım “ der.

Salih Üsteğmen, Vatan timinin kışlasına gider.

Salih Üsteğmen sert bir ses ile; “ Vatan timi, 3 dakika içinde tam teçhizat bahçede ol “ der.

Vatan Timi tam 2 dakika içinde bahçede tek sıra olurlar.

Onbaşı Seyit yüksek bir ses ile; “ Vatan timi, Vatan için canını vermeye hazırdır Komutanım “ der.

Halil İbrahim Cezaevinden kaçınca, şehirde barınamayacağını anlar ve kendimi dağlara atar. Dağda kendine bir mağara bulur ve orada hayatına devam etmeyi düşünür.

Halil İbrahim kendi kendine; “ devletim beni bir çöp gibi fırlatıp attı, ama ben de Halil İbrahimsem devletten bunun hesabını sorarım “ der.

Salih Üsteğmen ve Vatan timi, Karadağ mağaralarının oraya gelirler. Ve Kılavuz Sareyi beklemeye başlarlar. Tam 10 dakika sona terörist kılığıyla bir kadın gelir. Vatan Timi hemen tüfeklerin kadına doğrultur.

Kadın yüksek bir ses ile; “ indirin Silahları, beni Reşat Albay gönderdi adım Sare size yardımcı olmaya geldim “ der.

Salih Üsteğmen time dönerek; “ indirin silahları “ der.

Sare, Salih Üsteğmenin yanına gider. Ama dili tutulur konuşamaz sadece gözlerinin içine bakar, nefes almayı unutur ve kalbi çok hızlı atmaya başlar.

Salih Üsteğmen ciddi bir ses tonu ile; “ neden konuşmuyorsun “ der.

Sare kendini toparlar ve; “ askerler şu dağın ardında ki kampta esir tutuluyor komutan “ der.

Halil İbrahim mağara da bir taşın üzerinde otururken silah sesleri duyar. Silah sesleri aşağı da ki dağ yolundan geliyordu. Halil İbrahim aşağıda ki yola bakar ve teröristlerin dolmuşun önünü kestiğini görür. Halil İbrahim kalkar ve yola doğru adım atmaya başlar. Tam o sırada Halil İbrahim, ensesinden ağır bir darbe yiyerek yere yığılır.

BÖLÜM SONU

YORUM YAPMAYI UNUTMAYIN❤️
YAZIM YANLIŞI VARSA KUSURA BAKMAYIN❤️