Şivan ve adamları Karanlık kamptan ayrılmışlardı ve yosunlu dere civarında ki bir kampa gidiyorlardı

Ezman Başkan telsizden Şivana; “ Şivan kampı havaya uçurdun mu “ der.

Şivan bunun üzerine; “ uçurdum Ezman başkan, dediğiniz gibi Komutan yerine orada bir adamımı bıraktım “ der.

Ezman Başkan buna karşılık; “ aferin Şivan bu yaptığın ile birlikte TC ye çok büyük bir darbe vurmuş olduk Komutan yanında mı ? “ der.

Şivan bunun üzerine; “ yanımda, yosunlu derenin yanında ki kampa gidiyoruz “ der.

Ezman Başkan sert bir ses ile; “ o komutana sahip çık o TC’nin teröristlere silah sattığını biliyor, onu konuştur “ der.

Konuşma bitince Şivan, Salih Üsteğmenin yanına gider ve omuzun da ki yarasını eli ile bastırır. Ama Salih Üsteğmen dişlerini sıkar ve hiç bir tepki vermez.

Bunu gören Şivan; “ bağırsana lan “ der.

Salih Üsteğmen bunun üzerine; “ ben Türk askeriyim, bağırarak bölücü bir teröristi sevindirmem “ der.

Bunu duyan Şivan, Salih Üsteğmenin göğsüne bir tane tekme vurarak onu yere düşürür.

Salih Üsteğmen kaşları çatık bir şekilde; “ ulan elleri bağlı adamı dövmek kolay, çöz ellerimi de öyle kapışalım ha ? “ der.

Şivan bunun üzerine; “ çözün lan şunun ellerini “ der.

Teröristler Salih Üsteğmenin ellerini çözerler ve çözdükleri an da Şivan, Salihe yumruk atar ama Salih çok çevik bir şekilde yumruğu tutup Şivana Tokat atar.

Şivan sinirlenir ve Salihe tekme atarken Salih kendini kenara çeker ve Salih, Şivana bir tokat daha atar ve Şivan yere düşer. Salih Üsteğmen Şivanın üstüne çıkıp ard arda 5 tane tokat atar.

Şivan adamlarına dönerek; “ alın lan şu hayvanı üstümden alın “ der.

teröristler Salih Üsteğmenin kafasına Tüfeklerinin dipçikleriyle vurup bayıltırlar ve Şivan böylelikle Salih’in elinden kurtulur.

Şivan sesi titrek bir şekilde; “ bağlayın lan şunu “ der.

Tam o sıra da bir anda koşmaktan soluk soluğa kalmış bir şekilde Ferman çıkagelir.

Ferman nefes nefese kalmış bir şekilde; “ Şivan Komutan TC askerleri buraya doğru geliyor acil yosunlu dere kampına varmamız gerek yoksa yakalanacağız “ der.

Şivan bunun üzerine yüksek bir ses ile; “ hadi hevallar çabuk olalım “der.

Halil İbrahim Astsubay ve Vatan timi teröristlerin izini sürüyorlardı.

Musa çavuş Halil İbrahim Astsubayın yanına gidip; “ Komutanım, karanlık kampta ki parçalanan kişinin Salih Üsteğmen olmadığına emin misiniz ? “ der.

Halil İbrahim Astsubay bunun üzerine; “ eminim Musa, kırk yıllık komutanımı tanıyamayacak kadar salak değilim, o yüz komutanımın yüzü değildi, hem onlar bir rütbeliyi öldürmek yerine ona propaganda yaptırmayı tercih ederler “ der.

Ömer aniden atılıp; “ Komutanım peki bu soysuzların bize falso yapmasının amacı ne “ der.

Musa Çavuş, Halil İbrahim’den önce atılıp; “ akıllarınca bizi bir teröristin cenazesi ile meşgul edip kendileri vakit kazanacak anlamaz mısın Ömer “ der.

Halil İbrahim biraz tebessümle Musa’ya dönüp; “ aferin Musa öğreniyorsun benden bişeyler “ der.

Şevket birden atılıp; “ Komutanım o soysuzların izini bulunca Şehidimiz Mehmed’in hesabını da soracağız değil mi “ der.

Halil İbrahim Astsubay bunun üzerine; “ eğer ayaklarınız yerine çeneniz çalışırsa hesap falan soramayız be aslanım “ der.

Halil İbrahim Astsubay yine ağzını açar ve; “ hem o mavi bereyi her babayiğit takamaz, o mavi bereyi takan ölümü göze alacak, askerlik yan gelip yatma yeri değildir “ der.

Vatan Timi iz sürerken Şevket mayına basar ve büyük bir patlama olur.

BÖLÜM SONU

YORUM YAPMAYI UNUTMAYIN❤️