Vatan Timi iz sürüyordu on başı Seyit yerde ki kanları görür.

Seyit yüksek bir ses ile; “ Komutanım şıraya bir bakar mısınız ? “ der.

Kanları gören Halil İbrahim Astsubay; “ bu kanlar çok izahlı bir şekilde devam ediyor “ der.

Musa çavuş birden atılıp; “ Komutanım bu Salih Üsteğmenin bir şifresi olabilir “ der.

Ömer de birden atılıp; “ Komutanım bu yol Yosunlu Dereye gidiyor “ der.

Halil İbrahim ciddi bir ses tonu ile; “ bilirim Ömer bilirim, komutan çok büyük bir ihtimal orada, Ömer sen oraya şu sağda ki yoldan çıkacaksın orası tepeden yosunlu dereyi görür bizi nişancı tüfeğiyle koruyacaksın “ der.

Ömer bunun üzerine; “ emredersiniz Komutanım “ der.

Teröristlerin tüfekleri kendisine tuttuğunu gören Şivan; “ ne yapıyorsunuz ben sizin başkanınızım “ der.

Bu karışıklıktan istifade eden Salih Üsteğmen ipi eliyle zor bela çözer ve bir adamı arkasından kavrayarak boğar ve tüfeğini alıp koşmaya başlar. Ama teröristler Şivan ile uğraşmaktan Salih Üsteğmene bakmazlar bile.

Salih’in kaçtığını gören Şivan; “ lan adam kaçıyor çabuk yakalayın şunu “ der.

Ama teröristler başlarını çevirip bakmazlar bile

Tam o sırada telsizden Ezman Başkan; “ Şivan sana güç verdiğimi unutma eğer bir daha benim arkamdan atıp tutarsan o mermilerin hepsi kafana girer “ der.

Halil İbrahim ve Vatan timi Yosunlu Dere civarında ki kampı bulmuşlardı.

Musa Çavuş, Halil Astsubaya telsizden; “ Komutanım ateş için emrinizi bekliyoruz “ der.

Halil İbrahim Astsubay buna karşılık; önce komutanı bulmamız gerek Çavuş ben aralarına sızacağım “ der.

Halil İbrahim Astsubay nöbetçilerin bulunduğu yere gider ve nöbetçilerden biri

Sesleri duyup Halil İbrahim’in üzerine doğru gelir. Halil İbrahim Astsubay çalının arkasından çıkıp bacağında takılı olan bıçağı çıkarır ve teröristin boğazına saplar.

Sonra öldürdüğü teröristin giysilerini giyer ve onlar gibi gözükür.

Halil İbrahim Astsubay Yosunlu Dere kampının ortasına gider Şivan ve adamlarının bulunduğu yere.

Salih Üsteğmen koşa koşa patikaya varmıştı ve bir kamyonet ona doğru geliyordu. Eliyle dur işareti yaparak kamyoneti durduran Salih, kamyonete biner.

Salih Üsteğmen şöföre dönerek; “ emmi buraya en yakın köye beni götürür müsün “ der.

Şöför buna karşılık; “ tabiki evlat az ilerde ki Dutluca köyüne giderim, Oradaki Şeyh Ferzan Efendi dergahına erzak götürürüm “ der.

Salih Üsteğmen yorgun bir şekilde; “ emmi telefonun var mı ? “ der.

Şöför telefonunu Salih Üsteğmene verir.

Ve Salih Üsteğmen telefon ile Harmantepe karakolunu arar.

Halil İbrahim Astsubay kampta Salih’in orada olabileceğini düşünerek bir mağaraya girer. Şivan ise o mağaranın önünde adamlarını azarlıyordu.

Şivan adamlarından birine; “ sen git şu mağaradan tüfeğimi al gel o Üsteğmeni bulacağız “ der.

Terörist, mağaraya girer ve Halil İbrahim’i görür.

Halil İbrahim’i gören terörist; “ ne oldu heval sen ne ararsın burada “ der.

Tam o sıra da Halil İbrahim’in telsizinden; “ Konaktan Vatan 2’ye “ diye bir ses gelir.

Terörist Tüfeğini Halil İbrahim’e doğrultarak; “ Eskersin lan sen “ der.

Halil İbrahim Tüfeğe tekme atarak tüfeği yere düşürür ve ardından teröriste yumruk atarak teröristi bayıltır.

Salih Üsteğmen ve Şöför Dutluca köyünün girişine gelirler.

Salih Üsteğmen sakin bir ses ile; “ emmi ben burada ineyim Allah senden razı olsun “ der.

Salih Üsteğmen kamyonetten iner ve Dutluca köyünün içine doğru yürümeye başlar ve köyün içinde bir sokakta başı döner bayılır. Salih Üsteğmenin bayılmasının sebebi omuzundan henüz çıkartılmayan kurşundu, kurşun Salih Üsteğmeni zehirlemişti.

BÖLÜM SONU

YORUMLARINIZI UNUTMAYIN LÜTFEN 🙏 ❤️