Yeni Üyelik
16.
Bölüm

16 Bölüm

@youthofmay14

16 Bölüm...

Elimdeki poşetleri arabanın bagajına koyarken annem inceleyen gözlerle bana bakıyordu .

 

" Kızım sen böyle mi geleceksin ? " Yeşil ince kazağım , üzerine taktığım uzun kolyem mavi kot pantolonum ve beyaz spor ayakkabılarımla gayet iyiydim bence .

 

" Evet " annem onaylamaz bir şekilde kafasını iki yana salladı .

 

" Kızım daha güzel birşey giyseydin "

 

" Anne ben gayet güzelim " diyerek göz kırpıp bagajı kapatıp arabaya bindim . Bu akşam iftira teyzemlere davetliydik .

 

☘️☘️☘️☘️☘️☘️☘️

 

" Saçların çok güzel olmuş " bu sabah omuzlarımın da kestirdiğim saçlarımda ellerimi gezdirdim .

 

" Çok uzamışlardı ben de kestirdim " " Çok yakışmış kahkullerde gitmiş yüzün açılmış " .Kahvemden bir yudum aldım . Kuzenim güle gülümseyerek saçlarımı sağa sola salladım .

 

" Yeni tarzım bu "

 

" Ooo gençler balkon keyfi yapıyorsunuz bizi çağırmıyor sunuz ? " diyen ,Abim benim yanımdaki koltuğa oturdu . Gül oturduğu yerden kalkıp " ben size de tatlı getireyim " diyerek balkondan çıktı . Gül'ün oturduğu yere Sinan abi oturdu gözlerini saçlarımda gezdirip göz kırptı . " Hayırdır kuzen sevgilinden falan mi ayrıldın ? "

 

" Ne alaka "

 

" Ne bileyim kızlar daha çok sevgililerinden ayrılınca saçlarını keserde o yüzden " " Belki terk edilmiştir " elinde tepsiyle balkona giren gül söylediği cümleyle herkesin bakışlarını üzerine çekerken bana göz kırptı . Onun cümlesiyle selim " neden benim ablam terk edilsin " diye sinirli bir çıkış yapınca gül bir an bozulsa da

 

" Şaka yapıyorum ya " diyerek dalga ya

 

vurmaya çalıştı selim elindeki fincanı sert bir şekilde masaya vurup " yapma yapacaksan da benim ablamın üzerinden yapma " ortamın bir anda gerilmesiyle herkes sessizleşirken abim oturduğum koltuğun arkasına kolunu atıp rahat bir pozisyon aldı .

 

" Sen rahat ol aslanım ben neşenin hayatına onu terk edicek birinin girmesine izin vermem " ...

 

***

 

Gözlerimden kalp çıkararak ipeğin getirdiği dergilere bakıyordum . Hepsi yeni sayıydı ve benim sevdiğim grupların posterleriyle doluydu . Önümdeki dergileri kenara koyup ipeğe gülen gözlerle baktım . Ebrarın dediği gibi iyi anlaşmıştık ayrıca abimle tanışma hikayesini dinledikten sonra baya ısınmıştım sonuçta tava bizim aile de bir gelenek olmak yolunda ilerliyordu . İki gece önce eve hırsız girdi sanıp Selim'in kafasına tavayla vurmuştu annem . Şimdi selimin o hali gözümün önüne gelince gülümsedim ah canım kardeşim tüm gece " ben evlatlık mıyım annem beni nasıl tanımaz hani anneler evlatlarını kokularından tanırdı , geçen sokakta abimi yürüyüşünden tanıdın " diyerek karanlıkta uyku sersemi gördüğü karartıyı hırsız sanan anneme yüklenince annem sinirlenip bu sefer gerçekten tavayla selime vurmak için harekete geçince selimde annemi polise şikayet etmekle tehdit edip abime " abi polisi ara gelip annemi tutuklasınlar şikayetçiyim " diyince hepimiz aynı anda sessizce selimin yanından uzaklaşmıştık belli ki Selim kafasına sağlam bir darbe almıştı ve sabaha kadar saçmalayacaktı ...

 

💮🌸🌷🌺🌸💮🌷🌸🌸🌷

 

Uykumun en güzel yerinde kolumun dürtmesiyle uyandım . Karşımda gördüğüm abimle yattığım yerden doğruldum .

 

" Abi " uykulu gözlerle ona bakarken " neşe hadi kalk aşağı gel " abim bana konuşma hakkı vermeden odadan çıkarken bende pjimalarımın üzerine hırkamı giyinip aşağıya ilerledim . Abim ve babam pastanın üzerine mum dizerken selim kenarda somurtuyordu . Uykulu gözlerimi ovuşturarak " ne oluyor burada ya " dedim .

 

" Annemin doğum günü ya onu kutlayacaklar şahsen ben kutlamayacağım abimin zoruyla burdayım " elini kafasına koyup yüzünü buruşturdu " canım hala acıyor " . Selim'e umutsuz vaka bakışı atıp babama döndüm . " Ya gündüz kutlardık neden gecenin köründe kutluyoruz "

 

" Kızım annen gece saat iki de doğmuş tam o saatte kutlayalım istiyorum rahmetli babası öyle kutlardı geçen sene ölünce bu sene de onun yerine biz kutlayalım diye düşündüm " . Hepimiz bir anda hüzünlenirken selim masada ki pastayı eline alıp mutfaktan çıktı çıkmadan önce de

 

" Hadi annemin doğum gününü kutlayalım ben sonra trip atmaya devam ederim " demişti . O gece annemin doğum gününü kutlayıp onu mutlu etmiştik en çokta dedemin kutladığı saatte kutlamamız onu ayrı sevindirmişti . Selim annemle barış imzamıştı ama kendince şartları vardı bir ay ne çöp ne market işlerini yapmayacağını söylemiş annemle pazarlık sonucu bir ay iki haftayla olarak karara bağlanmıştı ...

 

💫✨🌿⭐⭐☘️🌼🌸

Merhamet ...

 

Hayatta herkesin yaptığı , ya da yapmadığı şeylerden pişman olduğu zamanlar vardır . Bazen yaptığın şeylerin sonucu korktuğun gibi olmaz , bazen de en çok korktuğun şekilde sonuncuna katlanırsın . Şu an öyle bir durumun içindeydik.Ameliyat kapısının önünde oturmuş gözlerini bir noktaya dikmiş nefes bile aldığından şüphe ettiğim efeyi abimle bir kenarda sessizce izliyorduk . Bir saat önce abimle beraber yaralı bir haber muhabiri getirmişlerdi . Abimin anlattığına göre efenin yerine habere gittiği için yaralanmış efe de onun gitmesine izin verdiği için kendini şuçluyordu . Abimin yanından ayrılık efenin yanına oturdum .

 

" Efe " sesim ona ulaşıp ulaşmadığını anlamak için dizinin üzerindeki eline dokundum . " Efe " gözlerini sabitlediği duvardan çekip bana çevirdiğinde gözlerinde gördüğüm acı yutkunmama sebep oldu . Her zaman neşeli , mutlu gördüğüm gözlerini böyle acıyla görmek

kalbimin derinliklerine bir yeri acıtırken " senin suçun değildi " derin bir nefes aldım " kimsenin suçu değildi "

 

" Benim " boştaki elini kalbinin üzerine koyup iki kez vurdu " benim suçumdu , yükseklik korkusu vardı ben bile bile onu oraya yolladım " kafasını yere eğip iki yana salladı " benim bu hırsım yüzünden o içerde can çekişiyor " elini elimin içinden çekip dizlerinin etrafına sardı " benim yüzümden " diyerek yüzünü dizlerine gömdü . Bir kaç saniye sonra titreyen omuzları ağladığını ele verirken ben sessizce onun yanında oturmuştum . O an yapacak tek şey yanında olmaktı sessizliği paylaşmaktı ve ben o gün efeyle ilgili yeni birşey daha öğrenmiştim ne kadar merhametli olduğunu çünkü ancak merhametli insanlar samimi gözyaşı dökebilirdi ...

 

***

 

Elimdeki kahveyi abimin önüne koyup kendimi koltuğa bıraktım . Bu akşam iftar masasını annem bana kitleyip kaçmıştı . Abim kahvesinden bir yudum alıp göz kırptı

 

" Annem yakında yemekleri de sana kitler " ellerimi havaya kaldırıp " yok almayım mutfak benim tarzım değil " söylediğim şeye abim gülerken bende kahvemi elime alıp içtim . " Efe " abim elindeki bardağı masaya koyup gözleri bana sabitledi " nasıl ? " Elimdeki bardağı parmaklarımın arasında döndürürken efenin bu geçen bir hafta daki hali gözümün önüne geldi . Her gün hastaneye gelip arkadaşıyla ilgilenmişti . Aslında ameliyat iyi geçmiş bir kaç aya düzeleceğini söylemişti doktor . Ama efe o kadar vicdan azabı çekiyordu ki onun için küçük bir çizik bile kocaman bir yaraydı artık .

 

" İyi daha iyi olacak " abim kafasını olumlu anlamda saklarken

 

" İnşallah " hafif tebessüm edip " eski gülen efeyi özledim " abim kahvesinden bir yudum alıp televizyonun sesini açtı .

 

" Bende " diye mırıldandım " bende özledim " ...

 

🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿

 

 

" Bugün bayram erken kalkın çocuklar " selim evin içinde ilkokul çocuğu gibi şarkı söyleyip dolaşırken ben kısa saçlarıma şekil vermeye çalışıyordum . Üzerime giydiğim renkli kenarları dökümlü elbisemle yaza merhaba desemle havalar hala tam ısınmamıştı . " Hadi herkes evden çıksın neşe kızım tatlıyı al " annemin emir komutuyla herkes kapıya yönelirken ben masanın üzerindeki tatlıyı aldım annem her Bayram tatlı yapar akraba ziyaretlerine eli boş gitmez mutlaka bir tepsi baklava açardı . Elimdeki tepsiyi alıp arabanın bagajına koyup arka koltuğa oturdum . Yol boyunca annem bize kimin elini öpmemiz gerektiğini , kiminle nasıl konuşmanız gerektiğini anlatırken selim'de kimlerden harçlık alacağını hesaplıyordu . Her ne kadar " artık büyüdün sana para vermezler " desemde " ben bir yolunu bulurum " demiş ve bir şekilde bu sabah evdeki herkesten harçlık almıştı ben dahil olmak üzere . On bir ayın sultanı Ramazanı bitirmiş , bayram için akrabaları ziyarete gittiğimiz bu yolculuk şimdiden beni bunaltmaya başlamıştı hele ki tüm akrabaların sayısını düşündükçe ...

🌿🌸☘️🌷🌷💮🌺

 

Bayram ...

Elimdeki çay tepsisini mutfağın tezgahına bırakıp derin bir nefes aldım bayramlaşmaya amcamlara gelmiş 30 kişiyle bayramlaşmış , çay ikram etmiştim . Bir bardak suyu doldurup içerken elinde boş tabaklarla dolu tepsiyle gül mutfağa girdi tepsiyi gelişi güzel benim az önce koyduğum tepsinin yanına koyarak boş bir sandalye çekip oturdu .

" Ramazan ne güzeldi ya milletin ağzı açıldı durmadan yiyorlar gül bir tabak daha getir , yok sarma , yok tatlı " eliyle yaka sirkerek " doymuyorlar yaaa " onun bu haline gülümserken bir yandan da hak veriyordum bugün gerçekten o kadar çay ikram

etmiştim ki önümüzdeki bir ay çay içmesem aramazdım .

" Gül kızım şu boşları da gel al " annesinin sesine göz devirerek gül istemeye istemeye içeri giderken bende elbisemin cebinde sessize aldığım telefonumu elime aldım . Arkadaşlardan gelen bayram mesajlarını hızlı bir şekilde cevaplayıp efeden gelen mesajın üzerine tıkladım . Olay yeri inceleme ve girilmez yazısının önünde oturmuş üzgün bir fotoğrafını atmış altına da " bu bayram da mağdurum " yazmıştı . Onun bu mesajına karşın az önceki boş bardakları çay doldurup fotoğrafını çekip " bende bu bayram garsonum " yazarak gönderdim . Elimdeki tepsiyle odaya girip çayları ikram edip bahçeye çıktım . Bir ağaca yaslamış çember yapmış çocukları izleyen abimin yanına gittim . Benim yanına geldiği gören abim kafasını olumsuz bir şekilde sallayarak izlediği çocuklar arasındaki Selim'i işaret etti " bu çocuk akıllanmaz midesini mahvediyor " gözlerim çocuklar arasındaki selime odaklandığında önündeki şeker tabağını görünce anlamsız bir şekilde kaşlarım çatılırken karşısındaki çocuğun önünde gördüğüm aynı tabakla bir anda kafamda dak eden şeyle abimin cümlesini tekrarladım " bu çocuk akıllanmazdı . Şeker yarışına girmişti ve benim tanıdığım Selim kazanana da kadar o şekerleri yerdi ve bu demek oluyor ki sabaha kadar midem diye ağlayacaktı .

🌺🌷🌸🌿🌿🌷🌺☘️

Selim ...

Bir karşımdaki çocuğa , bir de önümdeki şekerlere baktım . Az önce kuzenim benim şeker yemede çok iyi olduğumu söyleyip mahallenin çocuklarına hava atmıştı onlarda o kadar iyiyse göstersin demişler ve bana yarış teklif etmişlerdi . Bende kuzenimin gazıyla kabul etmiş şekerlerin başına oturmuştum . Önümdeki şekerleri sessiz ve hızlı bir şekilde yerken midem de hissettiğim ağrıyı görmezden geliyordum ve sonunda son şekeri ağzıma atıp yarışı kazandığımda midemin ağrısından yere yığılmadan önce gördüğüm son şey bana onaylamaz bir şekilde bakan abim ve ablamın yüzüydü .

Başımı ablamın omuzuna yaslamış sızlanırken o beni takmayıp kulağına kulaklık takmış müzik dinleyerek camdan dışarıyı izliyordu abim arabayı sanki bana inat olsun diye sallayarak sürerken isyan eden midemi görmezden gelip cebimdeki telefonu çıkarıp sosyal medyaya girdim tüm arkadaşlarımın paylaşımlarına hızlıca bir göz atıp tam çıkacağım sırada Esmanın paylaştığı fotoğraf dikkatimi çekti .

" Hem bayram , hem net " diyerek paylaştığı sorular ve yaptığı netle gözlerim yuvalarından çıkacakken abimin bir anda fren yapmasıyla midem ağzıma gelmişti .

" Oğlum ne oldu ? " Diye soran babama "

birşey yok diye cevap veren abim gözlerini aysuların evinin önündeki kalabalığa dikmişti akşam karanlığında kimin kim olduğunu anlayamadığım kalabalığı takmayıp eve girdim eğer şu mide ağrın geçerse soru çözüp net yapmam lazımdı . En az Esmanın ki kadar ...

 

 

 

 

 

 

Loading...
0%