18. Bölüm...

Selim'den ,

" Nuri ölünce Çin'e gömülmek istemiş neden ? " Yüzüme soru soran gözlerle bakan çınara göz devirmemeye çalışarak " neden " diye sordum .

" Nur içinde yatsın diye , Nuri , çin nur -içinde " diye kendi esprisine gülen arkadaşıma boş gözlerle bakarken o beni görmezden gelip " şunu dinle " bir kalemi yere atmışlar ama düşmemiş neden çünkü kalem pilotmuş " çınar kahkalarla yere yatarken gözlerimi kapatıp derin bir nefes aldım . Okul çıkışı abim " seni alacağım beni bekle " dediği için okulun bahçesinde test çözüp abimi beklemeye başlamıştım ama bu uzun sürmemiş çınar yanıma gelip herkese yaptığı soğuk espirilerinden yapmaya başlamıştı .

" Dur bir tane daha var " dediğinde tam onu durduracağım sırada duyduğum korna sesiyle çınarın yanından görüşürüz diyerek jest hızıyla koşarak arabaya bindim .

" Rüzgarından araba sallandı ya o nasıl bir hız " " Sakın " dedim abime keskin bir dille " espiri yapma bugün yeterince soğuk espiriye maruz kaldım " .

" Bak selim abicim sakın gol yeme tamam mu ? " " Sen merak etme yavuz abi o iş bende " . Ellerime eldivenleri takıp kaledeki yerimi alıp maça hazırlanmaya başladım . Bugün abim beni narkotik birimiyle yapacağı maça getirip kaleci yapmıştı geçen sene de getirmişti ama o zaman kaleye geçmeme izin vermemişti . Son gittiği operasyonda sakatlanan ayağı yüzünden oynayamayacağı için kendi yerine maçta benim oynamamı istemişti . Hakemin düdüğüyle maç başlarken ben kaleye geçerken , abim de maçı tribünden izleyen ipeğin yanına oturmuştu .

Okan ' dan ;

Gözlerim maçtakilerin arasında gezinirken bir yandan da stresten ayağımı sallıyordum . " Selim de çok heyecanlı görünüyor " duyduğum sesle yanımda oturan ipeğe döndüm . İpek yüzünde kocaman bir gülümseyle sahaya bakıyordu . Onun bakışlarına takip ettiğimde benimde yüzümde gülümseme oluştu . Selim tüm gollere can havliyle yetişmeye çalışıyordu onun bu hali gerçekten komik görünüyordu . Kaleye gelen topu usta bir şekilde yakalayan selimle rahatbir şekilde arkama yaslandım .

💮🌻🦋🌼💫🌸

Yendik , pişirdik , dolmada yaptık pişirdik " bizimkiler yenmenin heyecanıyla Selim'i omuzlarına çıkarırken bende gülümserek ayağa kalktım yanlarına gitmek için hareketlendiğim de ağıran ayağımla duraksadım .

" Okan iyi misin ? " İpeğin endişeli sesiyle ağırlığımi sağlam ayağıma vererek hafif tebessüm ettim .

" İyiyim bir an denge de duramadım " . İpek inanmayan gözlerle bana bakarken " gerçekten iyiyim " diyerek ipeğin önüne geçip ağıran ayağımı görmezden gelerek Selimin yanına doğru yürüdüm her an düşerim korkusuyla arkamdan sessiz bir şekilde ipek beni takip ediyordu ...

Ağıran ayağımı uzatarak yatakta rahat bir pozisyona geçtim . Yatağın başlığına kafamı yaslayıp gözlerimi kapattım . Maç bittikten sonra Selim'le eve gelmiştik . İpeğin ısrarıyla arabayı ben değil efe kullanmış bizi eve bırakmıştı . Derin bir nefes alıp dogrulacağım sırada duyduğum bildirim sesiyle telefonu elime aldım .

" İyi misin ayağın nasıl oldu ? " İpeğin attığı mesaj beni gülümsetirken her operasyona gittiğin zaman " Allah'a emanet ol " diyor her seferinde gözlerinde o korkuyu görüyordum abisini kaybettiği gibi beni kaybetme korkusunu . Evet farkındaydım bu geçen zaman içerisinde ipeğin bana karşı duyguları oluşmuştu hatta selim ve neşeye göre kör kütük aşık olmuştu .

" İyiyim , ayağımda iyi merak etme " diyerek ipeğe cevap yazıp telefonu komidinin üzerine koyup arkama yaslandım . İpeğin beni görünce heyecanlı hali , paniklemesi , kızaran yanakları , dudağının kenarında hep olan tebessümü gözlerimin önüne gelmesiyle derin bir nefes alıp gözlerimi kapattım hiç birşey düşünmeyip olayları akışına bırakmaya karar verdim ...

🌸🌸🌸🌸🌸

Okan'dan ;

" Komiserim kahve içeceğiz size de içer misiniz ? " Elimdeki dosyayla çıkışa doğru ilerlerken şamilin sesiyle ona döndüm . Tam istemediğimi söyleyeceğim sırada benden önce yavuz cevap verdi .

" İçmez bu aralar adlı tıpın kahvesini içiyor kendileri " şamil gülüşünü saklayıp arkadaşlarının yanına giderken Yavuz'a ters bir bakış atıp çıkışa doğru yürürken arkamdan sesleniyordu

" İpeğe selam söyle " ...

🌸🌼💮✨✨🦋💫🦋✨🌿

Elimdeki dosyayı tepsinin üzerine koyup kahveleri kenarına koydum . İpeğin çalıştığı odanın kapısını açacağım sırada içeriden duyduğum seslerle bir an duraksadım .

" Bakın lale hanım size bilgi veremem bu yasak"

" Bak tatlım tam on dakikadır aynı şeyi tekrarlayıp duruyorsun alt tarafı bir bilgi vereceksin ben bir avukat olarak bu bilgiyi böğrenmek benim hakkım " elimdeki tepsiyi sabit tutarak kapıyı tıklatıp içeriye girdim . Konuşan iki bayanın gözleri bana dönerken benim gözlerim istemsizce ipeğin üzerinde gezindi . Mavi çiçekli eteği , beyaz tişörtü , siyah İnce hırkası , mavi şalı , beyaz spor ayakkabısıyla yaptığı kombinden gözleri çekip yüzüne çıkardığımda beni gördüğü zaman parlayan gözleri yine parlıyordu .

" Neler oluyor burada " diye sordum . İpek yanındaki kadını işaret edip " hanımefendi avukat bir vakayla ilgili bilgi istiyor bende ona benim bilgi verme yetkim olmadığını anlatmaya çalışıyorum " kadına ters bir bakış atıp anlamıyor kendisini bir türlü " . Gözlerim ipeğin ifadelerini takip ederken önümde sallanan elle bakışlarımı elin sahibine çevirdim ."Ben avukat lale Akın sizde Okan komiser olmalısınız bir kaç kez görmüştüm ama tanışmak bugüne kısmetmiş " elimdeki tepsiyi masanın üzerine koyup sıkmam için uzatılan eli hafif bir şekilde sıkıp geri çektim . " Lale hanım izin verirseniz bizim Okan komiserle çalışmamız gereken vaka var " ipeğin sesindeki sertlik ve öfkeye anlam vermeye çalışırken avukat lale telefonuna gelen mesajla ekrana bakıp saniyelik şaşıran yüzünü toplayıp bize döndü . Yüzüne bir gülümseme kondurup " tanıştığıma çok memnun oldum Okan komiser " eliyle masaya koyduğum kahveleri işaret ederek " çok güzel koktu bir tanesini alabilir miyim ? " İpeğin yüzü sinirli bir hal alırken kahvelerden birini alıp ipeğin bakışlarını görmezden gelerek laleye uzattım ." Teşekkür ederim " kahveyi alıp ipeğe " işim çıktı sonra tekrardan geleceğim " diyerek hızlı adımlarla odadan çıktı . Odadan çıkıp giden avukatın arkasından bir süre baktıktan sonra tepsinin üzerine koyduğum dosyayı alip incelemeye başlayan ipeği izliyordum . Onu ilk kez böyle görüyordum bu sinirli tavırları , çatılan o kaşları , lalenin elini sıkınca o bakışı hepsi aynı şeyi ifade ediyordu beni kıskandığını . Tepside ki diğer kahveyi alıp ipeğin önüne koydum .

" Sütlü ve şekerli sevdiğin gibi " elinin tersiyle kahveyi itip

" İstemez sen git lale hanımla kahve iç " sinirden kızaran yanakları ve çatılan kaşlarla tatlı ve komik görünürken gülümsememi saklama gereği duymadan yüzüne doğru eğildim .

" Sen beni kıskanmış olabilir misin acaba " benim gülümsememle daha sinirli bir hal alan yüzüyle bir adım geri çekilip bana ters ters baktı .

" Çok hoşuna gitti bakıyorum "

" Çoookk " dedim uzatarak .

" Tabi kadın seni gözleriyle yedi hoşuna gider " dosyanın sayfalarını hızlı hızlı çevirirken bir yandanda söyleniyordu " Yok bir kaç kez görmüş , yok tanışmak bugüne kısmetmiş kadın yürümüyor koşuyor resmen " hızlı hızlı çevirdiği dosyanın üzerine elimi koyup " ipek " dedim gözlerinin içine bakarak kendi yansımamı gördüğüm gözler kalbimin atışını hızlandırırken " kimin gözlerininin benim üzerimde olduğu önemli değil " derin bir nefes alıp aklımı susturup kalbimden geçen bu cümleyi söylerken bu itirafı hem ipeğe hem kendime yapıyordum . " Benim gözüm bu saatten sonra senden başkasına kapalı tıpkı kalbimin de kapalı olduğu gibi " ...

🌸🌷🌿🦋🌸🌷🌿

" Hediye "

Neşe ' den ;

Üzerimdeki gelinlikle etrafımda dönüaynada kendime baktım .

" Offf bu da değil ya ben galiba hayalimde ki gelinliği bulamayacağım " askılıklar arasında bulduğu etek kısmında küçük küçük çiçekler olan gelinliği eline alarak bana uzattı Ebrar " bir de bunu dene " yanaklarımı şişirip gelinliği elime alıp kabine girdim sabahtan beri bu denediğim 7ci gelinlik olacaktı.

" Bence son giydiğin gelinlik güzeldi " tabağımdaki patatesten ağzıma bir tane atip arkama yaslandım " tüm gelinlikler güzel ama galiba ben çok kararsızım " Ebrar bana gülümseyerek mesaj gelen telefonunu eline alıp cevap yazarken bende etraftaki insanlara göz gezdirdim . Bugün haftasonuydu ve ben 2 ay sonra yapılacak olan düğünüm için gelinlik bakmak için ebrarı çağırmış beraber alışverişe çıkmıştık . Ebrar elindeki telefonu kapatıp masanın üzerine koyup " yemekten sonra hangi mağaza gidelim " diyerek bana göz kırpınca gülümsedim . Bugün bir kez daha hamd ettim Allaha böyle bir arkadaşı bana nasip etttiği için .

Ağıran ayaklarımı ovarken giysi dolabımın kenarına astığım gelinliğe tebessüm ederek baktım sonunda isteğim gibi bir gelinlik bulmuştum çok yorulmuştum ama değmişti . Telefonumu elime alıp izlemek için dizi açacağım sırada çalan kapıyla gözlerimi kapıya çevirdim " gel " açılan kapıyla abim önce kafasını sokuk " müsait misin ? " diyerek göz kırptı kafamı olumlu anlamda sallayınca kapıyı tamamen açıp içeri girdi . Makyaj masanın pufuna oturup gözlerini odamda gezdirdi gözleri gelinliğimde bir süre takıldıktan sonra buruk tebessüm le bana döndü .

" Sonunda bulmuşsun gelinliği "

" Evet " dedim elimle ayaklarımı işaret ederek " ayaklarım şişti dolaşmaktan "

" Eee neşe hanım bunlar tatlı yorgunluklar " " Darısı başıma abicim " abim söylediğim şeyi duymazdan gelerek " ben senden birşey istemeye geldim " ayaklarımı kendime çekip yatakta oturma pozisyonuna geçtim . Abim cebinden telefonu çıkarıp bir kaç site açıp bana uzattı .

" İpeğin 2 gün sonra doğum günü sence bakıp soran gözlerle bana bakan abime " şal mı alacaksın " abim " evet en çok kullandığı şey her gün farklı renk takıyor bende en çok kullandığı şeyi almak istedim "

" Abi " dedim " sen ciddi misin ? " Abim yüzümdeki ifadeyi kısa bir süre inceledikten sonra " tamam tamam düzelt şu yüzünü şaka yaptım kıza şal almayacağım zaten onda bir sürü vardır siz kadınlar her kombin için ayrı şal takılıyorsunuz " telefonunda bir kaç şeye tıklayıp bana uzattı telofunu elime alıp önümdeki kolye modellerine bakarken abim " selim kapı dinlemeyi bırak içeri gir " kafamı telefondan kaldırıp kapıda bizi gizlice dinleyen selime göz ucuyla bakıp telefona geri döndüm . Selim sessiz bir şekilde yanıma oturup benimle birlikte kolye çeşitlerine bakarken tam bir kolye çeşitine tıklayacağım sırada selim sayfayı aşağıya çekip bir yüzük modeline tıklayıp resmi büyütüp telefonu abime çevirdi . " Bence bunu hediye al " abimin gördüğü yüzük resmiyle yüzünde şaşkın bir ifade oluşurken bende selimi destekleyerek " evet abi bence de bunu almalısın eee bir yerden başlamak lazım değil mi ? " ... Evet belki de erken di

ipekle böyle bir karar vermek için ama ne demiş eskilerimiz " hayırlı işler bekletilmeye gelmez " ...