Yeni Üyelik
2.
Bölüm

2. Bölüm

@youthofmay14

2. Bölüm...

İLK AŞK

 

" Bu nasıl, doktor arabası evi var kız sende hemşiresin bak tencere kabak gibi . "

tabağımdaki kısırdan bir kaşık ağzıma attım Hatice teyze elindeki resmi gözüme sokmak istercesine salarken kafamı geri çekerek resme bir göz attım hiç fena değildi

 

" Yakışıklıymış Hatice teyze hangi hastanede doktor . "

 

Hatice teyze taramalı tüfek gibi damat adayı hakkında bilgileri anlatırken bende tabağımdakileri bir yandan yiyor bir yandan yenilerini ekliyordum . Bizim mahallenin olmazsa olmazı altın günleri vardı ve ben bu günlere bayılırdım . Mahallenin tüm dedikodularını öğrenip , bir kaç yakışıklı damat adayı resimleri incelerdim hiç birini seçmez ya da görüşmezdim zaten güne gelen teyzeler de benim seçmeyeceğimi bilirlerdi ama sadece göstermek isterlerdi . Nasrettin hoca misali " ya tutarsa " olayı teyzeler de " ya beğenirse " olayına dönmüş anlayacağınız . Yine de hiç birini kırmaz hepsini tek tek dinler resimleri incelerdim ama hiç birine olumlu bir cevap vermez " Allah sahibine bağışlasın . " der Sıvışırdım .

 

 

☘️☘️☘️

Evin içinde bir sağa bir sola dolaşıp bir yandan da söyleniyordum

" Ahhh ne çok yemişim ya kesin üç dört kilo almışımdır . Anne ben haftaya güne gelmem ona göre . " annem gözünü izlediği diziden ayırmadan " Kıtlıktan çıkmış gibi yedin , haftaya seni istemezler zaten herşeyi yersin diye . " olduğum yerde dikilmiş anneme inanmayan gözlerle bakıyordum " Anne sen benim lokmalarımı mı saydın ? " annem beni takmayıp televizyonun sesini verip dikkat kesildi " Sus çok heyecanlı adam yakalanacak şimdi karısına . "

" Anne " dedim kendimi koltuğa bırakırken " Bu geçen haftanın özeti sen bunu geçen hafta izlemedin mi bu neyin heyecanı ? "

" Maç vardı baban maç izledi izleyemedin ben . " Annem bir kez kaçırdığı dizisini tekrar kaçırmak istemediğinden televizyona dikkat kesildi tekrardan ve bende sessizce köşeme çekilip annemin çok önemli dizisini izlemeye başladım ...

 

🌼🌼🌼

 

Elimi yumruk yapıp kapıyı üç kez tıkladım abimin " Gir " komuduyla abimin odasına giriş yaptım . Abim yatağında uzanmış telefonuyla oynuyordu ya da bana göstermek istediği görüntü buydu çünkü hızlı bir şekilde kapatılan yarısı açık kalmış perde ve camın kenarında duran sandalye herşeyi anlatıyordu . Abim yine Aysu'nun evini izliyordu kaderin cilvesi midir bilinmez Aysuların evinin balkonu abimin odasına bakıyor ve Aysu taşındıkları günden beri her akşam balkonda kahve içer annesiyle sohbet eder telefon konuşmalarını balkonda yapar ve abim onu sessizce uzaktan izler ve şu an ki abimin yüz ifadesi yine Aysu'yu izlediğini ele veriyordu . " Abim " dedim yüzüme kocaman bir gülümseme kondurarak cebinden telefonumu çıkarıp bugün Hatice teyzenin bana yaptığı gibi abimin gözüne sokarcasına " Nasıl çok güzel değil mi " Bugün Hatice teyzenin abine bir göster dediği kızın resmini abime gösteriyordum . Abim gözünün ucuyla bir bakış atıp " Güzel " dedi .

" Aaa abi dikkatli bak gerçekten güzel bir de öğretmenmiş . " abim kıza tekrardan bakarken bende resmi tekrardan inceledim kız gerçekten güzeldi orman yeşili gözleri , kumral saçları gülümsedigi için iki yanağında çıkan gamzeleri ... şu an yaptığın şey tam bir çöpçatanlıktı hoş birşey değildi ama artık abimin Aysu'yu unutması ve kendi hayatına bakması gerekiyordu . Abim elimdeki telefona bir süre daha baktıktan sonra " Neşe sen hiç aşık oldun mu ? "

beklenmedik bu soru karşısında " Ne " diye anlık bir tepki vermemle abim tebessüm ederek kafasını cama çevirdi sanki perdenin arkasından Aysu'yu görüyormuş gibi mırıldandı " Olmamışsın , eğer aşık olsaydın ilk aşklar unutulmaz ve vazgeçilmez olduğunu bilirdin " ...

 

O gece abimin karşısında sessiz kalmıştım söyleyeceğim kelimeleri yutmuş abimle sessizliği paylaşmıştım . İlk aşk acısını bilmeme rağmen susmuştum aşık olmuş aşkı tatmıştımm ama bunu o an abimle paylaşmak istememiş abimin anından çalmak istememiştim . O gece sadece sessizliğe eşlik etmiştim ...

 

🥀🥀🥀

" Hadi ya üfle şu mumları . " diye somurtan Gökçe'ye gülümsedim . Liseden arkadaşlarla bir araya gelmiş Hazal'a doğum günü sürprizi yapmıştık ama Hazal biri daha gelecek diyerek bizi elimizde hediyelerle bekletiyordu " İşte o da geldi . " Hazal'ın gülümseyerek kapıyı göstermesiyle hepimiz kapıya döndük ve kalbimin sesi hızlanırken onu gördüm ilk aşkımı . Abimin dediği gibi ilk aşklar unutulmaz ve bende onu unutmamıştım . " Oh be Umut sonunda geldin . "

 

" Kusura bakmayın ya kaza oldu yolda geç kaldım . " Hızlı adımlarla yanımıza ulaştı . Pasta kesilmiş hediyeler verilmiş herkes bir köşede sohbet etmekteydi . Elimdeki pasta dilimine çatalla eziyet ederken yanıma birinin yaklaştığını hissettim kimin olduğuna bakmama gerek yoktu kim olduğunu biliyordum

 

" Uzun zaman oldu nasılsın ? " kulağıma gelen sesiyle yutkunma ihtiyacını görmezden gelerek yüzümü ona döndüm

 

" Evet dedim uzun zaman oldu iyiyim sen nasılsın ? " oyununa ayak uydurmam hoşuna gitmiş olacak ki rahat bir gülümsemeyle benimle sohbet etmeye devam etti o geceyi söylediği gibi unutmuştu ama ben o geceyi çok iyi hatırlıyordum özellikle de o iki bakışı .

 

Çaresizlik ...

 

bu kelimenin karşılığı hiç bir dilde yok .

 

bir tesellisi yok .

 

kelimelerin bittiği tükendiği yer .

 

oturduğum bankta ayakkabılarıma gözlerimi dikmiş çaresizliği düşünüyordum kendimin ne kadar çaresiz olduğunu görmezden gelerek . Tam on dakika önce çok değil sadece on dakika önce bir hasta gözlerimin önünde öldü ve ben sadece onun ölümünü izledim elimden hiç birşey gelmedi o anlar bir kez daha gözlerimin önüne gelmesiyle derin bir nefes alarak kafamı iki yana salladım içindekileri silmek ister gibi .

 

" Kaçmak en kolay yoldur . " duyduğum sesle kafamı bankın arkasına döndürdügümde onu gördüm " Ben " dedim gözümden istem dışı bir yaş düşerken " Ben kaçmadım ben sadece " cümlemi yarıda kesip önüme döndüm kimi kandırıyordum , kaçmıştım işte o an oradan kaçmıştım . kan kokusu , kulağıma gelen ölüm saati açıklayan Hakan'ın sesi , ellerim istemsizce kulaklarımın üzerine kapatırken omuzlarıma bırakılan montla bir anda ne zaman kapattığımı fark etmediğim gözlerimi açtım .

 

Omuzlarıma bırakılan montun sahibi sessizce yanıma oturdu "Ağla istediğin kadar ağla bu gece sana izin , istediğin kadar kaç ama sadece bu gece söz ben bu geceyi unuturum sen istediğini yap . Yarın yeni bir gün ve her gün yeni bir başlangıç sende yarın yeni bir başlangıç yap . " " Sen " dedim yüzümü tamamen ona dönerken sorduğum soruyla gözlerini diktiği yerden bana çevirdi ve ben o gözlerde acının tarifini gördüm bana acının tarifini sorsalar tarif edemem ama göster deseler şu an gözlerindeki ifadeyi gösterirdim .

 

" Ben " dedi gözlerindeki ifade yavaş yavaş kaybolurken " Ben yapamadım , ama sen yap çünkü sen " gözlerinde kendi yansımamı gördüğümü sandım belki de bana öyle geldi o kadar saniyelik bir andı ki

 

" Çünkü sen benden daha güçlüsün . " O cümlesini bitirip yanımdan uzaklaşırken ben az önceki iki ifade de kalmıştım o iki ifade hala bugün aklıma düşer ve ben hala o iki ifade arasındaki yaşadığım duyguyu adlandıramam ...

 

İlk aşk unutmaz demişti abim evet haklıydı İlk aşk gerçekten unutulmaz . Yıllar geçti üstünden hala ilk gün gibi duruyor yerinde ama abimin yanıldığı bir yer vardı , ilk aşk vazgeçilmez değildir . Bazen vazgeçmekte aşkın bir evresidir , en zor evresidir belki de ve ben o evreyi iliklerime kadar yaşadım ben ilk aşkımdan vazgeçtim ...

 

2.Bölümün Sonu

 

 

 

 

 

 

Loading...
0%