INSTAGRAM: ysmkayaaa

Keyifli okumalar! 🤍

"Okeanos'un soyundan gelen iris tanrıçasına, Zeus tarafından görev verilir. İris gökkuşağı anlamını taşımasından dolayı, Zeus tanrısı, İris tanrıçasına, yerle göğü birleştirmek amacıyla, haber taşımasını ister. İris'te gökkuşağından geçerek, yeryüzüne haber ulaştırırmış. İris tanrıçası, sürekli mutlu haberleri taşırmış. Doğada en fazla mavi rengi ile bilinmektedir. Sarı, mavi, mor ve turuncu gibi renklerde de açanlarını görebiliriz. Yunancada gökkuşağı anlamına gelmesinin nedeni, çok renkli açabilen bir çiçek olmasındandır."

Başımın altında duran kol hareket ettiğinde uzandığım yerde zorlukla hareket ettim. Bakışlarımı gözlerine çıkardığımda onu yüzümü izlerken yakalamıştım. Dudaklarında oluşan gülümsemeyle kendi dudaklarımda yukarıya doğru kıvrıldı. Doğru insan hayatına girdiğinde anlıyordu insan; aslında beklentilerimiz fazla değildi, biz o güne kadar kendimizi zayıf ruhlara teslim etmiştik. Bunun farkındalığını anlamam hayatıma Asaf'ın girmesiyle olmuştu.

"Uykun gelmedi mi?"

Kısık ve ağlamaktan çatallaşan sesi kulaklarıma dolduğunda gözlerimi gözlerinden ayırmadan kafamı usulca iki yana salladım.

"Başka bir hikaye anlatmamı ister misin?"

"Sadece seni izlemek istiyorum, Asaf."

"Liya, bugün çok yoruldun ve uyuman gerekiyor."

Kafasını saçlarımın arasına gömdüğünde derin derin soluklandı. Hastane ve ilaç kokuyor olmama rağmen çekinmeden sergilediği bu hareket midemde kasılmalara sebep olmuştu. Başımın üzerini öperek aramızdaki mesafeyi biraz azalttı. Bakışlarımız yeniden kesiştiğinde kızarık gözlerini öpmek istemiştim. Elimin üzerinde takılı olan serumun ona uzanmama engel olacağını bildiğimden yapamamıştım. Ağrılarım dayanılmaz bir seviyeye geldiğinde kurtarıcım olan ağrı kesiciler imdadıma yetişmişti. Şimdi ise Asaf'la yatağımda uzanıyor serumun bitmesini beklerken anlattığı hikayeleri dinliyordum.

Uyumayacağımı anlamış olduğunda yataktan kalkarak camın önüne gitti. Perdeyi sıyırdığında ay ışığı bitkin silüetine düştü, düşünceli yüzünü aydınlattı. Tıpkı onun gibi yataktan kalkarak serumu takılı olduğu demirden çıkarıp yanına gittim. Camla arasına girerek sırtımı sert göğsüne güvenle yasladım. Gözlerimi kapattım, başımı geriye atarak omzuna yasladım. Dudakları açıkta kalan boynumu bulduğunda varla yok arasında bir öpücük kondurdu. Nefesi tenimi cayır cayır yakıyor, midemdeki kasılmaların sıklaşmasını sağlıyordu. Bakışlarımız pencerenin camında kesişti. Bedenimi kollarının arasından sıyırarak yüzüne döndüm.

Parmağını elmacık kemiğimde gezdirirken doğrudan gözlerime bakıyordu. Yaşadığımız şeyler son zamanlarda ikimizinde sessizleşmesini sağlamıştı. Konuşmadan saatlerce birbirimizi izliyor, bir daha dokunamayacakmışız gibi temasımızı kesmiyor, kesemiyorduk. Asaf alnını alnıma bastırdı. Derin derin alıp verdiği ılık nefesi yüzümü en çok da üşüyen burnumu ısıtıyordu. Yakınlaşan dudaklarımız birbirine değdiğinde keyifle gülümsedim. Boşta kalan eli bel boşluğumda nazikçe geziniyordu. Asaf bana daha önce alışmadığım bir şekilde şefkatle yaklaşıyor ve bu şefkat beni acımasızca cezbediyordu.

Yazar: Yeşim Kaya. Instagram: ysmkayaaa

Öncelikle herkese merhaba. Bu bölümün normal bir bölüme göre epey kısa olduğunun farkındayım. Girişi uzun tutmak istemediğim için kısa bir giriş yaparak uzun uzun diğer bölümleri yazmaya kaçıyorum. Görüş ve düşüncelerinizi belirtip oy verirseniz çok sevinirim.