Yeni Üyelik
12.
Bölüm

12. Bölüm

@yukominaaa

11.Bölüm hatırlatma...

"Bu sözleri arkamdan iş çevirmeden önce düşünecektin"

Adımladım konağın kapısına doğru.Artık burada işim kalmamıştı.Gözlerimden akıyordu birer birer damlalar.

"Gitme benden sende gitme benden "daha önce kim gitmişti ki ondan ? artık umrunda değildi onun hakkında onun hayatı.Bittmişti benim için bu saaten sonra.

Kapıya doğru adımlarken Baran sarsıla sarsıla kalkmıştı ayağı."kendini toparlayınca konuşacağız bunları orman göz işte o zaman bana hak vereceksin"Arkamı dönerek ona baktım.

Kalkmıştı yerden ama omuzları hâlâ çöküktü."seni bu hayatta asla bırakmıyacağım...BÜTÜN MARDİN ŞAHİDİM OLSUN Kİ SENİ BIRAKIRSAM NAME DERİM"sen bırakmasan bile ben bırakmıştım.Ama kalbim bırakır mı bilemiyordum.

Onun bu sözleri ile sadece bakmakla yetinmiştim."sadece akşama kadar... akşama kadar yanındayım orman göz beni sensiz bırakmana izin vermem asla"

Dediklerinin arkasında duracağını biliyordum ama bari bir süreliğine olanları hazım etseydim.Ona tekrardan arkamı dönerek konağın kapısına doğru adımladım.Bitti herşey benim için.Yaşandı ve bitti...

(Şarkıyı açıp okuyabilirsiniz

Şarkı:Ey aşk sana geldim)

Ballarım öncelikle hepinize iyi günler dilerim.Hiç içime sinen bir bölümde olmadı ama yoğun bölüm isteğiniz olduğu için bölümü atmak zorunda kaldım.Bölüm Hakkın da lütfen güzel yorumlar yaparsanız sevinirim çünkü bu güzel yorumlarınız bana morel oluyor ve daha da yazma istediği doğduduruyor bende.Lütfen sizden ricam kötü yorum yapmamanızdır.

Çok konuştum ama bu açıklamayı yapmak zorundaydım.Hadi ben kaçar ballar kendinize iyi bakın öpüyorum hepinizi😘💞

12.Bölüm⚜️

Arkama dönüp son kez bakmak istiyordum kocam dediğim adama.Ama yapamıyordum bakarsam tekrar ona geri döneceğimi biliyordum.Göz yaşlarım bir birer akarak süzülüyordu yanağımdan.Konağın kapısını geldiğimde Baran arkadan son kez"gitme"demişti umutsuzca.Sesi kulaklarımda yankılanıyordu tekrar tekrar.

Gitme!

Gitme!

Gitme!

Ama gözlerimi kapattıp son adımı da atıp çıktım konaktan.Gözlerimi tekrardan açtığım da etrafı bulanık görmeye başlamıştım.Arkadan bu sefer Şenay annenin sesini duydum.

"Gittsin kız oğul kafasını dinlesin biraz"Ben olduğum yerde dikili kalmışken burnuma dolan odunsu kokuyla onun geldiğini anlamıştım.

Ama arkama bakma gereği duymadan tekrardan adımladım.Taki kolumdan tutana kadar.Kolumdan tuttuğun da ona sertçe dönerek "ne var."dedim.

Gözlerime bittkince bakıyordu.Gittme der gibi.

Kolumu acıtmadan tutuyordu ama bırakmıyacak kadar da güçlü.Kolumu her ne kadar çekmeye çalışsam da bırakmamıştı.

"Seni ben bırakacağım"Gözleri gibi seside yorgun ve bitkin çıkıyordu.

"Hayır ben kendim giderim"

"Ben bırakacağım dedim"

"Bende ben kendim giderim dedim."bıkınca bir nefes verdi.

"İnadınla baş edilmez orman göz...tamam ben değil ama selim bırakacak.seni tek gönderemem konağa"kolumu bir kere daha çektiğimde kurtarmıştım ondan kolumu.Aslında o bırakmıştı biraz da.

İnat ettsemde Baran beni tek göndermezdi asla.En azından selim abi götürürse onun ile aynı ortam da kalmazdım."tamam "

Hemen arkamızda duran selim abiye seslendi beni götürmesi için.Selim abide hızla arabayı garajdan çıkarmak için gittmişti.Baran hâlâ karşımda sesizce duruyordu.Gözlerine bakmıyordum ama o bakışlarını biran olsun üzerinden ayırmıyordu.

"Herşeyi halledeceğim orman gözlüm ama keşke beni bir kere dinleseydin"Bakışlarım onun gözlerine çıkmıştı.İç çekerek kurduğu cümleyle "seni dinlemek istemiyorum Baran ağa"

"Peki orman gözlüm zorlamıyorum ama kendini toparlayınca bu olanların hepsini anlatacağım sana"

Sesiz kaldım.Hiç birşey demek istemiyordum.Aklım durmuş gibiydi zaten ne diyeceğimi de bilemiyordum.Neden bu kadar canımı yakmıştı Baran'ın eski sözlüsü olması?

Yoksa ben Baran'a aşık mı oluyordum?

Kafam hiç karışık olmadığı kadar karışıktı.Selim abi de arabayla gelince tam yanımızda durdu.Arabadan inip arka koltuğun kapısını da açınca Baran'a bakmadan arabaya binecektim ki kolumdeki el ile duraksamıştım.

"Bir kere sarılım senden başka birşey istemiyorum orman göz"kolumdaki eline baktım.Ona bakmak istemiyordum.Baktıkca göz yaşlarım geliyordu.Kolumu elinden çekerek "hayır istemiyorum sarılmanı"dedim ve hızla arabaya bindim.

Kapımı selim abi kapatınca,arabalar filim camlı olduğu için hüngür hüngür ağlamaya başladım.Sarılmak istemişti.Ama kalbim her ne kadar izin verse de bir o kadar da aklım buna karşıydı.Arabadan Baran'a baktığım da sanki beni görebiliyormuş gibi arabanın içine bakıyordu sadece.

Gözleriniden yaş almıyordu ama gözlerindeki acıyı bir ben gidebilirdim.Görüyordum.Pişmanlıkta vardı.Kesinlikle halinden de beliydi.Pişmandı bana söylemediği için.Ama çok geçti.Kafamı toparlamaya ihtiyacım vardı.en azından bir süreliğine.

Selim abide şoför koltuğunun kapısını açıp, oturdu.Arabayı çalıştırmaya başladığında son kez Baran'a baktım.Hala aynı şekilde bakıyordu arabanın camına.Selim abi gaza basınca Baran dan gözlerimi çekip yola bakmaya Şuan bana tek iyi gelecek kişi annemdi.

Bir an önce yolun bittmesi ve annemin dizlerinde hüngür hüngür içimi dökene kadar ağlamak istiyordum.Selim abinin yüzü de düşmüştü.Sanki birşey demek istiyordu ama çekiniyor gibiydi.Bir süre daha bekledim konuşmasını ve tahmin ettiğim gibi konuşmaya başladı.

"Yenge abim sana süsen'in olayı söylemek çok istedi...ama gerçekten korktu...seni kaybetmekten deli gibi korkuyordu...ben ben abimi ilk defa birşeyleri birine söylemekten çekindiğini fark ettim yenge."

Dediklerine inanıyordum.Baran'ın dediklerinde inanıyordum.O yalan söylemezdi.Aksine yalandan nefret ederdi.Sadece kafamı toplamak istiyorum.Konakta fazla sinirlendiğim için Baran'a bittiğini söylemiştim.Ama bittmedi asla.

Bitemez!

Bitmemeli!

Bu da ben ve Baran'ın elinde.Baran eğer gerçekten benim gitmemden kortugu için bunları bana söylemediğiyse benim olası gitme ihtimalimide düşünmüştür.Benim tekrardan bu konağa gelmemi sağlayabilecek miydi?yoksa beni boş mu verecekti?

Boş vermek kelimsini aklımın ucundan bile geçirmek kalbimi acıtıyordu.Öyle birşey yapsaydı nasıl bir durumda olacaktım.Düşünemiyorum bile.

"Kafam çok karışık selim abi şuan hiç birşeyi olumlu düşünemiyorum"dedim iç çekerek.Selim abi yola bakıyordu zaten hiç bir zaman da bana bakmazdı.Doğrusu bakması yasaktı.Mağra adamı Baran selim abiyide tehdit etmişti.

"Biliyorum yenge sesinden de anlaşıldığı gibi kafan karışık.Ama ben sadece abimi...Baran ağayı ilk defa birinin sadece bitti demsi ile yıkıldığını gördüm.Abim asla ama asla kimsenin lafı yada eylemine diz çökecek biri değildi ama sen yenge sen abim için çok... çok farklısın."biliyordum.Bunların hepsinin farkındaydım.

Baran'ın asla birinin karşında diz çökmeyecegini sadece benim karşımda diz çöktüğünü de biliyordum.Baran'ı kısa sürede olsa gayet iyi tanımıştım.

"Nasıl bir farklılık selim abi"

"Yenge bunu benim demem her ne kadar yanlış olsada diyeceğim"

"Evet de selim abi"meraklanmıştım.Hatta fazlasıyla.Merakımla göz yaşlarım dinmiş iç çekişlerim başlamıştı.

"Yenge abim ve süsen sözlüyken süsen abimi aldatı"

"Nee!"kendimden bağımsız çıkan şaşkınlık kelimesi ile de gözlerim pörtleşmişti.Nasıl yani süsen Baran'ı mı Aldatmıştı gerçekten."selim abi biraz detaylı anlata bilir misin lütfen"selim abi derin bir nefes içine çekerek herşeyi özet geçmeye başladı.

"Abimle süsene söz yapıldığının ikinci günü abime bir kaç fotoğraf geldi."

"Ne fotoğrafı?"

"Süsen ve Bardaki sıradan bir erkeğin yatakta çıplak fotoğrafları"elerim benden bağımsız ağzıma gittmişti.Midem bulanmıştı.Süsen bunu yapmış mıydı gerçekten? akıl almaz birşeydi bu."abim bunu öğrendiği gün deliye dönmüştü adeta.Onun kitabında ihanete yer olmadığını herkes çok iyi bilir...buna süsen de dahil."

"Abime ulaşan fotoğraflardan sonra abim bir açıklama bekledi süsenden ama süsenin sadece kısa bir açıklaması vardı 'o gece çok içmiştim Baran o adam da bundan faydalanarak beni bardaki üst kattaki odaya götürdü kafam yerinde değildi'demişti.Abim işin aslını daha fazla soruşturdugunda kamera görüntüleri çıktı meydana.Kamera görüntülerinde süsen adama sürtünüyor ve hiçte serhoş değil gibiydi."

"O günden sonra abim direkt olarak söz yüzüğünü atmıştı.Süsen çok yalvardı abime tekrar olmak için ama abim asla bunu kabul etmedi.Hatta bu olayı sadece ben sen ve abim biliyoruz.Sırf bir kadının namusuna laf gelmesin diye abim kimseye söylemedi sözü atma sebebini.Sonra Süsenin babası Abdullah bey tekrardan Amerika'ya döndüler takı iki gün önce tekrar Mardin'e geldikleri gibi."

Dudaklarımdan ağlama sesi firar etmişti.Baran ne kadar da üzülmüş olmalıydı bu duruma.Bana o yüzden ilk başlarda güvensizlik problemi ile yaklaşmıştı.Şuan onu çok iyi anlıyordum.Ama birşeyi de çok merak ediyordum.Baran için gerçekten bittmiş mıydı süsen.Çekine çekine"Baran için gerçekten bitti mi peki selim abi"dedim.Bu soruyu sormak bile zor geliyordu bedenime.

"Başlamadı ki bittsin yenge.Abim süseni hiç bir zaman sevmedi.Sadece mecbur kaldı."

"Nasıl mecbur kaldı anlamadım"

"Hepsi Mehmet Ağadan dolayı.İki kuzeni birbirine verirsek ailemizin şerefi onurlanır diyerek Baran'la süseni birbirlerine zorla vermeyi çalıştılar.Daha doğrusu abimi tek.Çünkü süsen evlenmek istiyordu abimle.Evlenmek istemesinin tek sebebi ise hanım ağalıktı başkada hiç birşey değildi.Mehmet ağa abimi'ya evlenirsin o kızla ya da ...'demişti abimde el mecburi kabul etmek zorunda kalmıştı.Ama hiç bir zaman süseni sevmediği ama bir kadın olduğu için de saygı duydu sadece"

Baran'ın süseni sevmemesi içimi rahatlatmıştı nedensizce.Şura da derince bir oh çekmek istiyordum.Selim abinin konuşmaktan boğazı kurumuş olacaki yandaki su şişesini alarak bir yandan içip bir yandan da yola bakıyordu."bunları öğrenmem çok iyi oldu selim abi şuan sana nasıl bir minnet duyduğumu anlatamam çok teşekkür ederim"

"Yenge teşekkür etmene gerek yok bunları bilmen hakkındı"

"Bu hakkı konaktakiler bana çok gördü ama"dedim iç çeke çeke.O ise susmuştu sadece.Çok koymuştu içime aile olarak gördüğüm insaların benden böyle bir şeyi saklaması.Meğersem kaç gündür Baran'ın sözlüsü ile aynı ortamda yaşıyormuşumda haberim yokmuş.Ne kadar da kötü bir durum değil mi?

Yol akıp giderken selim abiyle bir daha konuşmamıştık.Selim abiden bunları duymak rahatlatmıştı açıkcası beni.Süsen'i keşke dövebilseydim.Bir tokat tek atabilmiştim.O ise bana hiç karşılık vermemişti.Vermezdi.Baran dan korkuyordu.

Süsen benden oldukça büyüktü.Baran'ın yaşlarındaydı.Ama hiç bir şekilde bir aklı olduğunu düşünmüyorum o cadının.Nefetim artıkca artıyordu ona karşı.Babaaanesi kılıklı kız yemin ederim.Şimdi de günlerden sonra yılmaz konağına gidiyordum.Ordakilerine ne açıklama yapacaktım ben.Ben bunları düşünürken yol akıp gidiyordu...

Gelmiştik sonunda anılarımın baş kenti olan "YILMAZLILAR KONAĞI"yazan tabelali konağa.Telefonu mu yanımda getirmeyi unuttuğum için anneme de bir haber vermemiştim.Kendime şuan lanet okuyordum.Selim abi arabadan inip kapımı açtığında"herşey için çok teşekkür ederim selim abi"diyerek çıktım arabadan.

"Vazifemiz dir yenge hanım"Diyip ardımdan kapıyı kapatmıştı.Ona minnet dolu gözlerle bakmıştım."görüşürüz selim abi kendine iyi bak"

"Görüşürüz yenge hanım sende kendine iyi bak"dediğinde görmesede gülümseyip konağa doğru yürümeye başladım.Bu konağa gelmek istemiyordum.Mecbur kalmasam gelmezdim.Kapıdaki korumlar benim geldiği mi görünce hemen kapıyı açmışlardı.Onalrı pek sevmiyordum.Amcamın sözünden asla çıkmıyorlardı.Belki de onlarda mecburdu ekmek parası için amcamın sözünden çıkmamaya.

"Hoşgeldiniz Larin hanım"kafaları egikti.

"Hoşbuldum "diyip içeriye derin bir nefes alarak girdim.Ardımdan kapatılan büyük kapıyla,Avluda bulununan herkesin bakışları beni buldu.Avluda babaane,Dicle, Serhat abi,Amcam ve yengem vardı.

"Larin"

"Keçeman(kızım)"

Çıkan şaşkınlık nidaları ile neden bu kadar şaşırmışlardı.Gelemez miydim bu konağa sanki.Babaaanem bastonu ile ayağı kalkarak bana doğru gelmeye başlamıştı sevinçle.En azından bir kişi beni mutlulukla karşılamıstı.Annem nerdeydi benim?

Hemen bende ona doğru giderek sıkıca sarıldım.Oda bana aynı şekilde sarılmıştı.Ağlama hissi dolmuştu sarılınca babaneme içime tekrardan.Ama amcamların karşısında hiç ağlamak istemiyordum."kecamın hoşgelmişsen"dedi Babaanem şiveli ve mutlu sesiyle.

"Hoşbuldum babaane"gerçekleri söylese miydim? söylersem ya amcam üzerime gelirse? amcamı tanıyordum beni tekrardan konağa göndermek istiyecek.Ama ben iki üç günde olsa kafamı dinlemek istiyordum annem ve babaanemle.

Babanemden ayrıldığım da arkadan Dicle de gelip birden bana sarıldı.Karşılık verip vermemek arasında çok kalmıştım ama en sonunda ayıp etmemek için karşılık vermiştim."hoş geldin larin"

"Hoşbuldum Dicle"benden ayrıldığında serhat abim bana doğru adımlamaya başladı.Gözlerinde ilk defa bana karşı bir nefret yok gibiydi.Yada sadece bana öyle geliyordu.

Serhat abi beni asla sevmez!

Tam dibimde durunca oda aynı şekilde sarılarak "hoşgeldin kardeşim"demişti.Ağzım şaşkınlıkla aralanmış bir şekilde bana satılmasının şokunu yaşadım.Serhat abi benden nefret eden okumama izin vermeyen adam bana sarılıyordu ilk defa.

Şaşkınlığı mı üzerimden atığım da ona karşılık vermedim.Bana yaptığı her şeyi kolayca affedemezdim.Benim için en önemli olan eğitim hayatımı bittirmişti o.Onun yüzünden zorla berdele kurban olmuştum.

Hayır hayır hiç birini unutamam!

Bana yaptıklarını unutamam!

Karşılık vermediğimde ayrılmıştı.Gözleri mi gözlerine dikkerek "hoşbuldum"diye geveledim ağzımın içinde.Yüzü düşmüştü kısa süreliğine ama fazla çaktırmamaya çalışarak eski haline geri döndü.Bana gülümsüyordu serhat abi.Bu kaçıncı şokum du bilmiyordum.

Bir insan değişe bilirmiydi bu kadar kısa sürede?

Yoksa sadece oyun mu oynuyordu?

Oynuyorsa da oynama amacı neydi bu adamın?

Kafam sanki karışık değilmiş gibi serhat abinin bana karşı davranışı da kafamı karıştırmıştı.Kafamı şuan buna yoramıyacaktım buna da yorarsam eğer aklı dengemi kaybederdim.Arkadan yengem de gelmişti.Onun tavırları hâlâ aynı gibiydi.Bana küçümseyerek bakıyordu.

"Ne oldu Larin iki günde kavdular mı seni konaktan"Yenegem ve tabikide iğneleyici konuşmaları. onun bu hâline göz devirip tam cevap vereceken arkadan annemin hassret dolu sesini işitim.

"Larin'in"beni özlediği sesindeki titrekle çıkan özlem duygusu ile anlaşılıyordu.Hemen yönümü İşitim sese doğru yönlendirdiğimde annemin sulu gözlerle bana baktığını gördüm.Onun bu hâliyle benim de gözlerim sullanmaya başlamıştı.

Koşarak anneme doğur gittiğimde oda koşarak bana doğru geldi.En sonunda dip dibe girdiğimizde sıkıca birbirimize sarılmıştık.Hasret kaldığım annemin kokusunu derince içime çekmiştim.Cennet kokusu nasıl bir koku bilmiyorum ama bana cennet nasıl bir koku diye sorsalardı annemin kokusunu söylerdim.

"Annem"titrek çıkan sesimle annem daha fazla sarmalamıştı beni.Oda aynı şekilde kokumu içine çekiyor bir yandan da saçlarımı okşuyordu.Bir süre daha öyle kaldıktan sonra yengemin iğrenç sesiyle birbirimizden ayrılmıştık."Görende sancak kırk yıldır görmüyorlar birbirini"

"Hanım kes sesini!"bunu diyen amcamdı.Oda ayağı kalkmış bize doğru geliyordu.Yengem amcama sinirle bakarak susmuştu.Tam bir cadıydı bu kadın.Nefret ediyordum.Hanımağalık için bütün ailesini satardı bu kadın.çok eminim.

Tanıyordum onu!

"Hoşgeldin Larin kızım"beni berdele Kurban eden üçüncü şahısta konuşmuştu.Bana atığı tokadın sesi hâlâ kulaklarımda çınlıyordu.Babam burda olsaydı amcamı yaşanmazdı sırf bana tokat attı diye.Tokatı geçtim bana kızması bile ölme sebebiydi.Ama gel Gorki amcam babam vefat ettikten sonra bana yaptıklarına.

"Hoşbuldum"dedim sesimin en soğuk tonuyla.Amcamın yüzünde bir pişmanlık kırıntısı bile yok gibiydi."neden geldin he larin kavdular mı seni"yengem durmuyordu asla.

Amcam öyle bir bakış atmıştıki yengeme yengem sus pus olmuştu."Larin'e neden geldiği hakkında tek bir kelime bile sormayacaksınız anlaşıldı mı"benim ağzım şaşkınlıkla aralanmıştı.Amacam olayları biliyor olsa bile neden şuan bana birşey sormamalarını söylüyordu.

"Neden baba"

"Baran Ağa'nın kesin emri vardır Larin burda kaldığı sürece annesi hariç kimse larin'e tek bir soru sormayacak neden geldiğine dair"tabi ya Baran.Ne ara aramıştıda söylemişti amcama.Amacam bu emirlere uyacak adam değildi ama Baran dan da korkan biriydi.İsmi bile onun panik ve korkuya kapılmasına sebep oluyordu.

Bunu çok net bir şekilde biliyordum!

Zaten ondan korkmayan bir ben vardım!

Serhat abi başını aşağı yukarı sallarken dicel'nin tek kaşı havalanmıştı.Şüpehlenmişti!sürat ifadesinden beliydi.Zaten herkes duyardı yakında...

Gece olmuştu.Geldiğimden beri odamdaydım.Annem ve Babaanem gelip gidiyordu yanıma sadece.Olanları anneme ve babaanemle tek anlatmıştım.Onlar da duydukları karşısında şoka girmişlerdi ama Babaanem"Oğlanın da çok suçu vardır ama eski de eskide kalmıştır"

Haklıydı.Eski eski de kalmıştı ama benim zoruma giden şey benden bu olanları saklamasıydı.Sabahtan beri yatağım da uzanıyordum.Akşam yemeği saati gelmişti.Bu saatlerde bu konkatayeken her zaman aşağı inerdim.Bügün de inecektim.

Yatağımdan aniden kaltığımda gözüm kararmıştı birden.Oluyordu böyle demir eksikliğinden dolayı.Bu durumu pek fazla takmamaya çalışarak lavobaya doğuru adımladı.Lavobonun kapısını açıp içeri giridim.Aynaya yöneldiğim de en son berdele kurban edildiğim günkü gibi harbeydim.

Aynadaki harbeye dönmüş larin'e daha fazla bakmak istedmedigim için hızlıca elimi yüzümü yıkayarak çıktım lavobodan.Saclarımı da gelişi güzel ev topuzu yapmıştım.Odanın kapısına gidip kapıyı açıp çıktım odadan.Mutfağa gidebilmek için tek tek merdivenlerden indim...

Annemlerin mutfakta olduğunu düşündüğüm için direk mutfağı gelmiştim.Ama onlar mutfakta yoktu.Sadece Hatice teyze ve diğer iki çalan kız vardı.İki çalışan kız benim geldiğimi görmedikleri için aralarında harıl harıl birşeyler konuşmaya devam ettiler.

"Kızım bütün Mardin Larin'in yatak döşek olduğunu duymuş "bunu diyen kız kapalı olandı.

"Yazık kıza ya sabahtan beridir zaten odasından da çıkmıyor.Baran ağa neden gül gibi kızı bu kadar üzdüki"bunu diyen ise esmer olan kızdı.

"Söylenene göre Baran ağa herkese kan kusturuyormuş karısının yokluğun da"

"Sen nerden duydun kız"

"Ordaki çalışanlar söyledi"

"Ne dedikodu ediyorsunuz siz benim kızım hakkında "diyen Hatice teyze olmuştu.

"Ne dedikodusu Hatice teyze olanları konuşuyoruz biz sadece "benim geldiğimi hâlâ hiçbiri fark etmemişti.Demeki bütün Mardin benim yatak döşek olduğumu sanıyordu.Doğruyudu yatak döşek olmuştum ama onlara bunu asla göstermeyecektim.

Boğazımı yalancı bir öksürükle temizlediğimde iki kız endişeyle ayağı kalkmıştı."han-hanım ağam"diye kekeleyen esmer kızla diğer başörtülü kızsa sus pus olmuş mahcubiyetle kafasını eymişti.

Onlara kızmıyacaktım.Zaten gerçekleri konuşuyorlardı neden kızayımki.İkisi de bu konağı yeni gelmişlerdi beliki onları ilk defa görüyordum bu konakta.Genç ve güzellerdi.

"Hanımağam biz özür dileriz gerçek-"diceken başörtülü güzel olan kız lafını böldüm.

"Sorun değil kızlar olanları konuşuyordunuz bu çok normal benim için.Hatta size teşekkür ederim"dediğimde ikisinde yüzünde anlamazca bakan bir ifade vardı."sizin sayenizde bütün Mardin'in beni yatak döşek olduğu bu sandığını duydum.Bundan iyi bir iylikk bana yapamazdınız emin olun."

Hâlâ aynı şaşkınlıkları suratlarındaydı.Benim dediklerimden hiç birşey anlamadıkları çok bariz ortadaydı."kızım bakma sen kızları kusuruna"diyen Hatice teyzeyle bakışlarım ona döndü.Ona kocaman gülümsemeye çalışarak"dediğim gibi Hatice teyze sorun değil "dedim.

Hatice teyzeyse beni başıyla peki der gibi salladı.Akşam yemeği için herşey hazıra benziyordu.Geriye kalan sadece bu hazırlanan yemekleri sofraya taşımaktı.Arkadan gelen annemin sesiyle ona dönmüştüm."hanımlar hadi bakalım avluya taşıyalım yemekleri-"diceken beni görmesiyle susmuştu.

"Kızım"bana doğru adımlayarak"birşey mi oldu yavrum"Yanıma geldiğinde hemen elerinden tutum.Gözlerindeki bana karşı olan endişeyi görebiliyordum.Az önce ağlayıp yatak döşek olan ben değilmişim gibi"hayır annem birşey olmadı sadece akşam yemeği için aşağıya indim kötü mü yapmışım."annem şaşkınlıkla beni dinledi.

Bir süre sonra şaşkınlığını üzerinden atarak "hayır kızım çok iyi ettin aşağı inmekle "sevinçle kurmuştu bu cümleyi.

"Kızım yarın kuzenin Alyan'ın kınası var gelmek ister misin sende"

"Anne korkmaz ailesi orda olacak mı "

Annem bu sorum ile iç çekere"Baran'ın tek orda olacağını duydum "dedi.İşte şimdi başlıyordu oyun.Herkes beni yatak döşek sanıyordu ama onları yanıltacaktım yarın.Yarın gidip o düğüne Baran'a inat en açık şekilde giyinip bütün Mardin'e de yatak döşek olmadığımı göstermek için bütün halay oyunlarını oynayacaktım.

Yeni gelin olduğum için herkes bunu ayıplayarak bakacaktı.Ama bu hiçbir şekilde umurumda değildi.Geri kafaları yüzünden kadınlar oyun oynayamaz dı onlara göre birde bu yeni gelinse hiç yerinden kalkamazdı.Nefret ediyordum öyle düşünen herkesten.Yarın yıkılmamış bir kadın olduğumu bütün Mardin'e gösterecektim...

Oy ve yorum yapmayı unutmayın ballarım 💖

Bu bölümü düzenlemeye de vaktim hiç olmadı ama en kısa sürede bölümü düzenleyeceğim ballarım🫶

Larin aklında sizce ne planlar var?

Düğün günü Baran gelecek mi?

Yıkılmaz bir Larin okumak ister misiniz?

Sizce Baran ağa orman gözlüsü olmadan gerçeyi geçire bilecek mi?

Loading...
0%