Yeni Üyelik
15.
Bölüm

15. Bölüm

@yukominaaa

14.Böüm hatırlatma....

Baran benden ayrıldığında Hazara öyle bir bakış atmıştıki Hazar derince yutkunmuştu.Geveze ben olmasam şuan cesedi çıkacaktı burdan.Baran bana bakmazken hemen Hazara dil çıkardım.Hak etmişti gevezeliğyle Baran'dan işittiği sözleri.Hazar bana sen görürsün bakışı atarak annemin yanında yerini almıştı.Dicle benim bu hareketimle az daha kahka atıyordu.Düğünde herkes bizi izlerken bizim Haller;)

Baran elimden tuttuğun da anneme "müsaadenizle efendim bizim biraz işimiz var"demişti.

"Müsade sizin oğlum"yapmıştı hemen annem.Annem de biliyordu Baran'ın bir an önce gitmese çok büyük bir kavga çıkacağını.Biz nereye gidecektikte Baran müsade istemişti annemden.Baran yürümeye başladığında ardından da beni sürüklemişti.

"Nereye gidiyoruz"

"Gidince görürsün yavrum"adımları o kadar büyüktüki arkasından bende koşarak gidiyordum resmen.

"Ya söyle işte merak ediyorum Baran"zaten çok meraklıydım.Baran da beni daha fazla meraklandırıyordu.

"Sikerim bir kerede merak etmeyi ver be güzelim"derken etrafı da kolaçan ediyordu.Baranla düğün alanından çıkmıştık.Çıktığımız gibi arkadan müzik sesi duyulmuştu.Demeki bizim gitmemizi beklemişler müzik açmak için...

"Off tamam söyleme hödük"Baran'ın kendi arabasına geldiğimiz de merakım kat ve kat artıyordu.

"deme bana şu kelimeyi bir daha güzelim"dedi Baran on kapıyı açarak.Bu kelimeyi hiç sevmediğini çok iyi biliyordum o yüzden bilerek Diyordum ona...

15.Bölüm❤️‍🔥🔥

Affetmek kolay gelirdi bazı insanlara.Aslında kolay gelmezdi ama affetmek isterlerdi.Çünkü ona yanlış yapan kişiye baglıydı.Bazıları kalben bağlıydı.Bazıları duygusal bağlılık duyardı,bazıları ise sadece kan bağlılığından ve daha sayamadığım bir çok bağlılık.

Benim gözümde en zor olan bağlılık türü KALBEN BAĞLANMAKTI.İnsan birine kalben bağlanırsa artık beynini dinlemezdi sadece kalbini dinlerdi.Beyin kalbi susturmak ister bu yüzden beyinimi dinlemek her zaman bana daha cazibeli gelirdi.Ama kalp beyni susturmak istemezdi çünkü kalp içinde barındığı duygularla beyni zaten alt ederdi.

Beynimi dinlemek her ne kadar bana daha cazibeli gelsede her zaman kalbim içinde barındırdığı duygularla beyni alt ederdi.O günlerden biride bugündü.Baranı affetmek gibi bir niyetim yoktu ama kalbim onu her gördüğünde tarif edilmez duygularla kaplanıyordu.

Beynimi dinlemek isteyen ben kalbimi dinler olmuştum.Bunun için pişmanlık duyuyor muyum diyer sorarsanız gram pişmanlık kırıntısı yoktu hisslerimde.Aksine kalbimi dinlediğim için mutluydum.

Mutluluk hayatımın her dönemin de gerçekleşmiş bir Duyguydu.Ama pişmanlık tartışılırdı.Hayat bazen bize mutluluk sunmaktan çok pişmanlık duygusunu her zeresine kadar tatırmak isterdi.Hayatta bize daha kötü duygular verir pişmanlıksa bu kötü duyguların yanında bir kırıntı parçası kadar kalırdı.

Baran'la arabadaydık.Yolculuk başlamıştı.Nereye gittiğimiz bile bilmiyordum.Barana her ne kadar sorsam da gidince görürsün diyip susturmuştu beni hödük herif!

Baran arabayı sağ tarafa doğru kırdığında bakışlarım direkt olarak kırdığı yönü bulmuştu.Arabayı bir dağın yokuşuna kırmıştı.

Gaza biraz daha yüklendiğinde yokuştan çıkıyorduk.Arabanın şuan ne halde olduğunu az çok tahmin edebiliyordum.Tirilyonluk arabayı bir hurdaymış gibi dağlık yokuşun sivri küçük daşları,şu birikintisinin oluştuğu şekilli çukurlarda sürüyordu umursamazca.

"Malına hiç değer veren biri değilsin Baran"dediğim de arabanın koltuğuna daha çok yaslanmıştımtım.Kollarımı da göğümde bağlamayı ihmal etmemiştim çünkü şuan dağlık alana doğru çıktığımız için hava soğuktu.Araba olabilirdik ama soğukluğu hissedebiliyordum bedenimde.

Baran üşüdümü fark ettmiş olacaki hemen kilimaya elini uzatarak sıcaklık olan tuşlara üç kez bastı.Yerdeki taşlardan dolayı arabadan gelen katur kütür sesler yerine kilima sesi doldurmuştu arabayı."arka koltuğa bıraktığım ceketimi giyin üzerine orman gözlüm."

Gözüm arabada bulunan ekrana kaydığında tam tamına otuz dakikadır yolda olduğumuzu anlamıştım.Ve bu otuz dakikanın onuncu dakikasında Baran sıcaklığı için ceketini araba kullanırken çıkarmış ve arka koltuğa atmıştı gelişi güzel.

"Gerek yok Baran ısındım zaten ben "

"Lütfen orman gözlüm itiraz etme de giyin üşütmeni istemiyorum"hırıltılı bir nefes çıkararak"zaten giymişsin bir karış elbiseyi üştmen an meselesi"dedi giydiğim elbeden beni iğnelemeye çalışarak.

"Başta kurduğun cümleden sonra giyiceketim ceketimi ama sondaki cümlelerinle bundan vazgeçtim."kafamı da çama çevirerek "giymiyorum senin ceketini de baran"dedim.

"Hay ben ağzımı sikim"ben yolu izlediğim de dağlık alanın yokuşundan çıkmıştık ve düz bir yerden gidiyorduk ama yinede çakıl taşlı bil yoldu.Buralarda zaten asfaltlı yol beklemek aptallık olurdu."güzelim özür dilerim seni elbisenden yargılamak istemezdim ama napim kıskanç bir adamın tekiyim "

Özür dilemişti hemen.Oysaki özür dilenecek konu yoktu ki.Baran benden bir kaç kere daha özür dilemişti bugün tekrardan dilemesi beni çok şaşırtıyordu.Ona doğru döndüğüm de bakışları kısa süreliğine beni buluyordu ara sıra.Araba kullandığı için ara sıra bakabiliyordu yoksa Baran'ın bakışları her zeremde her saniye dolaşırdı.

" Baran ağam sen Kıskanç bir adam degil Mağra da doğup büyümüş ve yoltulmdan bana gönderilen eşsin."bu söylediğimi kıkırdaya kıkırdaya söylemiştim.Baran bana baktığında içten bir gülümsemeyle karşılaşacağımı düşünmemiştim hiç.İçten gülümsemelerdi çok nadiren olurdu.

Dilini damağına vurup"kocayla şu şekilde konuşulmaz diye kaç kere söyledim sana küçük hanım "dedi alayla Sırıtarak.

"Kocama gerçekleri söylemem kocayla nasıl konuşacağımı bilmediğim anlamına gelmez"parmaklarım uyuştugu için hepsini birden kıtlatarak"hem ben istediğim gibi kocamla konuşurum"

Baran'ın bakışları yine aynı şekilde kısa süreliğine bana döndüğünde gözlerinde tarif edilmez bir duygu vardı."kocam...yani senin kocan...hay sikim böyle işi...yani ben beni kocansikim böyle işi...yani ben beni kocan olarak görüyorsun demek artık karıcığım "Baran'ı ilk defa bu denli heycanlı konuşarak görmüştüm.

Ona kocam demenin ona verdiği mutluluk ve heyecanı çok net anlaya biliyordum.Her hareketinden."evet kocam olarak görüyorum"..."he ama rahatsız -"

"Ne rahatsızlıkgı kızım sen bana kocam diyince bile kalbimin hızlanmasıyla iki kelime birleştirip bir cümle kuramadım.Bana sakın rahatsızlıktan bahsetme.Rahatsız olmak bir yana senin ağzından çıkan o sahiplenme ekiyle kocam deyişin benim gibi bir adamı heycandan ne yapacağını şaşırtı."Araba yavaşca fren yaptığın da geldiğimizi anlamıştım.

Kurduğu uzun cümlelerle dudağım da bir kıvrılma perdahlanmıştı."o zaman hazır ol artık sana kocam'dan başka kelime kullanmıyacağım"cilveyle çıkan sesimle Baran derince yutkunmuştu.

"Bu kocan seni burda inlete inlete öpmemek için kendini çok zor tutuyor."utandım ama Baran zaten bunu yapsa ilk defa yapmış olmazdı.İlk öpüşmemizde de inleterek beni öpmüştü o biçimli dudakları.

"Çok arsız... Adi bir kocam var"alayla dudakları kıvrılmıştı.Kapısını açtığında inmişti arabadan.O inince bende nereye geldiğimizi merak ettiğim için kafamı tam karşıya çevirdim.Karşıda kapalı koskcaman bir dış kapı vardı.Ben hayatım da bu kadar büyük bir kapı görmemiştim.Sanki burayı korumak için bu kadar büyük bir kapı yapmışlardı gibi.

Kapının yanında da iki tane siyah takım elbiseli koruma bulunuyordu.Diğer sağ taraftaki küçük kulübeye kaydığın da bakışlarım içerisinde iki koruma daha çıkmıştı.Hepsi siyahlara bürünmüşlerdi.Dördünden ikisi genç diğer iki kapıda bekleyen korumalar ise kırklı yaşlarındaydı.

Kulübeden çıkan iki korumada hemen geçmişler di kapıdakilerin yanına.Hepsi Birlikte başını eğerek ellerini de önlerinde birleştirmişlerdi.

"Biraz daha onlara bakmaya devam edecek misin yoksa hepsinin burda sonunu getireyim mi"bakışlarımı o taraftan çevirdiğimde Baran benim kapımı açmış elinde de ceketiyle duruyordu.Yüz hatlarından sinirlendiğini anlıyordum.Sinirle soluk soluk nefesler alıp veriyordu.

Sinirlenmişti onlara baktığım için oysaki kötü niyetlede bakmamıştım."dalmışım"kısa cevabım onu tatmin etmemişe benziyordu."off bakma şöyle Baran"

"Nasıl bakmayayım"

"Bana güvenmiyormuşsun gibi"dediğimde kafasını eğip arabanın içine koyduğunda hemen dudaklarımı sertçe öpmüştü.Dudaklarımdan çekildiğinde

"Ben sana kendimden bile fazla güveniyorken bu cümleyi kurman canımı yakar orman göz.Bu Hayatta tek güvendiğim kişi karım...karım birine bakıyorsa ona kızmam baktığı kişinin ebesini sikerim ama"Bu sefer ben onun dudaklarına doğru yaklaşmıştım.

"Neden peki baktığı kişinin..."dicektim ama küfür ettiği yeri söylemek istemedim"anladın sen"dedim bir kere daha konuşup dudaklarına doğru.Baran yaptığım yutkunmasına engel olmadan yutkunmuştu.

"Çünkü karımın dikkatini benden başka biri veya birilerine verirse bu beni deliyle çevirir.Deliye dönersemde o kişilerin ebesini sikiceğimi herkes çok iyi bilir"

Bakışları öyle kavurucuyduki altında küle dönüyor gibi hissediyordum.Bügun oldukça kendi sınırlarımı aşmış Baran'a oldukça yakın davranıyordum.Bu benim hoşuma gitmiyor diyemem.Aksine o kadar çok hoşuma gidiyordu ki Baran'la öpüşmenin ötesine de geçmek istiyordum.

Baran'a kalsa su dakika bile öpüşmenin ötesine gidebilirdi ama benim izini mi bekliyordu.Bu izinide ona en yakın zaman da vereceğime emindim Çünkü Baran öyle ateşliyorduki bedenimi dayanağımı sanmıyordum daha fazla.

Korumalar bize bakmıyordu ama açık alanda da bazı şeyleri yapmak hiç hoş olmazdı hemen yalancı bir öksürükle "artık gidelimi kocacığım"dedimde son söylediğim kocacığım kelimesiyle sinir yatışmıştı hemen ve zevkle tebessüm etmişti.

"Tabiki karıcığım"Arabadan kafasını çıkardığında bende arabadan çıkmıştım.Benim çıkmamla Baran hemen çekti üzerime atmıştı.Düşünceli adam diye geçirdim içimden.Beni benden bile fazla düşünen bir adama sahiptim.Onu affetmiştim zaten onun gibi birini afetmemek mümkün değildi.

Yol taşlı olduğu için topuklumla yürümeye çalıştığım da sendelemiştim.Baran hemen elini belime atarak tutmuştu beni.Her an her Saniye beni düşmekten korkuyordu beni.Korumalara doğru döndüğünde bende o tarafa bakmıştım.Bütün korumaların başı egikti.

"Eğer birinizin gözü buraya kayarsa bile hepinizi inlete inlete öldürürüm "korumlara hemen başları eğik değilmiş gibi korkuyla daha fazla etmişti. zaten korumaların başı eğitti bize bakacaklarını düşünmüyordum ve Baran neden bunu söylemişti.Ben buna anlam veremeyen Baran bir anada beni kucağına aldı.

Buna alıştığım için artık çığlık atmıyordum.Sırf topuklularla yürü yemediğim için beni kucağına almıştı.Baran'ın kokusunu içime çekmek istediğim için başımı Baran'ın göğüsüne yaslayıp o odunsu kokusunu ciğerlerime kadar çektim.Bu koku beni serhoş ediyordu adeta.Bu hayatta iki adamın kokusuna aşıktım o iki kişiyse Baran ve babamdı.

Baran saçlarıma öpücük bırakıp yürümeye başlamıştı.Dış kapının açılma sesi geldiğinde korumaların kapıyı açtığını anlamıştım.Şuan sadece gözlerimi kapatmış Baran'ın kokusunu içime çekiyordum.Müptalası olduğum kokuyu

Kapıdan içeri girdiğimzde kafamı nereye geldiğimizi merak ettiğim için Baran'ın göğüsünden ayırmıştım.Gördüğüm evle ağzım yarım bir şekilde açık kalmıştı.Ev bile değil burası şato gibi bir yerdi.

Yan tarafa bulun kocaman havuz ve havuzun yanlarında bulunan ışıklar.Ve hemen diğer tarafta bulunan bir sürü çeşit çiçekler ağaçlar.

Hayatım da gördüğüm en güzel Bahće olabilirdi burası.Mardin'de birçok yeri gezmiştim ama hiç bir zaman böyle bir yer görmemiştim.

"Begendin mi"Baran beni kucağında taşırken sorduğu soruyla hemen gözlerimi büyütüm.

"Begmek ne kelime bayıldım"

"Bayılmana sevindim çünkü buna benzer hatta bu evden daha büyük bir yalı da senin "

"Ne"şaşkınlıkla sorduğum soruyla yüzüne baktım.Mehirde bana bir çok şey vermişti ve bunun yanında da İstanbul da bir yalı yoksa o yakından mi bahsediyordu.

"Mehir de söz ettiğim yalıyı unutun heralde küçük hanım "

"Unutmadım ve o yalı senin benim değil "

"O yalı senin orman göz hem senin benim diye birşey mi var hem benim bütün servetim senin üzerine tapulu "bir kere daha şok yaşamıştım Baran'ın servetini düşünemiyordum bile ve bunların hepsi benim üzerime mi tapuluydu.

"Hemen o servetinin tapularını kendi üzerine geri alıyorsun Baran "istemiyordum tamam kocam olabilir ama emek vererek kazandığı paraları hemen kabul edecek kadar da aç göz biri değildim asla. Zaten kabul edip etmeyeceğimi bile sormamıştım bütün tapuları üzerime yapmıştı ne ara yapmıştı hiç anlamamıştım.

"Sonra konuşalım bunu"konuyu zabht etmeye çalışıyordu şuan.

"Konuşacağız zaten bütün konuları"Gelmiştik evin kapısına Baran beni yere yavaşca indirdiğinde cebinden bir anahtar çıkararak kapıyı açtı.Bana önden yol verdiğinde hemen bende içeriye girmiştim.Etraf karanlık olduğu için içeriyi göremiyordum Baran ışığı açtığında gördüklerim karşısında şoka uğramıştım.

Yerde bür sürü en sevdiğim kırmızı gülerle serilmiş upuzun bir yol ve yolda bulunun lotos çiçekli mumlar.En sevdiğim olan kırmızı kapli balonlarla dolduydu salon.Duvarlarda ise aynı şekilde kırmızı güler vardı.Burası tarif edilemeyecek kadar güzeldi şuan.

Her yeri gül kokusu hakim olmuştu.

Mumlarsa ortama ayrı bir hava katıyordu.Birde lotos çiçekli olmaları harika gözüküyordu.Tam karşıya baktığımda bir sürü aynı şekilde güler vardı.

(Bunun gibi bir sürü eli tane çiçek düşünün ballarım)

(Duvarlar ve tavanlarıysa pembe

güler yerine kırmızı gülleri düşünün )

Baran'ın elini belimde hissetmemle Baran omzuma derin bir öpücük bırakmıştı.

"Bu...bunlar kimin için"dedim gözlerimi etraftan alamazken.Gülere bakarken yüzümde oluşan gülümsemeye engel olamıyordum asla.

"Dünyam olan lotosum olan kadınım için"yutkunamıyordum bile.Ne kadar güzeldi burası şuan birde bunların hepsini Baran benim için düşünmüştü bu benim için paha biçilmez bir şeydi.Baran'ın gözlerine baktığım da hemen sıkıca boynuna sarılmıştım.

Oda hemen bu anı bekliyormuş gibi kollarını belime dolamıştı.Kafasını ise boynuma koyarak kokumu içine çekip boynumu öptü.Gözlerim yavaş yavaş dolmaya başlamıştı bile.

"Nasıl teşekkür edeceğimi bile bilemiyorum çok çok güzel çok teşekkür ederim."dedim sulu gözlerimden dolayı Çatalasmış sesimle.

Baran bir kere daha boynumu öperek "bunları göz yaşı dök veya teşekkür et diye yapmadım orman gözlüm mutlu ol diye yaptım"diyip benden ayrılarak yüzümü avuçlayıp gözümden düşen bir damlayı sildi."dolmasın o gözler dökülmesin o yaş kurban olduğum.Yapma böyle "Gözlerim sevinçten dolmuşken burukca tebessüm etmiştim.

Hemen Derince içime nefes çekerek"tamam tamam kocam ağlamıyorum"diyip bir çocuk nidansında gülümseyerek "bak gülüyorum"dedim.

Baran'ın gözü dudaklarıma kayınca hemen dudaklarıma bir öpücük bıraktı"hep gül hep gülki bu adama da seninle birlikte gülebilsin"

"Hep güleceğim ve sende benim gibi hep güleceksin söz mü "

"Söz orman gözlüm söz "diyip bu seferde saçlarıma öpücük bıraktı."hadi gel yemekler soğayacak yoksa"belimi kavradığında beni kendine çekip birlikte Güler dolu yolda yürüdük.

Bir merdiven indiğimzde karşımıza yine aynı şekilde mumlar ve gülerle kaplı bir yemek masası çıktı.Üzerindeyse bir çok yemek sanki bu yemekler özellikle benim için seçilmiş gibiydi çünkü benim en sevdiğim bütün yemekler vardı...

(Ay sayın kitapad okuyucuları benden bu kadar romantik an yazamıyorum sanırım belkide hiç romantik bir an yaşandığım içindir bilemem.;)

Baran'la birlikte çok güzel sohpetler ederek yemek yemiştik.Baran ayağı kalkıp bir dolabı açtığın da içinden birşeyler çıkarıp bana doğru geldi.Heycanlı görünüyordu Baran'ı hiç bu kadar heyecanlı görmemiştim.

Elinde bir kutu vardı.Baran kutuyu açtığın da kutunun ışığı da hemen açılmıştı ve kutunun içinde lotos çiçekli taşlı bir kolye vardı.Bu kolye o kadar çok ışıldıyorduki gözlerim kamaştırıyordu adeta.Kolyeyi içinden çıkardığında "bu kolyeyi boynunuza takma lütfunu bana verir misiniz orman gözlü kadın"bu kolyeyi bana almıştı.Bu kolye çok güzeldi herşeyi kusursuz dekore etmişti birde bu kolye özel tasarım olduğu çok belliydi.

"Tabikide "dediğimde Baran oturduğum sandalyenin arkasına geçmişti.Hemen saçımı yana çektiğim de açılan boynuma Baran fırsat bilip bir öpücük bırakmıştı.

Kolyeyi boynuma takmıştı hâlâ arkamadaydı ama.

"Neden lotos çiçeği"diye sorarken bulumştum anlık olarak kendimi.

Baran boynuma kafasını koyduğunda nefesim kesilmiş gibi hissetmiştim."çünkü lotos çiçeği yeniden var oluşu temsil ediyor...ve sen benim hayatıma girdiğinden beri ben yeniden var olduğumu hissettim "Boynuma bir öpücük daha bırakarak tekrardan konuşmasına devam etti"Daha önce yaşadığımı sanardım bu hayatta ama taki sen girene kadar hayatıma...sen girdiğinden hayatıma ben yaşadığımı hissettim"

Ben kurduğu cümlelerle gözlerim bir kere daha dolduğunda ayağı kalkarak hemen Baran'ın boynuna sarıldım.Baran da bana sıkıca sarıldığında"belki bir özürle geçmez senden sakladıklarım ama başka ne diyeceğimi bilemiyorum ve özür diliyorum benim yüzümden döktüğün her bir göz yaşı için kendimden tekrar tekrar nefret ediyor ve senden özür diliyorum"

Adeta dilim tutulmuş gibi Ne diyeceğimi asla bilemiyordum ama onu affetuğimi biliyordum."özrünüz kabul edildiği bey efendi"diyip dudaklarına yapıştım hemen.

Dudaklarına yapışmamla Baran'ın elleri hemen bellerimi buluş ve beni kendine bastırmıştı.Onun taş gibi erkekliğini tekrardan hissetmek onu içimde istemeyi arz ediyordu.Baran kendini bana daha fazla bastırdığında ağzımdan bir inleme firar etmişti.'ah"inlememle ağzım açıldığı için Baran hemen dilini ağzımın içine sokmuştu.

Dili ağzımı talan ederken dilini ağzımdan çıkarıp alt dudağımı esiri altına almştı.Öyle bir emiyorduki onun hızına yetişemiyordum asla.Altımda oluşan sızıyla nasıl baş edeceğimi bilmiyordum.Baran birden kalçamın alt tarafına kollarını koyup beni kucağına almasıyla bacaklarımı barana dolamıştım.Şuan Baran'ın kucağında soluksuz öpüşüyorduk.

Bu sefekei hamleyi ben yapıp ben Baran'ın yüzünü küçük avuçlarıma alıp alt dudağını esirim altına aldım.Tadına bayılıyordum bu adamın.Alt dudağını almamla Baran'ın dudaklarından hırıltılar çıkmıştı.Zevketen gözlerim kapalıyken Baran bir yere doğru benn kucağındayken yürüyordu.

Artık ikimizde nefesiz kaldığımızda ayrımıştık dudaklarımızı birbirimizden.Kesik kesik nefes alırken "nereye gidiyoruz kocacığım"dedim.

"Odaya gidiyoruz Küçük karım yaktı küle döndürdü bedenimi söndürmem lazım yoksa karımı sömüreceğim"yüzümde oluşan tebessümle hâlâ onu deli gibi istiyorudum.Baran'ın kullağına yaklaşarak "sömür bu karını"dedim nefesimi kullağına vererek.Bir odaya girdiğimzde bu odanın Baran'ın odası olduğunu anlamıştım çünkü her yer siyah dekore edilmişti.

Baran'ın gözleri arzuyla yanarken "şu saaten sonra kimse beni durduramaz"diyip sertçe dudaklarıma yapıştı.Dudaklarımı öpüyor adeta sömürüyordu.Dediğini yapıyordu

.Altımdaki sızı gittikçe artıyor, kadınlığım alev gibi yanıyordu.

(+18 başladığı yer rahatsız olacaklar okumasın!Yukardan şarkıyı açıp okumanızı şiddetle tavsiye ederim)

Baran beni yavaş bir şekilde yatağı Bırakarak öpüşmeye devam ettik.Baran'ın eli arsızca her yerde dolaşıyordu.Baran üzerime çıkmıştı öpüşürken ellerim onun gömleğindeki düğmelere gitti ve düğmeleri teker Teker açmaya başladım.Bu onun hoşuna gitmiş olacaki dudaklarımda gülüsemişti.

Son düğmeyi açmadığımda Baran dudaklarını dudaklarımdan ayırarak adeta parçalayarak çıkardı gömleği üzerinden.Şimdi bütün kasları meydandaydı.Bu görüntü karşısında etkilenmemek mümkün değildi.Bu bir eser gibiydi.

"Sıra sende küçük hanım"dediğinde kıkırdamıştım.Baran üzerimi soymaya başladığında elbesimi çıkardı.Karşısında sadece kırmızı dantelli kilot ve sütyenle kalmıştım.Baran açlıkla bütün bedenimi süzdü."birde kırmızı iç çamaşırı giymiş delirtiyorsun bu adamı "Bakışları sürekli göğüslerimde olamadığında.

"Bunlar 90'dı değil mi"dedi bacaklarımı aralayıp üzerime uzanarak.Erkekligini tamamen kadınlığımda hissettiğim de inlemmek için dudaklarımı birbirine bastırdım.

"Evet"dedim inlemeli sesimle.

"Bu bendene tapıyorum "diyip açlıkla bu sefer boynuma kafasını koydu.Boynumu öpüp emeye başlamıştı.Öperken bir yandan da sütyenimin kopmacını açmaya çalışıyordu.Biraz kendimi havalandırarak sütyenimi açmasına yardımcı oldum.sütyenimi açtığında hemen üzerinden çekip atmıştı bir köşeye.

Dokunuşları çok sert ama çok ta zevk vericiydi.Kafasını boyunumdan çıkarıp göğüslerime baktığında "sikim ben bu zamana kadar seni altıma almadan nasıl Durmuş'um "diyip tekrar üzerime uzandı.

Bu sefer bir göğsümün ucunu ağzına aldığında diğer elide boş durmamış onuda avuçlamıştı.Gogüsümü ağzında ısırıp emiyorken ellerimi sırtına koyup"ahh "diye inlemiştim.Bu onu daha fazla hırslandırmış gibi daha sert hareketlerle göğsümü emeye başladı.

Baran sertçe gögüsümü sıktığında "bunlar kimin güzelim"dedi göğsümün ucunu ağzındayken boğuk bir şekilde.Gözlerim aldığım zevkten dolayı kapalı iken,hiç bir cevap vermemiştim.

Baran sertliğini bana bastırdığında "kimin güzelim"diye tekrardan sordu.Onun bastırmasıyla adeta dört köşe olmuştum.

"Ah senin hayvan herif senin"Baran ise memnun olmuşcasına hırıltılar çıkardı.

Baran'ın bu seferki hamlesi kilodumu çıkarmak olmuştu.Kilodumu çıkardığında karşısında çırıl çıplak kalmıştım."nefes kesici",diyip bir öpücük bıraktı vejnama.

Bu sefer kendi pantolonunu çıkardığında sadece boxer ile kalmıştı.Gördüğüm şişiklik ve büyüklükla yutkunmadan edememiştim.Bu bu çok büyüktü.

Baran tekrardan dudaklarıma yapisinca erkekliğini kadınlığımda dediğinde "ah Baran"diye inledim.Bu öyle bir zevktiki anlayamıyordum.Onun öpüşmesine karşılık verirken bir yandanda elemek için can attığım baklavalarına eliyordum.

Eli kadınlığıma gidince "ahh Baran" diye tekrardan inlemiştim.O ise kadınlıgımı okşayarak"amına koyayım ıslanmışsın hemde benim için"demişti daha fazla hırslanarak.

Dudaklarımdan ayrılıp bacaklarımı oldukça fazla açarak kafasını vejnama koydu.Vejnamda hissettiğim dil darbeleriyle gözlerim kararmıştı adeta."ah Baran "aldığım zevk ve hazdan gözlerim kapalıydı ellerimle ise çarşafı sıkıyordum.

"amına koyayım tadın bile çok güzel,hemen içine girmemek için kendimi çok zor tutuyorum." Dili ile vajinama atığı dil darbeleri ile derince inliyordum.Boşalacağımı hissettiğimde" ah Baran boşalacağım sanırım"demiştim Baran'ın saçlarını çekiştirirken.

" Boşal Yavrum, akıt şu zevk sularını bu hayvan herifin ağzına" daha fazla kendimi sıkmadan boşalmıştım.Baran hırıltılar çıkartarak zevk sularımı yalıyordu.

Tamamen yaldığın tekrardan doğrularak boxs çıkardı.Gördüğüm şeyle gözlerim fal taşı gibi açılmıştı.Çok uzun ve çokta büyüktü.Boşuna her seferinde batmıyordu bedenime.

"Ne oldu güzelim korktun mu?"

" Yo-o korkmadım"yalan artarak bal gibide korkmuştum.

" Bence de korkmamalısın çünkü bu hayvan herif seni bu yatakta bu gece parçalıyacak"diyip boynuma yapıştı.Boynumu emerken bir andan vejnamda hissettiğim iki parmakla neye uğradığımı birkez Daha şaştım."ah napıyorsun sen"

" İçine girmem içi hazırlıyorum güzeli izin verirsen"

"Tamam"dedim derince inleyerek.Baran'ın parmakları içimdeyken o koca erkekliğde istiyordum içimde."ah baran yap artık şu işi"parmakları içimde bir kaç kere daha gel git yaptığın da çıkarmıştı içimden.

Baran boyun girintimden kafasını kaldırarak, üzerimden kalktı.Eli ile erkekliğini sıvazlarken " hazır mısın Yavrum" diyip alnımdan öpmüştü Baran.

Ben ise kıvranarak "ımm.. evet yap artık" demiştim sadece.

*Sik beni sertçe kocacım diyeceksin"adi herif bilerek beni altında kıvrandırıyordu.

"Sik beni kocacım yoksa kal-"dicekenen Baran icime sertçe erkekliğini sokmuştu."ahhh Baran" diyerek çığlık atarak Tırnaklarımı başlı başına Baran'ın beline geçirmiştim.

Baran da içime girdiği gibi benimle birlikte inlemişti.Aldığım zevk ve acıdan dünyam kararmış gibiyi." Amına koyayım çok darsın, içinde hareket etmemek için kendimi çok zor tutuyorum."

"Ah Baran hareket et lütfen"

" Yavrum ama canın-"

"Yap diyorum" diyince içimde yavaşca hareket etmeye başlamıştı,Baran hırıltı ile" amına koyayım çok güzelsin...o dar ve sıcak amının,koca sikimi nasıl sarmaladığına bak"inleyerek konuşuyordu.

Gözlerim aldığım zevkten kapalı iken, Baran'ın dediğini yaparak bakmıştım.O koca şeyi vejnam sarmalamıştı.

Baran zevk noktama geldiğinde" ah Baran daha hızlı" dediğimde Baran'ın içime daha fazla girerek,daha hızlanmıştı.

" Böylemi" diyerekten hırlamıştı.

" Immm..Ah evet böyle" demiştim.Az önce aldığım acı zevke dönüşmüştü.İkimizde deli gibi inliyorduk.Baran'ın içime gir çıkları daha da hızlanıyordu.

Baran iki elimi yukarıdan sabitleyerek,içime gir çıkarını yapıyordu." Ahh Baran" diye söylediğimde boşalacağımı anlamıştım.

" Lânet olsun boşalmak hiç istemiyorum" diyerek hırıltı ile konuşmutu.

" Yavrum boşalıyorum sanırım" diyerekten içime daha da hızlı giriyordu.

" Ah bende boşalacağım" dediğimde Baran"sikimi ısıtan o dar ve sıcak anından hiç çıkarmak istemiyorum " dediğinde Baran'ın içime gir çıkları yavaşlayarak,ikimizde titrek bir nefes ile aynı anda boşalmıştık.

İçimde hissettiğim doluluk hissi ile" ahhh" diye inlemiştim.Baran içimden çıkarak kendini yatağı attı ve " artık tamamen benimsin" demiş ve alnımdan öpmüştü.

beni kendine çekerek "teşekkür ederim Yavrum bana bu zevki tatırdığın için" diyip beni kolları ile sarmalayıp

İkimizinde çıplak ve terlemiş olan bedenleri birleştirdi.

Artık bedenen onun olmuştum,o benim ilkerimi yaşadığım adamdı.Bügün bana dünyada tadıp tadamıyacağım en büyük bir zevk vermişti...

Evet bir bölüm daha bitti ve inşallah beğenmişsinizdir❤️‍🩹

Oy ve yorum yapmayı unutmayın ballarım 💖

 

Loading...
0%