Baran Ağamız;)

16.Bölüm

Gözlerimi bedenimde arsızca dolanan el ve yüzüme kondurulan sayısız öpücüklerle araladım.Uykumdan yeni uyandığım için uyku sersemligi vardı üzerimde.

Bu sefer Baran'ın eli kalçama gelince uyku sersemligimi umursamadan tamamen açtım gözlerimi.Gözlerimi açmamla Baran hemen bir gözüme öpücük bıraktı.Elleri de hâlâ asla durmuyordu.Yeşilerimi onun zifiri karanlık ama bir bana aydınlık olan gözlerine diktim.

Baran benim üzerimdeydi yarı bir şekilde ama asla ağırlığını üzerime vermiyordu."günaydın orman gözlüm"dedi Baran tüm karizmasıyla.Bu adam sabahları bir ayrı yakışıklı geliyordu gözlerime.

Siyah olan dağınık saçları,çenesindeki keskin hattlar sinirlenmeye bile boynundan belirgin olan damarlar ona bakma istediğimi daha da artırıyordu.Gözlerim dudaklarına kaydığında bir erkeğin dudakları bu kadar mı karizmatik olurdu.Biçimli dudakları vardı.

Baran hâlâ üzerindeyken bir elimle gözümü ovuşturarak "günaydın günaydın da"dediğim gibi Baran hemen bir kaşını havaya kaldırmıştı.Benim cümlemin devam etmesine izin vermeden sabırsızca konuştu.

"Da?"merakla yüzümün her bir santimini tarıyordu.Onun bu hali o kadar tatlı geliyordu ki şimdi dudaklarına yapışacaktım.

Hemen cilvemi kullanarak Baran'ın boynunda kollarımı birleştirdim."dahası da bir gözümü öpüp diğer gözümü öpmemezlik etmeden hı kocacığım sonra küsüyor da"dediklerimle derince bir oh çekmiş ve yüzüne tekrardan aynı gülümsemeyi takmıştı.

Hemen diğer gözümü de hafif ama tutkulu olan öpücüğü den koymuştu."ölürüm kızım senin gözlerine ben,küsmesin o gözler hiç bir zaman bana"kollarım onun boynunda dolayken hemen boynuma bir öpücük bıraktı."bir daha desene yavrum kocacığım diye"

Baran konuşurken eli yavaş yavaş göğüsüme çıkıyordu.Üzerimde şuan Beyaz bir örtü vardı.Örtünün altından sinsi sinsi sırıtarak dokunuyordu her zereme.Dün de bu kadar tutkuluydu.Dün akşam Baran'ın kaç kere içime girmesini hesaplayamamıştım bile.İnlemelerim odada yankılanıyordu.

Baran'ın erkekliği Çok büyüktü bu biraz beni zorlamıştı ama sonradan verdiği zevke değerdi.Bunları söylerken kadınlığımın sızladığını hissediyordum hâlâ o koca erkekliği içine istiyordu.

Baran'ın gözleri dudaklarıma kayınca hemen dudaklarımı sertçe öpüp çekildi"yavrum bir kere daha de söz bir daha demeni istemem."onun aklı hâlâ o kelimedeydi benimkisi ise Dün yaşadığımız sahnelerdeydi.

Onun bu hallerine kocaman gülümseyerek "kocacığım"dedim ve ensesindeki saçları severek"oldu mu kocacığım"diyerkte devam ettirip devam ettim.

Baran saçını sevdiğim için mayışmış bir ses tonu ile konuştu."oldu oldu da"aynı onun bana yaptığı gibi bende bir kaşımı havaya kaldırmıştım."o dudaklarından çıkan kelime ile, dudaklarını öpmemek için kendimi çok zor tutuyorum"

Dün yaşadığımız şeylere rağmen Baran'dan delicesine utanıyordum.Bu söylediğiyle kan yanaklarıma fışkırmıştı.Hemen ellerimi Baran'ın boynundan çekip gözlerime koyup kapatım yüzümü.

"Baran şöyle konuşma ya"

Baran'ın kıkırdama sesi gelince içime bir huzur gelmiş gibi hissettim.Kıkırdaması bile eşsizdi.Baran'ın göğüsü benim göğsümün üzerindeydi göğsümün ucunu hissettiğini çok iyi biliyordum.Baran elini ellerimin üzerine koymuştu hemen.Gözlerimden çekti ellerimi.

"Güzelim utanma artık benden hem artık alışman lazım"üzerime eğilip dudaklarıma öpücük bıraktı.

Onu geçiştirmek için hemen kafamı olumlu anlamda salladım.Baran her zaman işine sadık bir adamdır bugün de işe gitmesi lazımdı çünkü günlerden pazartesiydi.

"Bugün işe gitmiyecek misin"

"Hayır güzelim gitmiyorum Bir hafta boyunca"

"Neden?"

"Bu bir hafta boyunca seni her saniye altıma alıp tadına doyasıya bakabilmek için abime yükledim bir haftalık işi "dedi çapkın çapkın sırıtarak.Bu dediği ile nutkum tutulmuştu adeta.Yutkunmama engel olamadan.derince Yutkundum.

Bu adamın ağzı cok bozuktu."ağzın çok bozuk Baran ağa"dedim ayağı kalmaya çalışarak.Ama kasıklarıma giren anı ağrıyla iki büklüm olarak tekrardan yatağı uzandım.Agzımdan çıkan acılı inlemeye de engel olamamıştım.

Baran hemen endişeyle "güzelim iyi misin"dedi.Sesindeki endişeyle gözlerine baktım sesindeki gibi gözlerinde de aynı endişe vardı.

Yüzümü buruşturdum"kasıklarım çok ağrıyor"

Baran'ın yüzüne her duygu oluşuyordu bu sefer de mahcubiyet duygusu oluşmuştu."dün seni çok zorlandım ben değil mi"benim cevap vermeme izin vermeden tekrar konuştu "hay kafamı sikim ben"

Yataktan kaltığında gözlerim direk orayı bulmuştu.Bu adam ne ara giymişti boxerını.Baran yatağın etrafından dolanarak tam kafamın dibinde durdu.

"Yok yok senin hatan değil"bu nasıl bir mantıksız cümle kurmak Larin.Baran'a uzanmış bir şekilde baktığımda vücudunda ki kasları saatlerce izliye bilirdim.Bana doğru eğilip saçlarımdan öptü.

"Özür dilerim güzelim dün daha yumuşak davranmalıydım."ayağı kalkıp tekrardan beni beyaz çarşafla Birlikte kucaklamıştı.Hemen kollarımı boynuna dolamıştım.

"Ne yapıyorsun"

"Orman gözlüm vücudunun rahatlaması için ılık bir duş yaptıracağım sana"dedi banyo olduğunu tahmin ettiğim yere doğru yürüyüyerek.

"Hayır hayır ben kendim alırım duşu mu"bunu dememle Baran çapkın çapkın sırrıtmaya başladı.

"Ne o benden mi utanıyorsun hâlâ"

Alayla söylediği şeyle gözlerimi kısarak ona baktım sırıtmasını kesin diye ama Baran asla sırıtmasını kesmiyordu.Onun kucağındayken hâlâ vurdum elimle bir tane omzuna.Eminimki bu vuruşum onun için bir sineğin omzuna konması hissiyatını vermiştir.

Ona vurmam daha çok hoşuna gitmiş gibi daha fazla sırrıtı hatta kahka atacağını düşündüm bir ara."ben kendim alırım duşumu"Baran sırıtmayı kesmiş beni dikkatle banyoya götürüyordu.Bu söylediğimide duymazlıktan gelmişti hödük.

Bonyaya giriş yaptığımız da Baran beni hemen dolabın yanındaki sandalyeye dikkatli bir şekilde oturturdu.Çarşaf biraz sıyrıldığı için bedenimden hemen çekip bedenime sarmaladım.

Yanımdan ayrılarak küvete doğru gidip küvetin musluğunu ılık derecesine getirip, musluğu açtı.Küvet yavaş yavaş dolmaya başladığın da Baran bana dönerek "yavrum biraz bekle geliyorum hemen"

Nereye gideceğini sormadan sadece kafamı salladım onu onaylarak.Baran banyodan çıktığın da bende sandalyede oturur bir şekilde onu bekledim...

Bir süre sonra Baran banyoya giriş yapmıştı elindeki bir kaç parça kıyafetlerle.Bakışlarım baklavalarına kaydığın da dün ne kadar da güzel dokunup hissetmiştim dedim kendi kendime.

Baran elindeki kıyafetleri masanın üzerine bırakarak bakışlarını bana yönlendirdi.Alayla gülümsediğin de tek kaşım usluca havalanmıştı"ne diye alayla gülüyorsun be adam"

"Yavrum o çarşafı ne zaman üzeriden çıkarmayı düşünüyorsun"pislik herif hâlâ sırıtıyordu karşımda he bu hoşuma gidiyordu aslında ama onunla dışişmeyi sevdiğim için öyle konuşuyordum.

Kendimden emin ve net bir hâlâ büründüm "sen çıkınca bende üzerimden çekip atacağım bir köşeye"detay vermekten de kaçınmamıştım.

"O biraz zor"

"Nedenmiş o"

"Çünkü seni ben yıkılacağım"küvet de dolduğu için küvete doğru giderek küvetin musluğunu kapatı.Bu adam beni bugün burada yıkamadan bırakmıyacağı kesindi.İnatçı hödük herif.

Baran'ın arkası bana dönüken gözüm sırrtına kaydı.Hay görmez olaydım adamın sırtını delip geçmiştim tırnaklarımla resmen.Bir harita misali çizmiştim Baran'ın sırtını.Sırtında bulunan kaplan dövmesinin üzerindeki uzun ve kırmızı olan çizikler vardı.

Yutkundum.Dövmesi o iri bedenine ne kadar da çok yakışıyordu öyle.

Baran bana döndüğünde,bir kaç adım atıp tam da dibimde durdu.Ona havdan bakarken tek hamlede beni kucağına almıştı.

"Evet küçük hanım hazır mısın ılık bir küvetin içine girmeye"bir yandan da beni küvete doğru götürüyordu.

"Hazır değilim desem bırakacak mısın"

"Hayır"dedi net bir şekilde.

"O zaman ne diye soruyorsun"dedim dudaklarımı büzerek.Baran'ın bakışları dudaklarıma kayınca bir iki saniye takılı kaldı bakışları.Ben eğer kötü olmasaydım şimdiye kadar çoktan altına almıştı beni.

" O dudaklar birdaha büzülürse Yavrum seni burda becermek zorunda kalacağım"dedi birden de kalçamı sıkarak.Açıtmamıştı tabikide asla.Sürekli elli her yerimde geziniyordu.Baran üzerimdeki Çarşafı birden üzerinden çektiğin de gözlerimi büyüterek ona baktım.

Ama beyefendinin bakışları çoktan vücuduma kanetlenmişti.Arzu ve istekle yanan gözleriyle bedenimi yakıyordu.Baran beni yavaş yavaş süzerken bakışları malûm yere gelince takılı kaldı.Yutkunma sesini duyacak kadar derince yutkunmuştu.Asla çekmiyordu bakışlarını.Bu beni renkten renge sokarken onun keyfine diyecek birşey yoktu.

"Baran!"diye cırladım aniden.Anında bakışları gözlerimi bulmuştu.Ama hâlâ etkisinde gibiydi kendini toparlamak istercesine kafasını iki yana sallayıp beni yavaşca küvete sokmuştu.Girdiğim suyla anında bedenimde bir gevşeme olmuştu.

Su sanki kasıklarımdaki ağrıyı bir mıknatıs gibi yavaş yavaş çekiyordu.Bu da kasık ağrımın yavaş yavaş sonlanmasını sağlıyordu.Baran'ın yüzündeki o sıcak gülümseme bedenimi izlerken vardı.

"Suyun içinde bedenin bir ayrı güzel görünüyor yavrum"bakışlarında bu sefer hayret vardı.Sanki ilk defa kıyıya çıkmış bir balık gibi.Kıyı onun nefesini kesmiş gibi süzüyordu bedenimi. Yalancı bir öksürükle bakışlarını tekrardan gözlerime çevirdi.

Kendi toparlamak ister gibi kendini silkerek aynı şekilde oda küvete girdi.Küvet çok büyüktü Baran'ın bedenini küvete girdiği gibi yanlardan azar azar sular dökülmüştü.Baran arkamadaydı buda onun pensini bedenimde hissetmiştim.Kuruyan boğazımı ıslatmak ister gibi yutkundum.

Çok serti yine.Baran omzumdan öperek"seni burda becermemek için çok zor dayanıyorum güzelim "

İstek ve arzusu sesinden bile anlaşılıyordu."ama seni çok yordum dün akşam bugün de aynı şekilde yorulmadan canın acımasından korkuyorum."

"Senin bir suçun yok kendini suçlama sakın.Hem gayet normal kadınların kasıklarındaki ağrı.ilk defa bir ilişkiye giren kadının bu şekilde ağrıları olabiliyor."Yüzüme baka kaldığın da sanki birşey demek istiyordu diyemiyorum gibiydi.

"Bişey mi söyleyeceksin"

"Hayır "diyip Baran eline keseyi alıp duş jelini de keseye bir miktar koydu.Yavas yavaş adımlarla sırtımı keselemeye başladı.Sırtımı keseleme işi bitince beni bir bebekmiş gibi narin narin dokunarak kendine çevirdi.Bakışları anında göğüslerime kaymıştı.Aklındaki şeyleri az çok tahmin edebiliyordum.

Omuzumdan başlayıp beni baştan aşağı keselemeye başladı.Sıra alt tarafımı keselemeye gelince Baran resmen suyun içinde terliyordu.Yavaş yavaş keseyi kasıklarıma değişirdiğinde ikimiz de çok zorlanıyorduk.En sonunda artık her yerimi keselemişti sonunda.

Baran'ın bakışları beni bulduğunda gülümseyerek "rahatladın mı Yavrum" diye sordu.

"Hıhı...ılık su iyi geldi teşekkür ederim"

Baran anlımdan öperek "rica ederim Yavrum"...diyip çekilmişti"bu pozisyon beni çok zorluyor yavrum, saçlarını da yıkıp çıkalım olur mu"dedi zorluk ile çıkan sesi ile.

"Tamam"dediğimde Baran iri bedeni ile çıktı küveten.Beni de çıkarak duşa kabine soktu...

Baran saçlarımıda yıkamıştı.Kendi de yıkanmıştı...Şuan da ikimizin üzerinde de bornoz vardı sadece."kıyafetlerini içeride giydirelim Yavrum burada üşütme şimdi"diyerek beni kucakladı.

Beni asla kucağından indirmiyordu.Beni yatağı getirdiğinde yavaşça yatağı bırakıp"ben banyodan kıyafetlerini getireceğim"diyip banyoya doğru adımladı...

Kıyafetlerim ve kırmızı iç çamaşırlarım ile girdi tekrardan odaya.Baran'ın bilerek kırmızı iç çamaşırı seçtiğine çok emindim. çünkü düğün alışverişimizde de bütün gecelikleri kırmızı almıştı.

Bu da onun kırmızıya bir zafı olduğunun göstergesidi.

Sahi o geceliklere ne olmuştu.Baran da yatağı oturduğunda"Baran hatırlıyor musun düğün alışverişine çıktığımızda bir mağazadan gecelik almıştık"dedim.Baran beni dikkat ile dinlemişti.

"Evet orman gözlüm hatırlıyorum"

"He işte o geceliklere ne oldu"diye merak ile sordum.

"Yavrum ben o gecelikleri dağ evine gönderdim."dedi.

Sinir ile"Baran sen o gecelikleri başkasına aldığını söylemiştin.Yoksa beni aldattıyormusun.Bak eğer öyle bir şey var seni kendi ellerim ile öldürürüm-" dediğimde Baran dudaklarıma kapanarak beni susturmuştu.

Sinir ile ondan ayrılarak"ben konuşurken öpme beni Baran cümlem hep ağzımda kalıyor" dedim.

"Yavrum napim başka şekil susturamıyorum."

"Demiyor işime geliyor "diye mırıldandım.Baran ise bu söylediğim ile "birazda öyle "dedi gülümseyerek.

Bu adamın gülüşüne ölüyordum,bide çenesinde çıkan gamze beni benden alıyordu."kendine gel Larin" diye diye kendimi toparlamaya çalıştım.

"Evet Baran ağa bir cevap bekliyorum"dedim kollarımı göğüsümde bağlayarak.

"Yavrum ben o gün öylesine öyle dedim,yok öyle birşey hem o geceliklerin hepside dağ evinde" dedi.

"Dağ evi mi"

"Evet dağ evi "

"Peki neden dağ evinde onca gecelik"

Dedim meraklı meraklı.

Baran çapkın çapkın sırıtarak"ilk seni dağ evinde altıma almak istemiştim o yüzden geceliklerin hepsini oraya göndermiştim"dedi.

"Gerizekalı"dedim omuzdan vurarak.

"Senin gibi arsız bir adam hiç görmedim hayatım da ben Baran "

Baran kaşlarını çatarak"görme zaten sadece beni gör "dedi sinirlenerek.

Dengesiz yine sinirlenmeye başlamıştı.Daha fazla sinirlenmemesi için ona doğru uzanıp,yanağına tüy kadar hafif bir öpücük bırakıp

"Tamam"dedim.

Baran öpücüğüm ile kendinden geçmiş gibiydi."güzelim"dedi ellerimden öperek.

"Hı"

"Beni her zaman böyle öp olur mu"

"Olur tabi"diyerekten bir kere daha yanağından öptüm.Ondan ayrıldığımda bana kocaman gülümseyerek

Yavrum hadi kıyafetlerini giydirelim üsüştmeden"diyip Bornozomun iplerini çözmüştü.Artık Baran bedeni mi ezbere biliyordu,ama ben hâlâ utanıyordum lanet olsunki.

Ama fazla beli etmemeye çalışarak, Baran'ın üzerimi giydirmesini bekledim.Kol kısmımdan ise bornozo çıkardığında,Göüslerim meydana fırlamıştı.Baran bu görüntü karşısında dayanamadığı çok belliydi.sürekli yutkunma sesini duyuyordum.

İlk önce eline aldığı kırmızı sütyenimin,iki yerinden kolarımdan geçirdi.

"Yavrum dön arkana kopmacını takacağım"dediğinde başım ile onaylayarak döndüm arkama.Eli her sırtıma değdinde lav çıkıyor gibiydi.

Sütyenimin kopmacını takdığında, Barana tekrardan dönmüştüm.Baran bu sefer kafamdan tişört geçirmişti.Saçlarım tişörtün altında kaldığı içinde saçlarımı da tişörtün altından çıkarmıştı.

Sıra alt bedenime gelmişti.Baran oturduğu yerden eğilerek kilodumuda yavaş hareketler ile giydirmişti.Zorlanıyordu.Eşortmanı da giydirdiğinde.Tamamen hazırdım.

Ama Baran hâlâ bornoz iledi"sen giyinmiyecek misin"

"Giyiniceğim Yavrum"diyip kendi kıyafetlerini giyinmeye başlamıştı karşımda.Ona bakmamaya çalışarak odanın her yerinde bakışlarımı gezdiriyordum.

Kendimi çok Zor tutuyordum bedenine bakmamak için.

"Yavrum baka bilirsin sonuçta görmediğin şeymi"dedi Baran kıkırdayarak.Benimle dalga geçiyordu salak.

Ben ise hiçbir şey demeden onun kıyafetlerini giymesini bekledim.Bir süre sonra artık giyindiğini düşündüğüm için bakışlarımı ona çevirdim.

Spor kıyafetlerinden giyinmişti.Yanıma gelip beni kucaklamıştı.

"Yine nereye"diye bıkkınlık ile sordum.

"Saçların ıslak yavrum saçlarını kurutacağız"diyip beni makyaj masasına doğru götürmüştü.Sandalyeyi ayağı ile çekerek beni dikkatlice oturturdu.

"Gerek yoktu Baran zaten kendiliğinden kururdu"

"Ben kurutma gereği duyuyorun Yavrum karışma sen işime"dediğinde."peki peki" der gibi kafamı salladım.

Baran ilk öncelik saçlarımı aşağıdan başlayarak,canımı açıtmamaya çalışaraktan yavaş yavaş taramaya başladı...Tarama işlemi bitince kurutma makinasını pirize takarak düğmesine bastı.

Saçlarımın birbirine girmemesi için dikkat ve özen ile kurutuyordu saçlarımın her bir telini.Kurutma işlemide bittince saçlarıma dudaklarını bastırarak derin bir nefes çekti içine ve öpmüştü.

"Ölüyorum şu saçlarının kokusuna"diyip beni kucakladı tekrardan.Bende ona ölüyordum...

Kapı Çalınca yatakta aniden irkildim.Bu evde sadece ben ve Baran vardı bu gelen de kimdi?Ben bir cevap için Baran'ın suratına bakarken Baran hemen cevapladı beni.

"Çalışanlar bu saate genelde evde olurlar her sabah "

"İyide sen burda kalmıyorsun ki"

"Kalmıyorum ama onları da işten çıkarmazdım onlar sabahları eve gelip evin tozunu alıp gidiyorlar"bu adama gerçekten iyki aşık olmuşum diyorum.Bazen gerçekten çok kaba herifin teki olabiliyor ama gerçekte çok yufka yürekli.

"Bakma bana kızım bir iylik meleğimiyşim gibi"onun bu söylediği ile kahkamı alı koyamadan bir kahka patlatım.

"Dağ ayıları ne zamandan beri iylik meleği olu vermiş"bir kere daha kapı Çalınca Baran bana sen görürsün bakışı atıp kapıyı açmak için ilerledi.

Baran kapıya doğru gidip kapıyı açtığında bir tane kadın"Buyurun Baran bey istediğiniz herşeyi tepsiye koydum,ilaçlar ise tepside"dediğinde Baran tepsiyi alarak kadına teşekkür bile etmeden kadının suratına kapatı kapıyı.Bu adama teşekkür nasıl edilir öğretmem şartı.

Baran elinde tepsiyle geldiğinde,tepsinin içinde bütün kahvaltılıklar vardı.Ve benim kahvaltı da yemeği en sevdiğim pişiler de vardı.Ağzım sulanmıştı gerçekten.Baran tepsiyi yatağın üzerine bıraktığında "Baran yatakta mı yiyeceğiz"dedim ağzım açık bir şekilde.

"Evet Yavrum bir sakıncası mı var"

vardı tabi ya yatağı ekmek kırıntıları dökülürse,ozaman da akşam bizi üç harfliler basardı.

"Ya yatakta yediğimiz için akşam bizi üç harfliler basarsa"dediğimde Baran kahkahayı basmıştı.Baran'ı ilk defa bu denli kahka atarak güldüğüne görüyordum.

"Ya...ne gülüyorsun "dedim alıngan bir şekilde.Gerçekleri söylemiştim ama o alay ediyordu benimle.

"Küçük hanım sen cinlerden korkuyor musun"dedi hâlâ alay ile sırıtırken.

"Cinlerden korkmayan mı var"Baran tam birşey diyeceken

"ha doğru sen korkmuyorsundur sonuçta cin gibi adamsın"dedim.

"Yavrum sana cinmiyim değil miyim başka yolardan gösterirdim de-"burun kemerini sıkarak"neyse"dedi...

"Yavrum şu bahtıl İnançlara inanma"diyip bir yandan da ağzıma pişiyi tıkıştırıyordu.

"Çarpılıncada öyle konuşa bilecek misin bakalım Baran ağam "dedim ağzım dolu iken.

"ben cindim ya hani birşey olmaz bana,sen merak etme beni"

"öyle'

Baran ağzıma salata domates sıkıştırırken"yo yovaş oşana"dedim ağzım dolu dolu iken.Kendi de yemediği içinde bende onun ağzına üç tane pişiyi arda arda tıkıştırdım.Üç pişiyi de zorlanmadan ağzında çinemişti.

"Hayvan herifin tekisin Baran"dedim sırıta sırıta.

"Evet Yavrum hayvanım sende bu hayvan adamın prenses karısı oluyorsun"dedi burnumu sıkarak.

"Hı..hı öyle oluyorum"demiştim...Kahvaltımızı yapmıştık ikimizde sohpet ede ede.Baran ağrı kesiciye uzanarak "şimdi sıra ilaç içmekte"dedi.

"Neden ilaç içiyorumki"

"Yavrum kasıklarındaki ağrıya iyi gelir" diyip ilacı ağzıma sokup,suyuda üzerine içirmişti.

İlacı içtiğimde Baran "bugün odadan çıkmak yok"demişti.

"Ama ben sıkılırım"dedim hemen itiraz ederek.

"Yanında bende olacağım Yavrum ben varken sıkılır mısın"

"Hımm tamam Ozaman sen varsan sıkılmam ben asla "dedim.Baran yüzünde memnun olmuş bir ifade ile tebessüm etti.

"Peki biz ne zaman konağa döneceğiz"

"Hangi konağı"daha dün yılmaz konağındayken bugün başka yerde.

"Korkmaz konağına ağam"memnuniyetle gülümsemiş ti bu dediğimle.

"Bir hafta sonra yavrum"bir hafta boyunca demek burada kalacaktık.Güzel Baran'la vakit geçirmeye bayılıyordum ve burda onunla tek kalmak bana da onda çok iyi geleceğine emindim.Kafamı onaylar şekilde onayladığımda, Baran eline telefonu alıp bir kaç tuşa basıp birini aradı.Kimi aradığını çok merak etmiştim şimdi.

"Odaya gelip tepsiyi al!"karşı tarafın birşey demesine izin vermeden kapatmıştı hemen telefonu...

Çalışan kadın gelip tepsiyi almıştı şuan da da Baranla yatakta uzanıyorduk.Dün gece malum işi yapmaktan hiç uyuyamamıştık ikimizde bugün de hem yorgunluktan hemde Baran'ın kokusu beni Mayış

tırmış ve beni Baran'ın kolları arasında uykuya dalmami sağlamıştı...

Birdaki bölümde bir zaman atlaması yapmayı planlıyorum sizce de bir zaman atlaması olsun mu balarım?

Bu bölüm çok sakin oldu bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz!

Biraz ortalık karışsın mı yoksa böyle sakın mi kalsın çiftimiz?