Yeni Üyelik
5.
Bölüm

5. Bölüm

@yukominaaa

~Oy verip yorum yapmayı unutmayın Balarım!❤️‍🔥 ~

~kitabın gidişatı ile ilgili neler düşünüyorsunuz canlarım? 💞~

~Bazı yerleri kısa kestim balarım sıkılmamanız için şimdiden bunu Belirtmek istedim🥰~

~İyi okumalar dilerim balar💝~

 

 

 

~✨5.Bölüm✨~

Gözlerime vuran güneş ışınları ile uyanmıştım.Hâlâ yatağımda uzanırken, komedinin üzerindeki telefonu mu uzanarak.almıştım.Saate baktığımda saat tam altı buçuktu.Bugün benim için yorucu bir gün olacaktı.Her kızın hayalî olan,o gelinliği deneyecektim.

Ama bunu sevdiğim adam ile düğünümüz için giymek istiyordum,berdel zoru ile evlendiğim adam için değil.Ama benim kaderimde böyleydi,hiçbir zaman istediğim olamazdı.Ben ise sadece kaderime boyun eğiyordum...

İstemiye istemiye sıcacık yatağımdan, kalktım.Bügün hava güneşli olmasına rağmen soğuktu.Lavobaya girerek kendime aynadan baktığım da harabe görüyordum resemen.Dün yorgun olduğum için pijamalarımı giyerek kendimi yatağı atmıştım.

Dünden kalan makyajım yüzümde hep akmıştı.Saçlarım ise birbirine girmişti hep.İlk önce ellerimi yıkarak,elime biraz yüz temizleme jeli alarak yüzümde kalan makyajı temizledim.

Havluyu alarak yüzümü kuruladım,ve birbirine giren saçıma saç spreyi sıkarak kırmadan taramıştım.Dişlerimi de fırçalamıştım En sonunda yıkamaktan kuruyan cildimi, nemlendirici sürerek nemlendirdim ve dudaklarıma da lip balm sürdüm.

Sabahları yaptığım rutin bundan ibareti.Aynadan kendime son bir kez daha Bakarak,lavobadan çıktım...

Dolabıma baktığımda sıradan alt üstü mü alarak giyinmiştim.Zaten bugün dışarı çıkacağım için bunlar şimdilik kafidi.Yatağımı toplayarak çıktım,Odamdan mutfağı gidip annemlere yardım etmek için...

Annem ve Fatma teyze ile birlikte masayı kurmuş ve şuan da kahvaltı yapıyorduk masada.Masada serhat abi,yengem, Miran,annem ve amcam vardı.

Fatma teyzem çalışan olduğu için bu masada oturamıyordu.Bu konu hakkında annem ile birlikte amcamla ne kadar konuşsak da amcam hep red etmiş ve "çalışanlar yılmazlıların bulunduğu masada yemek yiyemez!"demişti.Bizde artık pes ederek ısrar etmeyi mecburen bırakmıştık...

Dün akşam Hazar eve geç saatlarde gelmişti.Dün akşam benden özür dileyerek,bu sabah yurt dışına gidiceğini ve düğünümde olamıyacağını söylemişti.

Bu konuyu o kadar da dert etmemiştim zaten,çünkü severek evlendiğim biri ile evlenmiyordum sonuçta.

Kahvaltı Faslı bittince Annem ve Fatma teyze ile,iş ayrımı yaparak her yeri dip köşe temizlemiştik.Çalışmaktan terlediğim için odama gelerek,kendimi sıcak suyun altına attım.

Güzel bir sıcak sudan sonra,banyodan çıkarak odaya doğru adımladım.Dolabıma geldiğimde iç çamaşırlarımı çıkararak giyinmiştim.

Alışveriş için bir saatim kaldığı için, kendime uzun kolu buluzumu ve uzun dar olan ettiğimi giyindim.Saçlarımı kurutmak için makyaj masama geçerek,ıslaklık kalmıyacak şekilde kurutum.Saçlarım düz olduğu için başka bir şey yapma gereğinde bulunmamıştım.

Sıra makyaja gelince anlımdaki sivilceyi kapatmak,için bolca kapatıcı uyguladım.sivilcem artık o kadar da beli olmuyordu.Bugün pek makyaj yapma isteği olmadığı için içimde,rimel ve lip balım sürerek bittirdim.Aklıma dünkü yüzük olayı gelince,hemen oturduğum yerden kalkarak lavaboya gittim.

Neyseki yüzük masanın üzerindeydi.Yüzüğü parmağıma takarak çıktım lavobodan.Komedinin üzerinde çalan telefonum,ile telefonu almak için komedine doğru yürüdüm.Telefonu mu aldığımda arayanın yabancı bir numara olduğunu görmüştüm.Hemen telefonu açarak

"Alo"dedim bir yandan da çantama bir kaç parça eşya koyaraktan.Ses gelmeyince "alo siz kimsiniz" diyerekten tekrar konuştum.

"Sen kocan sizli bizlimi konuşursun küçük hanım"dedi alayalı ses tonuyla Baran.Salak herif birde dalgaya vuruyordu,bu adam benim numaramı nerden bulmuştu.

Onun bu alaylı tavrına sinirlenerek"Ne istiyorsun!"dedim.sesim biraz fazla yüksek çıkmıştı.Ama zaten telefonda olduğumuz için,bana hiç birşey yapamazdı.

"O sesini alçat!yoksa gelir oraya küçük ama işlevisi fazla olan diline ne yapacağımı tahmin bile edemezsiniz küçük hanım."diyince yutkunmama engel olamamıştım.Adam Bir acımasız ağaydı savurduğu tehditleri sözde bırakmaz yapardı.

Ben ise onun bu tehditinin altında kalarak ne diyeceğimi bilemediğim için susmuştum.Bir süre aramızda sesizlik oluşmuştu,bu sessizliği Baran bozarak" şimdi beni iyi dinle Küçük hanım"dedi.Bende telefon kullağımda onun söyleyeceği cümleleri bekliyordum.

"Dinliyor musun sen beni"

"Evet dinliyorum"

" Aşağıda sizi bekliyoruz, beklemekten nefret ederim beş dakikada burda ol"

Ben ise bıkkınlık ile" tamam " dedim.

"He birde unutmadan üzerine usturuplu şeyler giyinip gel!" Diyerek benim birşey dememe izin vermeden telefonu suratıma kapatı.Sırf şuan onun inadına,açık kıyafet giyinip giderdim de zaman yoktu.Telefonu sinir ile çantama koyarak "öküz herif" diyip kendi kendime söylenerek çıktım odadan...

Kobin bu şekilde:)

Avluya geldiğimde Annem ve yengemin ne ara kapıda olduklarını anlamamıştım.Heralde Şenay anne onlara çıkmaları için haber vermişti.

Bende kapıya çıktığımda Dicle, serhat abi, Şenay anne,Rojda ve tanımadığım bir kız.Kızı baştan aşağı süzdüğümde kahverengi saçları, kahverengi saçı ve hafif kemerli burunu ile çok güzel bir kızdı.Boyuda benden bir kaç santim az gibiydi.

Baran nerde derken Baran'ın da arabaya yaslanmış bir şekilde telefon ile uğraştığını gördüm.Yanlarına giderek selam vermiştim.Öncelik ile şenay annenin elini öperek anlıma koydum."oy güzeli gelinim benim nasılsın iyi misin" diye sordu Şenay anne saçlarımı okşayarak.

Bende ellerimi önümde bağlayarak "iyiyim anne sen nasılsın" demiştim utangaç bir şekilde.

"İyiyim kızım bende"

Tanımadığım kıza döndüğümde elini ağzına atarak"oha bu yengem mi gerçekten"dedi şaşkınlık ile.Bu kadar şaşıracak ne vardı anlamamıştım,hem neden yengemi diye sormuştu ki.

"Evet bu Larin."dedi Dicle gülümseyerek.Ona nefret dolu bakışlarımı gönderdim.Serhat abime baktığımda,bana tek kaşı havada bir şekil de bakıyordu.Kesinlik ile anlamıştı Dicle'ye nefret dolu baktığımı,ve bu yüzden de mimikleriyle beni uyarıyordu.

Gözlerimi devirerek ikiliden bakışları mı çekmiştim.Avjine baktığım da bir iki adım atarak,aramızdaki mesafeyi kapatıp aniden bana sarıldı.Bu haline tebessüm ederek satılmasına karşılık vermiştim.

Benden ayrılarak kıpır kıpır bir şekilde"yenge ben evin en küçük kızı Avjin.Nişanınıza gelememiştim bir süredir yurt dışında olduğum için" demişti.

Baran bir kız kardeşi olduğunu bilmiyordum.Artık bir görümcemde vardı.Yurt dışında olduğunu söylemişti,acaba hangi ülkeye gitmişti diye merak ettmiştim.

"Benim kendimi tanıtmama gerek kalmadı heralde." Dedim gülümseyerek.

"Evet birazcık öyle oldu,ama Baran abimde kapmış su gibi kızı"Baran demsi ile bakışlarım Baran'ı buldu,biraz ileride telefon ile konuşuyordu bir elini cebine koymuş bir şekilde.Ciddi duruşu ile oldukça karizmatik görünüyordu.

Rojda bu sefer yanıma gelerek sarıldı ve yanaklarımdan öptü"Ay eltim nasıl özlemişim seni"dedi sıkı sıkıya sarılarak.

aynı şekilde ona da karşılık vererek"Bende çok özlemişim seni Rojda,bizim küçük bıldırcın nerede?"diye sordum.

" hiç sorma o yaramazı eltim.Bugün tuturdu babam ile şirkete gideceğim diye,onu Berzan'ım ile şirkete gönderdim."dedi tek solukta.Başımı aşağı yukarı sallamıştım.

"De hayde gidek artık."diyen Şenay annenin konutu ile herkes arabalara yerleşti.Annem,yengem,serhat abim ve Dicle bir arabaya binmişti.

Avjin,Rojda ve Şenay Anne ve şoförleri ile onlarda kendi lüks araçlarına binmişti.Annemin"gelsene kızım" demesi ile dikildiğim yerden,kımıldanarak araca doğru giderken.Belime sarılan kol ile iki büklüm olmuştum korkudan.

"O benimle gelcek efendim."diyen Baran'ın kulağa çok hoş gelen sesi ile Rahatlamıştım.Ama şimdide bu yakınlık beni korkutuyordu.Nefes almakta zorluk çekiyordum.

Beni bu yakınlık heyecanlandırdığı için ondan kurtulmaya çalışırken, Baran eli ile belimi sıkıp kolları ile ise beni daha çok sarmaladı.

annem bana baktığında gözlerimi açıp kapatarak gitmesini söyledim."peki"diyerekten annem Arabanın kapısını kapattı.

Baran elini belimden çektiğinde,derince Nefes alıp kurtulduğumu sanmıştım bu yakınlıktan.Ama o bu sefer bileğimden tutarak,yürümüş ve benide peşinden sürüklemişti.Bir Çocuk gibi beni arabaya doğru sürüklüyordu.Bileğimi elinden kurtarmaya çalışarak

"ben çocuk değilim,kendim yürüyebilirim"ama o bileğimi bırakmıyordu asla.Dana.

"Hâlâ çocuksun küçük kız"diyerek arabanın kapısını açıp beni yavaş bir şekilde bindirmişti.Hayvan herif İlk defa nazik davranmıştı.Kendide arabanın önünden dolanarak şoför koltuğuna bindi.

Onun gözünde küçüksem,ne diye benim ile evlenmeyi kabul ettimişti.Ona bakarak"çocuk isem ne diye benimle evlenmeyi kabul ettin ki"diye sordum.

Baran arabayı çalıştırmıştı,eli direksiyondayken direksiyonu sıkarak "sırf annem bi kere daha evlat acısı çekmesin diye evlenmeyi kabul ettim."diyip beni baştan aşağı süzerek.

"Yoksa emin ol senin gibi küçük kız çocuklar,umrumda bile değil."Bu söylediği ile kaşlarımı çatarak

"Hmm benimde abim yaşındaki adamlar umrumda bile değil koca adam"dedim.

Tekrar sinirleniyordu.bunu belirginleşen boyun damarların dan, ve sıktığı direksiyondan anlaya biliyordum.

"HİÇBİR ERKEK SENİN UMRUNDAĞ OLAMAZ ZATEN LAN,ANlADIN MI BENİ!."dedi kükreyerek.Bu şekilde bağırması ile korku ile yerimden sıçramıştım.

Gözlerini gözlerime diktiğinde, gözlerinde belirginleşen kırmızı damarları görebiliyordum. hayvan herif bana değince sıkıntı yok,ama ben değince sinirleniyordu.

"Bağırma bana!" dedim gözlerimi gözlerine dikerek.Baran ise benim uyarımı dinlemeden tekrardan

Baran bu sefer sinir ile elini koluma atarak,kolumu sıkılmıştı."ANLADIN MI DEDİM SANA? canım açıdığı için daha fazla dayanamayarak "anladım" dedim oda elini kolumdan çekmişti.Kolumu sıvazladığım sırada Baran arabayı kullanmaya başlamıştı.

Canımı çok yakmıştı o koca elleri ile.Hayvan herif ne olacak.Bakışları tekrardan bana kaydığın da elim kolum dayadı.Derince nefes içine çekerek.

"Beni çok sinirlendiriyorsun küçük kız"dedi.Ha ben mi.Onun sinirlenmesi için benim nefes almam yetiyordu.

"Nee!ben mi?senin sinirlenmen için benim nefes almam yetiyor be!"...tam ağzını açıp bir şey söyleyecek konuşmasına izin vermeden

"Ha sinirleniyorsun da sözlü bir sekilde sinirini belirt,benim canımı yakarak değil!Hayvan gibi ellerini birdaha kollumu sıkarak kullanmasan çok iyi olur Baran ağa!"dedim çatır çatır konuşarak.Şuan da kendim ile gurur duyuyordum."aferin kız Larin" demişti iç sesim.

"Teşekkür ederim iç ses"dedim gururlanarak.

Artık bi noktadan sonra patlatayacaktım.O noktada bu nokta olmuştu.Baran ara sıra bana bir kaşı havada bir şekil de bakarken diğer yandan da arabayı kullanıyordu.

"Hayvan ha öyle mi"bu adam once söylediğim kelimelerden sonra sadece hayvan kelimesine mi takılmıştı.Kendi mi şuan arabanın camından atmamak için zor tutuyordum.

Elim ile yüzümü sıvazlayarak "buna mı takıldın gerçekten onca kurduğum cümlede"dedim.Gerizekalı"evet "dedi pişkin pişkin.

T"akılmakta çok haklısın aslında benim de ellerim öyle hayvan gibi olsa biride yüzünme karşı bunu söylese bende gocunurdum tabi"dedim Altan Altan iğneliyerek.

Ağzında birşeyler gevelemişti ama hiç birşey anlayamamıştım."O eller bedeninde dolşanıca da zevkten böyle konuşa bilecek misin bakalım küçük hanım"demişti.

Bu adamın ağzı oldukça bozuktu.Yüzümü buruşturmuştum bu cümlesi ile."Sapıksın Baran ağa"öyledi

"Düzgün konuş kadın benimle,ismimizi şimdi de sapığamı çıkaracaksın"bu sefer de kadın olmuştum gözünde.

"Dengesiz herif" diyerekten geveledim.

"Birşey mi dedin" dedi Baran tek kaşını havaya kaldırarak.

"Hıı...yok birşey demedim" yalan atmıştım.Allah'tan duymamıştı söylediği mi.yoksa Bir kaosu daha kaldıramazdım."İyi"diyerekten arabayı çarşıya doğru sürdü...

Çarşıya geldiğmizde"in!"dedi Emir vererek.Bana emir vermesinde bıkmıştım ama bir önce şu alışverişin bittmesi için sesimi çıkaramıyordum.Arabadan'ın kapısını açıp indiğimde Baran da aynı şekilde inmişti.arabadan indiğim gibi koluma giren bir kol ile irkilmiştim.Koluma giren kişiye baktığımda bu kişi Avjindi.Kocaman gülümseyerek ."Hadi gidelim yenge"dedi.

Bende aynı şekil gülümseyerek"peki"dedim.Baran'ın arkamda olmasını umursamadan, Avjinin koluna sıkı sıkıya girerek. Avjin ile birlikte mağazalara doğru yürüdük.Baran'ın şuan arkamdan gönderdiği sert bakışları sırtım da hissediyordum...

Çarşı da mağza mağza dolaşıp alışveriş yapıyorduk.Korkamaz ailesi oldukça varlıklı bir ailedi.Bana kilom kadar altın almışlardı.Ama altınlar veya aldıkları hiçbirşey umurumda bile değildi.

Baran'ı arkama bıraktığımdan beri görmemiştim.Şuan da da gelinlik seçmek için gelinlikçiye girmiştik.Avjin kolumda iken kulağına yaklaşıp "abin nerde" diye fısıldamıştım.

"Ne o abi mi özledin yenge"

"Ne özleyeceğim be senin o öküz abini, sadece öylesine konu olsun diye sordum" dedim.O öküzü kim özledi ki , sadece merak etmiştim.

"Konuyu fısıldayaraktan mı soruyorsun yenge"

Sıkışınca direk "off Avjin sana da soru sorulmuyor"gibisinden konuşaraktan sıyrılıyordum işin içinden.

"Tamam yenge ya şaka yaptım"..."abimin bir kaç işi varmış. Ondan ayrıldı yanımızdan annem abinle konuşurken duydum."bu adamın işleri de bir türlü bitmiyordu.

"Hı..tamam "dediğim de gelinlikçiye girmiştik...

Her ne kadar annemler sen seç deseler de,umrumda değildi gelinlik seçmek.Bu yüzden onlara bıraktım seçimi.Oldukça şık lacivert tonlarında bindalık seçmişlerdi.Sıra gelinliğe geldiğin de."Larin kızım gelinliğde sen seç."dedi Şenay anne.

Ben Tam itiraz da bulunacaken"biz birlikte seçicez,Anne siz Dicle'ye bakın"dedi Baran tam yanım da durarak.Bu adam bir gün yüreğime indirecekti.Baş parmağımı ön dişlerime koyaraktan,korkmuş işaretini yaptım.

Baran yanımdayken bir yan gözle süzdüm onu.Onu ben hâlâ yan gözle süzerken "süzme işlemin bitti mi küçük hanım."Bu adamın kaç gözü vardı da benim onu yan gözle baktığımı anlamıştı.

"N-ne ben mi...ne süzücem ben seni önüme bakıyorum bir kere ben"iyice Kolpaçı bir kız olmaya başlamıştım.

"Öyle olsun bakalım küçük hanım" dedi Baran alay ile sırıtırken...

Baran ile birlikte gelinlik seçmeye başlamıştık.Baran'ın telefonu çaldığında"söyle!"diyerekten mağazanın kapısına doğru yürüdü.Telefonu açma şekili bile çok kabaydı bu adamın.Magzanın kapısın da biri ile konuşurken,bende gelinlik seçmeye başlamıştım.

İlk olarak gelir gelmez gözüme kestirdiğim biraz fazla göğüs dekoltesi olan kabarık gelinliği aldım.Ama gelinliğe aşık olmuştum,çok güzeldi.

Çalışanın yardımı ile gelinliği alarak kabine girmiştim.Çalışan kadın gelinliği giymeme yardımcı Gelinliğim bedenime oldukça güzel oturmuştur.Gögüslerimi birazcık çıkmıştı.

Baran bişey demezdi heralde o kadarına.Kabinden çıktığmda Baran ile karşılaşmayı beklemiyordum kabinin kapısında.

Baran beni baştan aşağı hayranlık ile süzmüştü.Ama bakışları göğüslerimde takılı kalınca kaşlarını mümkün olduğunca çok fazla çatmıştı.

Kafalarını etrafta gezdirdiğinde,sinir ile bana doğru adımladı.

" Larin bune sen beni katil mi yapmak istiyorsun."dedi Baran dişlerinin arasından konuşarak.

"Niye ne oldu ki."dedim sanki neye sinirlendiğini bilmiyormuş gibi yaparak.

"Lan gögüslerin hepsi ortada,o gögüslerini sadece ben göre bilirim!"

Dedi gögüslerime bakarak.Sapık valla sapık bu adam sapık.Bakışları göğüsümde olduğu için utanarak kılarım ile göğüsümü kappatım.

Daha karısı bile olmamıştım, kurduğu cümleye bak."sapık" ..."hem gelinlik gayet uygun açıklıkta"

" Uygun açıklıktaysa ne diye göğüslerini kapatıyorsun"Şimdi ne diyecektim.

"Şey..."

"Ney..."

"Şey ya.." ne diceğimi bilemediğim için geveleyerek kurtulmaya çalışıyordum.

"Gevelemeyi kes küçük hanım,ve beni daha fazla deli etmeden git çıkar şu gelinliği üzerinden "Sinir kirizine sokacaktı bu adam beni bir gün.

"Az sabret Larin" diye diye kendimi avutarak kabine girdim..bir kaç gelinlege daha laf etmişti ağa bozuntusu.Artık yardımcı kadın bile bıkmıştı Baran'ın bu hallerinden,ama Baran'ın korkusundan pek belli etmemeye çalışıyordu.Ama en sonun da bir gelinlikte karar kıla bilmiştik.Yoksa zaten gelinliksiz gidecektim düğünüme.

Baran çalışanlara Gelinliği Bizim konağa göndermelerini talep etmişti.Birlikte gelinlikçiden çıkarak,annemlere doğru gitmiştik.

Hepsi toplu bir şekil de bir mağazanın önündeyken,bir kişinin içlerinde olmadığını fark ettim.Rojda içlerinden yoktu.Yanlarına vardığımızda Baran'ın yanından ayrılarak Avjinin yanına gittim.Koluna girerek"Avjin Rojda nerde"diye sordum.

"Miran ağlıyormuş Berzan abimde yoğun olduğu için getiremedi Mira'ı.Rojda da Miran için şirkete gitti"

"Hımm anladım "annemler tekrardan hareket ettiklerinde bizde onları takip etmişttik.Yanımızdan geçen bütün kızların gözleri Baran'daydı.

"Kızım adama bak taş taş mübarek "diyerekten iki sarışın kız geçti yanımızdan.Salak kızlar hani belki adam evli ne diye milletin kocasına göz dikiyorsunuz ki.Kızlar gidene kadar bakışları mı üzerlerine dikkmiştim,ama Baran'a bakmaktan bana bakmamışlardı bile.

Onların bu söyleni mi ile Baran oralı bile olmamıştı.Yanımızda iki tane de koruma yürüyordu.Düşmanlarının fazla olduğu çok belliydi.

Annemlerin durduğu yere baktığım da kala Kalmıştım.Avjinin kolundan çıkarak,önümdaki mağazanın vitrinindeki geceliklere baktım.Hepsi çok seksi di bana bunları mı alacaklardı yoksa.

İçten içe dua ediyordum,bana almamaları için.Birde Baran buradayken almaları beni yerin dibine sokardı.Dicle ve serhat abim rahatlık ile el ele gitmişlerdi mağazaya.Bunlar da da hiç utanma duygusu Yok muydu.Yada ben mi çok abartıyordum.

Gözüm Baran'a yakınca sinsi sinsi sırıtarak bana doğru geldiğini fark ettim.

"Gelme katill!"demişti iç sesim.

"İç ses geliyor ne yapmalıyım"

"Arkana bakmadan kaç kızım arkandayım"iç ses kaçarsam benim on adımım,onun bir adımı beni yakalaması uzun sürmez.

"Aklıma başka bir şey gelmiyor"

"Hay senin gibi iç sese ben"dediğimde

Baran son adımını da atarak,elimi tutmuştu.Al şimdi kaç kaça biliyorsan kızım.Kesinlik ile benim utangaçlığımı fark etmişti,ondan böyle sırıtıyordu hayvan.

Hâlâ dudakların da serseri sırıttışı takılı iken"Hadi karıcığım"diyip mağazaya doğru yürüyerek benide peşinden mağzaya sokmuştu.

Magzadan içeri girdiğimizde Dicle ve serhat abimin ileride siyah olan geceliklerden gecelik seçiyorlardı.

Benim gözlerim onlara takılı kalmışken Baran "hadi seç bakalım küçük hanım ama kırmızı olmasına dikkat et"oldu paşam başka emrin.

"Ben bunları giyemem!"kolarımda göğüsümde bağlamıştım.Ben bunları giyersem heral de utancımdan ölürdüm." Niye gelinlikçide alıyordun,gecelik gibi olan gelinlikleri." Aklınca benden intikam alıyor.Hayvan.

"abartma İstersen Baran ağam "Dedim gözlerimi gözlerine dikerek.

"Peki sen seçmiyorsan ben zevk ile alırım hepsini"

"Alıyorsan al"..."zaten hiç birini giymiyeceğim"dedim net bir tavır ile.Baran bu halime sırıttarak"gögüs bedenin ne?" Diye sordu.

Bu soruya arkama bakmadan kaçamak istiyordum şuan.İç sesin teklifini şuan mı yapsaydım acaba?Off Larin off kaçama fikirini çıkar aklından kızım.

İnad edip söylemesem belki sormaz birdaha ümidi ile"Sanane,benim göğüs bedenimden arsız herif"bu sefer adamı daha çok sinirlendirmiştim."Denir mi kız hiç öyle ağa ya"iç sesim yine beni deli etmek için konuşmuştu.

"Sende benden misin ondan misin beli değil iç ses"

"Kız iyiliğin için diyordum görmüyor musun adamı nasıl sinirlendirdin sana patlayacak yoksa şimdi"çok haklıydı iç ses şuan.Baran'ın sinirden gözleri seyiriyordu.

Baran gözlerini kapatarak Derince nefes çekti içine.Ellerini sıkarak "Düzgün cevap ver,sinirleniyorum." Dedj gözlerini yeşilerime sert bir şekilde dikkerek.

"90" dedim şak diye.Korkudan cevap vermiştim,oysaki sonuna kadar direnmeyi düşünüyordum.Salaksın kızım.Baran aldığı cevap ile az önceki yüzündeki sinir gitmiş yerine dudaklarında memnun olmuş bir sırıtış vardı.

"Bende erkek olsam bende memnun olurdum tabi doksanlara"dedi iç sesim.İç sesin bu söylemini ile sırıtmıştım.Baran yanına kadın bir eleman çağırarak "Magzadaki bütün 90 beden kırmızı gecelikleri alıyoruz!" Dedi.

Ağzım şaşkınlık ile açılmış, kaşlarım ise çatılmıştı.Bütün kırmızı gecelikler mi?Bu adam o bütün gecelikleri bana giydirmeyi düşünmüyordu heralde?

"Kızım sen saf mısın,sen onun karısı olacağına göre sana giydirecek heralde"

"Sus iç ses ne olur sus "

"Artık her gün doyasıya yaparsınız ağam ile,geceliklerde bol"ben sus dedikçe bu iç ses üste çıkarak konuşuyordu.

"Yollarım kızım seni git başımdan"

"Tamam tamam ben kaçar "

Şükürler olsun ki annemler diğer taraftalardı,yoksa Baran ile bu konuşmalarımızı duysalardı yüzlerine bile bakamazdım.Baran kadına bir kaç birşey daha demişti,ama kısık ses ile söylediği için hiçbirşey duymamıştım.Baran Mağazanın kapısına doğru yürüdüğünde,ondan kurtulduğu mu sanarak derince nefes almıştım gözlerimi kapatarak.

Gözlerimi açtığımda az önce mağza kapısına doğru giden o değil miş gibi Baran tam karşımda durmuştu.Bu adam gitmiyor muydu neden şimdi tam karşımda dikkilmiş.Bileğimden tutarak"ilahi gelip bileğinden tutup,peşimden gelmeni mi sağlamam gerekiyor küçük hanım "diyip beni her zaman yaptığı gibi peşinden sürüklemişti.

"Gelmemi söyleseydin gelirdim Baran ağa,hiç birşey demeden gidiyorsun sonra da benden gelememi bekliyorsun"Mağazadan dışarıya çıkmıştık.

"Herşeye de bir cevabı var "diye geveleyip başını havaya kaldırarak"Allah'ım beni neyle sınıyorsun da bu kızı karım yapıyorsun."

"Ha!"Baran bakışlarını yüzüme çevirdiğinde"Asıl ben sınılıyorum senin gibi öküz herif kocam olacağı için"dedim.

"Bu lafları emin ol başkası bana söylüyor olsaydı şuan su dakika hiç düşünmeden Anlı'nın ortasından vurmuştum küçük hanım"ah Allah razı olsun ya paşam.

"Şükür mü etmemi bekliyorsun Baran ağa"dedim tek kaşımı havaya kaldırarak.Baran bir yandan bileğimden tutmuş bir şekilde,Avm'nin otogarına doğru yürürken bir yandanda bana cevap veriyordu.

"O da sana kalmış küçük hanım"ukala herif.Hem bu ne diye beni Avm'nin otobanına getirmişti.Ona laf yetiştirmekten neden buraya geldiğimizi sormamıştım.

"Neden Buraya geldik?"

"Konağa bırakacağım seni"Annemler hepsi mağazada kalmışlardı.Onlara bir açıklama yapma gereğinde bile bulunmamıştı hayvan.

"Annemler hâlâ mağza dalar,beni niye konağa bırakıyorsun"

"Şirkete işim çıktı,seni kendim bırakmasam içim rahat etmezdi"kesinlik ile korkuyordu benim kaçmamdan.

"Merak etme kaçmam ben Baran ağa"

"İstesende kaçmasın küçük kız benden,bir kere girdin kafesime"

"Hay senin kafesine ben" diye Baran'ın duyamıyacağı bir ses tonu ile gevelemiştim ağzımın içinde.Baran arabasının kapısını açarak beni on koltuğa oturtturdu.Kendi de şoför koltuğuna geçmişti.Annemlere haber vermediğimiz için çantamdan telefonu mu çıkarıp,annemi aradım.

"Alo kızım"

"Alo anne ben konağa geçiyorum,haberin olsun"

"Yavrum bir haber verseydiniz ya merak ettim seni"hayvan herif beni peşinden sürüklediği için arayamadım diyemedim ki.

"Haklısın anne Baran Ağa'nın acil işi olduğu için haber vermeden çıkmak zorunda kaldık."Baran dediğim gibi bakışları beni bulmuştu.Arabayı çalıştırırken bir yandan da yüzümün her bir santimini tarıyordu.Adamın bakışları öyle bir derindi ki gözlerimi çekmek zorunda kalmıştım.

"Peki tamam kızım dikkatli olun"

"Sende anne"dediğim de annem telefonu kapatmıştı...

Yol boyunca camdan dışarıyı seyretmiştim.Baran ile hiç muhatap olmuyorduk.Araba konağın önünde durduğun da Baran'ın bir şey demesini izin vermeden arabadan çıkarak sert bir şekilde kapıyı kapattım.

Baran bana kaşları çatık bir şekilde bakıyordu.Heral de teşekkür etmemi falan beklemişti öküz.Beni peşinden sürüklemişti zaten ne diye teşekkür edecekmişim ki.

Ben arkamı dönüp konağa doğru yürüdüğüm,de Baran lastiği sürterek,her yeri tuzla buz ederek arabayı hızla sürüp gitmişti..

Kına günü...

Açmak istemiyordum artık gözleri mi.Hani olur ya bazen isteriz sadece derince bir uykuya dalmak.İşte bende o uykudan istiyordum.O uykuya dalarsam belki bir ümit bu kabustan kurtulurum diye düşünüyordumAma sadece düşünüyordum.O uyku benim için imkansızdı.

Bugün kınam vardı.Gelinler heycanlı olurken kınaları için,benim ise içimde heyecanın kırıntısı bile yoktu.Babam keşke olsaydı yanımda.O benim her zaman kahramanım olmuştu, eğer yaşamış olsaydı eminimki beni bugün de bu kabustan kurtararak kahramanım olurdu.Ama ben kahramanı mı üç yıl önce kaybetmiştim...

Birazdan kuaför kızlar geleceklerdi odama.Şenay anne benim için eve kuaför kızlar göndermişti.Dicle de kendi evinde hazırlanacaktı.Kahvaltımı yapmış,duşumu da almıştım.Kapının pat diye açılması ile düşüncelerimden sıyrıldım.

"Mihra"dedim cılız çıkan sesim ile.Ağlamış gibiydi.Yanıma gelerek sıkıca sarıldı bana,bende aynı şekilde karşılık vererek sıkıca sarıldım ona.

"Mihra birşey mi oldu."

"Hayır sadece seni özledim" dedi ağlamaklı çıkan sesi ile.bu onunla bu odada son sarılışlarımızdı.Mihra ile birbirimizden ayrılarak yatağa oturup ikimizde salya sümük ağladık...

Kuaför kızlar gelmişti.Mihra hâlâ yanımdaydı.Oda benimle birlikte hazırlanacaktı.Küafor olan iki genç kız ilk öncelik ile saçımı yapmak ile başlamışlardı...

Uzun kumral saçlarıma su dalgası yapmışlardı.Makyajımı ise soft renkler ile yapmışlardı.Mihra ya baktığımda onun da makyajının son dokunuşlarını yapıyorlardı.

İsminin Zilan olduğunu öğrendiğim kuofer kızın yardımı ile bindallığı giymiştim.Mihra'nın gözü bana kaydığında gözlerini çekip tekrar bakmıştı.

"Oha kızım çok güzel olmuşsun"

"Teşekkür ederim Mihra sende çok güzel olmuşsun"o da yeşil renklerde uzun yırtmaçlı bir elbise giymişti.

Kuaför kızlar "çok güzel oldunuz"dediler ikisi aynı anda.İkiside çok şekerlerdi.Onlarda Teşekkür ettikten sonra,odaya annem ve Fatma teyze girmişti.

İkiside hayranlık ile beni süzerek "bu kıza bugün nazar deymese iyidir Fatma"demişti annem.

"Ben hemen bir okurum onu sen merak etme"diye cevap vermişti Fatma teyzede.

(Bindallık bu şekilde)

İkiside hayran gözler ile yanıma gelerek Birlikte sıkıca sarıldılar.Aynı şekilde bende sarılarak onlarlada, güzelce ağlamıştım.Mihra " ay yeter ayrılın birbirinizden,Akrabalar gelin salya sümüklümü desinler." Mihra her anda bizi güldürmeyi başarıyor.

Davul zurna sesleri geldiğnde " geldiler kızım hadi aşağa inelim" deyip beni aşğa indirdiler etraf oldukça kalabalıktı,bu kadarınıda beklemiyordum.Rojda,avjin,Ali yanıma gelip iltifatlar ettmişlerdi.aynı şekilde Bara'nın Annesi şenay hanımda.Bügün babaannem Memleketinden gelmişti.babaanemi çok seviyordum.Hep yengemlere karşı bizi korurdu...

(Yazardan; buraları sıkılmamanız için detaylı anlatmadım balarım ❤️‍🔥)

Ama damat hâlâ ortalıkta yoktu.Avjin aklımı okumuş gibi" yenge abim birazdan gelecek "Anladım derecesinden kafamı sallamak ile yetinmiştim.

Keşke hiç gelmesede,dügün belki iptal olurdu. Dicle ile aynı gün düğün yaptımız için,oda yanımda kırmızı bindallığı ile oturuyordu.Onla hâlâ konuşmuyordum.

Kapı açıldığnda bakışlarım kapıya kaydı.Baran bütün asaleti ile karşımdaydı.Siyah takım elbisesi,özenle yapılmış saçı aslında herzaman böyle ama sanki bugün bir ayrı yakışıklı görünüyordu.

Baran beni baştan aşağı her bir santimimi ağır çekimdeymiş gibi dikkat ile tarıyordu.Bakışlarım odadaki kızlara kayınca Baran'ı salyaları aka aka izliyorlardı.

"Salyalarında boğulurlar inşallah"

"Amin iç ses amin"dedim.Bakışlarımı kızlara dikkerek.Kızıl şeytan Baran'ın dibine düşecekti nerdeyse.Baran'a baktığımda hâlâ aynı pozisyonda beni süzdüğünu fark ettim.

"Abi"dedi Avjin kıkırdayarak.Baran öyle bir dalmıştıkı, Avjini duymuyordu bile.Avjin yanına yaklaşarak,koluna vurup"abi abi"dedi.

Baran bakışlarımı üzerimden çekerek Avjine baktı."efendim!"dedi sinir ile.Tekrar hayran ile baktığı gözler beni bulmuştu.

"Aşağıdan sizi bekliyorlar"dediğinde Baran bana doğru yavaş yavaş adımlayarak dibimde durdu.Koluna girmem için açtığında koluna girmiştim.Bakışlarım karalarını bulduğunda "çok güzel olmuşsun küçük kız"dedi Baran.

Baran'dan böyle birşey duymayı asla beklemiyordum.Şaşkındım.Ama şaşkınlığı mı beli etmeden "sende fena sayılmazsın"bu söylediğim ile dudağında beli belirsiz bir gülümseme olmuştu....

Düğün alanına gelmiştik.Bura da abartısız on bin kişi olabilirdi.Dügün geniş bir arazide yapılmıştı zaten bu kadar insanda anca buraya sığardı.

Baran ile birlikte gelin ve damat masasında kınayı izliyorduk.Yan tarafaki masada ise Dicle ve serhat alkışlar ile kınayı izleyip kahka atıyorlardı.

Gözlerim Baran'a kaydığında onun da bana baktığını fark etttim."sıkıldın mı küçük hanım"diye sordu.

"Evet sıkıldım"

Alay ile "insan hiç kendi kınasında sıkılır mı " dedi.

"Eğer berdel uğruna zorla evleniyorsa ,sıkılır Baran ağam"diye lafımı da sokmuştum.Baran'ın yüzünde bir iki saniyeliğine acıma duygusunu görmüştüm.Ama sadece bir iki saniye..

" Bir iki saat daha sabret bitter birazdan küçük kız"Bıkkınlık ile nefes vererek başımı aşağı yukarı salladım.Annem de aynı benim şekilde bir kenara sızmış üzgün gözler ile bana bakıyordu.Mihra ve Fatma teyzede yanında oturuyorlardı annemin.Bakma öyle annem, içimi yakıyorsun demek istedim...

Rojda ve Avjin halay başında neşe ile halay çekiyorlardı.İkiside yöresel kıyafetlerden giymişlerdi.Şenay anne ise etraftaki kadınlar ile konuşuyordu....

Kınanın bitmesine son dakikalar kalmıştı.Kına sürme işlemine gelmiştik.bir kadın elime kına sürerken.Birden"gelin elini açmıyor "diye bağırdı.

Elim açıktı oysa ki bu kadın ne diye şimdi yalan atıyordu ki.Kaşlarımı çatarak "elim açık ya ne diye açmıyor diyorsun"dedim.Kadına çok gıcık olmuştum.Sinsi birine benziyordu.

" Sus kız adettir" dedi.şenay anne gelerek elime tam altın koydu.Çok düğünlere gitmediğim için böyle adetleri bilmiyorum.hüzünlü şarkı çaldı.Her ne kadar kendimi tutmaya çalışsamada annem babam aklıma geldiği için salya sümük ağlamıştım.

Baran'ın bakışları üzerimdeydi.Baran sandalyeyi sıkarken "kapatın şarkıyı"diye bağırdı.

" Ama oğlum-" diceken Şenay anne.

" Kapatın dedim" dedi tekrardan net bir şekilde.Bunu benim için mi yapmıştı yoksa sadece yan tarafta ağlayan kardeşi için mi anlayamamıştım.Ama iyki yapmıştı.Yoksa yavaş yavaş sümüklerim akıyordu yoksa...

Kına bitirmişti, Baran beni eve bırakmıştı.Hiç Bir şekilde birbirimiz ile muhatap olmamıştık garip bir şekilde.Kendimi çok bitkin ve yorgun hissediyordum.Kına boyunca oturmuştum,bedenim yorulmamış olabilir ama ruhum çok yorulmuştu.

Herkes evlerine dağlmıştı, bende annemin dizinde son kez uzanmış ağlıyordum.Annemde benim gibi ağlıyordu." Anne yarın sabah babamın mezarına gidelimi,onu çok özledim"

Saçımı okşayarak " gidelim larin'im bende çok özledim babanı"dedi.Annemle babamın tanışma hikayesini bilsemde "Anne bana babamla tanışma hikayenizi anlatsana" dedim.

" Anlatayım kızım"....

Yazardan 19 sene önce

Genç kız üniversitesi okumak için Mardin'e gelmişti.3.sınıf ögrencisi,sağlık bölümünde okuyordu.Mardin de ev arkadaşı filiz ile yaşıyordu.genç kız arkadaşı ile çarşıya çıkmışlardı.çarşıda mağzaları dolaşırken,bi kadını birden yere yığldıgnı gördü.

Aziz ağa annesi ile çarşıda dolaşırken. Annesinin birden bire kalbini tutup nefes alamadığnı fark etti.Annesi birden yere yığlınca" Anne aç gözlerini.doktor çagrın lan!" Diye sinirle bağırdı genç adam.

Genç kız adamın bağırışıyla koşarak oraya gitti." Açılın açılın " diye insanları ittirdi.yerde yatan kadına ilk yardım yapmaya başladı." Sen doktorunusun " diye sordu genç adam." Doktor değilim ama doktorluk okuyorum,sorgulamanız bitiyse işimi yapcam." Diyip ilk yardımı yaptı.

Genç adam çok endişeliydi annesini herşeyden çok seviyordu.Genç kızı incelediğnde içinden" ne kadar güzel kız " diye geçirdi.o sıra ambulans gelmişti.genç kız sağlık ekiplere ilk yardım müdalesini yaptığını söyledi.Genç adam annesiyle, abulansla hastaneye gittiler.

Annesini direk yoğun bakıma kaldırdılar.Bütün aşiret hastaneye yığlmışti adeta.yiğit ağa karısını çok seviyordu ona bişey olsa yaşayamazdı.bütün aile ve aşiret Zelal hanımın çıkmasını bekliyordu.

En sonunda yoğun bakım kapıları açıldı. "Zelal hanımın durumu şuanlık iyi.kalp krizi geçirirken ilk yardım müdahalesi yapıldığı için çok şanslı.O an orda ilk müdahala yapılmasaydı Zelal hanım şuan aramızda olmaya bilirdi." Dedi.genç adam elerini açarak Allaha şükür etti tekrar tekrar.O kız orda olmasaydı annesinin ölebileceği aklına gelidikçe deliriyordu.

O kıza artık bi can borçlu olduğnu düşündüğü için kızı bulmayı aklına not ettmişti.zelal hanımın durumu gün geçtikçe gitikçe iyiye gidiyordu.Genç adam kızın telefon numarasını, adresini hakında herşeyi öğrenmişti.Onu Teşekür için yemeğe çıkarmayı düşünüyordu.

Genç kızı aradı.

"Alo kimsiniz" dedi genç kız naif sesiyle.genç kızın sesi bile genç adamı etkiliyordu.

"Ben aziz yılmaz.o gün çarşıda yardım ettiniz kadının oğluyum."

" Bişeymi oldu,durumu iyimi"

" Yok yok bişey olmadı aksine sizin sayenizde şuan aramızda."

" Geçmiş olsun. Siz benim numaramı nerden buldunuz." Diye sordu genç kız merakla.

" Buldum işte...siz orasını boşverin.size birşey teklif etmek istiyorum." Dedi genç adam.Bedeninde anlam veremediği bir heycan vardı.

" Tabi buyrun ne teklif etmek istiyorsunuz."

" Benimle yarın akşam teşekkür yemeği yermisiniz."diye sordu.Annesi hariç hiç bı kızla bu denli nazik konuşmamış ti aziz ağa.

" Ben bunu teşekkür edin diye yapmadım efendim,insanlık görevim bu benim."

" Biliyorum ama kendimizi borçlu hisediyoruz lütfen itiraz etmeyin.bir yemek sadece." Genç kız fazla uzatmadan kabul etti.yarın için oldukça heyçanlıydı.

Genç adamla genç kız yemeklerini yemiş çok güzel sohpet etmişlerdi.ikiside birbirinden hoşlanıyorlardı.genç kızla genç adam bir süre sonra sevgili oldular.üç ay çıktıktan sonra genc adam genç kıza evlilik teklifi etti.genç kız anne ve babsınsa durumu anlatı.ailesi karşı çıktılar genç kıza. Aşiretlerin nasıl olduklarını biliyordu.

Ama genç kız aziz beye deli divane olmuştu bile.Genç admında babası karşı çıktı ama genç adamda umursamadı.genç kız eğitim hayatına aziz için terk etti.ikisi evlendiler.genç kızın ailesi genç kızı evlatlıktan red ettiler.

Genç kız Yılmazlılar konağında çok eziyet gördü.Zelal hanım gelinini hep korumaya çalıştı.Aziz beyin babası genç kızı hiç sevmedi üstüne kuma getirmek için çok uğraştı.Ama Aziz bey hep karşı çıktı bu duruma.

Bı süre sonra Larin dünyaya geldi.Larin dünyaya geldiğnden 4 yıl sonra Aziz Bey'in babası Vefat etti.Larinden sonra hiç çocukları olmadı.Larini çok güzel büyütüler.Larin babasına çok düşkündü.

Babasını trafik kazasında kaybetiğinde adeta yıkıldı.genç kız kocasının ölümünden sonra bı sure kendine gelemedi.

Ama Larin için kendini toparladı.Çünkü kocasının son sözü "Larine iyi bak" olmuştu...

Şimdiki Zaman larin'den...

"Ama Larin ben seni koruyamadım" diyerek ağladı annem.

"Şşş ağlama anne sen beni hep korudun,hep arkamda durdun.bu lanet olası töre yüzünden kendini suçlama anne" diyerek sıkıca sarıldım.Bir süre Annemin dizinde uzanıp birlikte dertleştik.Babamı çok özlüyorum.O benim ilk aşkımdı.babamla anılarımı düşünerek uykuya daldım...

 

Loading...
0%