Yeni Üyelik
6.
Bölüm

6. Bölüm

@yukominaaa

✓Bölüm hakkında yorunlarınızı ve oylarınızı bekliyorum balarım√

°•°7.Bölüm hakkında şunu diye bilirmki kötü karakterlerimiz geliyor°•°

~yazım hataları olabilir balarım, şimdiden kusura bakmayın~

Larin&Baran❤️‍🔥

'•6.Bölüm🪽

Bugün düğün günümdü.Hâlâ bir ümit bekliyorum,bu evlilik işinden kurtulmak için.Dün gece annemin kokusunu son kez doyasıya içime çekmiştim.Dün akşam annem ile ne kadar ağladığımın, Hadi hesabı yoktu.

Annemi nasıl tek başına bu konakta bırakacaktım ben.Evet anneme şuan kötü davranmıyorlardı,ama ben annemsiz nasıl yapacaktım.Anneme baktığımda yan tarafımda uyuyordu.

Diğer tarafımda da küçüken babam olurdu genelikle.Hep annem ile babamın ortasında uyumayı çok sevdiğim için asla kendi odamda uyumazdım.

O günler bir dizi gibi gözümde canlanıyordu.Bügün düğünden önce kahramanım olan babamınm Mezarlığına gidecektik annem ile.Saat daha çok erkendi ama ben babamı çok özlediğim için,hemen annemi uyandırıp gitmek istiyordum.Annemin saçlarından öperek elim ilede kolunu dürttüm.

"Hadi uyan sultanım kahramanımız bizi bekliyor"Annem gözlerini yavaş yavaşaçmıştı.Gülümseyerek"günaydın kızım"demişti.

"Günaydın sultanım" dedim neşeli olmaya çalışarak.Ama sadece çalışmıştım.Artık neşeli Larin yoktu!Kötü günler yaşayarak bütün neşesini kaybetmiş Larin vardı...Annem ile birlikte hazırlanmıştık.

Üzerime uzun elbiselerimden birini giyerek, saçlarımada siyah bir eşarp ile yarı bir şekilde örtmüştüm.

Annemde aynı benim şekilde giyinmiş eşarp takmıştı.Konaktaki herkes genelik ile bu saate uyuyor oluyordu.O yüzden ses çıkarmadan konaktan annem ile birlikte çıkmıştık.Takip ediliyormuş hissi vardı içimde.Arkama baktığım da kimselere görmüyordum ama.

~Yazar'dan~

Baran Larin'in kapısının önüne iki tane adam dikkmişti.Ama bundan kimsesinin haberi yoktu.Baran'ın koruma dikkme amacı larin'in kaçaçağını düşündüğünden değildi.Sadece karısının her hareketinden haberdar olmak istiyordu!

Larin ve annesi konaktan çıktığı gibi, korumalar Baran'ı aramışlardı"Söyle aslanım"dedi Baran kulaklığı kulağında takılı iken.Bir yandan da hırsla kum torbasına vuruyordu.

"Baran ağam yenge hanım ve annesi konaktan çıktılar onu haberdar etmek için aramıştım"dediğinde Baran Larin'in ismini duyduğu gibi kum torbasına vurmayı bırakmıştı.

"Takip alın aslanım her bir adımlarını.Nereye gittiklerini öğrenince de beni haberdar et!"Merak ettimişti Baran sabahın bu saatinde Larin'in annesi ile nereye gittiğini.

Karısını öyle bir sahipleniyordu ki elinde,olsa onu dışarı bile çıkarmazdı.Aslında Baran ağa Larin'i deli gibi kıskanıyordu ama kendine bunu bir türlü yediremiyordu.

"Tamamdır ağam"diyip Larin ve annesini takip etmeye başlamıştı iki koruma da.Baran terini soğutmadan hırs ile kum torbasına vurmaya devam ettmişti.Her vurduğun da larin'in yüzü geliyordu aklına.Baran korkuyordu Larin'e aşık olmaktan.

O aşka iki ay önce küsmüştü...

Baran güçlü kolları ile ağır fitnesleri aşağı yukarıya kaldırıyordu.oldukça güçlü bir adamdı kendisi.Şirkket işlerine başlamadan önce sürekli ringlere çıkardı.

Çıktığı her ringi de birincilik ile kazanırdı.O Mardin'in Acımasız ağasıydı onun kitabında kaybettmek yoktu.kazanmak vardı!şirket işlerinden sonra ringlere çıkmaya vakit bulamadığı için artık kendini işine adamıştı.

Ama konakta yapmış olduğu spor odasında,Spor yapıyordu.Odaya ring alanı bile koydurtmuştu.Ring de genelik ile Berzan abisi ile dövüşürdü.Berzan Baran'ın onu her ne kadar yeneceğini bilsede,her zaman bir ümit kazanır umudu ile dövüşürdü kardeşi ile...

Baran'ın yapılı ve kas yığını olan vücudu,her kızı kendinden geçirerek dendenedi.Sırtın da bulunan dövme ile de çıktığı ringlerde gücünü, Cesaretini, liderliğini, bağımsızlığını temsil eden kaplan dövmesini yapmıştı.

Baran en çok ta gücü ve cesaretliği ile bilinirdi.O küçüklükten beri korkusuz bir şekilde büyütülmüştü.On yaşındaki erkek çocukları oyuncak arabaları ile oynarken,o gerçek silahlar ile sıkmayı öğreniyordu.

Bu hayatı merakı yüzünden seçmişti.Küçüken her zaman silahlara,çatışmaya,dövüşlere merak ederdi.

Ve bu merakını en büyük abisi sayesinde yenmişti.En büyük abisi Baran'ın neye meraklı olduğunu çok iyi bilirdi.Merakını gidermek için Baran çok küçük yaşta iken merak ettiği herşeyi ona tatırmıştı.

Abisine çok düşkün bir çocuktu.en büyük abisi olan Azat ağa öldürüldükten sonra, bütün Mardin onu Mardin'in Acımasız ağası olarak bildi...

Larin ve annesi de gelmişlerdi Aziz Bey'in Mezarlığına.Larin ve annesi mezar taşında yazan"AZİZ YILMAZ"yazısını gördükleri gibi ağlamalarını durduramamışlardı.

İki koruma anne kızın bu halini görünce içlerine bir üzüntü düşmüştü.İsmi selim olan koruma"ne kadar da üzücü bir durum degil mi atakan sevdiğin birini kaybettmek"dedi iç çekerek.

"Öyle selim abi öyle "dedi aynı şekilde oda selim gibi iç çekerek.Selim daha fazla patronunu bekletmden aramıştı.

"Baran ağam yenge hanım ve annesi *** mezarlığına geldiler"dediğin de Baran anlamıştı larin'in babasının yanına gittiğini.Onun hakkında bir çok araştırma yapmıştı.

Babasının mezar yerine kadar biliyordu.Ama Larin ise sadece Baran hakkında acımasız bir ağa olduğunu biliyordu.

"Tamam aslanım,siz takibi sürdürün"diyerekten çıkmıştı spor odasından...

*************

~Larin'in ağzından devam...~

"Aziz yılmaz"yazan mezar taşını görmüştük.Diktiğimiz rengarenk çiçeklerin hepsi büyümüştü.Annem ile birbirimize baktığımızda ağlamadan edememiştik...

Annem ile birlikte babamla saatlerce konuşmuştuk.Annem heo "Larin'i koruyamadım azizim affet beni." Diyip durmuştu.Her ne kadar senin suçun yok desemede,annem beni dinlemiyormuş gibi tekrarlayıp duruyordu.

Annem ağlamaktan helak olmuştu nerdeyse.Bende ondan farksız sayılmazdım aslında.Annem daha şidetli ağladığnda,annemi alıp çıktığım mezarlıktan.İkimizde çok kötüydük...

Eve gelmiştik,kuöfor kadınlarda avludaydılar.Amcam beni görünce direk sinir ile üzerime doğru yürüyerek kolumdan tutup" Nerdesin lan sen!" demişti.kolumu çok sıktığı için yüzümü buluşturarak " B-babamın Mezarlığna gitmiştik amca."demiştim gözümden bir damla yaş düşerken.Canım açılmıştı.

kolumu daha fazla sıkarak " Aklında kaçma planı varsa Larin,Abimin kızı demem çeker vururum seni."

Annem hemen atılarak" Bırak abi kızımın kolunu." Dedi annem amcamın elini çekmeye çalışırken.

" Sen beni o ağaya verdiğin gün öldürdün amca." Tam elini kaldırıp vurcaken arkadan babaannem" Larin'e elin kalkarsa oğul sana sütümü helal etmem!"dedi bastonu ile avluya girerken.Amcam sinirle kolumu bırakarak diğer elinide indirmişti.Son kez bana en kötü bakışlarını göndererek çıkmıştı konaktan sinir ile.

Kolumun ağrısını unutarak Koşarak babanneme doğru gidip sarıldım.Onu çok seviyordum, bizi sürekli korurdu herkesten.Babanem de sarılmama karşılık vererek" seni koruyamadım Larin'im affet beni." Dedi Babaanem annem gibi konuşarak.

Ondan ayrılarak" Senin hiç bir suçun yok Babaanne kendini suçlama." Dedim.Babananem ağlayıp saçlarımı okşarken arkadan yengem

"Larin' i bı bırakında hazırlanı versin, kızı böyle pasaklımı çıkaracaksınız elalemin karşısına." Bana pasaklı demsi hiç umrumda değildi.Alışık olduğum kelimelerdi bunlar.Yengem sürekli benim ile uğraşıp duran biriydi.

Annemin cevap verceğni anladığmda elini sıkıp sağa sola kafamı salladım.Onun ile muhatap olmasını istemiyordum asla.Aşiret İki erkek torun verdiği için hep övünüp duruyordu.Kendi kadınlığından utanmadan,kız çocuğu doğuran kadınları ayıplıyordu.Bundan dolayı yengemi yolmamak için kendimi çok zor tutuyordum.Ama burda yaşadığımız sürece sesiz kalmak zorundaydık.

"Gelinağam sizi hazırlamamız lazım hanımağamın kesin emri var" dedi kuaför kızlar.Onları başım ile onaylarak annemlerin yanından ayrıldım.Ben durgun bir şekilde merdivenlerden çıkarken,kızlar da arkamdan geliyorlardı...

Yüzüme çok abartı şekilinde makyaj yapılınca, yaşım oldukça büyük duruyordu.O yüzden kuofer kızlara makyajımı doğal tonlarda yapmalarını söylemiştim.Onlarda benim isteğim onaylamışlardı.Daha çok vakit vardı düğüne.Kızlar makyaj malzemelerini çıkararak masaya diziyorlardı sırayla.

Mihra da elindeki tepsiyle içeri girmişti.Tepsinin içinde en sevdiğim olan pişi ve kahvaltılıklardan zeytin,peynir,yumurta gibi şeyler vardı."Özel hizmete yapıyorum artık size Larin hanım"Diyip tepsiy yan taraftaki masaya koyarak"kıymetimi bilin yani canım"

Onun bu hâline tebessüm ederek"bilmez miyiz canım,biliriz tabii kıyametini."

"Hadi gelin çaylar da soğumadan"dedi Mihra yere sofra serip, tepsiyi de yere bırakarak.Şuan pişilere saldırmak istiyordum ama aç göz gibi de görünmek istemediğim için sandalyemden kalkarak Mihra'nın kurmuş olduğu yer sofrasına oturdum.

Kızlar çekindikleri için hâlâ ayakta dikilmişlerdi.Onların bu hâline tebessüm eder"kızlar Hadi gelin"demiştim.

"Yok siz yiyin biz rahatsızlık vermeyelim"kaşlarımı çatarak yalancı bir kızgınlık ile

"Bir daha duymamış olayım Zilan, lütfen gelir misiniz sofraya"dediğimde ikiside çekine çekine sofraya oturmuşlardı...

Tabaktaki bütün pişileri nerdeyse ben yemiştim.Ama iç sesimin konuşması ile yediğime bin pişman olmuştum.

"kız yedin bütün pişileri şimdi sığ sığa biliyorsan koca göbeğin ile gelinliğe."Elim göbeğime gittiğinde biraz şişmişti.

Karnımı okşayarak "iç ses bütün yediğim pişileri zehir zıkkım ettin browo sana"

Mihra'nın söylenemi ile direk elimi karnımdan çekmiştim"Kız napıyorsun şimdiden hamile kalırsam nasıl olurum düşüncesine mi kapıldın"dedi kahka atarak.

"Mihraa!"diye cırlamıştım ve yatakta bulunan yastığa uzanarak yastığı alıp kafasına geçirmiştim.Mihra yastığı havada tutmuştu"reflekslerımın ne kadar iyi olduğunu en iyi sen biliyorsun Larin"gerçekten de iyi refleksları vardı Mihra'nın.

"Benim de ne kadar iyi saç yolladığı mı en iyi sen biliyorsun Mihra"diyip ayağı kalktım.Mihra ayağı kalkmam ile kapıya doğru koşarak "bilmez miyim lisedeki Bütün kızların saçların da saç bırakmazdın sen"dedi.Doğruydu.

Gerçekten de lisede Çok sıkıntılı bir tipdim.Genelik ile herkesle iyi anlaşırdım ama Lise yılların da sırf okulun popüler çocuğu bana aşık diye bütün kızlar bana bulaşırdı.bende bir erkek için hemcinsini aşağılayan kızların saçında saç bırakmazdım.

Kızlar bizim bu halimizi gülümseyerek izliyorlardı.Onlara ayıp olmasın diye "sonra görüşeceğiz Mihra"dedim dişlerimin arasından.

Tabi tabi der gibi kafasını salladı.Dolabıma doğru giderek içinden iç çamaşırı çıkıp,lavobaya girmiştim...Ilık bir duş alarak çıkmıştım duşa kabinden.Üzerime iç çamaşırlarımı giyerek,havlu ilede nemini almıştım saçlarımın.

Kıyafet giymiyecektim,zaten gelinlik giyeceğim için üşeniyordum sürekli değiştirmekten.Üzerime beyaz Bornozomu da geçirerek çıktım lavobadan.

Odaya girdiğimde yer sofrasını toplamışlardı.Kızlar yatakta oturuyorlardı,Mihra ise ortalıklarda yoktu.Heralde tepsiyi mutfağı götürmek için ayrılmıştı odadan.

"Hazırsanız yapalım artık makyajınızı ve saçınızı çok geç olmadan"demişti Zilan.

"Olur olur yapalım Zilan pek vaktimiz de kalmamış zaten"dedim saaate Bakarak.Sandalyeye oturduğum Zilan ve Berna saç ve makyajımı yapmaya koyulmuşlardı...

Makyajım tam istediğim gibi doğal tonlar da olmuştu.Saçımı ise Berna Altan şık bir topuz yapmıştı.Sıra gelinlik giymekteydi.Yediğim pişileri bence ettirmiştim arttık.Rahatlık ile sığardım gelinliğe.

"Ellerinize sağlık kızlar çok güzel oldu makyajım ve saçım"dedim ikisine de minnet ile bakarak.İkiside çok güzel kızlardı.Zilan buğday tenli siyah saçlı, kahverengi gözlü oldukça güzel bir kızdı.Berna ise koyu kumral saçlı, kahverengli gözlü beyaz tenliydi...

Gelinliği mi giymeme de yardımcı olmuşlardı.En sonunda uzun duamı da takarak bittirmişlerdi.

"Çok güzel oldunuz gelinağam"demişti Zilan hemen ardından ise Berna atlayarak"şakasız bu zamana kadar hazırladığım en güzel gelinsiniz gelin ağam"demişti beni hayran hayran süzerek.

Onların bu övgüleri ile utanmıştım.Onlara doğru adımlayarak,sarılmaya çalışmıştım ama gelinliğimin kabarıklığı buna izin vermemişti.Sinir ile gelinliğimin önünü kendime çektim onlara sarıla bilmek için ama çabam nafileydi.

Onlarda bu durumu fark edince kıkırdayarak,kendileri bana sarılmıştı.İkisinide sıkı sıkıya sarılarak "hakkınızı helal edin kızlar" demiştim.

"Ölüm döşeğindesin de bizimi haberimiz yok Larin hanım"demişti iç sesim herşeye maydanoz olarak.

"He...iç ses he ölüm döşeğindeyim,Sende hakkını helal ediyor musun"

"Helal olsunn Larin,ölmeden önce bir isteğin varmıdır gelinağam"

"var iç ses...senin ölümün "Sinir ile tekrar"anladın mı senin ölümün"demiştim.Ama ondan ses gelmemişti...

Kızların ikiside"helal olsun sizde hakkınızı helal edin gelin ağam"onlara da hakkımı helal etmiştim...

 

Annem,Fatma teyze, Babaanem ve Mihra ile ağlama seyansımız tam gaz devam ediyordu.Odaya hep birlikte girmişlerdi...

Onlar ile de konuştuktan sonra,davul zurna sesleri duyulmuştu.Son kez odama sulu gözler ile göz gezdirerek annem ve Mihra'nın yardımı ile çıkmıştım odadamdan...

Avluya geldiğimizde"Korkmaz ailesi"davul zurna eşliğinde avluda halay çekiyorlardı.Gözüm Baran'a kaydığında zifiri karanlık olan gözlerini bir saniye bile kırpmadan üzerime dikmişti.Bu yutkunmama sebep olmuştu.

Baran'ı baştan aşağı süzdüğümde ilk defa siyah dışında bir renk giymişti.Lacivert.Bu renk sanki ona daha da çok yakışmış gibiydi.Öküz herif ne giyse yakışıyordu kas yığını olan bedenine...

~Yazar'dan~

Baran karşısında gördüğü kadın ile nutku tutulmuştu adeta.Gözlerini bir saniye bile kırpmadan dikmişti kızın üzerine.Kadın'ın da gözleri onu bulduğunda"küçük kız senin bu güzelliğin ile çok can yakacağım bu Mardin de"diye geçirdi Baran içinden.

Karısını şuan içinde saklamak istiyordu.Bu güzelliği tek kendisi görmek istiyordu.Aslında herkes korkardı Baran Ağa'nın olana bakmaya,ama eğer olursa bakarlarsa Larin'e bakan her erkeğin canını yakacaktı Baran ağa.

Baran Larin'e doğru adımlarken"keşke orman'ın da koybola bilseydim küçük kız"dedi kızın yeşilerine bakarak.Her baktığında o gözlere,bir orman görüyordu.Onun bu bataklık olan hayatına,yeşillik olacaktı o yeşil gözler.

Larin kendine doğru dik adımlar ile gelen adama dikmişti bakışlarını.Kara gözlerinin en derinine bakmak ister gibi bakıyordu Larin.Baran son adımda atarak aralarındaki mesafeyi kappatı.Karşısındaki kadının masum bakışları mest ediyordu Baran'ı.O aşık olmamak için çabalıyorken,sadece bakışları ile bile Baran'ı kendine kenetliyordu Larin.

Rojda çiftin bu halini gördüğünde kıkırdamadan edememişti."ah ah bizde böyleydik Berzan'ım ile bir zamanlar"diye geçirdi içinden.Onların bu romantik bakışlarını yalancı bir öksürük ile bozmuştu Rojda.

"Bakışmanız böyle devam ederse düğün biticek"demesi ile Larin bakışlarını utanarak çekmişti Baran'dan. larin'in bakışlarını gözlerinden,çekmesiyle Baran boşluğa düşmüş gibi hissetmişti kendisini.

Bu bakışmayı başka biri bozmuş olsaydı ölüm fermanı yazılmıştı.Ama bu bakışmayı bozan Rojda olduğu için birşey diyemezdi abisinin karısına. içine Derince nefes çekerek sakinleşmeye çalışmıştı.

Avjin de hızla çiftin yanına gelmişti.Yengesini baştan aşağı süzdüğün de bir kere daha ne kadar güzel bir kadın olduğunu anladı."yenge kuğular gibi olmusun"

Larin bu iltifatları her zaman duyardı ama utangaçlığından bir türlü alışamazdı bu iltifatlara.

Utanmıştı."teşekkür ederim avjin,sende çok güzel görünüyorsyun"Avjin giymiş olduğu uzun siyah abiyesi ile oldukça şık olmuştu.Avjin yanlarından Rojda ile birlikte ayrılmıştı.

Baran sanki bu dünyadan değilmiş gibi davranıyordu Larin'i gördüğünden beri.Larin'in bakışları Baran'ı bulduğunda,neden böyle baktığını anlayamamıştı."Bir sıkıntı mı var Baran ağa"Baran Larin'in naif sesi ile kendine gelmişti sonunda.

"Ne gibi bir sıkıntı"

"Bilmem bende sana soruyorum"diyen kadının dudaklarına kaymıştı bakışları.O dolgun dudakları şuracıkta soluksuz öpmek istiyordu.Kadının sesi bile Baran'ın sertleşmesini sağlıyordu.

Daha önce Baran'a yakınlık sağlamadan,sadece sesi ile sertleştiren kimse olmamıştı.Ama Larin farklıydı.O benimsediği kadındı.Onun kadınıydı!Larin adamın bakışlarının dudaklarında olduğunu farkettiğinde,yalancı bir öksürük ile tekrardan bakışlarını gözlerine çekmişti.

"Baran ağa sen kendinde misin? geldiğinden beri sanki bu dünyada değilmişsin gibi davranıyorsun"

"Güzelliğinin karşısında,bu dünyada olamamı bekleme benden kadın"diye gevelemişti ağzının içinde.Ama Larin'i hiç birşey anlamadığı için"hıı... anlamadım"yüzünde anlamaz bir ifade varken.

"Bu adama ne oluyor böyle"diye içinden geçirdi Larin.

Baran kendini larin'in etkisinden çıkarmaya çalışarak,dik duruşuna ve sert bakışlarını tekrardan geri döndü."yok birşey"koluna girmesi için uzatarak"insanları daha fazla bekletmeyelim"

Larin uzatılan kola girerek,Birlikte zılgıtlar,alkışlar,havai fişekler, meşaleler vb. Şeyler ile birlikte kol kola çıkmışlardı konaktan.

Çifti gören herkes hayran bakışlarını üzerlerinden çekmiyorlardı.Sanki birbirleri için yaratılmış gibilerdi.Nazar duaları okuturmuştu bir çok imama Şenay hanım.Oda farkındaydı ne kadar yakıştıklarının.

Baran'ın lüks aracına geldiklerinde çift Baran ön kapıyı açarak Larin'i oturtturmaya çalıştı.Larin'in kabarık gelinliği arabanın ön koltuğuna sığmamıştım.

"Bu nasıl bir gelinlik amına satayım"diye Baran gelinliği arabaya tıkıştırmaya çalıştı.Ama gelinliğin kabarıklığı biraz zor sığıyordu ön koltuğa.

"Senin yüzünden bunu aldık izin verseydin,diğer gelinlikleri almamızı bu derdi çekmiş olmazdık"dedi Larin lafını çarparak Baran'a.

Baran eli ile yüzünü sıvazlayarak"Gerekirse bu gelinliği keserde seni içine yerleştiririm"Baran inat ettimişti.

"Bırak arka koltuğa geçeyim,oraya sığar gelinlik"Ama Baran'ın bırakmaya niyeti yoktu."ya sana diyorum hey bıraksana geçim "

Baran en sonunda gelinliği yerleştirmişti."arka koltuğa geçmiyorsun küçük hanım,sen benimleyken her zaman sağ koltuğumda oturmaya mecburssun."

(Yazar'dan:sağ koltuk prenseside oldun kız Larin 😅)

Larin onun bu hâline göz devirerek önüne dönmüştü.Baran onun bu hareketi ile "o gözleri birdaha bana devirme küçük hanım"dedi larin'in birşey demsine izin vermeden sertçe kapıyı kapatarak.

Larin onun bu hâline afalamıştı sadece.Baran da şoför koltuğuna geçtiğinde, Arabayı çalıştırmıştı.vitesi bire alacaken larin'in gelinliği buna izin vermemişti "sikerim böyle işi de"Larin adamın küfür baz haleri ile yüzünü buruşturmuştu.

Sinir ile gelinliği çekti vitesten Larin."benim yanımda küfür etme Baran ağa"Baran tek kaşını kaldırarak"Allah Allah edersem ne olur küçük hanım"

Larin ne diyeceğini bilemediği için"edersen bende ederim küfür Ozaman "demişti ağzını bükerek.Aslında küfürden nefret ederdi ama sırf adama inat edebilirdi.

"Et bakalım küçük hanım bak ozaman napıyorum"

"Neden sen ediyorsun ama ben neden etmeyeyim"

"Ben ederim"Arabayı kullanmaya başlayarak"senin küfür edeceğin tek yer yatak küçük hanım"..."yatakta çok sertimdir,Altımda inlerken sadece izin veririm küfür etmene"demişti Baran çapkın çapkın sırıtarak.

Larin yavaş yavaş domatese dönmeye başlamıştı."Terbiyesiz"Baran karısının bu hilini görünce dudaklarına yapışmamak için kendini çok zor tutuyordu.Larin'i utandırmayı çok sevdiği için,her fırsatta utandırmaya çalışıyordu...

Beş yüze yakın araba konvoyu ile, düğün alanına gittiler.Dicle ve serhatın düğünü yapılmıyacaktı aslında ama Şenay Anne "kızımı teli duvaklı çıkarmak istiyorum bu konakta"diye sürekli ısrar ettiği için kabul etmişlerdi...

Düğün alanına gelmişlerdi.Larin Tam kapıyı açıp ineceken Baran'ın"Bekle"demesi ile açmamıştı.Barana baktığın da, Baran arabadan inerek onun kapısına gelip kapıyı açtı.Elini uzatığın da Larin tutup tutmamak arasında çelişiyordu.

"Ben de senin elini tutmaya meraklı değilim"Larin tek kaşını kaldırdığında "ama düşersen falan birde onunla uğraşamam"

"Senin yardımına ihtiyacım yok,çekil önümden ben tek inerim arabadan"dediğin de Baran hiç ısrar etmden çekilmişti.Kollarını göğüsünde bağlayarak alayla izlemeye başladı.

Larin ayaklarını zemine bastığında son iş ayağı kalkmaktı.Ayağı kaltığında topuklusu birden yamulunca ağzından bir çığlık firar etmişti.tam yeri boylayacaken,Baran hemen belinden kavrayarak düşmesine engel olmuştu.

Larin'in gözleri kapalıyken bir gözünü yavaşça açıp baktığında "düşmedim dimi?"diyip diğer gözünü de açmıştı.Kimin kolları arasında olduğunu idark ettiğinde ise,hızla Baran'ın kollarından çıkmaya çalıştı.

"Yavaş ol tekrardan düşeceksin"

"O bir kere olur ağam"Baran da onun bu hâline sırıtmadan edemiyordu.Gülmeyen adam larin her yanımdayken gülümsüyordu.

"İnat etmeyip kabul etseydin, düşme tehlikesi yaşamazdın küçük hanım"Diyip larin'in belinden kollarını çekmişti.

"Sende yardım edeceksen, iğneleyerek konuşup yardım etme Baran ağa"Baran'ın yardım edeceken kurdu cümle ile inatçı damarı tutmuştu.

"Ben doğruları söylüyorum küçük kız"Dİyip arabanın kapısını da kapatı.Kolunu uzatı Baran koluna girmesi için.Larin ise oralı bile olmadan yürüyeceken Baran'ın"Larin!"demsi ile ona döndü.

Gözlerinden ateş çıkıyordu nerdeyse"beni yok saymayı kes küçük hanım!,yoksa zararlı çıkarsın"yutkundu larin derince.Onun gür sesi ile korkmadan edememişti.

Baran tekrar kolunu uzadığında Larin hemen girmişti koluna.Arkadan gelen insanlar ile birlikte girmişlerdi düğün alanına...

Gelin ve damat koltuğuna oturmuşlardı.Larin'in gözü onlara doğru gelen uzun boylu,kumral saçlı,siyah takım elbiseli adama takılmıştı.Gülümsyerek Baran'a yaklaşıp tokalaştılar

"gelmezsin sanmıştım, düğüne berat efendi."demişti Baran.Berat Baran'ın en yakın arkadaşı,kan kardeşiydi.On yıldır arkadaşlıkları devam ediyordu.

"Biliyorsun yurtdışı işlerinden Mardin'e zor geliyorum Baran ağam"

"Biliyorum biliyorum"Beratın gözü larin'e kaydığında gözlerine inanamadı.Gelini sümüklünün tekidir diye düşünmüştü ama bu kız bir melek gibiydi.

Elini uzatığın da "Hayırlı olsun yenge hanım.Ben Baran'ın can dostu Berat"Baran yalancı bir öksürük ile Beratın eline vurarak "Temas yok!"demişti.

Berat Baran'ı çok iyi tanıyordu.Kıskançlığını da bildiği için onun bu tepkisine gülümsemişti.Larin "teşekkür ederim"..."bende Larin"dedi tebessüm ederek.

Baran içten içe kıskanıyordu, çünkü Larin hiç bir zaman Baran'a böyle tebessüm etmemişti.Arkadan gelen Mihra'nın soluk soluğa sesi ile bütün bakışlar ona yöneldi"Ay Larin"Larin'in yanına gelerek"al şu çiçeği Kızım evde unutmuşsun, fotoğraflar da elinde çiçek olmadan mı çekineceksin."diyip içine derince nefes çekti.

Berat karşısındaki kızın soluk soluğa haline baktı.Bakışları Mihra da takılı kalmıştı.Mihra'nın da bakışları Berat'ı bulduğun da dönüp iki kere bakmıştı.Berat tuttuğunu koparan bir erkekti.Mihrayı gördü gibi içinde birşeylerin kıpır kıpır olduğunu hissetmişti.

Elini Mihra ya uzatarak"ben Berat"dedi en çapkın sırıtışı ile.Mihra onun bu hareketi ile göz devirerek "ismini sorduğumu hatırlamıyorum"dedi.

Larin Mihray'ı çok iyi tanıyordu.Aşk konusunda çok zor bir kızdı Mihra.Baran da beratı çok iyi tanıyordu.Emindi Beratın Mihray'ı etkileyeceğine.

"İsmimi öğrenmeniz için ilahi sormak zorunda değilsiniz ya hanım efendi"

"Sizin gibi erkekleri çok gördüm beyefendi ben"Elindeki çiceği larin'e vererek"yemem ben bunları başka kapıya"

"çok emin konuşuyorsunuz hanımefendi"

"Doğruları söylüyorum"diyerek Larin'e dönüp"ben annelerin yanında oturuyorum güzelim birşey olursa çağırırsın "diyerekten ayrıldı larin'in yanından.

Berat hemen larin'e dönerek"yenge bu hırçın kız kim"

"Benim en yakın arkadaşım Mihra bildiğin kızlara benzemez o Berat"

"Nasıl bildiğim kızlara benzemez"

"Mihra iki güzel söze kanaçak biri değil,onu elde edebilmen için uzun uğraşlar sarf etmen lazım"Berat kafasını anladım şekilinde sallamıştı.ama o da berat ise Mihra'yı kendine deli divana edecekti.Nikah ta kıyılmıştı.

Artık Larin resmi olarak evlenmişti, Mardin'in Acımasız ağası ile.Herkes neşeler içinde halay çekiyordu.Baran da kalkmıştı ayağı halay çekmek için.

"Geliyor musun küçük hanım benimle halay çekmeye"

"Yok sen çek gelmiyorum ben"dedi Larin halay çekenleri izleyerek.Baran sırf düşmanlarının ağzına laf vermemek için kalkmıştı halay çekmeye,yoksa onunda çekmeye niyeti yoktu.

Berat halay başında halay çekerken,Baran Beratın eline girdi.İkisi Birlikte düşmanlara karşı mutlu bir şekilde halay çekiyorlardı.Baran karısının gözünden bir saniye gözünü ayırmıyordu halay çekerek.Larin ise neden hep böyle baktığına bir anlam veremiyordu.

Baran'ın eline bir kızın girmesi ile kaşlarını en derinden çattı.Kız kara kaşlı kara gözlü bir kızdı.Larin yerinden huzursuzca kıpırdadığında yanına Mihra gelmişti.

"Kızım sen salak mısın"dedi kollarını göğsünde bağlayarak.

"Ne oluyor Mihra"

"Kocan elden gidiyor o oluyor Larin"Larin ona anlamaz gözler ile bakarken "kızım ne bön bön bakıyorsun,kalkıp kocanın eline girip halay çekiyorsun."

"Ben halay çekmem Mihra "Baran dikkatle ikiliye bakıyordu.

"Görüyor musun kızları Larin kocanın etrafında pervane oluyorla,birde halaydaki kıza bak nasıl sırnaşmış Baran'a "Mihra çok haklıydı kız resmen Baran'a yapışmıştı.

Larin bunu fark ettiğinde"zorla da evlenmiş olsam da bu kocamı başkalarına yar edeceğim anlamına gelmiyor."diyip ayağı kalkarak"haklısın Mihra ama ben bilirim o kıza ne yapacağımı"

"İşte benim arkadaşım"dedi Miha kocaman gülümseyerek.Baran larin'in ayağı kalktığını görünce dikkat ile onun nereye gideceğini izledi.

Mihra'nın yardımı ile Baran'ın yanına gelmişti.Kız Larin'i görünce birden yüzü düşmüştü.Larin kız ve Baran'ın ortasına girerek halay çekmeye başladı.Baran karısının eline girmesine içten içe sevinmişti.Onun ile temasta bulunmayı çok seviyordu.Kelebek hissi bu olsa gerekti.

Baran Larin'in kulağına yaklaşarak "ne oldu da geldin küçük hanım"dedi.Larin Baran'ın nefesini teninde hissedince ürpermeden edememişti.

"Gelmem için ilahi birşey mi olması gerekiyor anlamdım"dedi Larin de onun duyabilmesi için bağırarak.

"Hayır"

"İyi"Larin çok lafı uzatmak istemiyordu.Şuan tek hedefi yanında suratı düşmüş bir şekilde halay çeken kızdaydı.Aklına gelen fikir ile gelinliğinin altından topuklusunun ucu ile kızın ayağına en sert sekilde bastırdı.Kızın tırnağının tam üstüne,geldiği için topuk ucu kız acı ile inlemişti.Kızın tırnağı kan içinde kalmıştı.

Larin bu durumda zevkle gülümserken kızın ona baktığını fark edince,Masum rolüne bürünerek "kusura bakma canım ya"dedi rolünü sürdürerek.Baran anlamıştı karısının bilerek kızın ayağına bastığını suratından.

"Biraz daha dikkatli olsana"Larin kızın sinirle bu şekilde çıkışıması ile kendi de sinirlenerek.

"Benim sana karşı dikkatli olmam için,senin götünün başının ayrı oynamaması lazım"Baran kadının bu söylenemini duyamamıştı müzik sesinden dolayı.

Kız larin'in bu söylenemi ile "gerizekalı"dediğinde Larin kızın saçına yapışmamak için kendini çok zor tutuyordu.

Larin tam birşey diyeceken Baran halaydan çıkarak "karım ile düzgün konuş roniya"dedi en sert hâli ile.müzik bitmişti.Herkes halay çekmeyi bırakmış üçlüye bakıyordu.

Baran'ın bu söylenimi ile Larin içtenlikle Baran'a gülümsedi.Baran karısının bu hâline karşılık veremeden duramamıştı.

"Ama Baran karın-"

"Kes sesini karım hakkında bir kelime bile kullanmaya sakın cüret etme"dedi sinir ile.Roniya Baran'ın dayısının kızıydı.

Baran'ın dayısı Baran'a doğru gelerek"bir sıkıntı mı var Baran"demişti sert birşekilde de kızına Bakarak.Kızını çok iyi tanıyordu adam Roniyanın olay çıkarmadan duramıyacağını biliyordu.

"Dayı bir sıkıntı yok sen kızına sahip çık yeter"dedi.Roniya'nın ağlamasına ramak kalmıştı.Larin Roniyanın bu hâline kahaka atmamak için kendini çok zor tutuyordu.

"Peki Baran"dedi adam mahçup bir şekilde.Adam Roniya'nın koluna yapışarak "yine ne yaptın Allah bilir "diyerek düğün salonunun kapısına doğru götürdü.

Larin kızın arkasından zevkle gülümseyerek"Roniya tırnağın kanıyordu canım,bir yara bandı falan takmayı unutma"

"Ben sana takacağım şimdi o yara bandıyı küçük hanım "diyen Baran'ın sesi ile Larin yüzündeki gülümseme sönmüştü.

"Kızın ayağına bilerek bastığını biliyorum küçük kız"Larin'i birden hıçkırık tutarak

"Hıck.. yanlış biliyorsun.. hıck Baran ağa"iki kaşını havaya kaldırarak"hıck...ben hem neden kızın ayağına bilerek basayım ki"

Baran Larin'in bileğinden tutarak"onuda sen biliyorsun küçük hanım "diyerek yürütmeye başladı gelin ve damat masasına doğru.Larin kurtulduğunu sandığı için Derince bir oh çekti.

Baran bunu fark ettiğinde"bu konu burda kapanmadı küçük hanım, evde çekeceğim ben senin fişini"Dediğinde Larin dudaklarını ısırmıştı...

 

 

​​​​Devam edecek..

 

​​​​​​~Larin'in roniye yaptığı harekete ne diyorsunuz balarım? ~

~Larin ve Baran'ın sahnelerini nasıl buluyorsunuz?"~

 

Loading...
0%