@yukominaaa
|
8.Bölüm hatırlatma... "Yenge bugün çok erkeğin canını yakacak abim"dedi Avjin dudaklarını ısırıp kafasını iki yana doğru salladı. "Eltim çok güzel...oldun Avjin hakklı Baran bugün çok erkeğin canını yakacağına eminim"Baran piskopatın tekiydi. "Hadi hayırlısı "dedim.Bu elbiseyi giydiğim için benim de ecelim olacaktı Baran.Ama ne demişler"intikam soğuk yenen bir yemektir "bende soğuk yemeği yiyimde sonrasına bakardık. "Baran da seni çiğ çiğ yiyecek Larin"dedi iç ses. "Kokutma sende beni iç ses" "Korkmalısın Larin ecelin olacak bir iki saat sonra Baran ağa... artık intikam yemeğini de mahşerde alırsan yersin!" "İç ses defol git başımdan "iç ses yüzünden korkmaya başlamıştım.Salak iç ses.Gümüş tonlarda tek bant topuklularımı da giymiştim.Elime de aynı tonlarda çanta almıştım... Avluya geldiğimiz de kimsecikler yoktu.Herkes çarşıda gezdiği için yorulmuş, odalarına çekilmişlerdi.Baran kapıdan selim abinin beni alacağını söylemişti.Selim abi de konağın kapısında siyah lüks araçla bekliyordu beni. Avjin ve Rojda ya dönerek"hadi ben gidiyorum"dedim. "Bol şans eltim" "Bol şans yenge"dediler.İkisinede sıkıca sarılarak"herşey için teşekkür ederim"Aynı şekilde sarılmama karşılık vermişlerdi... Selim abinin korna çalması ile ayrıldım ikiliden.Son kez onlara Bakarak çıktım konaktan.Selim abi kafasını kaldırıp bana bakmadan arabanın arka kapısını açtı.Bende teşekkür ederkten bindim arabaya ✧Hello ballar! ~Ig: Wattpad_yuko~ •Bölüm hakkın da yorum ve oy kullanmayı unutmayın ballarım• {Hadi görüşürüz ballar öptüm🫀} 9.Bölüm👠💄 Yarım saatte yakındır yoldaydık.Oldum olası araba yolculuklarından nefret ederdim.Bügün de nefret ettiğim günlerden biriydi.Bıkınlıkla"selim abi ne kadar daha kaldı gideceğimiz yere"dedim. "Bir yirmi dakika kaldı yenge"bıkkın bir nefes verdim.O görmese de başım ile tamam işareti yaparak tekrardan yolu izlemeye koyuldum... Yirmi dakikanın sonunda gelmiştik.Selim abi otoparka arabayı park ettiğinde,arabadan inerek benim kapımı açtı."teşekkür ederim selim abi"oda baş selamı vermişti.Yüzüme hiç bir şekilde bakmıyordu.Kesinlikle selim abinin yüzüme bile bakmasının ardında Baran vardı. Kim bilir nasıl tehtid etti adamı? Arabadan indiğimde otoparka bir göz attım.Bütün arabalar mı lüks olurdu be bu otoparkta.Bir araba bile eski değildi."yenge sizi Baran beyin yanına kadar benim eşlik etmem lazım"selim abinin cümlesiyle etrafa bakmayı kesmiştim. "Tamam selim abi gidelim"selim abiyle birlikte çıkmıştık otoparktan... Mekânın kapısına geldiğimiz de iki tane koruma bizi karşılamıştı."Hoşgeldiniz" Selim abiyle Birlikte "hoşbulduk"dedik.Mekana giriş yaptığımız da oldukça lüks ve büyük bir mekandı.İçindeki insaların hepsi iş kadınları iş adamları gibiydi. Kadınlar giymiş oldukları elbiselerle oldukça şık erkeklerin hepsi ise giymiş oldukları takım elbiselerle tam bir mafya Vibe veriyordu.Buraya gelmeden önce çok mu abartılı süslendim diye tereddüte kalmıştım ama yanılmışım. Çünkü şuan burdaki en sade kadın ben olabilirim! Biz merdivenlerden tek tek inerken bir yandan da gözlerim Baran'ı arıyordu.Nerdeydi bu adam derken.Baran'ı en köşede ayrı bir masada birileri ile birşeyler konuştuğunu gördüm.Arkası bana dönüktü ama heybetli vücudundan dolayı kolaylıkla tanımıştım.Ve Baran'ın yanında da bulunan bir cadı vardı. Süsen! Pullarlı siyah kısacık bir elbise giymişti.Bu haliyle aynı bir disko topuna benziyordu.Bu kadar abartılı giyinecek ne vardı anlamıyordum.Abartılı giyine bilirdi yorum yapmazdım ama disko topu gibi giyindiyse yorum yapardım. Onlara doğru gittiğimiz de Baran'ın arkası hâlâ bana dönüktü.Süsen cadısı bıkkınlıkla etrafa bakarken benim geldiği mi fark ettiği gibi kaşlarını çatmıştı.Beni baştan aşağı süzerek yüzünü buruşturdu.Salak.sen önce kendine bak. Bana bakıp sinsice sırıtarak,elini birden Baran'ın elinin üzerine koydu.Baran ise onun bu davranışı ile hızlıca elini elinin üzerinden çekmişti.mimiklerini görmüyordum arkası bana dönük olduğu için ama sinirlendiğini arka bedeninden bile anlıyordum.Süsene her ne dediyse süsen kırp kırpızı olmuştu."yenge burdan sonra ben gidiyorum" "He tamam selim abi görüşürüz" "Görüşürüz yenge"yanımdan ayrılmıştı.Süsen bana bakarken Baran da bana döndüğünde beni görmüştü.Beni gördüğü gibi yüzü gerilmisti.Bedeni mi baştan aşağı süzdüğünde gerilmesi iki kat oluyordu.Sinirleniyorduda yüzündeki damarları belirginleşmişti.O belirginleşen damarlar yoksa benim ölüm sirenlerimin çağırısımıydı. Gözleri yüzüme çıktığın da yutkunmuştu.Adem elmasının oynaması ile banim yanıma dik adımlarla gelmeye başladı.Onun her adımında geriye bir adım atmıyordum.Aksine bende dik bir tavırla onun bana gelişini izliyordum. Son adımı da atığın da "orman göz bune!"dedi sinirden soluyarak.Bir yandan da bir kolunu belimi sarmalamıştı."ne ne "neyden bahsettiğini bilmiyormuş gibi yapıyordum sadece. Beni kendine serçe bastırmıştı.Ama acıtmadan."bu üzerindeki ne?"yüzümün her bir santimini gözleri ile esir almıştı.Sinirden koyulaşan gözleri korkmama sebep oluyordu. "Elbise Baran" Kolu belimi daha çok sararken"onu görüyorum orman göz"gözlerini kapatıp içine derince nefes çekti."kim sana dedi bu vücut hatlarını gösteren daracık elbiseyi giy diye" "Kimse demedi... hoşuma gittiği giydim" "Bakalım akşam olacaklarda hoşuna gidecek mi küçük hanım"akşam ne olacaktı.Bu adam bana yoksa birşey mi yapacaktı.Yok yok yapmazdı dimi? "Akşam ne olacak"dedim korkak korkak.Benim bu sorumu pas geçmişti."Selim'i arıyorum ve hemen şimdi eve gidiyorsun" Onunla bedenlerimiz yapışıken onu itmeye çalışarak"hayır gitmiyorum"Dedim. "Gidiyorsun Larin" "Gitmiyorum"o kadar hazırlanmıştım Baran istedi diye gitmezdim asla.Herif öyle bir sarmalamıştıkı koluyla belimi itsemede fayda etmiyordu.Milim kıpırdamıyordu. "Tamam gitme amına koyayım ama bugün çıkacak cesetlerden de ben sorumlu değilim"ben onun bu söyledikleri ona anlamaz gözlerle bakarken onun gözleri dudaklarıma kaymıştı.Arsız arsız dudaklarıma bakarken arda arda yutkunmuştu.Yutkunuş sesleri Kullağımda yankılanmıştı. "Sabır... sabır birde kırmızı ruj sürmüş gel de delirime şimdi"Baran'ın bakışları bakış değildi.İster istemez elim ile dudaklarımı kapatmak istiyordum.Büğünün intikamını almıştım nerdeyse.Kudurmuştu yeterince Baran. "Yarım saat sonra gidiyoruz burdan"sonunda çekmişti bakışlarını dudaklarımdan.Kaşlarımı çatım. "Bu kadar kısa mı sürecekti-" "Hayır bu kadar kısa sürmeyecekti ama senin giymiş olduğun siktiğimin dar elbisesi yüzünden kısa bittirmek zorundayım." "Baran abartıyorsun" "Sen karşımda kırmızılar içindeyken abartmam mümkün değil Larin "kırmızıya olan zarfını biliyordum.Gecelik magzasında bunu bana çok net bir şekilde göstermişti.O anlar aklıma geldikçe utanıyordum. "Baran kollunu çeksen mi artık... yapıştın bırakmıyorsunda" "Gidene kadar bu şekilde kalacağız "diyip benim birşey dememe izin vermeden.Az önce konuştuğu adamlara doğru gidip benide kendiyle Birlikte yürütü.Masa barlarda olan masalar gibiydi.Yuvarlak. Süsen cadısı bizi kıskançlıkla izliyordu.onun bu kıskanç hâllerini izlemek bana büyük bir zevk veriyordu.Masada iki tane adam da vardı. İki adam da bir seksen boylarında biri esmerken diyeri kumraldı.Genç duruyorlardı ikiside.Bizim geldiğimizi görünce sadece bakışları Baran'daydı.Masa'ya geldiğimizde Baran ingilizce konuşarak"Let's continue where we left off"(kaldığımız yerden devam edelim) demişti. Bu adamlar yabancımıydı oysaki hiç yabancıya benzer haleride yoktu.Baran hödüğü beni tanıştırma gereksiminde bile bulunmamıştı.Bu pek fazla dert etmemeye çalıştım.Baran ve iki adam ingilce iş konuşurken bende etrafa göz gezdiriyordum.Baran iş konuşurken bile elini belimden çekmemişti. Süsenin işten anladığını hiç düşünmüyordum.Baran lar konuşurken bir fikir bile beyan etme gereksiminde bile bulunmuyordu.Bakışları sürekli ben ve Baran'ın üzerinde gidip geliyordu. Etraftaki insalarsa benle Baran'ın bu halini bazıları kıskançlıkla bazıları ise tebessüm ederek izliyorlardı.Baran sülük gibi yapışmıştı.Kıpırdamak istesem onuda yapmıyordum Baran'ın elinin belimde olduğu için. Gözüm bize doğru gülümseyerek gelen kadına takıldı.Kadın manken gibiydi.Bir bacağı benim boyum kadardı.Sarışın mavi gözlüydü.Üzerini giymiş olduğu mavi elbise ile de göz rengi daha da ortaya çıkmış gibiydi.Yabancı birine benziyordu. Kadın masaya geldiğinde"Hello"(merhaba) demişti tüm gülümsemesini bahş ederek.Esmer olan adam masaya gelen kadınla elini beline atarak ""Welcome my life"(hoş geldin hayatım)ya sevgililerdi ya da evlilerdi. Kadında hoş bulduk diyip bakışlarını bana ve Baran'a çevirdi.Baran'ın elini belimde görmesiyle "Who is the woman next to you in this fire, Baran? "(bu ateşler içindeki yanındaki kadında kim Baran?) Baran ise onun bu söylediği ile bana bakıp iç çekti."Let me introduce my wife Larin "(tanıştırayım eşim larin.)En azından bu kadına beni tanıştırmıştı.Kadın Baran'ın söylediği ile şaşırmıştı.Ama şaşkınlığını bir kenara atarak elini bana uzattı. "I'm Larisa Laren...I'd like to add that you're the most stylish person in Burada "(bende larisa Larin...şunu da ekliyeyim buradaki en güzel görünen kişisin)onun bu iltifatı ile biraz utanmıştım.Gülümseyerek tam cevap verecek süsen cadısı atlayarak konuşmama izin vermedi. "Larin Sen şimdi burada doğup büyüdüğünü için İngilizce bilmiyorsundur istersen sana ne dediğini çevire bilirim"Aşağılayıcı sesi ile yüzümü buruşturdum.Sırf Burda doğup büyüdüğüm için İngilizce konuşamıyacağımı düşünüyordu salak. Baran'a baktığımda sinirle süsene bakıyordu.O da ingilce konuşmadığımı düşünüyordu.Onları takmadan eli havada kalan larisa'nın elini sıkarak "I'm very pleased Larisa... Thank you very much for the nice compliment, I look stylish too, although not as much as you.(Çok memnun oldum Larissa... Güzel iltifatın içinde çok teşekkür ederim senin kadar olmasa da bende şık olmaya çalıştım)dedim tüm gülümsemi onun gibi bahş ederek. Elini sıkıp bıraktığımda süsen'e baktım.Karşım da renkten renge giriyordu.Kırmızı mor pembe her renge giriyordu.Onun bu bukelemin gibi renk değişikliğini zevkle izliyordum.Baran'ın bakışlarını üzerimde hissettiğim de bakışlarımı süsenden çekip Baran'a yönlendirdim. Baran ise ağzı yarım şekilde açık şekilde hayranlık ve şaşkınlıkla beni izliyordu.Onun bu hâli ister istemez komiğime gitmişti.Dudaklarımdaki gülümsemeye engel olamadan gülmüştüm.Baran benim gülümsemem ile kendine gelerek eski haline döndü hemen. Soğuk ve gadar! Baran ceketini üzerinden çıkardığında,ne yapacak diye ona baktım."bunu üzerine giy hava soğdu"onun bu söylediği ile ister istemez kaşlarım çatılmıştı.Biz şuan kapalı bir alandaydik hava nasıl sağo bilirdi. "Hava gayete sıcak Baran eğer sana soğuk geliyorsa çekti tekrardan üstüne giyebilirsin"Ağzında Bir kaç küfür savurdu. "Orman göz giy diyorsam giy lafımın ikiletilmesine haz edemediğimi biliyorsun"sinirlenmişti.Zaten sinirlenmediği bir anda yoktu.Giymek istemiyordum giyersem terlerdim çünkü hava gerçekten sıcaktı. "Baran farkındaysan biz şuan kapalı bir alandayız üşümem mümkün bile değil.... Anlayamıyorum ne diye ısrarla ceketi üzerime giydirmek istiyorsun"Baran sinirle bir nefes vermişti. "Çünkü ancak seni böyle kamuflaj edebilirim"sesi biraz sert çıkmıştı. Benim giymiyeceğimi anladığında ceketi sert Bir şekilde tekrardan üzerine giydi.Adamlardan biri iş konusu açınca tekrardan baran adamla konuşmaya başladı.Eli de tabiki boş durmamış belime koymuştu. Larisa süsene nefretle bakıyordu.Süsende aynı şekilde ona o şekilde bakıyordu.Larisa'nın bakışları bu sefer beni bulunca bana kaş göz hareketi yaparak sigara içme alanını gösterdi.Siğra içme alanın yanında lavobo vardı. Baran hiç bir yere gitmeme izin vermeyeceği için Ufak bir yalan atarak ondan ayrıla bilirdim.Larisaya bekle işareti yaparak Baran'a döndüm"Baran çeker misin elini belimden lavobaya gideceğim"çok nazik konuşmuştum. "Lavobo da ne yapacaksın"bu adam bazen çok beyinsiz olabiliyordu.O nasıl soruyordu. "her insanın ihtiyaçlarını karşıladığı gibi bende lavobaya giderek ihtiyaçlarımı karşılayacağım ağam izninle"Baran elini belimden çektiğinde sonunda nefes aldığımı hissetmiştim. "iğneleme den de konuşamayıyor amına koyayım "diye mırıldandığın da "efendim birşey mi dedin"dedim tek kasimi havaya kaldırarak. "Çabuk işini hallettip yanıma gel"daha fazla uzatmak istemediğim için başımla onaylarak ayrıldım yanından.Siğara içme alanına topuklu ayakkabılarımın çıkarmış olduğu seslerle Birlikte giderken arkama baktım.Baran larisa ile birşey konuşuyordu. Bu fırsat bilerek hemen atım kendimi sigara içme alanına.Alan da benden başka kimse yoktu...Bir süre sonra da Larissa da içeriye giriş yapmıştı.Baktığım da kan ter içinde kalmıştı. (Not:larisa ve larin'in ingilizce konuştuğunu düşünün ballar) "Kocan çok sıkıntılı Larin"ismimi çok tuaf şekilde söylüyordu aksanından dolayı. Tuaftı ama tatlı söylüyordu. "Niye birşey mi dedi"ne dediyse kadın kan ter içinde kalmıştı. "Boşver sen hallettim ben "peki der gibi başımı salladım.Merakla beni neden buraya getirdiğini soracaktım ama sormama izin vermemişti."Larin seninle konuşmak istediğim bir konu var"eliyele açık alanlardaki masayı gösterdi."şuraya geçelim konuşalım" Gösterdiği yere doğru giderken merakla benimle konuscak olduğu konuyu düşündüm.Masaya geldiğimizde karşı karşıya oturmuştuk.Elini ellerimin üzerine atarak"Larin şimdi sana soyleceklerimi ister kullağına küpe et istersen de kullak ardı et"..."bu söyleyeceklerim hepsi sana bir abla tavsiyesi" Bende onun elini sıkarak "söyleyeceğin herşeyi kullağıma küpe edeceğime şüphen olmasın"dediğimde tebessüm etti. "Bak Larin belki farkındasındır süsen'in Baran'a olan hal ve davranışlarından" Bıkın bir nefes vererek"farkındayım "diye mırıldandım. "Süseni uzun zamandır tanıyorum Larin.Çok sinsi biridir.İstediğini alana kadar mücadele eder.Şuan ki istediği tek şey de Baran.Baran'ı kendine takıntı hâline getirmiş durumunda.Kocanı senin elinden alabilmek için fırsat gözlüyor.Senden istediğim onun karşısında kavga etmemeniz.Susen tatlı dili biridir sizin kavga ettiğinizi gördüğü gibi Baran'ı sana karşı doldurmak onun için çok kolay olur.Evet Baran kolay kolay dolduruşa gelebilecek biri değil ama emin ol o yılan ne yapar ne eder doldurur Baran'ı." Söylediklerinde çok haklıydı ama birşey daha vardı ki Baran dolduruşa geldiği için bitterdi benim için.Baran zeki adamdı eğer öyle bir halt ederse de dediğim gibi başlamadan bitterdi benim için. "Bu söylediğin herşeyi dikkate alacağım dan emin olabilirsin Larissa."Elimi bırakarak ayağı kalktı.Bende ayağı kalktığımda ona sarılmak istediğim için onun karşsina giderek sarıldım. Birden sarılmam ile şaşırmış olacaki sonradan karşılık verdi."Teşekkür ederim bana vermiş olduğun tavsiye için larisa" "Rica ederim Larin"dediğinde ondan ayrılmıştım."artık gidelim yoksa Baran birazdan burada olacak" "Haklısın gidelim gelmeden" Birlikte çıkacaken alandan alana giren kişi ile kala kalmıştım."K-aan"ismi dökülmüştü dudaklarımdan.Bu bu gerçekten kaan'dı.İlk aşkım olan adam karşımdaydı yılar sonra. Lise yıllarının başında kaan'a plotonik şekilde aşıktım.O zamanlar Kaan hem orta okul da hemde lisede sınıfta kalmıştı.Yaşı benden büyüktü hayliyle.Bir gün lisenin başlarında yakın bir arkadaşım vardı "Leyla"arkadaş demek bile içimden gelmiyordu. O zamanlar salak gibi Leyla'ya bütün sırlarımı anlatırdım.Kaan'ı da anlatmıştım tabikide.Leyla bunu öğrendiği gibi Kaan ve arkadaşlarına yetiştirmişti. Kaan bunu öğrenince yüzüme karşı "kimin umrunda o Ergen'in aşkı"demişti.O zamanlar kalbimdeki sızının tarifesini size anlatamam.Yakışklı biriydi.Kumral saçlı ela gözlü uzun biri.Ama şerefsizin tekiydi.Bakışkaları beni bulunca şaşırmamış gibiydi beni gördüğüne. Beni baştan aşağı arsızca süzdü.Bana doğru dik adımlarla gelirken bir yandan da pis pis sırıttıyordu."Larin yıllardan sonra bu ne sürpriz böyle"Onunla konuşmak bile istemiyordum."bakıyorum cevapta vermiyorsun eski plotonik olduğun adama" Bunu bağırarak söylemişti şerefsiz.Biraz daha böyle konuşmaya devam ederse öleceğinden habersizdi.Larissa bize anlamaz gözlerle bakarken,ona gözlerim ile beklemesini söyledim.Oda başıyla onaylayınca tekrardan kaan'a döndüm. "Bak ne güzel de diyorsun Kaan eski!... şimdi eski konuları açmanın bir manası yok"onunla bütün nefretimle konuşuyordum.Bana doğru son adımını da atığın da tam da karşımıda durdu. Şuan oldukça yakındık.Bu yakınlık midemi bulandırıyordu.Elini omuzumdan dökün saçlarıma atarak geriye doğru çekti."hâlâ çok hırçınsın... hırçın ve güzel"ben arkaya doğru bir adım attığım da duymaman gereken bir sesi duydum. "LAN SEN KİMSİNKİ BENİM KARIMA TEMASTA BULUNMAYA CÜRET EDERSİN!SİKERİM LAN SENİN O ELİNİ"Baran'a baktığım da kaan'ın ölümünün bugün geldiğini anladım. Baran'ın siyah olan gözleri sinirden daha fazla koyulaşmış zifiri karanlığa bürünmüştü.Gözlerinde çakan sinir şimşeklerini görebiliyordum.Sinirden belirginleşen damarları bu sefer çok fazla sayıdaydı.Burnun aldığı kesik kesik nefeslerle hızla kaan'a doğru geldi. Kaan'a baktığım da tir tir titriyordu karşımda.Baran yanımıza geldiğinde kaan'ın yakasından tuttuğu gibi kafayı geçirdi kafasına.Larissa ve ben ağzımızdan çıkan çığlığa engel olamamıştık. Kaan burnunu tutarak yeri boylarken,Baran ayağı ile de kaan'ın malûm bölgesine tekmeyi bastı.Kaan'ın eli burnundayken elini burnundan çekmiş acı ile inlemişti.Burnundan akan kanlar mide bulantıma sebep oluyordu. Baran yere doğru eğilerek kağanın karnın hizasina gelip yüzüne sayısıs yumruk atı.Kaan'ın yüzü kan reva içinde kalırken yüzü resmen tanınmayacak hâlâ gelmişti.Ben ve Larisa üzerimize kal gelmiş gibi olanları izliyorduk sadece. Kaan'ın yüzünde kırılmadık yer bırakmamıştı Baran.Baran kaan'ın sağ elini tutarak "BU ELİNDEKİ PARMAKLARINLAMI DOKUNDUN LAN KARIMIN SAÇLARINA SEN "Kaan artık yarı baygın yarı ayıktı. Baran ilk önce kaan'ın baş parmağını ter döndürürken kaan'ın acı çığlıkları yankılandı kullaklarımda."SİKERİM LAN SENİN O AĞZINI SEN KİMSİN LAN KİMSİN BENİM OLANA HIRÇIN VE GÜZEL DERSİN"diyip diğer işaret parmak ve orta parmağını da döndürüp kırmıştı.Cıtlama seslerini duyuyordum. Artık bu vahşet görüntüye dayanamadığım için üzerimdeki kalı atarak hızlıca Baran'ın omzuna dokunup üzerinden kaldırmaya çalıştım."lütfen yapma öldürdün zaten "ne ara gelmişti göz yaşlarım.Göz yaşlarım birer birer akarken Baran kafasını kaldırıp bana baktı. Ağladığımı görünce"ağlama orman göz ağlama yoksa bu itin sonunu burda getirmek zorunda kalacağım."çok sulu gördüm hemen herşeye ağlardım ama şuan ağlamam normaldi.Gözümün önünde birini dövüyordu.Hemde vahşet bir şekilde. "Ağlama amına koyayım... ağlama dayanamıyorum "diyerkten kalktı kaan'ın üzerinden.Kaan yerde boylu boyunca baygın yada ölü şekilde uzanıyordu.Ölmüş olabilirdi. Baran kalktığında belimden kavrayarak beni kendine çekti.Beni kendine çektiğinde kafasını boyun girintime koydu.Boyun girintimde derin nefes içine çekerken elim ister istemez onun göğüsünün üzerine gitti. "Bu sefer izin ver orman göz kokunu içime çekmeme...yoksa burayı yakıp kavuracagım şimdi "Onu sürekli itiğim için bu seferde iteceğimi sanmıştı.Ama bu sefer itmeyecektim aslında yanlış anlamıştı. Bir süre kafası boyun girintimde bekledikten sonra kafasını çıkardı boyun girintimden.biraz daha sakinleşmiş gibiydi.Gerçekten kokum onu sakinleştirmiş miydi? Kaan hâlâ aynı şekildeydi.Baran elini belime tekrardan koydu.İçeri iki koruma ve selim abide girmiştti.Kaan'ı bir çöp gibi kaldırarak sürükleye sürükleye çıkardılar.Baran da belimden çekip elini elimi tutarak"gidiyoruz"dedi ve ben ne oldunu anlamadan yürümeye başladı. "Bari larisa-" "Sus orman göz sus"ben cevap verirdim de sinirli olduğu için cevap vermeyip sesiz kalmayı tercih ettim.Larisa ya baktığımda kocası ile bize gülerek bakıyorlardı sanki az önce üzerine kal gelmiş olan o değilmis gibi.Arkadan ona el salladım.Bir dakika anlamadığım birşey vardı.Süsen nerdeydi?.Derken süsen hanım da dibimde bittmişti."yine ne yaptın da Baran'ı -" "Kes sesini süsen!" Diye kükredi Baran süsene.Süsen ise bana nefret dolu bakışlar atı.Onu ardımızda bırakarak salondan çıkmak için yürüdük.Herkes bize baktığı için oldukça rahatsız olduğumdan Baran'ın elini daha fazla sıktım. Baran rahatsız olduğumu anlamış olacaki "herkes dönsün önüne"diye bağırdı.Herkes Baran'ın uyarısı ile dönmüştü korku ile önlerine.Bu adam dan bir korkmayan yoktu salonda... Salondan çıktığımızda Baran hâlâ sinirliydi.Acaba kaan'a ne yapacaktı.ellerim elindeyken"ona ne yapacaksın" Buz gibi soğuk sesi ile "öldüreceğim"dedi.Birini öldürmek ne kadar da kolaydı onun için.Baran'a katil gözü ile bakmak istemiyordum ama yaptıkları ona katil gözü ile bakmama sebep oluyordu! Elimi onun elinden çekmeye çalışarak "onu bırakacaksın"dedim.Bir an durdu ve yüzünü bana döndü."duydun mu bırakıcaksın"yavaş yavaş sinirleniyordu.Damarları tekrardan eski halini almaya başlamıştı. "Neden o amına koyduğumun çocuğunu önemsiyorsun bu kadar" "Çünkü o bir insan" "Bu bir cevap değil orman göz " "Ne demeye çalışıyorsun sen" "Bu konuyu evde konuşacağız "diyip tekrardan elimi tutacaken geriye doğru bir adım atarak izin vermedim buna. "Hayır burda konuşacağız" "Hasbinallah...yine inadı tutu"Karım hizama doğru eğildiğinde ona anlamaz gözlerle bakıyordum.Beni tek koluyla omzuna atması ile ağzımdan minik Bir çığlık firar etmişti. "Napıyorsun sen Baran ağa"diye cırladım.Başım eğiti.Buda ister istemez midemin bulunmasına sebep oluyordu. Rahat bir tavırla "seni omzunda taşıyorum"dedi.Bu adam beni öldürmek için mi dünyaya gelmişti. "Bırak beni Baran ağa"bir yandan da iki elimle de sırtına vuruyordum.Ama nafila adam adam değil taş mübarek.Etkilenmiyordu vuruşlarımdan. Beni duymazdan gelerek bir yere doğru gidiyordu.Aklıma gelen saçma fikirle"eğer beni bırakmasan boşarım sen-"dediğim gibi popoma şaplak yemem bir olmuştu.Bu adam benim popoma mı şaplak vurmuştu.Canımı acıtmıştı salak herif . "Acıdı" "En ufak şaplakta açıyorsa canın bizim seninle işim çok" "Ne işi"dediklerinden hiç bir şey anlamamıştım.Başım da dönmeye başlamıştı.Midemi söylemiyorum bile. "Ne işi olduğunu sana yatakta denemeli olarak gösterim istersen küçük hanım "bunu beklemiyordum işte.Arsız herifin tekiydi.Yanaklarım kızarmaya başlamıştı. "Adi herif!" "Cık cık kocaya denilmez öyle kızıyorum bak"bana çocuk gibi davranıyordu her konuda.Arabanın kapısının açılma sesi geldiğinde geldiğimizi anlamıştım.Baran kapıyı da açtığında beni omzundan dikkatlice indirdi.Beni indirmesi ile basım döndüğü için Baran hemen elini belime atarak destek oldu. "İyi misin"dedi hemen endişeyle.Gözlerine baktığımda aynı endişe gözündede vardı. "İyiyim omuzunda taşıdığını için basım döndü sadece"Beni yavaşca arabaya bindirerek "hastaneye gidiyoruz"dedi. "Baran ağa iyiyim diyorum,hastanelik bir durum yok" "Ne dersem diyim benim tersimi söyleyeceksin dimi"emniyet kemerini de takarken "karı karı değil inatçı keçi amına koyayım"dedi. "Hey sensin o" Şuan oldukça yakındık.Baran eminiyet kemerimi taktığında çıkarmıştı kafasını arabadan."tamam benim"dedi hiç itiraz etmeden. Son kez Bakarak arabanın kapısını kapattı.Arabanın etrafından dolaşarak, şoför koltuğunun kapısını açtı.Araca binginde arabayı çalıştırdı.Hadi bakalım araba yolculuğundaki kaos ne olacaktı... Süsen cadısı sizce de iyi bir dayak hak etmiyor mu? Baran ağa'yı nasıl buluyorsunuz? Biraz ayrılık sahnesi okuyalım mı? |
0% |