Yeni Üyelik
1.
Bölüm

1. Bölüm

@yumosss

Tarihi kayıtlarda **Gevherhan Sultan**'ın doğum tarihi ve yeri konusunda kesin bilgiler bulunmamaktadır. Osmanlı padişahlarının kızları hakkında yazılı kaynaklar genellikle sınırlı ve belirsizdir. Ancak, Gevherhan Sultan’ın Fatih Sultan Mehmet’in ilk çocuğu olduğuna dair bilgiler mevcuttur.

 

Genel olarak, Fatih Sultan Mehmet’in **1446 yılında Manisa Sancakbeyliği** yaptığı dönemde **Gülbahar Hatun** ile evlendiği düşünülmektedir. Bu nedenle, Gevherhan Sultan’ın **1446 ile 1450 yılları arasında Manisa'da** doğmuş olabileceği tahmin edilmektedir. Bu dönem, Fatih’in babası II. Murad’ın tahttan feragat edip Manisa’ya çekildiği ve Fatih’in Edirne’de ilk kez tahta çıktığı yıllara denk gelir.

 

Gevherhan Sultan’ın kesin doğum tarihi ya da yaşamı hakkında fazla bilgi olmamakla birlikte, Osmanlı prensesleri arasında adından söz edilen bir figürdür.

 

 

Fatih Sultan Mehmet’in ilk çocuğu olan Gevherhan Sultan’ı ilk defa kucağına aldığı anı gerçekçi bir duygusal yaklaşımla tasvir etmek, onun bir baba olarak hislerini ve dönemin atmosferini yansıtarak mümkün olabilir:

 

---

 

**(Sarayın içinde heyecan ve sessizlik hâkimdir. Odanın dışında bekleyen padişah, henüz doğan çocuğunu görmeyi beklemektedir. Fatih Sultan Mehmet, zaferlerle dolu bir hayat sürmesine rağmen, ilk kez baba olmanın getirdiği derin duygularla doludur. Ellerini arkasında kavuşturmuş, gözlerinde hem merak hem de sabırsızlık vardır. Kapı hafifçe açılır ve içeri girme zamanı geldiğinde bir an tereddüt eder. O ana kadar yüzleştiği savaşlardan farklı bir duygu, ilk kez bir baba olmanın sorumluluğu içini doldurur.)**

 

**(Fatih Sultan Mehmet odaya girer. Havanın yumuşak ışığı içeriyi aydınlatmaktadır. Yatakta yeni doğmuş kızı Gevherhan, kundak içinde sessizce yatmaktadır. Padişah, ilk adımlarını atarken gözleri sadece ona kitlenir. Bir saray kadını, bebeği kibarca kucağına alır ve Fatih’e doğru yavaşça ilerler.)**

 

**Fatih Sultan Mehmet** (hafifçe gülümseyerek, ama yüzünde derin bir ciddiyetle):

"Bu küçük can, benim ilk evladım. Bir padişah olmak başka, bir baba olmak bambaşka bir sorumlulukmuş meğer..."

 

**(Bebek, Fatih’in kucağına verilir. Küçücük bedeni padişahın güçlü elleri arasında neredeyse kaybolur gibi olur. O an içinden büyük bir dinginlik ve sevgi yükselir. Bütün dünyanın yükü sırtında olan bu adam, kızı kucağında gözlerinden bir an olsun ayıramaz.)**

 

**Fatih Sultan Mehmet** (yavaşça fısıldayarak):

"Gevherhan… Adını çoktan belirlemiştik. Sen, benim gönlümün incisi, devletimin geleceğindeki en kıymetli mücevher olacaksın."

 

**(Kızına bakarken, ilk kez bir babanın şefkatiyle dolan gözlerinde bir parça yumuşama olur. Parmaklarını bebeğin küçük ellerine yaklaştırır ve minik eller babasının parmağını sımsıkı kavrar. O an, Fatih Sultan Mehmet'in içindeki tüm savaşlar, fetihler ve zaferler silinir. Koca padişah, sadece bir baba olarak oradadır.)**

 

**Fatih Sultan Mehmet** (kendi kendine, derin bir nefes alarak):

"Sana sadece koca bir imparatorluk değil, güven dolu bir dünya bırakmalıyım. Bir padişahın kızı olmanın ağırlığı omuzlarında olacak, ama bil ki ben her zaman senin yanında olacağım."

 

**(Fatih, başını hafifçe eğerek kızının alnına küçük bir öpücük kondurur. İçindeki tüm sertlik o anda kırılır. Şimdi onun gözünde sadece bir babadır ve kucağında yatan bu masum bebek, hayatındaki en büyük zenginliktir.)**

 

**Fatih Sultan Mehmet** (odada bekleyenlere bakarak, yumuşak bir sesle):

"Bu küçük sultanın adı yalnızca saraylarda değil, halk arasında da saygıyla anılacak. Gevherhan, bizim için çok kıymetli bir hazine olacak."

 

**(Odada derin bir sessizlik ve huzur vardır. Fatih, kızıyla geçirdiği ilk anın tadını çıkarırken, gözlerinde sevgi ve sorumluluk iç içe geçmiştir. Kucağındaki bu küçük bebek, sadece bir kız çocuğu değil, aynı zamanda Fatih’in hayatındaki yeni bir dönemin başlangıcıdır.)**

 

(Fatih Sultan Mehmet, küçük kızı Gevherhan Sultan’ı kucağında tutarken, gözlerini bir an için kızından ayırır ve odada bulunan eşine, Gülbahar Hatun’a bakar. Gülbahar Hatun, yorgun ama yüzünde derin bir huzur ve mutlulukla yatağında oturmaktadır. Bakışları Fatih'le buluştuğunda, ikisi de sessizce anlaşırlar; bu anın anlamı onlar için kelimelerin ötesindedir.)Gülbahar Hatun (yumuşak bir sesle, gözlerinde hafif bir gülümsemeyle):

"Onu ilk kez kucağına aldığında yüzündeki ifadeyi asla unutmayacağım. Bir padişahın da böyle duygular taşıyabileceğini kimse bilmez… Ama sen, en az bir hükümdar kadar iyi bir baba olacaksın."Fatih Sultan Mehmet (hafifçe gülümseyerek):

"Bir padişah olmaktan daha zor olan bir şey varsa, o da baba olmaktır, Gülbahar. Bu küçücük varlık, benim en büyük zaferlerimden bile değerli. Ama biliyorum ki, bu sorumluluk kadar büyük bir sevgi de getiriyor. Beni bugüne kadar güçlendiren fetihlerdi, ama şimdi bu küçük kızla başka bir güç kazandım."(Gülbahar Hatun yavaşça yataktan doğrulmak için hareket eder, ama Fatih ona nazik bir el işaretiyle dinlenmesini söyler. Yorgun ama gururlu bir ifadeyle kocasına bakar.)Gülbahar Hatun:

"Senin gücün sadece kılıçtan değil, kalbinden de geliyor, Mehmet. Gevherhan da senin gibi güçlü olacak. Ama onun en büyük mirası, senden öğreneceği adalet ve merhamet olacak."(Fatih, bu sözleri duyduğunda kısa bir an için durur, kucağındaki küçük kızıyla göz göze gelir. Gülbahar’ın söyledikleri onu derinden etkiler; hem bir hükümdar hem de bir baba olarak nasıl bir örnek bırakacağını düşünür.)Fatih Sultan Mehmet:

"Haklısın Gülbahar. Ona sadece topraklar değil, iyi bir isim bırakmalıyım. Ama en önemlisi, ona doğru olanı öğretebilmeliyim. Zamanı geldiğinde, bu dünyada nasıl bir iz bırakacağını kendi adımlarıyla belirleyecek."(Gülbahar, Fatih’in yanına gelir ve nazikçe kızını kollarından alır. Gevherhan Sultan, annesinin kucağında hafifçe hareket eder, sanki bu güven dolu sıcaklığı hissetmektedir. Gülbahar, kızının yüzüne sevgiyle bakar, bir annenin içgüdüsel şefkatiyle bebeğini göğsüne yaslar.)Gülbahar Hatun (nazikçe, bebeğe bakarak):

"Küçük sultanımız… Senin hayatın bambaşka olacak. Babana layık, adil ve cesur olacaksın. Bir padişahın kızı olarak dünyaya geldin, ama kalbinde daima merhamet olacak."(Fatih, bu tabloyu izlerken derin bir huzur ve mutlulukla dolu bir an yaşar. Ailesine bakarken, bir anlığına padişahlığının yükü hafifler, bu küçük odada sadece bir baba ve eş olduğunu hisseder.)Fatih Sultan Mehmet (yavaşça adım atarak, eşi ve kızının yanına yaklaşır, sessizce):

"Gülbahar, senin bu nazik ellerinle büyüyecek. İkiniz de benim en kıymetli hazinemsiniz. Gevherhan, bu dünyada sadece bir padişahın kızı değil, adaletin ve merhametin simgesi olacak. Bunun için, ona rehberlik etmek hepimizin görevi."(Fatih, eşi Gülbahar’ın elini nazikçe tutar. Gözlerinde derin bir sevgi ve şefkat vardır. Onunla geçirdiği bu özel an, her türlü zorluktan uzak, sadece aile bağlarının sıcaklığıyla doludur. Sessiz bir huzur odada dolaşırken, ikisi de bu anın tadını çıkarırlar; çünkü bu sadece bir çocuk doğumu değil, aynı zamanda bir aile olmanın en saf anıdır.)

İlk merhabamız :)

Loading...
0%