@yusufymz
|
Bölüm 10: İstanbul'a Yolculuk
Yusuf, sonunda İstanbul’a gitme kararını verdikten sonra, Nevşehir’deki işleri hızla toparladı. Eda’nın yardımıyla ders notlarını düzenledi, profesörlerine fuara katılacağını bildirdi ve birkaç gün içinde yola çıkmaya hazır hale geldi. Eda, Yusuf’a el sallayarak onu uğurladı. Aralarındaki dostluk bağının bu ayrılıkla zayıflamayacağına eminlerdi.
İstanbul'a varan Yusuf, şehrin kalabalığına ve büyüklüğüne her seferinde yeniden şaşırıyordu. Babasının yönlendirmesiyle fuar alanına gitmek için toplu taşıma kullanmaya karar verdi. Bu yolculuk, ona İstanbul'un farklı yüzlerini gösterdi: tarih kokan eski semtler, modern binalarla dolu caddeler, deniz kenarında dalgaların kıyıya vurduğu sahil yolları…
Fuar alanına vardığında, etrafındaki büyüleyici atmosfer karşısında adeta nefesi kesildi. Yüzlerce sanat eseri, antika eşyalar, ve farklı kültürlere ait parçalar bir araya getirilmişti. Kafasında babasının gönderdiği tabloyu çözmek için gerekli olan her şeyi burada bulabileceğine dair güçlü bir his vardı.
---
**Ferhat:** *"Oğlum, hoş geldin! Seni burada görmek beni çok mutlu etti. Bak, bu fuar sadece sanat eserleriyle dolu değil; aynı zamanda tarihin kendisini de barındırıyor. Her bir eşya, her bir tablo, bir hikaye anlatıyor. Burada öğrenebileceğin çok şey var."*
**Yusuf:** *"Baba, bu yer gerçekten büyüleyici. Tablonun hikayesini burada çözeceğime inanıyorum. Seninle birlikte bu fuarı gezmek ve yeni şeyler öğrenmek için sabırsızlanıyorum."*
---
Baba-oğul, fuar alanını gezmeye başladılar. Ferhat, Yusuf’a her bir sanat eserinin arkasındaki hikayeleri anlattı, tarihin derinliklerine inen detayları paylaştı. Yusuf, babasının bilgi birikimine hayran kalmıştı. Onun gözünden sanatı ve tarihi görmek, Yusuf için bambaşka bir deneyimdi. Birlikte birçok koleksiyonu gezdiler, antik eserleri incelediler, her birinin arkasındaki hikayeleri tartıştılar.
Yusuf, babasının bir zamanlar hurdacı olarak neler topladığını ve bu parçaların nasıl büyük bir tarihsel değere sahip olduğunu daha iyi anlamaya başladı. Ferhat’ın gözleri parlıyor, her bir parçayı anlatırken heyecanlanıyordu. Yusuf, babasının mesleğinin ne kadar önemli olduğunu fark etti; çünkü o, sadece eski eşyalara değil, geçmişin ruhuna da değer veriyordu.
|
0% |