@ywlniziz_be
|
Okul bittiğinde eve uğrayıp hemen üstümü değiştirdim. Üstüme iskeletin elleri olan kolsuz bir crop ve altıma da siyah bir şort geçirdim. Saçlarımı kelebek tokalardan biriyle toplayıp kahverengi dalgalı saçlarımı taradım. Dolaptan ders kitaplarımı ve defterimi ardından elimle ördüğüm kalemliği kırmızı çantama attım. Antalya kart'a baktığımda otobüsün gelmesine 10 dakika 7 durak vardı koşarak aşağı inip durağa gittiğim de bağcığım çözülmüştü. Onu bağlarken yanıma birinin oturmasıyla belimdeki crobu çeken bir el hissettim. Hemen sırtımı dikleştirirken karşımda Güz'ü buldum. "Sen?" dediğimde kıkırdaması beni bir tık sinirlendirmişti. "Ben İzem ben." gülerken nasıl göründüğü konusunda hiç bir fikri olmadığına bahse girebilirdim. Adının aksine bahar gibi bir gülüşü vardı. "Burada ne işin var?" sırtındaki siyah çantayla dershane veya okul dışında bir yere gidemeyeceği için biraz saçma bir soru olmuştu aslında. "Dershaneye neden?" "Seni ilk defa burda görüyorum da o yüzden sordum." "Geçen hafta ailemle Ankara'dan buraya taşındık." parmağı benim saç kesimimi yapan (Biricik Yazardan: Baya eskiden -6-7 yaşındayken- gerçekten yapıyordu o kuaför) kuaförü işaret etti. "Ve sizde şuradasınız?" eliyle oturduğum siteyi işaret etti. Başımı evet manasında salladığımda gülümsedi. "Komşu sayılırız sanırım." "Evet sanırım." diye mırıldandığımda otobüsün gelmek üzere olduğunu gördüm. Otobüs geldiğinde hızlıca binip kartımı bastım. Yetersizliği bakiye olarak uyarı verdiğinde sinir krizi eşliğinde annemin numarasını tuşlayacakken Güz'ün benim yerime bastığını gördüm. "Buna cidden gerek yok parayı annem yükler zaten-" derken sözümü kesti. "Gerek yok sakinleş lütfen." ben elimi cebime attığımda kalan sadece 20 tl'em olduğunu gördüm. Onunla da tahtakaleden bir tane poğaça alıp bir öğün yapacaktım. Ona istemeyerekte olsa uzattım. "İyi bir insan olarak sana yardım ettim. O parayı cebine koyabilir misin?" "Öyle olmaz ama ben cidden mahçup olurum." "Gayette güzel olur İzem." "Naza çekmek istemiyorum ama cidden utanırım karşında." "İzem lütfen koyar mısın?" oflayarak elimi cebime geri koyduğumda boş bir yere oturdum. O da hızlıca yanıma yerleşmişti. "Hadi ben dershane gidiyorum her zaman gittiğim sen nereye gidiyorsun?" diye sorduğumda bana döndü. "****** dershanesine gidiyorum bende." gülümseyerek söylediği dershane adını düşünürken bizim dershanenin karşısında olduğunu hatırladım. Yani aynı durakta inecektik. "Aynı durakta iniyoruz?" "Hım hım. İneceğin zaman beni uyandırırsın İzem." diyerek kollarını göğsünde bağlayıp başını geriye attı. Gözlerini kapatmış uyumaya başlarken bende kulaklığımı çıkartıp Taylor Swift'in Love Story şarkısını açarak yolculuğuma başladım. ✯ ✯ ✯ Dışarıyı izlerken omzuma düşen ağırlıkla başımı hemen sağ omzuma çevirdim. Başı omzuma düşmüştü. Düzeltmek için elimi götürürken uykudan toklaşan sesini duydum. "Bana borcunu ödemek istiyorsan bırak biraz uyuyayım." elimi geri çekip onun tekrar uykuya dalmasını izledim. Kulaklığımda çalan Tuğkan/Aylar Olmuş şarkısı onu daha da izleme isteği uyandırıyordu. "Sıradan bir gecenin karanlık köründe, sen beni çoktan unutmuşken yazıyorum..." "Ben seni unutamam." mırıltısı kulaklığımdan geçip bana kadar ulaşırken kimi unutamayacağını merak etmiştim. ✯ ✯ ✯ İneceğimiz durağa 2 durak kala onu uyandırdım. Hızlıca ayaklandık ve önceki sefer gibi karşılıklı demirlere tutunduk. Ben yine kırmızı tuşa basarken o ise beni izliyordu. Otobüs tekerleri çığırtarak otobüsü durdurduğunda indik...
Selamlarrrr! Nasılsınızzzz? Bu bölümün hiç bir gerçekliği yok bunu belirtmek isterim tekrardan. Olan kısımları elbette var ama çoğunlukla benim kendi uydurmamdı. Bundan sonra her bölümü temsil eden bir resim çizeceğim medya bölümünden bu çizimlere ulaşabilirsinizz! Ve bir süre en azından 1 ay kadar her gün bölüm yazmaya çalışırım ama sonrasında biraz daha aralıkla paylaşırım çünkü önemli bir sınavım var ona hazırlanıyorum! Her neyseee kendinize iyi bakınnnn! |
0% |