Not: Europe's Skies bölümü yazarken dinlediğim şarkı sizde okurken dinleyebilirsiniz.

Sabah erken bir saatte alarm kurmadan uyanmak benim için mucize sayılırdı. Gerçi tüm gece boyunca uyuyamamış olarak erken kalkmış sayılırdım değil mi? Yüzümü yıkayıp üstümü değiştirdim. Okul kıyafetime uygun bir kurdeleyle saçlarımı yapmıştım. Ancak saat hala 5'ti. Vakit geçmek bilmezken ne olur ne olmaz diye yazdığım mesajlara bir kez daha baktım. Tabii sonuç hüsrandı. Gerçekten engeli yemiştim ve bugün onu gördüğümde ne tepki vereceğimi bilemiyordum. Kendi kendime mırıldanırken Alexander Rybak- Europe's Skies şarkısını açma isteğiyle doldum. Şarkı devam ederken sözlerini içimden çeviriyordum. Nakarat kısmı geldiğinde bende eşlik etmeye başladım. "I don't know you, but I need more time. Promise me you'll mine. Birds are flying over Europe's skies. Tell me please why can't I?" sözlerini bir kağıda not alıp teker teker çevirmeye başladım.

"I don't know you but I need more time." diye tekrarladığımda kağıda "Seni bilmiyorum ama biraz daha zamana ihtiyacım var." yazmıştım.

"Promise me you'll mine." tekrardan şarkı çalarken bundan da çıkardığım anlamı yazdım. "Söz ver bana benim olacaksın."

"Birds are flying over Europe's skies." ellerimdeki kalemi kağıda bastırarak yine anlamını yazdım. "Kuşlar Avrupa'nın üstünde uçuyor."

"Tell me please why can't I?" bunu çevirirken biraz daha fazla düşünmüştüm. "Söyle bana lütfen, neden ben yapamıyorum?"

Bu şekilde çevire çevire saati 7 ettiğimde hızlıca çantamı kapıp yürüyerek okula gitmek istediğimi anneme söyledim. O da onaylayınca gri ayakkabılarımı giyerek siteden çıktım.

Okula vardığımda sınıftakilerin çoğu gelmemişti. Ben hemen 12'lerin katına çıkmak istediğim için çantamı sınıfa telefonu da müdür yardımcısının odasına bırakıp üst kata çıktım. Onun sınıfı hangisiydi bilmesem de bilen birileri vardır diye düşünerek 12/D sınıfına gittim. İçerideki Gizem -hatırlamayanlar için okul temsilcisi- bana döndüğünde sıcak bir ifadeyle gülümsedi.

"İzemcim bir sorun mu var?"

"Yok Gizem de Güz'ün sınıfı hangisi biliyor musun diye soracaktım. Bir şey konuşmalıyım onla da." parmağını çenesine vurarak düşündü.

"12/B olması lazım kuzu." başımı sallayarak hızlıca onların sınıfından çıkarak hemen karşıda olan 12/B'ye girdim. Gözlerim Güz'ün tanıdık simasını ararken bir kızın bana laf attığını duyunca ona döndüm.

"Hey küçük ne yapıyorsun burada. Senin sınıfın giriş katta." bu tüm okula takıntılı olan Zorba Fatmagül'dü. Eğer 9'sanız ve lafları aşırı takan biriyseniz Fatmagül'ü gördüğünüz anda öcü görmüş gibi kaçmanız gerekir yoksa kırık kalpler odası yapacak kadar kötü anılara sahip olursunuz. Onu takmamaya çalışarak sınıfı taramaya devam ederken beni omzumdan çektiğini hissettim. "Sana dedim küçük ne işin var burada?!" omzumu onun elinden kurtarıp ters ters baktım. O sırada çalan zil sesiyle homurdanırken sınıftan çıkarak kendi sınıfıma girdim.

SELLAMMMLARRT! Nasılsınız keyifler nasıl o keyiflerrr? Ben bir tık şahaneyim. Güzel bir gündü ama yoruldum be bshhsbs. Neysemmm size dedim süründürmeyeceğim diye ama 7. bölümden aşk yaparsam o zaman 30. bölüme ne kalır? Tamam tamam sadece şaka yapıyorum. Sadece bir iki bölüm daha sürünecekler sonrasında mutlu olacaklar ve tekrar sürünecekler hey! Bu spoiler sayılır o yüzden bu satırı okumadın var say😁. Ha bu arada çeviri bölümlerini sağdan soldan bakmadım kendim çevirdim yani normal çeviriye göre farklılıkları olabilir. Neysemmm bölüm hakkında sorunuz veya yorumunuz varsa bekliyorummmm! Görüşürüzzz!!!