Yeni Üyelik
2.
Bölüm

Yarın

@yzrirmak

***

 

Telefonumun sesi ile kalkmıştım. Saate

 

 

 

bakmazsam olmazdı. Ekranda 05.30

 

 

 

yazıyordu. Matematik sınavının bana

 

 

 

yaptırdığı şeye bak be. Saat 02.00-03.00

 

 

 

sabah 10.00-11.00 olan beni 05.30 'da

 

 

 

kaldırıyor. Neyse ki dün erken yatmıştım o

 

 

 

yüzden bu durum şuanlık geri yatma isteği

 

 

 

uyandırmadı.

 

***

 

 

 

 

 

Yüzümü yıkayıp geldim. İlk önce bugün

 

 

 

kütüphaneye giderken neler giyeceğimi

 

 

 

ayarlamak için dolabımla biraz bakıştım

 

 

 

sonrasında kolsuz siyah sweatshirt ile

 

 

 

yüksek bel siyah jogger pantolon alıp

 

 

 

yatağımın üzerine koydum. Ardından

 

 

 

masama yönelip çalışmaya başladım. Dün

 

 

 

çok fazla konu anlatımlı video izlediğim için

 

 

 

bugünlük son kez dinlemek istedim ve

 

 

 

genel konu anlatımlı bir tane açıp dinledim.

 

 

 

Sonrasında sürekli test çözdüm. Şuana

 

 

 

kadar 20 tane test çözdüm her birinde 16

 

 

 

soru olan ve ne boşum vardı ne de yanlışım.

 

 

 

Bu beni çok mutlu etmişti ama genede bu

 

 

 

kadar üstüne gidersem tabii yaparım

 

 

 

diyerek test kitabından bir tık daha zor

 

 

 

soruları olan kağıt Testlerime geçtim. Bu

 

 

 

testler biraz daha zor olduğu için hızlı

 

 

 

ilerleyemedim ama genede güzel sonuç

 

 

 

çıkartmıştım. 10 test çözmüştüm ve her test

 

 

 

7 sorudan oluşuyordu. Toplam olarak ise 2

 

 

 

boş 1 yanlışım vardı. Bu soruları da

 

 

 

Toprak'a sorarım diye bıraktım. Tekrar test

 

 

 

kitabıma döndüm ama sınavda çıkacak

 

 

 

konuların olduğu bütün testlerin bittiğini

 

 

 

fark ettim. Yaprak testleri de öyle bulunca

 

 

 

sorulacak sorularımı kesip yanıma alacağım

 

 

 

bugünkü çantamın içine attım. Cevaplarını

 

 

 

da üstlerine işaretledim. Sadece 3 kağıt

 

 

 

parçası alacaktım bugün yanıma ama benim

 

 

 

daha 1 günün vardı. O yüzden

 

 

 

bilgisayarımdan 11. sınıf sayısal Matematik

 

 

 

sınavı sorularını renkli fotokopim ile

 

 

 

çıkartıp çantama koydum. Cevap anahtarını

 

 

 

da çıkartmayı unutmadım tabii ki.

 

 

 

Bugünlük şu zamana kadar olan video, test,

 

 

 

fotokopi işlerim de bitince telefonumu

 

 

 

elime aldım. Saat 06.45 olmuştu. Birazdan

 

 

 

kahvaltı için inecektim o zamana kadar bir

 

 

 

kaç dakika beynimi püskürdüğü yerden

 

 

 

kurtarıp bilgilerin iyice yer edinmesini

 

 

 

bekledim. Sonrasında telefonumu elime

 

 

 

aldım ve internetimi açtım. Gelen

 

 

 

bildirimlere baktım.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

•Elvin adlı kişisinden x tane mesaj.

 

 

 

•Toprak adlı kişisinden x tane Mesaj.>

 

 

 

İlk önce Elvin'in mesajlarına baktım.

 

 

 

Elvin: Knk günaydın.

 

 

 

Elvin: Kalktım mı?

 

 

 

Elvin: Başına dikilmeye geleceğim yoksa¿ (⁰⁶.²⁸)

 

 

 

Ben: kk uyandım çoktan, birazdan mutfağa geçeceğim.

 

 

 

Şu mesaja 🖤 ifadesini bıraktı "kk uyandım çoktan, birazdan mutfağa geçeceğim."

 

 

 

 

 

 

 

Şimdi de Toprak'ın attığı mesajlara baktım:

 

 

 

 

 

 

 

Toprak: Günaydın

 

 

 

Toprak: Seni çok beklememek için soruyorum

 

 

 

Toprak: Kaç gibi kütüphanede olursun

 

 

 

Toprak: ? (⁰⁶.³⁶)

 

 

 

Ben: Sana da günaydın.

 

 

 

Ben: Kütüphane açılmadan 5 dakika önce varırım oraya.

 

 

 

Şu mesaja 🙃 ifadesini bıraktı " Kütüphane açılmadan 5 dakika önce varırım oraya"

 

 

 

 

 

 

 

Annemin sesini duydum, beni çağırıyordu.

 

 

 

Şarjıma baktım. % 84 dolu idi. Dert

 

 

 

etmedim fazla diye ama % 100 ile dışarı çıkmak

 

 

 

istediğim için şarja taktım. Yemek yemeğe aşağıya indim.

 

***

 

 

 

 

 

"Günaydın Eflal"

 

 

 

"Bana gün çoktan aydı anne"

 

 

 

"Ne zaman kalktın ki aydı hemen"

 

 

 

"Saat 05.30 'da aydı anne"

 

 

 

"İnanayım mı"

 

 

 

"İnan Cansu teyze, ben saat 06.00 'da baktığımda çevrim içi idi."

 

 

 

 

 

Annem gözlerini kırptı.

 

 

 

 

 

Gelen sesi tanıdığım için arkama dönmeye

 

 

 

gerek duymadım ama genede biraz

 

 

 

şaşırmıştım, beklemiyordum.

 

 

 

 

 

 

 

"Hayırsız"

 

 

 

"Ne diyeyim kanka"

 

 

 

"Hoş geldin mesela seni çok özlemiştim mesela"

 

 

 

"Hoş mu geldin, özlemedim ki seni neden öyle diyeyim"

 

 

 

"Yalandan de bari görgüsüz"

 

 

 

 

 

 

 

Kıkırdadım.

 

 

 

 

 

 

 

Elvin'i iyice sinir olmuş hâle getirirce. Ona

 

 

 

sarılıp "hoş geldin bebeğim" dedim ve

 

 

 

sarıldım. "Hoş buldum hayırsız" dedi ve

 

 

 

masaya oturup yemek yemeğe başladık.

 

 

 

Konuşmadan yemek yiyorduk. Aksi

 

 

 

durumdan annem hiç hoşlanmazdı çünkü.

 

 

 

 

 

Sessizlik vardı ve bu sessizliği ilk bozan ben

 

 

 

oldum.

 

 

 

 

 

 

 

"Anne saat 07.30 olmuş, ben giyinmedim. Odama çıkacağım"

 

 

 

"Tamam bende buraları toplarım"

 

 

 

"Yardım edeyim Cansu teyze"

 

 

 

"Yok kızım sen git şu kızın yanında git"

 

 

 

"Tamam madem kolay gelsin Cansu Teyze"

 

 

 

 

 

 

 

annem Elvin'e kafasını eğip gülümserken

 

 

 

bende onlara bakıyorum. Sonrasında Elvin

 

 

 

yanıma geldi ve birlikte odama çıktık.

 

 

 

Yatağımın üstüne koyduğum kombini

 

 

 

görünce Elvin:

 

 

 

 

 

 

 

"Kanka bu kombinin bir işi var mı?"

 

 

 

"Nasıl?"

 

 

 

"Ya bu kombini geçen yaz ne zaman giymiştim sen"

 

 

 

"Kimya sınavına hazırlanırken"

 

 

 

"Ne olmuştu o zaman"

 

 

 

"Bir çocuk yüzünden karakolluk olmuştum."

 

 

 

"Ee kanka niye giyiyorsun gene bir şey olur bak"

 

 

 

"Dalga geçme"

 

 

 

"Tamam hadi geçmiyorum, kombinini beğendim o yüzden karışmayacağım. Ben odadan çıkıyorum hadi"

 

 

 

"Tamam"

 

 

 

"Giyin 5 dakika sonra çat kapı gireceğim"

 

 

 

"Tamam"

 

 

 

"Tamam"

 

 

 

"Tamam"

 

 

 

Kahkaha patlattı. Odadan çıktı. Asla ciddi olamaz asla.

 

 

 

 

 

 

 

∆∆∆ 5 dakika sonra ∆∆∆

 

 

 

 

 

 

 

"Kanka güzel olmuş ama makyajını daha belirgin yapabilirdin."

 

 

 

"Kanka ders çalışmaya gidiyoruz"

 

 

 

"Olsun"

 

 

 

"Neyse hadi çıkalım gel"

 

 

 

Telefonuma gelen bildirim sesi ile irkildim. Baktığımda Toprak yeni bir mesaj göndermişti.

 

 

 

 

 

Toprak: Ben kütüphanenin önündeyim. Bekliyorum. (⁰⁷.³⁸)

 

 

 

Ben: Toprak sen istersen kütüphaneye geç yer al.

 

 

 

Toprak: Aynı yer değil miydi?

 

 

 

Ben: Evet öyleydi ama bu sefer Elvin de geliyor.

 

 

 

Toprak: Tamam madem, hallediyorum.

 

 

 

 

 

 

 

Yazışmalardan sonra telefonumu şarjdan çıkartıp yanıma aldım. Bugünkü eşyalarımı koyduğum çantamı da alarak Elvin ile çıktık.

 

***

 

 

 

 

 

 

 

Kütüphanenin önüne Vardığımız da Toprak

 

 

 

kapıda bekliyordu. Bizi görünce yanımıza

 

 

 

geldi.

 

 

 

 

 

"Yer aldım, girelim içeriye"

 

 

 

 

 

Toprak önünüzde ilerlerken Elvin kulağıma

 

 

 

fısıldadı.

 

 

 

 

 

"Seviliyorsun"

 

 

 

 

 

Göz kırptım.

 

 

 

 

 

 

 

Toprağın seçip bulduğu yere yerleştik.

 

 

 

 

 

Toprak—Ben—Elvin

 

 

 

 

 

Bu şekilde oturduktan sonra uzun bir süre

 

 

 

konuşmadık. Sonrasında fotokopisini

 

 

 

çıkarttığım testlerin cevap anahtarını almak

 

 

 

için çantama eğildim zaman kestiğim

 

 

 

soruları gördüm. Toprak'a baktım. Soruları

 

 

 

çantamdan çıkartıp Toprak'a mesaj yazmak

 

 

 

için telefonuma uzandım. Saatin 09.58

 

 

 

olduğu da gözüme çarpmadı değil di.

 

 

 

 

 

Gönderilen: Toprak

 

Toprak sana sormam gereken sorular var.

 

 

 

Bildirim ile anında telefonuna baktı.

 

 

 

Toprak: Evet sor.

 

 

 

Ben: Matematik sorusu.

 

 

 

Toprak: Buradan sor.

 

 

 

Ben: Nasıl anlatacaksın buradan.

 

 

 

Toprak: Yazarak.

 

 

 

Ben: 🤦🏻‍♀️

 

 

 

Toprak: Tamam hadi, telefonunu kapat sorulara bakalım.

 

 

 

 

 

Şaka gibi ya

 

 

 

 

 

Soruları Toprak'ın önüne bırakarak biraz

 

 

 

yanına yaklaştım. Soruların üçünü de

 

 

 

rahatlıkla yapmıştı.

 

 

 

Acaba ne olmak istiyordu

 

 

 

 

 

"Teşekkürler"

 

 

 

"Her zaman"

 

 

 

Kendi işime geri dönüp kulaklığımı taktım.

 

 

 

∆∆∆

 

 

 

Toprak'ın sesi ile yemeğime ara verdim.

 

 

 

"Siz hangi okulda okuyorsunuz?"

 

 

 

" Çözüm Temel Lisesindeyiz ikimizde"

 

 

 

"Gerçekten mi?"

 

 

 

"Niye şaşırdın"

 

 

 

"Ben eğitiminin kalitesini duyunca 1 hafta önce sizin okula kayıt yaptırmıştım çünkü"

 

 

 

"1 haftadır okulda gözükmedin ama"

 

 

 

Elvin'in soğuk tavırları

 

 

 

"Taşınma işlemi olduğu için aksıyor"

 

 

 

"Anladık"

 

 

 

"Yemeğiniz bitti ise yarım saat var kütüphaneye gitme saatimize hesabı ödeyip kalkalım.

 

 

 

 

 

 

 

Elvin'in bu teklifini geri çevirmedik. Adil

 

 

 

şekilde ödeyip kalabalıktan biraz uzak bir

 

 

 

yerde oturup birbirimiz hakkında yeni

 

 

 

şeyler öğrenmiştik.

 

 

 

 

 

Elvin'i zaten biliyordum ama Toprak'tan

 

 

 

beklemediğim şeyler vardı. Sadece derslere

 

 

 

odaklı biri gibi gözüküyordu.

 

 

 

 

 

Mesela Voleybol oynaması. Futbolda

 

 

 

kalecilik ile tanınması. Sonrasında resim

 

 

 

yarışmasında ve kitap yarışlarında 1. 'liği

 

 

 

olması. Okul 1.'liğim var demesini bekledim

 

 

 

ama o Ortaokulda ilk 5'e bile girememiştim

 

 

 

demişti.

 

 

 

 

 

Çok doğal değil mi?

 

 

 

 

 

Bana göre hayır ama ortaokulu köy

 

 

 

okulunda okumuş ve 154 kişilermiş tabii ki

 

 

 

bana normal gelmedi. Tâ ki Ortaokulda

 

 

 

derslerle ilişkisinin olmadığını öğrenene

 

 

 

kadar. İyi toparlamış o zaman 2 sene de

 

 

 

bide lise zamanı. Ben başından beri hep 1.

 

 

 

'lik getirdim ama ona soru soruyorum.

 

 

 

 

 

Şaka gibi ama gerçek

 

 

 

 

 

∆∆∆

 

 

 

 

 

Kütüphaneye geri gelmiştik matematikle

 

 

 

alakalı her şeyim bitmişti. Ve bence artık

 

 

 

sınavdan 100 alacağıma garanti getirmiştim.

 

 

 

Ben de kitap okumaya karar verdim.

 

 

 

Yanımda oturan iki arkadaşın duyabileceği

 

 

 

şekilde "Ben kitap almaya gidiyorum"

 

 

 

diyerek kütüphanenin içinde gezinmeye

 

 

 

başladım. Korku kitaplarının oraya giderek

 

 

 

bir tane kitap aldım. Adı Linus idi. Hoşuma

 

 

 

gitti ve kitabı 1 hafta sonra getirmek üzere

 

 

 

kendime kayıt ettirdim. Bizimkilerin yanına

 

 

 

oturup okumaya başladım. İlk bölümden

 

 

 

etkilenmiştim. Ve 1 hafta içinde biteceğine

 

 

 

kanaat getirmiştim. Kitaba o kadar

 

 

 

dalmışım ki sonunda o zaman çizelgesi

 

 

 

içinde her şeyi unutmuştum.

 

 

 

 

 

Pat!

 

Ve yerimden sıçrama!

 

 

 

 

 

"Eflal kanka iyi misin"

 

 

 

Toprak ve Elvin de benimle birlikte sıçramışlardı tek fark ben kitabın içeriğine onlar bana sıçramıştı.

 

 

 

"Eflal!"

 

 

 

 

 

Toprağın tedirgin s

esi üzerine kendime gelip cevap verme cesareti buldum.

 

 

 

 

 

"İyiyim ya sadece korku kitabı almıştım, kitaba kendimi odaklayınca yazan şey ile irkildim"

 

 

 

"Eflal dikkat et okuduğun şeylere"

 

 

 

"Tamam Toprak haklısın"

 

 

 

"Saat kaç olmuş baksanıza"

 

 

 

"18.35"

 

 

 

"Arkadaşlar artık gitmeliyiz"

 

 

 

"Eflal haklı Elvin hadi yarın okulda görüşürüz"

 

 

 

"Yarın okula mi geliyorsun"

 

 

 

"Matematik sınavımız var ya"

 

 

 

"Artık okula geliyirsun"

 

 

 

"Son sınavda da okula tam geliy

 

im artık"

 

 

 

"O yüzden sende matematik çalışıyordun"

 

 

 

"Aynı okulda olduğumuz için"

 

 

 

 

 

Elvin'in beni destekleyen cümlesinin

 

 

 

ardından Toprak onaylar şekilde başını

 

 

 

salladı. Ve evlere dağıldık.

 

Loading...
0%