@zahraniax
|
Derin bir nefes alıp gözlerimi kaçırdım Yavuz Albaydan. Yavuz Albay'ın kaşlarını çattığını hissettim "Afgan,bir sorun mu var?" Dediğinde gene bakışlarımı gözlerine çıkarıp "Hayır Albay'ım,neden sordunuz?" Dedim,gerçektende bir şey yokmuş gibi,çok şey vardı ama. Anlatmak isteyipte anlatamadığım,ağlamak isteyipte ağlamadığım o kadar çok şey vardı ki.. Yavuz Albay masasından kalkıp önümde ki sandalyeye oturdu. Yüzümü incelerken "Afgan." Dedi 'Bana bak.' Der gibi. Gözlerine baktığımda "Seni ben büyüttüm sayılır." Diye başladı söze,bende dikkatle onu dinlemeye. İç çekip konuşmaya devam etti "Hatırlıyorum da sen daha küçükken babanın şiddet gösterileri bittikten sonra ağlayarak yanıma geldiğin günlerden biriydi..." duyduğum sözlerden sonra zaten anıyı hatırlayıp dudaklarımda ki gülümsemeye engel olamamıştım. FLASH BACK Lara babasının onu dövdüğü depoda acı içinde kıvranıyor "Yavuz baba,yardım et." Diye sayıklıyordu o her 'Yavuz baba' diyişinde babası ona daha sert vuruyordu. Babası bir kere daha karnına sert bie tekme atınca küçük Lara acısı kadar şiddetli bir şekilde "YAVUZ BABA!" Diye bağırdı. Babası bir tekme daha savurdu Lara'nın küçük bedenine "Senin baban benim lan!" Diye bağırdı,kızının başkasına özellikle baş düşmanlarından birine 'baba' demesinden pek hoşlanmadığı belliydi. Önce saniyeler,dakikalar daha sonra saatler geçti Lara'nın depoda bayılıp babasının onu orda bırakmasından. Küçük Lara ayılmaya başladığında direkt eski oluşundan sıkışmış kapıyı zorlanarak açıp,etrafına bakmadan var gücüyle Yavuz Albay'ın evine koştu. Yine etraf karanlıktı,yine kortuğu şey etrafını sarmıştı. Babası hep karanlıkta vururdu Lara'yı 'En azından onu döverken yüzümü görmezse,belki ileride affeder.' Diye düşünürdü ama Lara'ya kazandırdığı tek şey karanlığın ona zarar vericeğiydi. Küçük Lara sonunda Yavuz Albay'ın evine gelince ağlayarak çaldı kapıyı. Yavuz Albay kapıyı açınca karşısında gördüğü Lara'yla şaşırmıştı. Küçük kızın üstünde ince atleti,kısa şortu ve her yeri yarabere içindeydi Yavuz Albay'ın kalbi tuzla buz oldu,kızından farkı olmayan Lara'yı her böyle görüşünde öldüğünü hissediyordu. Yavuz Albay gözlerinin dolmasına engel olamadı,Küçük Lara'yı kucağına alıp kapıyı kapattıktan sonra odasına ilerledi. Lara'yı yatağına yerleştirip oda yanına uzandı,Küçük Lara hemen Yavuz babasına sarılmıştı. Yavuz Albay 'Bunu sana kim yaptı?' Diye sormayacaktı çünkü zaten yapanın kim olduğunu tahmin etmej o kadar zor değildi ve Lara'nın dahada korkmasını istemiyordu. Yavuz Albay binlerce kez küfretti içinden Lara'nın babası olacak piçe. Lara Yavuz'un öz kızı değildi belki ama onun her kötü anında,her başarısız hissetiği anda,hep eksik hissetiği yerde,en kortuğu anda,başarılarında hep o vardı yanında ve hepte olmaga yemin etmişti,bir Albay/Asker ettiği yeminden,verdiği sözden asla dönmezdi. Belki ilk kelimesi onunla ilgili olmamıştı. Belki onun öz babası değildi ama Lara'nın ömrünün sonuna kadar 'Yavuz baba' diyiceğine, onun kızı gibi olucağına, onunda ömrünün sonuna kadar ona babalık yapacağından o kadar emindiki. Lara bakışlarını Yavuz Albay'a dikip "Yavuz baba." Diyince Yavuz Albay odağını Lara'ya çevirip başıyla 'Anlat,dinliyorum' demeye çalışan bir hareket yaptı "Sana bir şey itiraf ediyim mi?" Diye sordu Lara, Yavuz Albay meraklı bir şekilde kaşlarını çatıp "Et bakalım." Dediğinde küçük Lara kıkırdayıp "Kartal benim babam değil,benim babam sensin." Dedi Yavuz Albay biraz şaşırmışça "Nasıl?" Diye sordu. Küçük Lara Yavuz babasının yüz ifadesine gülüp "Hani anneler için derlerya 'Doğuran değil büyüten annedir.' Diye,o zaman genlerini veren değil babalık yapan babadır." Diyince bu sefer Yavuz Albay'da kendini tutamayıp güldü "O zaman bende senin babanım,dimi?" Diyincd Lara gülerek başını salladı. FALS BACK SON Yavuz Albay gülüp "Kötü ama güzel günlerdi." Diyince dayanamayıp bende güldüm "Napsam,seni nüfusuma aldırıp öz baban mı olsam?" Dedi gülerek "Öz değil,özelsin." Dedim ona öpücük atarken. Ben gülmesini beklerken birden ciddileşip "Şımarma lan." Diyince dumura uğramıştım. Ben sudan çıkmış balık gibi suradına bakarken birden gülüp "Şaka lan şaka,gül diye." Diyince yeni aydınlanma gelmişti. Ben yeni aydınlandığımı belli eder bir şekilde "Haa" diyince Yavuz Albay resmen kahkaha krizine girmişti. Ben bozulmuş bir şekilde suratına bakarken "Koca adamsın,yakışıyormu bu hareketler?" Dedim kınayan bir sesle. Kahkahalarının arasından "Evet." Diyince bende onun gibi gülmeye başladım,ağlanacak halimize gülüyorduk. KARTAL ALAKURT'UN AĞZINDAN Afgan'ın evlilik işine alışıp alışmadığını öğrenmek için şuan kocasıyla ve kocasının ailesiyle beraber yaşıyor olduğu eve gitmiştim ama kızım her zamanki gibi işine gitmişti. Bende hem onu görmek hemde iş hayatı nasılmış diye görevli olduğu Kışla'ya gittim. Kışla'ya giriş yaptığımda Tim'i bana Albay'ın odasında olduğunu söylemiş,bende tarif ettikleri odaya doğru ilerlemiştim. İçeriden gelen Yavuz'un sesiyle durakladım. Sağ elim kendiliğinden yumruk olurken sakin olmaya çalışarak içeriye girdim. Yavuz piçinin kızımın yanında olmasına izin vermezdim,ya o ölücekti ya ben. Afgan'ın bir babası vardı ve bir kişinin soyadını taşıyordu BENİM!
|
0% |