(14)

< Serkan Okyanus Kalkan >

Elimi yavaş yavaş kaplanın türlerinde gezdirirken vücudumda engel olamadığım bir gerginlik vardı, ne yazık ki hergün bir kaplan sevmiyordum !

Yanımdaki kadınsa, yani Sultan abla... veya teyze artık hangisini kullanmak doğru olursa, arada fark ettirmemeye çalışarak bana bakıyor onun dışında kaplandan bakışlarını çekmiyordu.

Tam sakinleşmiş, onca koşuşturmanın ardına dinlemiştim ki kulağıma yine duyduğumda midemi bulandıran o ses doldu.

" Kaplanla olan maceran nasılsın gidiyor ? Birlikte eğleniyor musunuz ? "

Sinirden gözüm seğirdi, bu kadını bir elime geçirirsem hiç hoş şeyler olmayacaktı. Değişen mimiklerim Sultan ablanın gözünden kaçmamıştı, meraklı ve şüphe dolu bakışları üstümdeydi.

Daha fazla vakit kaybetmek benim için iyi olmazdı, hava kararmış etrafa karanlık hakim olmuştu.

Sağdan soldan gelen anlamsız ama tüyler ürpertici sesler burdan ayrılıp karanlık ormana gitme isteğimi oldukça azaltıyordu.

Burda kalsam kabul edilir miydim acaba ?

Denemeden bilemezdim.

Sıkıntılı bir nefes alarak ayağa kalktım, Sultan abla da benimle birlikte kalkmıştı.

" Bu gece... "

Utana sıkıla söylemeye çalıştığım şeyler bir türlü dilimden dökülmüyordu. Ben ne anlardım birinden bir şeyler rica etmeyi, iyilik istemeyi. Neyseki Sultan abla anlayışlı bir kadındı, ne demeye çalıştığımı anlayıp minik bir tebessümle baktı yüzüme.

" Kalabilirsin, ama korkup kaçmayacağının garantisini veremem"

Kaşlarım çatıldı bana karşı kullandığı bu alaylı tavırla, bu güne kadar kimden korkmuştum ki şimdi ne olduğunu bilmediğim bir şeyden korkacaktım!

" Ne korkacakmışım, benim kimseden korktuğum yoktur "

Kafasını eğdi ve iki yana sallayarak bu halime güldü, komik olan neydi ?

" Geç içeri o zaman, bunu bir de sabah olunca konuşalım. "

Sultan ablaya kibirli bir bakış atıp evin içerisine girdim, oda ardımdan gelip kapıyı kapattı. Neyden korkacaktım el kadar evin içinde ! Hata bendeydi koskocaman ormanda tek başına yaşayan bir delinin sözüne takılıp kendimi sinirlendiriyordum.

" Ev biraz küçük ama idare ederiz, sen geç otur şuraya ben sana yastık yorgan getireyim. "

Sultan abla tam arkasını dönmüş giderken durdurdum onu. Ne gerek var yorgana falan ilkbahar mevsimindeydik öyle kolay kolay üşümezdim ben.

" Gerek yok ben şurada kıvrılıp uyurum, sabah erkenden çıkar giderim varlığımla yokluğum bir olur "

Bana omzunun üstünden baktı ve dudağının bir kenarı kıvrıldı, tek kelime etmeden önüne dönüp içeri doğru gitmeey devam edince oflayarak arkama yaslandım.

Kendimi hiç bu kadar garip hissetmemiştim, bu kadın garipti, bu ev, hayvanlar, her şey fazlasıyla garip ve tanıdıktı.

Çok geçmeden Sultan abla elinde kocaman bir yorgan ve yastıkla döndü.

" Bi kalkar mısın sereyim sonra yatar uyursun. "

Utanarak koltuktan kalktım, keşke o söylemeden kalksaydım. Sultan abla hızlıca çarşafı serip yorganı da üstüne koydu, yastığı baş kısmına koyup geri çekildi.

" Geç yat, uykuna al iyice sonra zaten erken saatte uyanacaksın"

Sultan ablanın eğlenen sesi tuhafıma gitti bilmediğim bir şey mi vardı ?

" Niye uyanacakmışım Sultan abla ? Nedir bu çok bahsettiğin ve beni korkutacak şey? "

Gülerek yine kafasını iki yana salladı, eliyle omzuma iki kez vurdu. Neydi bu sır gibi sakladığı şey ?

" Çok merak iyi değildir sen geç uyu sonra anlayacaksın zaten. "

Kafamı sallayarak onayladım daha fazla uzatmanın bir anlamı yoktu. Yeni tanıştığım birisine fazla güvenmemem gerekirdi, Sultan ablanın gizemli hareketleri de bunu onaylıyordu.

Bu gece yalnızca vahşi hayvanlara yem olmamak için burda kalacaktım uyumak yoktu. Sabahın ilk ışıklarıyla da evime gitmek için buradan ayrılacaktım.

Gerekirse yürüyerek, bir şekilde o eve gitmeliydim.

Birkaç saat sonra...

Ellerim karnımın ustunde birleştirmiş zamanin geçmesini bekliyordum, disarida kesilemeyen anlamsız uğultular vardi ve bu cok rahatsiz ediciydi. Ben kuş tüyü yatağımda uyumak istiyordum vahşi hayvanlarla dolu bir ormanda değil !

Sıkıntıdan oflayarak bir elimle saçlarımı düzelttiğim sırada gözüm uyumak için çıkardığım kulaklığa kaydı, acaba bu saatte onunla konuşabilir miydim ? Yarın vaktim olmazdı bugün biraz da olsa düşmanımı tanımak istiyordum.

Yerimde hafif doğruldum ve kulaklığı alıp kulağıma yerleştirdim, iki kez dokunarak aktif ettiğimde ilk başta bir kaç cızırtı duyuldu. Karşı taraftan ses gelmeyince ben konuşma kararı aldım.

" Alev, Orda mısın yoksa çoktan birisi seni suyla söndürdü mü ? "

Alaylı çıkarmaya özen gösterdiğim sesimle bir süre bekledim, karşı taraftan ses gelmeyince tam uyuduğunu düşünüp kapatıyordum ki tıpkı benimki gibi alaylı bir ses geldi karşıdan.

Sonunda !

" Beni söndürecek bir damla suyu gördüğüm yerde yok ederim Okyanus, hala hayatta olduğun için şanslısın. "

"Yani seni öldürebilirim öyle mi ? Söylesene bu ormandan kurtulduğum da sana yapacaklarımdan korkmuyor musun ? "

Kulağıma şen bir kahkaha doldu, sanki eğlenceli bir şey konuşuyoruz !

" Belki denemene izin verebilirim, içinde kalmasın. Yine de büyük konuşma Okyanus, o ormanda seni yemek için can atan dev bir kaplan var "

Bu kez gülen taraf bendim ama o bunu duymadı. Beni öldüreceğini düşündüğü kaplan saatler önce ellerimin altında uysalca duruyor, kendini sevdiriyordu.

" Ah! Şu kaplan meselesi... sanırım o tehlike çoktan geçti Alev, sen biraz geriden mi takip ediyorsun ? "

Karşı taraf bir süre sessiz kalınca ben devam ettim.

" Anladım ! adamların sana eksik bilgi veriyor demek ki, üzülme ben sana anlatırım her şeyi. O beni öldürmesini umduğun kaplan saatler önce elimin altında bana kendisini sevdiriyordu."

" Kaplan... sana kendini sevdirdi ? "

Şaşkınlığı sesine yansıyan kadını duyunca gür bir kahkaha attım, umarım Sultan abla uyanmamıştır.

" Çok mu şaşırdın bir ara uğra belki sanada sevdirir ? "

" Uğrarım. Ee evine ne zaman dönmeyi planlıyorsun Okyanus, bi kaç adam göndereyim seni alsınlar ? "

Alaylı sesi sinirlerimi bozarken sanki beni burada mahsur bırakan kendisi değilmiş gibi pişkin pişkin yardım isteyip istemediğimi soruyordu !

" Gerek yok Alev, uyandığında kendini evinde değilde bir işkence odasında bulursan anla ki evime dönmüşüm. "

Bölüm biraz kısa oldu kusura bakmayınn

Alev ve Serkan'nın atışmalarını seviyor musunuz ?

Beste ve Sinan'ı okumak isteyenler buraya bi emoji bıraksınnn

Beğenip yorum yapar mısınız ?

Şimdilik sağlıcakla kalın <3