< Serkan >

Sinan ile oturmuş benim çalışma odamda konuşuyorduk, işe yeni aldığımız kız gerçekten iyi dövüşüyordu fakat daha ilk günden üstüne saygısızlık yapacak kadar cüretkar olması isteyeceğim bir şey değildi.

Sinan hala elindeki buzu yüzünün belli yerlerine tutarken odanın kapısı tıklatıldı.

" Serkan Bey, Lâl Sevinç Hanım sizinle görüşmek istiyor müsait misiniz ? "

Göz ucuyla Sinan'a baktım rahatsız olmuş bir biçimde olduğu yerde kımıldandığını görünce kaşlarımı çattım, o kıza yenildiği için mi bu şekilde tepki veriyordu ?

" Şuan müsait değilim yarın tekrar gelmesini söyle "

Bir süre sessizlik oldu, Sinan onun rahatsız olduğunu anladığımı anladığı için bana minnettar bakışlarını gönderdi fakat tam o sırada kapı gürültüyle açıldı.

" Efendim üzgünüm tutamadım " asistanim Derin bir nefes aldı ve elini göğsüne yasladı. " Bir anda beni atlattı ve içeriye daldı çok güçlü olunca da tutamadım, üzgünüm "

Çenesi hafif yukarı dikilmiş omuzları dik olan kadına baktım. Asistanımı kısa bir baş hareketiyle gönderdikten sonra ellerimi masanın üzerinde birleştirerek dik dik suratına baktım, içeri zorla girmesini biliyorsa konuşmasını da bilecekti.

" Odama bu şekilde girme hakkını size kim veriyor ? Saygı nedir bilmez misiniz ? " Kaşlarını çattı ve masaya doğru bir kaç adım attı, gözlerini kısarak kısa bir an Sinan'a baktıktan sonra konuştu. " Saygı dediğiniz şeyi sizden mi öğreneceğim beyfendi ? Üstelik yakınınızdaki adamlar bu kadar saygısızken. " alayla güldü ve devam etti. " Ayrıca, odanıza nasıl girmişim ki ben ? Gayet düzgün bir şekilde girdim. "

Bu sefer kaşlarını çatan taraf ben oldum böyle bir girişe düzgün mü diyordu bu kız, eğer öyleyse delinin tekiydi ve ben ikinci bir deliyle çalışmaya hazır değilim. " Asistanımı zorlayarak adeta içeri daldınız üstelik bunu benim sizle görüşmek istemediğimi bilerek yaptınız. Bu mu sizin düzgününüz ? " bu sefer dudakları alayla gerildi gözlerinde haylaz birer parıltı peydah oldu. " sizinki buysa benimki neden olmasın ? "

Ben cevap veremeden bu sefer odada sinanin sinirli sesi duyuldu, bu gerizekalı az önce acıdan kıvranıyorken şimdi yürek yemiş gibi kıza dikleniyordu.

"Maçı ben kazandım, bu durumda iş Başvurunuz reddedildi Lâl Hanım, sizs iyi günler dileriz lütfen çıkarken kapıyı kapatın " Kadının gözlerinde alaycı ifade çok daha büyük bir hâl aldı öyleki gözlerinin ışığın sahibi olduğunu düşünebilirdiniz. Yüzünde yavaş kendinden emin ve oldukça büyük bir sırıtış meydana geldi.

Kaşlarımı imayla havaya kalkarken iki elimle yüzümü sıvazladım, yanımda her şeyden habersiz oturan dingili boğmak istiyordum. " Bunu birde patronunuza söylemek ister misiniz Sinan Bey ? Maçı kazanıp kazanmadığınız sorusunu da araya sıkıştırın lütfen "

Sinan kaşları çatık bir şekilde bana dönerken bir açıklama bekler gibi baktı yüzüme bense onu umursamadan masadaki telefonu elimle kavradım. Bir daha bu piçin hayatını kurtarmayı düşünmüyordum. " Ceyda Hanım, iş sözleşmesini ofisine getirin " cevabı beklemeden telefonu kapattım.

Sinan bir anda olduğu yerde ayaklandı ve parmağıyla kadını göstererek konuştu, " bu kadını ise alamazsın! " Aksine o kadını ise almak zorundaydım çünkü bir anlaşma yapmıştık. " otur yerine Sinan, bu kararı sen vermiyorsun, bunun başına geleceğini bilmemek senin hatandı. " Derin bir nefes aldım ve Sinan'ın yüzüne bakmamaya çalışarak Lâl Hanıma döndüm, Sinan bunu yaptığım için benimle uzun süre konusmayacaktı.

" Yeni işiniz hayırlı olsun Lâl Hanım "