25. Bölüm

(23)

Zeynep Özel
zambak03

 

< Serkan Okyanus Kalkan >

 

Camların ardından sızan güneş ışıkları karşımdaki kadını daha da karşı konulmaz gösteriyordu, dudaklarında gizlenmeye çalışan mutlu bir tebessüm vardı. Az önce olanları düşündükçe kulaklarım kızarıyor, ona bakmaya utanıyordum. Ne yaptın be Deniz, yaktın ortalığı aslanım...

 

Çekingen ve küçük bir gülümsemeyle Alev'e yaklaştım, beni şu şekilde birisi görse rezillikti. Büyük rezillik.

 

Madem o ilk adımı atamıyordu o halde ben atardım, yaklaştım ve ben adım attıkça göğsümdeki yangın çığ gibi büyüdü.

 

Varlığımı, ona yaklaştığımı hissedince bana doğru döndü. Deniz varken taktığı 'sevecen abla' maskesi düşmüş yerini başka bir maske almıştı.

 

Daha sert,

 

Acımasız,

 

Duygusuz...

 

Hepsini saniyeler içinde yüzüne yerleştirdi, bütün mimikleri rolünü iyi oynuyordu.

 

Bilmediği şey izleyicisinin ondan daha akıllı olduğuydu.

 

Bir kaplanı üstüme salacak kadar vicdansızdı. Bende ondan buna izin verdiğim sırrını gizleyebilecek kadar vicdansızdım.

 

Benimle gerçekten oynadığı zamanlar olmuştu elbette... Mesela Sultan ablayı tanıması tam bir sürprizdi benim için.

 

Bu kadının her yerde eli kolu olmalıydı.

 

Kabul ediyorum, Sinan'ı kaçıranın o olduğunu biliyordum. Ancak bunu nasıl yaptığını hâlâ çözememiştim, neyseki Sinan iyiydi.

 

Beste adındaki kızla gayet iyi anlaşıyorlardı, yinede aklının o kıza kayması beni rahatsız etmişti.

 

Göründüğü kadar masum muydu ? Emin olamıyorum...

 

Bunları şimdi düşünmemem gerektiğini biliyordum, başımı sallayıp silkelendim. Kolumu uzatıp Alev’in beline doladım, sonra kendime çektim.

 

Ona izin verdiğim sürece güçlüydü...

 

Diğer elim seri bir şekilde yukarı uzandı ve çenesini tuttu. " Bir rövanş maçı istiyorum, bu kez ben seni etkileyeceğim " Dedim, onu etkilemek için özellikle kısık bir tonda konuşuyordum.

 

Benim isteğimi duyduğu saniye dudaklarının köşesi yukarı kıvrıldı, dişlerini göstererek gülümsedi. " Zaten kazanmışken neden seninle oynayayım ki Okyanuscuk ? "

 

Alaylı sesine aldanmadım, gülümsememi sürdürdüm. Çenesini tutan elimi kullanıp onu kendime yaklaştırdım, gözlerimin odağı sürekli dudaklarına kayıyordu.

 

"Neler yapabileceğimi merak ediyorsun değil mi ? Sana bir fırsat sunuyorum, kaçırma. " artık çabalamayı bırakmıştım, bütün odağım ayan beyan dudaklarındaydı.

 

Onu öpmek istediğimi biliyordu, bunun özgüveniyle omuzları gerildi, elini göğsüme koyarak hafifçe iteledi beni. Ulaşılması zor kadını oynuyordu.

 

Sorun değil güzelim, seninle sabaha kadar oynarım

 

"Kapasiteni zaten biliyorum, bunu kanıtlamaya ihtiyacın mı var ?" Dedi, sesini hep kullandığı alaycı tonda tutmaya çalışarak. Yine de ikimiz de biliyorduk ki, merak ediyordu.

 

Neden böyle davrandığımı anlamaya çalışıyordu.

 

Belindeki elimi daha çok bastırıp onu kendime yapıştırdım, rövanş maçını kabul etmese bile bu kadını öpmeden bırakacağımı sanmıyorum.

 

Artık yüzlerimizin arasında çok az mesafe varken son konuşmalarımız olduğunu biliyorduk, onu öpeceğimin farkındaydı ve bundan zevk alıyordu.

 

" Bilmem belki de gösteriş yapmayı seviyorumdur. Ne dersin ?" Dedim, gözlerim kısılmış, kalbim güm güm atıyordu. Elimin altındaki teni gittikçe ısınıyor, içimde uyuyan arzuları körüklüyordu.

 

" Yap o halde, sadece 5 dakikan var " Tıpkı benim gibi gözlerini kısmıştı, ne yapacağımı büyük bir heyecanla beklediğini biliyordum. Ne onu ne kendimi beklettim, ondan izin geldikten sonra yıldırım hızıyla dudaklarımız çarpıştı.

 

Asıl amacımın bu olmadığını birazdan anlayacaktı.

 

Onun dikkatini dudaklarına çektim, elimi çenesinden alıp beline doladım. Odanın içinde geri geri yürüttüm onu, tâki yatağa çarpıp dengesi bozulan kadar.

 

Şimdi onun sırtı yatakla buluşmuştu ve kaçacak yeri yoktu. Bir dizimi bacaklarının arasına koyup onu öpmeye devam ettim. Bir yandan da ellerim belinden onu yatağa sabitliyor, vazgeçme ihtimalini masadan kaldırıyordum.

 

Bütün bu oyun bir yana gerçekten kalbimin hızlandırıcı fark ettim, göğüs kafesimin delip geçecekti sanki...

 

Şimdi değil Serkan, daha oyun bitmedi.

 

Ben onu öpüyorum ancak o hâlâ tepkisiz, anlaşılan onu yatağa atmamı beklemiyordu. Onu öperken gözlerimi araladim yavaşça, bir sır perdesini aralar gibi.

 

Gözlerini kapatmış kendi içinde ona verdiğim zevkle savaşıyordu. Ani bir hırsa kapılıp alt dudağını dişlerimin arasına kıstırdım, çekiştirdim.

Onun karşı koyamayan inleme sesi... az daha kontrolümü kaybedecektim.

Elimin birisini belinde yavaşça hareket ettirdim, tişörtünün etekleri parmaklarımın arasındaydı. Hiç ara vermeden onu öperken bir yandanda oyalansın diye sık sık dudaklarını ısırıyordum, buna karşılık inlemesi aklımı başımdan alıyordu.

Tişörtünü sıkıca tuttum, onu öpmeyi bıraktım ve belindeki elimle destekleyerek onu biraz havaya kaldırdım.

Tek bir hamlede onu karşımda sutyeniyle bırakmıştım, bacağımı biraz daha bastırıp üzerine eğildim.

Dudaklarım boynuna doğru kaydı, ellerim bedeninin üst kısmını keşfe çıkmıştı. Bütün bu şehvetten ortasında irademle öyle büyük bir savaştaydım ki...

Hızla çarpan kalbim,

Kesik kesik nefes alışlarım,

Karşımdaki teslim olmaya hazır kadın...

Her şey bana bu anı değerlendirmemi söylüyordu.

Kendime hakim olmaya çalışarak biraz daha yaklaştım ona, dudaklarım boynuna sayısız öpücük kondururken tek elimin tenine temasını kestim.

Ona fark ettirmeden, hissettirmeden uzaklaştırdım elimi. Kalbimdeki sızıya karşı gelerek elimi cebime attım, neden canım acıyordu ki ?

Cebimdeki metal cihazı kavradı parmaklarım, o an bütün güç bendeydi. Elimi cebimden çıkardıktan sonra cihazı parmaklarımın arasında döndürdüm, o kadar miniktiki fark etmesi çok zordu.

Alev tamamen ona verdiğim zevke odaklanmışken elim sinsi bir yılan gibi onun sırtına tırmandı. Küçük metal cihazı sırtına yaklaştırdım, metali hissedince bütün büyü bozuldu...

Önce bedeni titredi ve ne olduğunu anlmaya çalıştı,

Sonra doğrulmayı denedim ama onu sertçe tutup yatağa bastırdım, cihazı sertçe sırtına bastırdım ve tuşuna dokundum.

Minik kıskaçlar Alevin sırtına bıçak gibi saplandı ve onun verebildiği tek tepki " Seni öl-" nidasıydı. Bunu yaptığım için içim içimi yiyordu fakat...

Unutmayın, bir savaşta yalnızca siz kral olmalısınız. Bir başkası size asla acımaz

"Çok acıtmadım umarım ?" Dedim samimi bir şekilde, üstünden tamamen kalktım ve bir kaç adım uzaklaştım. " Benim dünyamda her şey karşılıklıdır Alev, bana cihaz takarsan sana cihaz takarım. Bana gülümsersen sana gülümserim. Ve sen asla bana gülümsemedin Alev"

O an Alev gözlerinde ismini yaşattı, ellerini yatağa bastırıp üstüme atladı. Gömleğimin yakaları onun ellerinin arasında buruş buruş olmuştu.

Az önce zevkten kesilen nefesleri şimdi öfkeden kesiliyordu, nefesiyle beni yakmaya çalışır gibi bir hali vardı.

" Seni öldüreceğim!" Diye tıslayarak yüzüme yaklaştı, dişleri uzun olsaydı onu bir vampir sanabilirdiniz. " Sana hiç acımayacağım Serkan. Üç gün sonra gece yarısı geldiğinde ölmüş olacaksın! Kendi ömrünü kendin kısalttın !" Diye bağırdı yüzüme.

Ellerimle bileklerini tutup onu yakamdan ittirerek uzaklaştırdım. " Eninde sonunda öleceğim ama bunu sen yapmayacaksın Alev, yapamayacaksın" Dedim, buna emindim. Beni öldüren bu kadın olmayacaktı.

Hâlâ öfkesinde kavruluyordu, üzerime doğru yürüyüp bir kaç adımda önümde durdu ve ondan okkalı bir yumruk yedim.

Hak ettiğim için tepki vermedim bile, bir kaç adım geriye savrulmuş olmak bana koymadı. " Bu üç günü sevdiklerinle geçir, sana fazladan bir dakika bile tanımayacağım " Dedi.

Bu kez bağırmadan söylemişti ama etkisi aynıydı. Dediğini yapacağını biliyordum, onun bilmediği şey ise sırtındaki çipin ne ise yaradığıydı...

O kapıyı vurup çıkarken ben ardından minik bir tebessüm ile baktım.

Evet oyunu kuran Alev'di ama yöneten daima ben olacaktım.

Güç onun elindeydi ama onu da ben yönetecektim.

Her zaman güçlü olarak değil, gerektiğinde her şeyi yöneterek kazanacaktım varlığımı...

Alev'i,

Kardeşimi,

İşimi,

Her şeyi ben kazanacaktım.

Evvettttt ben geldim canlarrrrr.

Öncelikle geçen haftaki bölüm gecikmesinden dolayı çok özür dilerimmmm 🦕

Bu hafta da karşınıza bol gerilimli bir bölümle geldim veeeeee

Açıkçası bölümde Alev ve Serkanın Yakınlaşmasını yazarken çoooook utandımkineeee🫣🪼

Yinede sizin icin utancımı kırdım ve bölümü olması gerektiği gibi yazdım💪🏻

Eğer yorum yapmadıysanız şimdi dönüp satır arası yorum yapabilirsiniz. Lütfen bunlar beni motive eden şeyler.

Yorum ve oy bu ikisi ne kadar çok gelirse ben o kadar çok istekli yazıyorum🦕🪼

ÖNEMLİ SORU:

Sizce o çip ne ise yarıyor ???

 

 

 

Bölüm : 25.05.2025 12:22 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...