Yeni Üyelik
1.
Bölüm

1.Bölüm

@zambakkokusu1

Evet arkadaşlar yeni bir kurguyla geri döndümbu kurgunun daha iyi ve romantik komedi olacağını düşünüyorum ben severek yazıyorum umarım sizde severek okursunuz 🧚🏻‍♀️✨️🤍

 

1. BÖLÜM

 

 
 

Sabahtan beri telefonuma gelen 30 ‘uncu aramayı reddettim.

 

49 yeni mesajınız var !

 

Usandırmakta abim gibi olun .Kendisi beni çok önemser ve sever.

 

Abim:Benim aramam neden reddediliyor?

 

Abim:Üç oldu bu hain kostok !

 

Abim:Bak geliyorsun dimi ?

Abim:Babam soruyor valizleri çok ağır mı diye ?

Ben:He yok ya , gayet iyi taşıyabiliyorum sıkıntı yok .

Abim:Bak babam konuya girince nasıl anında cevap veriyorsun ama pis hain .

Ben:eee prensip meselesi abicim sen anlamazsın .

Abim:Sen gel buraya ben göstericem prensibi , naptın gittin mi havalimanına ?

Ben:Sen sormadan söyleyeyim , evet geliyorum uçağa gidiyorum şu anda eğer rahat bırakırsan daha kolay halledeceğim işlerimi .

Abim:He tamam tamam iyi, sürprizide getiriyorsun dimi bak o iş sende .

Ben:Evet biliyorum yüzüncü soruşun bana bunu ,getiriyorum artık şüphe diyorum beni sırf hediye için bekliyorsun diye geri dönerim bak.

Abim: Ne alakası var benim canım kardeşim hiç olurmu öyle şey abin evleniyor burda tabiki geleceksin ama hediye de önemli . hem senin için sürprizim var gelince göreceksin .

 

İşte şimdi kafamda bütün tilkiler dolaşmaya başladı . korktuğum bütün senaryolar arka sekme olarak açıldı . abimin sürprizleri genellikle kendi için harika olurken karşısındaki için kötü ya da felakete kadar gidebilir . işin kötüsü bundan ders çıkarmaz aksine hoşuna gider ve daha kötü ne yapabilirim diye düşünmeye başlar .ekrandaki mesajla kendime geldim.

 

Abim:Hahaha sakin ol sakin kötü birşey yok . iki saattir sayfada mesaja bakıyorsun aklından neler geçtiğini biliyorum bugün yok bana güven ;)

 

Ben:Hiç inandırıcı gelmedi ama neyse açelyacım için sana katlanıcam :))

 

Abim:Kızım sen ne kadar kabul etmesende damat tarafısın hatta istersen düğünde görümce topuzu bile yapabilirsin masrafları benden :)

 

Ben:Ay yok istemiyorum kalsın . Neyse zaten uçağa bindim inince mesaj atarım görüşürüz .

 

Abim:Okeyy :))

 

9 yeni mesajınız var !

 

40 mesaj abimden di yani …

 

Dedikodu kraliçeleri ;

 

Müge : Açelya çiçek siparişini pazartesi mi alacaksın ?

 

Açelya : Evet saat ikide onlar getirecekler

 

Müge : iyi güzel ben müşterilere sipariş edilen çiçeklerin örneklerini eve bıraktım gidince bakarsın bebeğim

 

Açelya : tamam birtanem sağol öpüldün <3

 

Açelya : Pıtırcığım @eslemm sen bindin mi uçağa ??

 

Eslem : Evett birazdan kalkıyoruz gelince görüşürüz 🙂

 

Açelya : Tamam bebeğim iyi yolculuklarr <<3

 

Ben ingiltere de yaşıyordum .3 yıldır falan .Orada okudum aslında açelyayla birlikte kalıyordum ama açelya benden bir sene erken gitmişti onun senesi bitince tamamen geri döndü. Benim de bu sene bitti ama geri döner miyim bilmem şimdi hem abimin ve en yakın arkadaşımın düğünü hem de iş için geri dönüyorum .

 

Açelya ve abim …

 

Ben açelyayla okuldan tanışıyordum . lisenin ilk gününde tanışıp başlayan bir arkadaşlık. Sonrasında birlikte süren ödevler gezmeler eğlenceler derken birbirimizi her şekilde anlayan en iyi arkadaşlar olduk. Ama abimle bizim evin yanına taşındıklarında tanıştılar önce aileler sonra onlar kaynaştı ya da tam tersi de olabilir. İlk gün anlamıştım ama abime sorunca bana gerçeği tabiki söylemedi ama benim canım arkadaşım anında kabul etti . Geceleri gizlice buluşmaları abimin bi gün cama taş atıcam diye semih amcanın kafasına atması kadar uzunn bir geçmişe dayanıyor.

 

Uzun lafın kısası en yakın arkadaşım ve abim yazın evleniyor . Allahtan abimin kullanma kılavuzu bende var da zor zamanlarında birlikte üstesinden geliyoruz.

 

Üç saat sonra…

 

Uzun ve hareketsiz saatlerden sonra çok şükür ki iniş yaptık . Uçak yolculukları ne kadar güzel olursa olsun fazla hareket edememek ve istediğin yerde sağa çekin şurda biraz hava alayım diyememek ne kadar zor anlatamam.

 

“kızım ben şurdan bi geçim mi “ ya sabır “geç teyze buyur “ bu teyzede sabahtan beri ne yemeyi bıraktı ne konuşmayı kuzeninin görümcesini çekiştirmeye öyle bir odaklanmıştı ki uçakta ben dahil 4 kişiye anlattı (göz teması kurduğun an hikaye başlıyor) şimdi de en önce inmeye çalışıyor ki bir posta da evde kritik yapsın.

 

Valiz bekleme sırasında tam kendi valizime elimi atmıştım ki bir el valizimi benden önce havaya kaldırdı.Ve bir anda hızla çıkışa doğru ilerlemeye başladı.sonra kafama dank etti .Bir şey yapmazsam valizim usul usul benden ayrılıyordu. “şey beyefendi yanlış valizi aldınız sanırım bir bakabilir miyim?” beyefendi önce durdu kafasını yavaşça arkaya çevirdi, sonra da bütün vücudunu.Şık bir giyinime sahipti,koyu kumral saçları , mavi gözleri …

 

Daha sonra tek kaşını kaldırdı, önce bana sonra valize bir bakış attı . Ay umarım benim valizimdir de yoksa bu bakışlardan anladığım kadarıyla ya o valiz sakin bir şekilde eve devam edemeyecek ya da ben .

 

Daha fazla beklemeden içimden dualar ederek adamın yanına ilerledim . Elindeki valizi kendime çekerek tutma kolunu çıkardığımda yan tarafındaki bağladığım şeffaf ipi gösterdim .

Adam önce bana sonra valize sonra tekrar bana baktı ve kahkaha atmaya başladı.

evet sesli bir şekilde kahkaha atmaya başladı herkesin ortasında . Ben ona ne olduğunu anlamak için meraklı meraklı bakarken kahkahası durunca “pardon gerçekten elimde değil ama işaret olarak kendi valizine şeffaf ip mi bağladın “ dedi.

 

Evet biliyorum biraz garipti ama havaalanına geldiğimde farketmiştim ve yanımda sadece şeffaf ip vardı yani ne yapabilirim kırmızı valizde herkeste var küçükte olsa bir işaretti sonuçta “yani o an şartlar gereği elimde o vardı ama iyi ki yapmışım sonuçta valizimi alıyordunuz az önce “ yüzünde hafif gülümsemeyle haklılık payı belirdi.

 

“yani orası da doğru kurtardınız valizinizi , kusura bakmayın bu arada şeffaf ipi göremedim “ gülümsedim . “sorun değil , siz de haklısınız “ kolundaki saate baktı.

 

Elini uzattı “bu arada ben akın ve ilk önce valizimi bulmam sonra da çıkmam lazım acelem var size iyi günler “ belliydi acelesi zaten sürekli telefonuna da mesaj geliyordu.

Elimi uzattım ve “benim adım da eslem tanıştığıma memnun oldum ,sizi de yeterince meşgul ettim iyi günler” başını salladı ve “hiç sorun değil , bende tanıştığımıza memnun oldum eslem hanım iyi günler “ dedi ve yanımdan ayrıldı.

 

Kocaman valizim ve ben başbaşa kalmıştık.Asıl mesele şimdi abimi bulmaktı telefonuma gelen mesajda beni bekledikleri yazıyordu . Ay umarım geçen hafta yaptığı davullu zurnalı karşılama şakası gerçek değildir.

 

¨¨¨¨

 

Çıkışa doğru yürüdüğümde hepsini orada olduğunu gördüm . Abim,Açelya,Müge,Çisem,Erdem Ozan,Kaan ellerinde bir çiçek buketi , ve pankart ‘evine hoşgeldin’ ‘eraslan ailesi prensesi’ konfeti … gerçekten uğraşmışlar

 

.Beni görünce zıplamaya da başladılar harika herkes onlara ve bunlar bunu kime yapıyor deyip bana bakmaya başlıyordu.Rezil olduk.

 

Kahkaha eşliğinde onlara doğru ilerledim ve abim koşarak bana doğru geldi. “sonunda geldin küçük cimcime” kocaman sarılırken “birazcık özlemişim sanırım bak sarıldım sana” diyor bide tabi abi her gün arayıp soran görüntülü görmeden bi gün geçiren bendim.

 

Abimle sarılmayı bıraktığımda bir araba kornayla dikkatimizi dağıttı ona dönüp baktığımızda Akını gördüm valizi adama verdi ve arabaya binerken döndü bana baktı selam verip arabaya bindi ve hemen gittiler .

 

O sırada bütün grup bana döndü aaaa , ooo diye sesler yükselirken abim bana döndü ve “umarım düşündüğüm şey değildir daha bu yaşta bunu kaldıramam” dedi elini kalbine koyarak.Görende 40 yaşında sanıcak kendisi 27 yaşında .Açıklama gereği hissediyorum şu anda.

“bana bakın hiç öyle düşündüğünüz gibi değil içerde valizimiz karıştı ordan tanıştık”.Kızların yüzündeki gülümseme hafif silinirken abime önce mantıklı geldi sonra kaşını kaldırdı bana döndü ve “o zaman niye tanıştınız ki valizini alıp çıksaydın dedi”

. Nasıl açıklayacağımı düşünürken canım arkadaşım açelya duruma el attı ve “hayatım , kızı yorma söyledi zaten ne olduğunu” abim düşünürken ben açelyaya dönüp “balımm seni çok özlemişim” diye sarıldım . “ay bebeğim bende seni çok özledim” .

Sonra sırasıyla çiseme sarıldım benim kızıl prenses diyorduk ona , oda mahalleden arkadaşımdı ve dışarıdan ne kadar ciddi ve dikkat çekici görünsede aslında içinde sakin ve çok çıtı pıtıydı. Kendi restoran zincirini kurmayı başarmış işine fazlasıyla bağlı bir kızdı.

Müge ve erdem kardeşti müge benim çocukluk arkadaşımdı erdem de abimin çocukluk arkadaşıydı .Babalarının bir organizasyon şirketi vardı Müge hem okuyor hem de orada çalışıyordu.Erdem de avukattı iki şirketin avukatlık işlerini yapıyordu biri babasının şirketi biri de abimle olan şirketinin avukatlığı .

Ozana grubun en neşelisi diyebiliriz yani en azından bana göre ,şakalar sürprizler partiler ondan sorulur.zaten en büyük hayali de gece kulübü zinciri açmak. Fazlasını beklemek değişik olurdu. Babasına senin paranı ben yicem der dururdu . Yasin amca hala bu durumu kabullenmeye devam ediyordu.

Ve kaan demirin kardeşi…Çok fazla konuşmuşluğumuz yok çünkü çok fazla konuşmuyor , sessiz sakin kendi halinde takılır genellikle hem üniversite okuyor hemde abisinin yanında çalışıyordu. ve demir , abimin en yakın arkadaşıydı. 3 yıldır değiller. Bazı sebeplerden dolayı küslüğü hala sürdürüyorlar .Gerçi hala neden sürdürüyorlar ki. Sebebi bize anlatmadıkları için bizde bir şeyler yapamıyorduk.Abim demirle konuşmuyor olabilirdi ama kaanlar gayet iyi anlaşıyordu. diğerleri zaten demirle konuşuyordu kavga ettiklerinde abim bu bizim aramızdaki mesele sizi ilgilendirmez der dururdu. Düşüncelere dalarken böldüler .

 

“Hadi artık binin arabaya sarılma faslı bitti evde tekrar buluşacaksınız” . Müge çisem ve kaan erdem'in arabasına , açelya ozan ve ben abimin arabasına bindik .

 

Ozan valizimi elimden aldı bagaja koyarken söylenmeye devam ediyordu “kızım bu ne böyle umarım içinde bana da hediye vardır çünkü boşa taşıdıysam fena bozuşuruz ona göre” oturduğum yerden arkaya döndüm ve “merak etme senin hediyen çok özel dedim” ve yüzünde güzel bir gülümsemeyle mutlu mutlu yanıma geldi . onu sevindirmek bu kadar kolaydı işte.

 

O sırada uzakta arkada duran araba dikkatimi çekti siyah range rover araba eğer her şey hatırladığım gibiyse sahibini tanıyordum.

“Evett , hadi bizim karşılama böyleydi , sen bir de annemleri gör bu daha başlangıç”

Abime döndüm eyvah yandık bakışı attım. Açelya arkasına dönüp “binnur annem , bir haftadır bunun için uğraşıyor” annem deyince benim bakış ve abimin hayran bakışı .

“ooo evlenmeden olmuş bu gelin hanım”dedi ozan.Darısı senin başına artık diyen abimle ozanın yüzü buruştu. “durun ona daha var bana bile sürpriz olacak onun olması” herkes güldü.

Mahalleye girerken bile evimde hissetmeye başlamıştım. 3 yıldır gelmemiştim buraya onlar gelmişti daha çok beni görmeye . işletme okumuştum.Abimlerin düğünü yazın olmasına rağmen ben erken gelmiştim çünkü bir iş teklifi almıştım ingiltere'de staj yaptığım firma türkiye'de bir şirketle anlaşmış ve benim de buraya geleceğimi duyunca onlarla görüşmemi rica etmişlerdi ve eğer anlaşma gerçekleşir ise benim bu işin başında olmamı istediklerini söylemişlerdi.güzel bi fırsattı ve bunu değerlendirmeye açıktım .

Eve doğru geldiğimizde annem ve babam bizi evin önünde bekliyorlardı. “Bizimkiler yerlerini almış bile bi kere bana şöyle karşılama yapmadılar” dedi abim.öne doğru eğilip. “işte evin gözdesi ve en sevileni belli oluyor nasıl bıktırdıysan ellerinde çiçekle beni bekliyorlar” dedim.Abimin bana dil çıkarması üzerine ozan “işte artık en sevdiğim keyifli vakitler başlıyor” dedi.

Kendisi abimle çok şakalaşırdı ama benim abimle şakalaşmam onun ve benim daha çok hoşuma gidiyordu ikiye karşı bir olduğu için daha keyifliydi (yeri gelince 2 kişiye bile bedel oluyordu abim).

Arabadan inince önce anneme sonrada babama kocaman sarıldım. “işte sonunda evimize renk geldi” diyen babamla ona kınayan bakışlarla bakan abimin cık cık edip içeri girmesi bir oldu. Annemin ise deme öyle benim oğluma yazık günah demesi bu kadın hep oğlumcuydu.

Sonra bize dönüp “hadi gelin bahçede ziyafet var”. Bana dönüp “senin en sevdiğin yemekleri yaptım kuzum” dedi. Lafımı geri alıyorum canım anam banada bayılıyor.

Bahçeye doğru ilerledikçe güzel yemek kokuları burnuma gelmeye başlıyordu. “gerçekten sofrada sofra be”diyen ozan hemen masada yerini alırken ben ise sıra sıra arkadaşlarımın ailelerine sarılmaya başlamıştım onlarda gelmişti.

“Kız sen gitgide daha da güzelleşiyorsun” diyen aysel teyzeyle (açelyanın annesi) “artık kadro yine tamamlandı” diyen murat amcaya kadar herkese sarılıp sofrada yemeklerin tadını çıkarmaya başlamıştım.

Aysel teyze ve semih amca açelyanın ailesiydi. Açelyanın bir de kardeşi vardı adı semaydı liseye gidiyordu.

Ceyda teyze ve murat amca erdem müge ve elifin ailesiydi.Çisemin annesi idil teyzeyle ve babası yağız amca tatildelerdi . Selma teyze kaan ve demirin annesiydi kocası fatih amcayla boşanmıştı.Babamla fatih amca yıllar önceden kavgalıydı eğer ne olduysa büyük ihtimalle o kavga abim ve demire yansımıştı.Evlerimiz hep aynı mahalledeydi.Orta da bir ortak oturma yerimiz ve bir dilek ağacımız vardı.

Dilek ağacı babamlar burayı yaptırırken oradaymış ve babamlar o zaman onu kestirmemişlerdi.Biz küçükkende bize dilek tutturup bu ağaca bağlatmışlardı.Yaşlı bir çınar ağacıydı ve küçükken bağladığımız ipler dallarında onunla birlikte büyüyorlardı.

Güzel bir yemek ve uzun zaman sonra sevdiklerimle vakit geçirmek iyi gelmişti.Herkes yavaş yavaş kalkmaya başlamıştı.En son bende annem ve babama dönüp yukarı odama çıkmıştım.

Odama çıktığımda ilk iş valizi boşaltmıştım.Sonrada ilk önce kitaplığımda ki kitaplara ve çalışma masamda ki anı köşesine bakıyordum. En sevdiğim fotoğraflar burada asılıydı ve hepimizin fotoğrafı vardı.Benim doğum günü partim,bahçede yaptığımız piknik,çisemin lokanta açılışı,ozanın ayakları yukarda boğulurken bizim yanında gülme anımız,abimin ilk arabasını aldığı an, demirin ağacın en üstünde asılı kalıp inemediği ve abimin onu kurtarmak için çıktığında onunda ağaçta kaldığı an,daha onbir oniki yaşındaydılar o yüzden fazla düşünmeye gerek yok zaten babam sonra onları kurtarmıştı.

Hepsini tekrar yeniden görmek iyi gelmişti.Bir kişi hariç onu daha görmemiştim.

evimdeki balkona çıkıp mahalleyi izlemeye başladım.Ağustos sıcaklıkları yavaş yavaş yerini serinliğe bırakmaya başlamıştı.

İngiltere'ye göre yine de daha sıcak ve aydınlıktı.Mahalleyi izlerken karşı çaprazdaki evin yanında yine o mavi arabayı görmüştüm demekki doğru tahmin etmiştim demirin arabasıydı demek ki oda beni görmek için havalimanına gelmişti.

Bakışlarımı ağır ağır eve doğru çevirdim üste doğru çıkarken onu gördüm odalarımız mahalleye bakıyordu oda benim gibi balkona çıkmış bana bakıyordu .Bi dakika bana bakıyordu vücudumda hafif bir karıncalanma olmuştu sanki.Bende ona bakmaya devam ettim ne yapsam el mi sallasam hiçbir şey olmamış gibi yapıp başka yere mi baksam .Tam bu ikilemde dolanırken odamın kapısı açıldı ve ben aniden arkamı döndüm.Abim bana gelmeden ben gitsem iyi olurdu çünkü onu görmese daha iyiydi.

“ Sen hala uyumadın mı” diye sordu.”Aslında uykum vardı ama öyle bi balkondan bakıyordum” özlemişim odamı,balkonu falan.bana bakıp yatağın üstüne oturdu “anladım,ben yarın erkenden işe gidicem eğer gelmek istersen kahvaltıdan sonra gelirsin dicektim”.

“Gerçekten hala şirketi batırmamış olup bir de üstüne devam etmen seni canı gönülden kutluyorum abicim’ diyerek yanına oturdum.

Elini omzuma atıp saçlarımı karıştırmaya başladı.”Haha ne komik artık sen geçersin de bu işlere abin gezer tozar biraz”.Abime gelen iş teklifinden bahsetsem iyi olacak. “yani söz veremem ama yardım ederim diyelim” kapıya doğru ilerledi.

Aklıma gelen şeyle onu durdurdum “abi” deyince bana döndü ve bende valizin yanındaki kutuya doğru ilerleyip elime aldım kutuyu alıp abime doğru ilerledim istediğin sürpriz dedim eline verirken. kutuyu elimden aldı ve bana göz kırpıp “iyi geceler cimcime yarın görüşürüz” deyip odadan çıktı.Yatağa doğru uzandım ve evet işte şimdi başlıyordu

 

Bölümü okuduktan sonra fikirlerinizi ve yorumlarınızı bekliyorum. Benim için değerlisiniz 🧚🏻‍♀️🩷

Loading...
0%