İlahi Bakış Açısı

Mehmet Albay zor uğraşlar, büyük çabalar ve acılı kayıplar sonucu bu rütbeye gelmişti. Kimseye boyun eğmez ama üstlerine saygısızlık etmekten de kaçınırdı.

Şuan ise ona bir görev verilmişti. "Bir tim bul ve onları halkın içine farklı mesleklerde yerleştir."

Aklına gelen ilk tim Alaç Timi olmuştu. Bu yüzden Barlas Binbaşını çağırmıştı.

Binbaşı

Barlas çağırılması üzerine Mehmet Albayın odasına doğru gidiyordu. Kapıyı çaldı ve gel komutuyla birlikte içeri girdi.

Odada Albay ve Timi de Yüzbaşı Baranın kardeşi vardı, Elisa Aktaş. "Albayım beni çağırmışsınız."

"Evet bir görev geldi onun için çağırdım."

"Görev nedir komutanım?"

"Hepiniz bir meslek grubunda insan içine karışacaksınız. Sen avukat olacaksın. Yüzbaşıların boksör, kıdemli üsteğmen doktor, teğmen antrenör, Havin üsteğmen öğretmen, Dora üsteğmen koruma olacak. Elisa da onunla beraber çalışacak."

Binbaşının kaşları çatılmıştı. "Şimdi Elisayı da al ve time bilgi ver."

"Ama komutanım-"

"Çıkabilirsiniz." dedi Albay itiraz kabul etmeyen bir sesle. Mecburen çıktı binbaşı ardından da Elisa.

Binbaşı alaycıl bir sesle sordu. "Sen bu taklit işlerini yapabilecek misin bu yaşta?"

"Pardon! Ne varmış benim yaşımda?!"

"İşte hiçbir şey yok o yüzden."Elisa içinden sabır çekti. Bu sırada tim odasının önüne varmışlardı. Kapıyı hızla açtı. Tim hemen dik duruşa geçti.

Erim kapıyı görmeyen bir yerde oturduğu için komutanını görmedi, konuşmaya devam etti.

"Aman," dedi uzata uzata. "ne olacak Barlas Komutanımın kızmasından ya. En fazla 10 tane şınav çektirir yani."

Afrayla Baran hariç hepsi hem gülmemek için zor duruyor hem de gizlice onu göstermeye çalışıyorlardı.

Elisa kahkaha atıp "Sen az önce benimle dalga geçmeye mi çalışmıştın? Güleyim de boşa gitmesin." dedi ve aynı anda Erim de onların olduğu tarafa döndü.

"K-ko-komutanım." dedi ve ayağa fırladı.

"Çok mu komik?" "Evet." "Aynen çok güldüm." "Hıhım."

Erime döndü. "5 saat koşu parkurunda 20 kilo ağırlıkla koşacaksın. Ayrıca 10 değil 300 şınav." Erim omuzlarını düşürdü.

"Ama ko-" "400 oldu." "Peki komutanım." dedi umutsuzlukla.

"Alaç Timi toplan!" Herkes sırayla dizildi.

"Bir görevimiz var. Herkes bir meslek dalında halkın ve teröristlerin arasına karışacak. Baran, Afra siz ikiniz boksörsünüz. Çağın doktor, Erim antrenör, Havin öğretmen olacaksınız. Dora Elisa Hanımla korumacılık yapacaksınız."Boran ise ilk defa konuştu.

"Komutanım Elisa ne alaka?"

"Bende bilmiyorum Boran. Mehmet Albay öyle söyledi."

"Hayır olmaz. Ben Albayla konuşurum."

"Pardon! Bende buradayım falan ya, hani bana da bir sorsanız nasıl fikir?! Ayrıca benim mesleğimi unutuyorsun herhalde abi. Ben ülkesi için çalışan bir ajanım falan..."

"O ayrı bu ayrı Elisa. Askerlikle ajanlığın alakası yok."

"Evet yok. Zaten sizde bu görevde askerlik yapmayacaksınız. Farkettiyseniz mesleğim olan ajanlığı yapacaksınız. O yüzden bu konu burada kapanmıştır."

"Sen bu çeneyi kimden aldın acaba?" diye mırıldandı Boran.

"Seni duyuyorum abi!"

"Duy diye söyledim zaten."

"Neyse ne," diye araya girdi Barlas,Elisanın ajan olduğu şokunu atlattıktan sonra. "Herkesin mesleği öğrenmesi için bir hocaya ihtiyacı var. Elisa ve Dora siz zaten korumalığı bir şekilde halledersiniz. Havin sende en kolay olan anasınıfı öğretmenliği yapacaksın. Halledersin diye düşünüyorum." Havin kendinden emin bir şekilde başını salladı. Barlas onayı alınca devam etti. "Erim sende Yıldızlar Takımının antrenörüyle basket için çalışacaksın." Erim hemen atladı. "Şu çok ünlü Yıldızlar mı?" dedi heyecanla. "Evet onlar. Neyse devam ediyorum. Afra, Boran sizin için daha belli değil ama bildiğim bir yer var. Büyük ihtimalle oraya gideceksiniz."

"Anlaşıldı komutanım dedi Tim bir ağızdan.

"Komutanım siz..?" dedi Erim.

"Ben avukatlık için çalışacağım." Ve sonra ekledi.

"Bir hafta süreniz var iyi hazırlanın. Gizli görev olduğunu da unutmayın. Dağılın!"

*******

İlk bölümmm.

🤍🤍🤍