Yeni Üyelik
1.
Bölüm

1. Bölüm

@zdatsy

Pişmanlık vardır. Sonunda duyduğun üzüntü ve kederden dolayı kendi mahkemende idama sürüklendiğin...

Bir de cesaret vardır. Ucunda ölüm dahi olsa yolundan dönemediğin...

Peki ya pişman bir insanın cesareti?'

 

 

 

 

 

---------------------------------------------

 

 

 

 

 

Pişmanlık,

Korku,

Üzüntü,

Her duyguyu ve daha fazlasını tek bir bünye içinde uzunca bir zamandır ruhunda taşıyordu. Kalbinin ortasında bir delik, sadece iyi his ve düşünceleri çekiyor, geriye kötü ve anlamsız duygu ve düşünceleri bırakıyordu. Bu da zaten çökmüş ve yıkılmamak zar zor ayakta durmaya çalışan onu en dibe çekiyordu.

Aylardır aradığı kız hala ortada yoktu. Onun kaybolmasında kendi başarısızlığının ne kadar büyük bir rol oynadığını biliyordu. Eğer görevini layıkıyla yerine getirebilseydi onun yanında ve her zamanki gülümsemesiyle bakacak ve ' Üzülme ' diyerek onu teselli edeceğini biliyordu. Ama kendi başarısızlığının bedelini aylardır çekiyordu. Ondan uzakta ve ölüp ölmediğini bile bilmeden yaşayarak...

"Amirim, cesetleri yukarıya çıkarmışlar. Adli tıbba teşhis için götürmeden önce görmek ister misiniz?"

Emir, kendisine seslenen Yusuf'un sesi ile düşüncelerinin bir kısmından anlık olarak kurtulup yukarıya çıkarılan cesetlerin başına gitmek için onay verdi. Cesetleri incelemeli, gerekli bilgileri alıp geri kalanı için Adli Tıbba göndermeliydi. Görevlerini en azından bu sefer tam olarak yerine getirmeliydi.

Emniyette Rüya'yı bulmak için yeni bulduğu şüphelileri sorguya almışken bir arama gelmişti.  Gelen bilgiye göre bir adam, yaşadıkları evin bir alt sokağında evlerden birine yıllar önce bir kadını zorla olduğu belli bir şekilde getirmiş. Kadını o günden sonra bir daha gören olmamış. Kimse bunu o dönem için önemsememiş ama yıllar sonra aynı evden yüzü mosmor, vücudu darp izleri ve neredeyse ölmüş gibi bir halde çıkınca daha doğrusu aynı adam tarafından çıkarttırılınca bir de üzerine adamın elinde silah görünce polise haber vermişler. Üstlerden gelen mesaj ise; Olay yerine mutlaka Emir'in gitmesini istemeleri olmuş. Nedenini söylemedikleri için şu an için bir şey bilmiyordu. Ama Rüya ile alakalı olma ihtimali yüzünden birkaç saat önce buraya gelmiş ve olay yeri inceleme ile bu cinayeti araştırıyordu. Ne olduğunu anlamaya çalışıyordu. Ama aklı hala başarısız olduğu görevi Rüya'yı aklından çıkaramıyordu.

MOBESE kayıtları, o kadın ve onu götüren adamı bu uçuruma giren yola kadar takip etmiş. Sonra devreye polis ekipleri girmiş. Ve kapsamlı bir aramayla bu uçurumu bulmuşlardı. Aşağıda ise ölü iki beden... İki saatlik geniş ekipli çalışmanın ardından cesetleri çıkarmışlar ve kim olduklarıyla alakalı kimsenin bir bilgisi olmadığından dolayı Adli Tıbba gideceklerdi. Emir'in davayla alakalı bildiği tek şey oradan çıkanın Rüya olmayacağıydı. Ama bu cesetlerin Rüya ile ne bağlantısı vardı? İşte tam olarak bunun için burada bulunuyordu. Bir de resmi görevi olduğu için mecburiyetten prosedürleri yerine getirmeliydi.

Aklında tonlarca düşünce ile önündeki polis memurunun getirdiği cesetlerin arkasında durdu. İki ceset torbası onun ve yetkili diğer kişilerin önünde duruyorken iki tane Adli Tabip onları açmak için kendisinden gelecek emrimi bekliyorlardı. Ne kadar kendini yeni bir görev ya da ölmüş olma ihtimali olan Rüya yüzünden cesede bakacak kadar güçlü hissetmese de görevinin sorumluluklarının bilinciyle derin bir nefes alıp aklını o an ki duruma vermeye çalıştı.

"İlk önce kadını açın."

Görevliler kadının olduğu ceset torbasına giderken sorması gereken diğer prosedür sorularını sorarak davayı anlamaya çalışmaya devam etti.

"Üzerlerinden kimlik veya başka belirleyici eşya çıktı mı? Cesetler hakkında ilk gözleminiz neler?"

Biri ceset torbasını açarken diğeri Emir'i dinliyordu. Cevap verecekken ceset torbası açıldığında dikkatini ölü olan kadına vermişti. Bahsedildiği gibi kadının yüzünde çeşitli izler ve çürükler vardı. Kadının yıllarca bu adamdan işkence çektiği belli oluyordu. Eğer vakti zamanında mahalle sakinleri tepki verebilseydi belki de bu kadının burada olmayacağını biliyordu.

"Kadın uğradığı şiddet kesin. Vücudunun çoğu yerinde darp izleri ve çürükler var. Fakat bunun dışında asıl ölüm nedeni kalbinden vurulmuş olması diye düşünüyoruz.  Üzerlerinden çıkan tek şey silah ve şu an boş. Bir tane kadında bir tane ise adam da kurşun yarası var. Silahın ruhsatına ve asıl ölüm nedeni için Adli Tıbba gitmemiz lazım. "

Tabip bunları anlatırken Emir, çömelmiş ve kadına ve darp izlerine bakıyordu. Yüzü neredeyse tanınmaz haldeydi. Ama sanki bir yerden de daha önce gördüğü bir yüze benziyordu. Ama nereden tanıdığını ya da benzerlik çıkardığını anlayamıyordu. Amirlerinden gelen bilgiye göre hem tanıyor olması hem de Rüya ile bir bağlantısı olması lazımdı bu kadın ve adamın. Ama kimdi bu bunlar? 

"Ne kadar sürer detaylı tahkik? "

"İkisinin raporunu da iki ya da üç gün içinde detaylarıyla hazırlarız. Sonra ise ailelerine haber verilir."

Tabibi onaylayıp diğer cesedi açmaları için işaret verdi.  Gördüğü ceset ondan çok bir etki yapmamıştı. Çünkü adamda çok belirgin bir iz yoktu. Belirgin olan tek şey morarmış göz altları ve solgun yüz. Yüzde doksan uyuşturucu madde bağımlısıydı. Aynı zamanda kalbinde olan iz yüksek ihtimal kendine sıktığını belli ediyordu. Adamı da inceledikten sonra kapatmaları için işaret vermiş ve ayağa kalkmıştı. Adamın kadını tutsak ettiği ve sonrasında öldürdüğü ortadaydı. Kadın yıllarca işkence görmüştü. Üzücü hatta insanı kahredecek bir olaydı.

Ama neden özellikle kendisi ilgilenmeliydi bu cinayetle?

Kadın ve adamın yüzünü yeniden göz önüne getirip ne olduğunu anlamaya çalışırken aklına düşen başka görüntüyle tüyleri diken diken oldu. Gözlerini hızlıca açıp kapalı olan ceset torbasına bakmaya başladı. Bu olamazdı? İmkansızdı. O kadın, yıllar önce ölmüştü.  Bu zamana kadar yaşıyor olması gibi bir durum söz konusu olamazdı. Olmamalıydı...

"Bana hemen arabamda olan dosyayı getirin. Hemen!" 

Polis memuru, hızlıca Emir'in arabasına giderken Emir, böyle bir şeyin olmaması için dua ediyordu. Aklına gelenin doğu olması sadece işleri daha da kötüleşirdi. Felaketi olurdu... Hem bu kadın o ise yanındaki de aradığı katil ise o zaman Rüya neredeydi?

"Buyurun amirim."

Elinden hızlıca dosyayı alıp Rüya'nın tüm yakınlarının içinde olduğu o kısmı açmak için ekstra bir çaba ve hızla hareket ediyordu. Bu sırada yapmak istediği karşılaştırma için tabibe yeniden seslendi.

"Kadının cesedini yeniden açın!"

Bağırması ve bu telaşı yüzünden gergin olan tabip kapattığı cesedi gergince yeniden açtı. Emir ise o sırada Rüya'nın annesinin fotoğrafı olan sayfayı korkarak açtı.

"Bakın bu resme. Bu iki kadın aynı kişi mi?"

Adli tabip elinden fotoğrafı almış ve cesedin yanına giderek karşılaştırma yapmaya başlamıştı. Ne kadar Emir, şu an için ne bir sonuç çıkmayacağını bilse de yine de hayır demesini içten bir telaşla beklemeye başladı. Bir süre sonra tabip ayağa kalkmış ve fotoğrafı Emir'e geri vermişti.

"Bildiğiniz gibi kesin bir şey diyemem. Ama fotoğraftaki ve bu kadın arasında ciddi benzerlik var. İsterseniz hemen DNA testi yaptırabiliriz. Genel rapordan önce bunu size iletiriz. "

Adli tabibi kafasıyla onaylamış ve gitmeleri için izin vermişti. Ama kendisi durduğu yerde ayakları mıhlanmış gibi kalmıştı. Birkaç saat içinde olay yeri incelemeden birkaç kişi ve görevli savcı dışında da herkes gitmişti. Ama o hala cesedin gittiği yere bakıyor ve içinden çıkılmaz bir durum haline gelen kendi başarısızlığı olan bu davayı nasıl çözeceğini ve en önemlisi Rüya'ya ne olduğunu anlamaya çalışıyordu. 

"Seni bu yüzden çağırdık. Sende biliyorsun ki o kazadan önce Rüya ve ailesinin evine sık sık giden o araç ilk defa bugün bu kadını buraya getirmek için kullanıldı. O aracın bir sahibi yok. Kullanan kişinin bir kaydı yok. Ve o araç kaza günü evden o aile çıkarken görünüp sonrasında bir daha görünmüyor. Dalga geçer gibi o ailenin geçtiği yollarda MOBESE görüntüleri aynı anda gidiyor. Başından beri davanın en büyük şüpheli o aracın sahibiydi. Bu o adamdı. Katil bu adamdı. O ailenin katilinin başka biri olma şansı çok düşük sende biliyorsun. Tüm ipuçları bu adamı gösteriyordu. Ve o artık ölü."

Ve o artık ölü...

Ne kadar kolay çıkmıştı ağzından o cümle. Ölü... Bu kadar basit miydi? Bu adamın yaşaması ve ölmesi bu kadar hafife mi alınıyordu. Bu adam bir aileyi katletmişti. Basit bir olay değildi. Az önce cesedini gördüğü kadın yıllar önce yanarak ölmüş olmalıydı. Bu kadının kocası da onunla beraber yanarak öldürülmüştü. Rüya ailesiz büyümüştü. Arzu ise bir yabancının evinde 'Kardeşim yaşıyor!' dedi diye deli sanılarak yaşamıştı. Şimdi kadın yeniden ölmüştü. Arzu, bir daha kardeşini kaybetmişti. Rüya ise nerede kimse bilinmiyordu. Bu adamın değil kendi kendine ölmesi acı çektirilerek ölmesi hatta işkence edilmesi lazımken o ölmüş müydü?

Sadece ölmüştü.

Rüya ortada yok. Aylardır onu nerede ararsa arasın hiçbir yerde bulamamıştı. O katil onu kendinin kaçırdığını söylemişti. Ve şimdi ölü bulunmuştu. O zaman Rüya neredeydi? Bu adam nasıl bir sosyopattı? Aklından ne geçiyordu ve ne yapıyordu? Neden bunca yıl kaçıp şimdi kendini ve bu kadını öldürmüştü. Rüya... Onu da öldürmüş olabilir miydi? 

Rüya'ya ne olmuştu?

Savcı, Emir'den cevap bekler gibi bakıyordu. Fakat onun konuşmaya hali yoktu. Değil konuşmak düşüncelerini bile bir araya toplayamıyordu. Ne demesi bekleniyordu ki? Katile aferin demesi mi? Yıllar önce zaten yasını tuttuğu kadının tekrar mı yasını tutmalıydı? Arzu'ya zarar verdiğinin bilinciyle ondan tekrar tekrar uzak mı durmalıydı? Yoksa hiç yapmamış gibi Rüya'yı mı aramalıydı? O yüzden ikisi de sustu. Kimse daha fazla bir şey diyemedi. Aradan geçen zamandan sonra ise çalan telefon sessizliği bozdu. 

Bilinmeyen bir numara...

"Komiserim, sonuç çıktı. Eşleşme var, dediğiniz doğruymuş. Bu kadın Rüya Kaçık'ın annesi Feride Kaçık."

 

Merhabalar, nasılsınız?

Bölüm hakkında düşünceleriniz neler?

Rüya sizce nerede?

 

 

 

 

 

 

 

Loading...
0%