Yeni Üyelik
5.
Bölüm

5. Bölüm

@zdatsy

'Hayatın sana verdiği ilk şansı kaybettiğinde ip uçlarını ve cesaretini toplayarak hayattan ikinci bir şansı kendin kazanabilirsin.'

----------------------------------------------

"Evet. Rüya benim sorumluluğumdaydı. Ama tek ben değil. Aynı zamanda Efe, Mert, Tuğçe ve Beyza gibi benim kadar olmasa da arkadaşları, daha adını hatırlamadığım bir sürü sivil polis ve benim gibi son zamanlarda ona yakın olan Arzu ve Melih vardı. Neden onlardan herhangi biri değil de ben?"

Emir'in babası oğlunun böyle bir şey söylemesini beklemediği için şaşkınken Emir'i tutuklayanlar ise böyle bir detayı gözden kaçırdığı için kendine kızgındı. Özellikle de diğer ilçenin amiri... Baştan beri Emir'in suçlu olduğunu ispatlamaya çalışmaya o kadar uğraşmıştı ki bu detayları fark etmemişti. Daha doğrusu umursamamıştı. Dava dosyasının tüm detaylarından haberi bile yoktu aslında.

Emir dışında görevde olan diğer polislerin isimlerini bilmiyordu bile.

Emir ise karışındaki adamın düşüncelerinin değiştiğinin farkındalığıyla ona bakmaya devam etti. Dedikleri mantıklıydı. En başından beri Rüya'ya yakın olan herkes gibi onlarda elbette ki sorguya alınmıştı. İlk zamanlar Emir kadar diğer polis amirleri de suçlu konumundaydı. Hepsi belli kanıtlar neticesinde aklandığında yeni şüpheliler bulmak durumunda kalmışlardı. Emir, elbette kendisi gibi diğer polis arkadaşlarının da yapmadığını biliyordu. Ama eğer şu an bu odadan çıkmak istiyorsa suçu başkasına atmalıydı.

Ve bu suçu ekip arkadaşına atmak en mantıklısıydı.

En azından o anki durum için öyleydi.

"Haklısın. Bunu gözden kaçırmıştım. Ama bu senin suçunu düşürmez. Hâlâ suçlu konumundasın."

"Ama diğerleri kadar değil. Ben sürekli Rüya ile yan yanaydım. Ona gelen mesajlarda dahi yanındaydım. Ama diğerleri hep uzaktalardı. Benim mi mesaj atıyor olma ihtimalim daha fazla onların mı? Aynı zamanda ben Rüya'nın yanında okul saatlerinde vardım. Ama diğerleri onu dışarıda da takip ediyor ve yaptığı her hareketin saatini ve detaylarını biliyorlardı. Onların yapmış olma ihtimali daha fazla değil mi sizce de? Ben Rüya kaybolduğundan beri burada polislerle beraber onu arıyorum. Onlar ise hâlâ saha görevinde. Aynı zamanda Melih nerede belli bile değil. Rüya kaybolduğundan beri buraya sadece birkaç kez geldi. Ya Arzu? Eskiden olan kazayı biliyorsunuzdur. Bilmiyorsanız bile araştırabilirsiniz. O kazadan sonra Rüya halasıyla kalırken Arzu, hiç bilmediği bizimle kalmaya başladı. Sizce kim daha fazla suçlu? Onlar mı ben mi?"

Gelen amirin kafası hepten karışmış bir şekilde Emir'e bakıyordu. Dediklerinin hepsi doğruydu. Hem de olması daha yüksek ihtimallerdi. Düşündükçe onun anlattıklarına daha da ikna oluyordu. Ama sadece dediklerine. Eğer gerçekten onun suçlu olduğunu düşünseydi Emir, yapmış olduğu durumda bu mesajları başkasına da attırmış olabilirdi. Ama bu amir bunu düşünemeyecek kadar kibirli ve düşüncesizdi. O da krizi fırsata çevirerek buradan kurtulmayı hedefliyordu.

Eğer sorgu olacaksa önce herkesle aynı zamanda başlanmalıydı. Tabii en önce o polis memurlarını bulmalı ve onları buraya getirtmeliydi.

Emir kafasını karıştırdığı kişiye kahkahalarla gülmek istiyordu. Belki de kafayı çoktan sıyırmıştı bilmiyordu. Tek bildiği Rüya'nın kaybolmadan önce yanına gelmesinde bir şey olduğuydu. Aklı yeni başına geliyordu. Bunu daha önce düşünmeliydi ama yapamamıştı. Rüya ona bir ipucu muhakkak bırakmıştı ve Emir bunu bulmak zorundaydı. Bunun için meslektaşlarını satmıştı... Evet... Ama Rüya'yı bulmak için yapmak zorundaydı.

"Emir ne diyorsun sen? Diğer memurlar böyle bir şey yapar mı? Peki ya Arzu ile Melih? Onlar sence böyle bir şey yaparlar mı?  Nasıl bunları söylersin sen?"

"Peki ben yapar mıyım baba? Pardon amirim?"

Emir, babasını ve diğerlerini ne kadar kızdırdığını biliyordu. Ama şu an aklındaki fikirleri onunla paylaşamayacak konumda olduğu için bir şey yapamazdı. Önceliği buradan kurtulmaktı.

"Tamam. Çok fazla uzaklaşmamak kaydıyla seni bırakıyorum. Aradığımızda seni buralarda bulmak istiyorum. Eğer kaçarsan seni bulur ve polislik mesleğini dahi yakarım."

Emir, amirin dediklerini onaylamıştı ama onu dinlemeyecekti. Kelepçeler çözüldükten ve bu odadan çıktıktan sonra kaçacaktı. Rüya için kaçacaktı. Asla Rüya'yı bulmadan saçma ithamlar yüzünden vakit kaybetmek gibi bir niyeti yoktu.

Babası, ilçe amiri ve Emir sorgu odasından çıktıkları gibi karşılarına Gamze, onun sevgilisi Onur, arkadaşları Kuzey ve Arzu çıktı. Emir hepsine tek tek bakıp en son Arzu'ya gözlerini kenetledi. Anlamasını istedi. Bunca yıldır aşık olduğu kadının onu anlamasını ve Rüya için bir planı olduğunu, yaptığı planın ne olduğunu anlamasını istedi.

Bir bakışı için ömrünü yoluna adadığı kızın ne demek istediğini anlamasını istedi.

"Rüya Kaçık davası için sorguya alınacak diğer polis memurlarının hepsini bulun. Bana da hepsinin içinde olduğu bir isim listesi getirin. Zorluk çıkaranları tutuklayın. Aynı zamanda Melih nerede onu bulun. Bu zamana kadar nerelere gitmiş onu da öğrenin. Arzu Kaçık, Rüya Kaçık davasında suçlusunuz. Sorun çıkartmadan sorgu odasına geçin."

Kaçık ailesi kaza yaptıktan sonra ailenin babası yani Selim Kaçık arabada yanarak ölmüştü. Feride Kaçık ve Rüya'nın ablası olan Arzu Kaçık o kazada tesadüfen kurtulmuştu. Rüya ise o arabaya hiç binmemiş ve o gün halasının evinde kalmıştı. Yaşanan ölüm ve kayıplardan sonra ise Rüya, halasında kalmaya devam etmiş ve onların yanında büyümüştü. Feride, katil tarafından kaçırılmış, Arzu ise kimseden habersiz bir şekilde katilin oyunları sayesinde Selim'in en yakın arkadaşı olan Mehmet Yılmaz yani Emir Yılmaz'ın babasına evlatlık olarak verilmişti. Arzu'yu verdiği kişinin polis bile olması aslında bugünleri planladığının bir göstergesiydi.

Rüya ve Arzu iki kardeş birbirlerinden habersiz farklı hayatlar yaşarken Feride, yıllarca katil tarafından işkenceye maruz kalmıştı. Ve olayların artık ortaya çıkmaya başladığı bu dönemde ilk ortaya çıkan şey Feride Hanımın cesedi olmuştu.

Uçurumun yanında katil ile cesetleri bulunmuştu.

Arzu ise Rüya'nın da tesadüfen öğrendiği ve bu yüzden tedavi aldığı bu bilgiyi yani kazanın aslında bilerek organize edilmiş olduğunu öğrendikten sonra 18 yaşında ailesinin soyadını yeniden almak istemişti. Rüya'yı bulmuş ve onun karşısına çıkmak için tüm imkanları elverişli hale getirmişti. Ama tam o dönemde başlayan katilin tehditlerinden dolayı bunu sonraya ertelemek zorunda kalmış ve onu hep uzaktan takip etmişti.

Emir, gözlerini Arzudan çekmemiş ve ona bakmaya devam ediyordu. Onu kendinden bile iyi tanıtan bu kadının ne demek istediğini anlayacağını biliyordu.

Arzu, kendisine bakmaya devam eden Emir'in gözlerine bakmaya başlamıştı. Ne demek istediğini biliyordu. Zaman... Kendisi için zaman istiyordu.

Arzu onun için bu zamanı sağlayacaktı.

Çünkü herkes gibi Arzu'da çok iyi biliyordu ki Rüya'yı Emir'den başka kimse bulamazdı.

Merhabalar, nasılsınız?

Loading...
0%