Yeni Üyelik
3.
Bölüm

3. Bölüm

@zdemirell

Maria, Ellen ve Jo ile birlikte dondurmacıya doğru giderken kafası hala karışıktı. Saçmaydı, biliyordu ama Ellen’in gördüğü rüya onu sarsmıştı. Bir süre sonra sakinleşen Ellen rüyanın detaylarını Maria ile paylaşmıştı. Maria yürürken kafasının içinde yine birkaç saat öncesine döndü. Bunu kaçıncı kez yaptığını Maria bile bilmiyordu.

 

O kadar uzun süre sarmaş dolaş oturmanın bazı getirileri oluyordu tabii. Jo uyumuştu mesela ve Ellen de artık sakinleşmiş gözüküyordu.

‘’ Rüyanı anlatmak ister misin canım? ‘’ yumuşak bir sesle sordu Maria. Hem Ellen’in rahatlamasını istiyordu hem de bencil bir dürtüyle öğrenmek istiyordu. Bunu inkar edemezdi. Ama yine de Maria bunu inkar etti. Kendi içinde bile.

‘’ Korkunçtu Bayan Maria. Aslında bilemiyorum, belki de öyle bir şeyi ilk defa gördüğüm için ben çok korktum. Canavar bana zarar vermeye çalışmıyordu. Karanlık bir yerdi. İçerisini göremedim. Sadece yüzü benim 10 katım kadar olan bir şey vardı. Önce ölü olduğunu sandım. ‘’ Ellen Maria onu dinliyor mu diye kontrol etti. Kendisine gülünmesini hiç istemezdi. Ellen’in düşüncesinin aksine Maria onu dikkatle dinliyordu. Bu Ellen’i rahatlattı ve anlatmaya kaldığı yerden devam etti.

‘’ Gözleri kapalı öylece kımıldamadan yatıyordu. Ama nefes aldığını fark ettim Bayan Maria işte o zaman çok korktum. Sonra canavar gözlerini açmadan, hatta ağzını bile kımıldatmadan sesini duydum. Ama zaten canavarlar bizim gibi konuşamazlar bunu biliyorum. Garip sesler çıkartırlar. Roaarrr gibi. Dimi? ‘’

‘’ Sana katılıyorum Ellen. Bence de canavarlar konuşamazlar. Peki sana ne dedi? ‘’

‘’ Ben onu bulmadan Maria beni bulmalı. O kadar Bayan Maria sonra uyandım. Çok korkmuştum. Canavar sana bir şey yapacak sandım. Sonra bunun sadece bir rüya olduğunu anladım ama korkum geçmedi. Bende gece babamın yanında yattım. Ama yine de uyuyamadım. Sen gelene kadar uyumak istemedim. ‘’

 

Sadece bir rüyaydı. Bunu biliyordu Maria ama içindeki huzursuzluğu giderememişti. Korkmamıştı, korkması saçma olurdu. Huzursuzdu sadece. Artık bunu düşünmeyi bırakması onun için en sağlıklısıydı.

Akşama doğru eve dönerken hepsi rahatlamıştı. Bay Ty’nin eve dönüş saati yaklaşırken eve döndüler. Kapının önünde Bay Ty’nin iş arkadaşı John’u gördüler. Maria’nın aklına gelen kötü düşünceler göğsünü sıkıştırdı.

‘’ Bay John. Sizi buraya getiren şey nedir? ‘’

‘’ Ah, Bayan Maria. Sizi evde bulamayınca endişelenmiştim. Şükür iyisiniz. Ty bugün akşam gelemeyecek gibi gözüküyor. Çocukların yanında siz kalabilir misiniz diye sormaya gelmiştim. Eğer kalamazsanız kızları ben evime götüreceğim. Endişelenmeyin. ‘’

Yüzündeki gülümseme samimiydi. Bu kasabadaki herkes güvenilirdi. Maria biliyordu ama 2 küçük kızı bekar bir adamla gönderme fikri onu dehşete düşürüyordu.

‘’ Ben kalabilirim Bay John. Sadece aileme haber verme şansınız var mı? Telaşlansınlar istemem. ‘’

‘’ Elbette, eviniz yolumun üzerinde zaten. Size iyi akşamlar dilerim. ‘’

Maria eve girdikten sonra kapıyı iyice kilitlediğinden emin oldu. Bunun Ellen’in gördüğü rüya yüzünden mi yaptı yoksa evde tek oldukları için mi bilemiyordu.

Kızların üzeri değiştirip banyolarını yaptırdıktan sonra Maria bugün yapmayı planladığı dersi yaptı. En azından kısaca. Adabı muaşeret kurallarından bahsetti. Yarın bu kuralları hatırlayıp hatırlamadıklarını soracaktı. Sonra da örneklerle kızların daha iyi anlamasını sağlayacaktı.

Kızları ranzalarına yatırır yatırmaz uykuya dalmışlardı. Bugün onlar için epey yorucu olmuştu. Maria da vücudunun ağrıdığını hissediyordu. Ranzanın karşısındaki yatağa yerleşip kafasının içinde gün değerlendirmesi yaptı. Bununla birlikte Ellen’in anlattığı rüyayı tekrar düşündü. Bunu yapmak istemiyordu ama o kadar mantıksız geliyordu ki. Kendisine göre Ellen’in böyle bir rüya görmesi neredeyse imkansızdı. Maria utanmasa o canavarın gerçek olduğunu düşünecekti. Sonunda kafa karışıklığı ile uykuya daldı.

 

Gözünü açtığında Bay Ty’nin kapısının önündeydi. Hava yeni aydınlanıyor gibiydi. Buraya nasıl geldiğini düşünürken kalbi sıkıştı. Çocukları evde tek mi bırakmıştı? Maria ne kadar da aptaldı. Artık iyice kafayı yemişti. Buna oldukça emindi.

Eve girmek için arkasını döndüğünde şok geçirdi. Evin ne kapısı vardı ne penceresi.

Ah tabi ya. Rüya görüyordu. Rahatlamayla tekrar arkasını döndü ve evin bitişiğindeki ormana baktı. Dağın neredeyse tepesine kadar uzanan orman yine büyüleyiciydi. İçine doğru yürürken yüzündeki gülümsemeyi silemedi.

Asamana ormanlarında yırtıcı hayvanlar yoktu. En azından kasaba yakınlarında yoktu. Daha önce hiçbir avcı onlarla karşılaşmamıştı. Sadece kartal, şahin gibi birkaç yırtıcı kuş türü bulunduğu söyleniyordu. Buna rağmen Maria pek ormanda gezen bir kız değildi. Bunun için bir erkek kardeşi ya da arkadaşı olmamasının etkisi de büyüktü tabi.

Ama Maria nereye gitmesi gerektiğini biliyor gibiydi. Yaklaşık yarım saatlik bir yürüyüşün ardından anca Ellen ve Jo’nun yürüyerek girebilecekleri bir oyuk gördü. Dizlerinin üzerine çöküp içeriye girerken kafasının içinde çığlık çığlığa bağırıyordu. Anca aptallar böyle yerlere girerdi. Beyninin içinde kıyametler kopuyor olsa da ruhu o kadar huzurluydu ki. Onu ilk defa bu kadar net hissedebilmişti. Gözlerini kapatmak istedi Maria, geri çıkmak istedi, evine gitmek istedi ama hiçbir kontrolü yoktu rüyasının üzerinde.

Gördüğü bu rüyanın Ellen’in rüyasıyla bağlantısı var mı diye düşünmeden edemiyordu. Ellen’in rüyasını o kadar kafaya takmıştı ki böyle şeyler görmesi çok normaldi. Cevap buydu değil mi? Gördüğü bu anlamsız rüyanın sebebi buydu.

Hayır, cevapta sebepte bu değildi. Karşısında gördüğü şeyin ne olduğunu biliyordu. Bu muhtemelen basit bir rüya bile değildi. Zavallı Maria, şuan neyin içine düştüğüyle ilgili hiçbir fikri yoktu. Beyni son sürat çalışırken sesini duydu ejderhanın.

‘’ Sonunda Maria. ‘’

 

 

Loading...
0%