@zdemirell
|
Nefesini tutan Maria, sıkıca gözlerini kapattı. Shyla tek bir cümle etmişti. Muhtemelen ejderha Maria’dan bir tepki bekliyordu. Bir hareket, bir cümle belki de bir çığlık. Shyla da ne beklediğini bilmiyordu. Bir insan için bu, fazlasıyla sıra dışı bir durumdu.
800 yıl önce değildi tabi. O zaman ejderhaların varlığını insanlar bilirlerdi. İyiler onlardan korkmazlardı. Bunun üzerinden çok zaman geçmişti.
Kadimler geri dönecekti. Artık zamanı gelmişti. Maria doğmuştu ve kadimlerin zamanı tekrar gelecekti ama hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı. Shyla bunu biliyordu.
‘’ Bu bir rüya, uyan Maria. Bu bir rüya, bu bir rüya. ‘’
Shyla tepki verebilseydi eğer bu duruma gülerdi. Maria’nın asla korkmayacağını düşünüyordu. Beklediği gibi olmamıştı. En azından öyle duruyordu. Shyla da tam emin değildi. Maria’nın suratında dehşete düşmüş bir ifade göremiyordu. Ya da ağlamıyordu, çığlık atmıyordu. Ama uyanmayı diliyordu.
‘’ Uykuda olduğun doğru Maria ama bu tam olarak bir rüya değil. Fazla vaktimiz yok. Büyünün altında fazla güçlü değilim. ‘’
Maria gözlerini açıp karşısındaki büyülü canlıya baktı. Kalbi heyecanla çarpıyordu. Küçükken Shyla’yı görebilmeyi diler, onunla ilgili hayaller kurarak uykuya dalardı. Annesine heyecanla hemen hemen her gece Shyla’yı anlattırırdı.
Karşısındaki kadim bu duruma alışması için bekliyordu. Hala Maria’nın ne hissettiğine dair şüpheleri vardı. Kalp atışını duyabiliyordu. Korkudan mıydı yoksa heyecandan mı?
‘’ Ben.. Kral Arthur’un soyundan değilim. Anlamıyorum. Neden benim gibi bir kızı istiyorsun? ‘’
Shyla gülüyormuş gibi bir ses çıkarttı. ‘’ Evet, Kral Arthur’un soyundan değilsin Maria. Sen kral Arthur’un soyundan olanı bulacak olansın. Luke’u bulman gerek. ‘’
‘’ Onu nasıl bulabilirim ki? Ben sıradan bir kasabada yaşayan sıradan bir kadınım. ‘’
‘’ Sıradan bir kasabada yaşamıyorsun Maria. Sıradan bir kadın hiç değilsin. Fazla vaktim yok her an uyanabilirsin. ‘’ Shyla sadece birkaç saniye duraksadı. ‘’ Sen kraliçe olacaksın. 800 yıl önce Kahin burayı görmüştü. Kraliçe burada doğacaktı. Bu yüzden bu ormanda yatıyorum. ‘’
‘’ Bir dakika Shyla. Hiçbir şey anlamadım. Şimdiki kral neredeyse 60 yaşında ve bir kraliçesi olduğuna da eminim. ‘’ Hızlı konuşmalarının arasında duraksadı. ‘’ Luke. Prens Luke tahta geçecek. Benim onun karısı olacağımı söylemeye çalışıyorsun ama bu çok saçma Shyla. Üzgünüm. Sonsuz uykuya hapsedilmiş olduğun için bilmiyorsun belki de ama Kral Arthur 800 sene önce öldü. Prens Luke’un yaşıyor olma ihtimali yok. Çok üzgünüm. ‘’
‘’ Yaşıyor Maria. O da benim seni hissedebildiğim gibi seni hissediyor. Onu bul. Marla’daki vadi. Yaklaştıkça sende onu hissedeceksin. Büyüyü bozmak için… ‘’
Rüya bozulmaya başladı. Shyla cümlesini değiştirdi. ‘’ O sana gösterecek. Hemen yola çıkman lazım. Biliyorlar. ‘’ Maria gözlerini açtığında güneş doğuyordu. Yavaştan yataktan kalkerken göz ucuyla önce kızlara baktı. Hala mışıl mışıl uyuyorlardı. Küçük adımlarla pencerenin önüne gelip camı açtı ve temiz havayı ciğerlerine doldurdu Maria. ‘’ Artık seni hissedebiliyorum Shyla. ‘’dedi dudaklarında oluşan minicik tebessümle birlikte. Nasıl olduğunu tarif edemezdi belki Maria ama o ormanın içinde Shyla’nın varlığını hissedebiliyordu. Neden bu eve geldiğinde gergin hissettiğini de artık çözmüştü. Zaman Maria için daralıyordu. Muhtemelen Shyla içinde. Ve Prens Luke. Onun varlığından bile haberi yoktu. Kral Arthur’un soyundan bahsediliyordu ama kimse Kral Arthur’un bir oğlu olduğunu bilmiyordu. Ya da halktan kimse bilmiyordu. Maria’nın aklında onlarca soru yoktu, yüzlerce hatta binlercesi vardı belki de. Aklına gelen en önemli olduğunu düşündüklerini sıraladı. Kadimler derin bir uykudaydı. Ama ya bilinçleri? Onlar belli ki uykuda değildi. Nasıl oluyordu? Shyla ona nasıl ulaşabilmişti? Ona ulaşabiliyorsa neden Luke’a ulaşamıyordu? Luke nasıl 800 yıldır hayattaydı? Bu da bir lanet miydi? Onu sonsuz uykuyla birlikte zamanını mı dondurmuşlardı? Kim biliyordu? Neden acele etmesi gerekiyordu? Shyla onun kraliçe olduğundan nasıl bu kadar emindi? Kraliçe neden gelmek için bu kadar beklemişti? Kahin onlara zamanında 800 yıldan da bahsetmiş miydi? Onu nasıl bulacaktı? Bu büyüyü nasıl bozacaktı? Maria büyü nedir onu bile bilmezdi ki. İçinden kendi kendine güldü. Belki de gerçek aşkın ilk öpücüğü dedikleri şey gerçekti. Bunu düşünmek ile ürpermesine sebep oldu. Yanaklarının ısındığını hissetti. O çok toy bir genç kızdı. Bunları başarması mümkün değildi. Aklı ona bunu söylerken kalbi yapabileceğine o kadar emindi. Neredeyse Bay Ty’i beklemeden yollara düşecekti. Neyse ki bunu yapmayacak kadar vicdan sahibiydi. 2 çocuğu tek başına evde bırakamazdı. Yola düşecekti Maria. Bunu biliyordu ve deli gibi de istiyordu. Shyla’ya çocukken hayrandı ya da Maria öyle olduğunu düşünüyordu. Ama şuan bunun hayranlık olmadığını biliyordu. Bu kaderdi. Hiç aşık olmamıştı ama ilk gördüğünde hissetmişti. Bu aşk gibiydi, dostluk gibiydi ve hatta aile gibiydi. Kendini camın önünden, ormana bakmaktan zorla alıp içeriye geçmeye zorladı. Çocuklara kahvaltı hazırlamalıydı. Bugün buradaki son günü olduğunu bilmek kalbini kırıyordu. Kısa bir süre sonra Bay Ty içeri girdi. ‘’ Günaydın Bay Ty. Evinize hoş geldiniz. ‘’ ‘’ Günaydın Maria. Teşekkür ederim her şey için. Dün burada kalmak zorunda kaldığın için üzgünüm. İşler biraz çığırından çıktı. ‘’ ‘’ Hiç üzülmeyin Bay Ty. Hayatımın en güzel günlerinden biriydi. Kızları çok sevdiğimi zaten biliyorsunuz. ‘’ Ty’nin yüzünde de Maria’nın yüzünde olduğu gibi geniş bir gülümseme belirdi. ‘’ Biliyorum. Bu yüzden içim çok rahattı. ‘’ Maria’nın yüzündeki gülümseme yavaşça soldu. ‘’ Bay Ty, sizinle bir şey konuşmam gerekiyor. ‘’ derin bir nefes aldı ve birkaç adım atarak çocukların babasına doğru yaklaştı. ‘’ Benim işten ayrılmam gerekiyor. ‘’ ‘’ Sorun eğer maaşsa.. ‘’ Maria adamın sözünü kesti. ‘’ Hayır, asla. Eğitimim için çağırıldım. Asamana’dan ayrılmam gerekecek. Bu yüzden çocukların eğitimiyle daha fazla ilgilenemeyeceğim. Çok üzgünüm. ‘’ ‘’ Ah… Elbette anlıyorum. Eğitimin daha önemli. Sorun değil en kısa zamanda birini bulmaya çalışacağım Maria. Ne zaman ayrılıyorsun? ‘’ ‘’ Eve gidip eşyalarımı ayarlayacağım ve yola çıkacağım Bay Ty. ‘’ ‘’ Bu kadar erken olmasına üzüldüm. Birkaç gün işten izin alıp yerine birini bulmaya çalışacağım. Gözün arkada kalmasın. ‘’ dedi adam yüzündeki gülümsemeyle. Maria’yı o da çok severdi. Kasabadaki herkes Maria’yı çok severdi. Ona veda etmek herkes için çok zor olacaktı. ‘’ Ben kızları uyandırayım. Birlikte kahvaltı yaparız sende küçük canavarlarla vedalaşırsın. ‘’ Maria eve gidene kadar biraz ağlamış, yalnız kaldıkça da gülmüştü. Dışarda halini gören biri varsa genç kızın kesinlikle delirdiğini düşünürdü. Ama o hem evinden ayrıldığı için üzülen hem de Shyla’nın göğsündeki varlığından heyecan duyan bir genç kızdı. Ailesine eğitim için ayrıldığını söylediğinde onlarda Maria gibi tepki vermişlerdi. Hem ağlamış hem de bunu heyecanla karşılamışlardı. Kimi vardı ki zaten şu dünyada? Bir garip annesi ve kendinden 7 yaş büyük ablası. O da zaten evliydi. Pek fazla görüşemiyorlardı. Hızlıca yanına yük olmayacak kadar eşya ile birlikte kendini birkaç gün idare edecek kadar kurutulmuş yiyecek ve su almıştı. Bir gün lazım olursa diye kenara koyduğu paranın bugün, bunun için lazım olacağını Maria nereden bilebilirdi? At arabasını binip ailesi ile vedalaştı. Yola çıktıkları gibi elini heyecandan deli gibi atan kalbine koydu. ‘’ Gidiyorum Shyla. Luke’u bulmaya gidiyorum. ‘’ Zihninin içinde duyduğu sesle nefesi kesildi Maria’nın. Sadece bir rüya gördüğünü, bu yaptığının aptallık olduğunu söyleyen tarafını sonsuza kadar susturan bir ses. ‘’ Yolun açık olsun sevgili Maria. ‘’
Merhaba canlarım. Kitappad ile yeni tanışmış olduğum için uygulamayı tam bilemiyorum. Buraya görsel ve müzik gibi şeyler yükleyebiliyor muyum? Yardımcı olursanız çok sevinirim. Sizce nasıl gidiyor? En merak ettiğiniz cevap hangisi? Önümüzde çözülecek çok şey var. Keyifli okumalar diliyorum. Hepinizi öpüyorum bal böcekleri... |
0% |