Yeni Üyelik
2.
Bölüm

2. BÖLÜM

@zehra_boke

Merhaba canlar, yeniden karşınızdayım.

 

Yıldıza basmayı unutmayın 🙏🏻

 

Hadi sizi çok bekletmeden bölüme geçelim 🙃

 

❗❗❗❗❗❗❗❗❗❗❗❗❗❗

 

(Eslem'in giydiği gecelik)

 

Demir Korhan'ın Ağzından;

Sabah gözlerimi açtığımda, yatakta saçları dağılmış bir Eslem görmeyi asla beklemiyordum, hele üzerinde vücudunu zar zor örten pembe kalpli bir takım varken hiç beklemiyordum, sertçe yutkunup, yataktan hızlıca kalktım, banyoya geçip duş almıştım, odaya geçtiğimde Eslem üzerini değiştirmişti, yani bu ne amk bu nasıl bir kıyafet böyle.

Yatağı toplamış beni bekliyordu, ben de hızlıca giyinme odasına geçip üzerimi giyindim, odaya girip Eslem'i kısaca süzüp "sen bununla rahat edebilir misin" diyerek eteğini gösterdiğimde başını sallamıştı bana, kapıyı gösterdiğimde kalktı ve birlikte aşağıya indik, normalde 3 gün bizi yalnız bırakacaklardı ama babaannem tutturmuştu gidip görecem diye, masaya geçip günaydın derken babaannem Eslem'e elini uzatıp öpmesini istemişti, eğilecekti, hemen arkasında durmuş babaannemin ve diğer büyüklerin elini öpüp masaya geçtik, arkasında durmamın sebebi kesinlikle etrafta korumaların olmasıydı, rahatsız olmasını istemiyordum, babaannem Eslem'e dönüp "demek doktorsun öyle mi gelinim" demişti, Eslem başını sallayarak "öyle efendim" dediğinde babaannem kaşlarını çatıp "babaanne de bana, efendim nedir?" Eslem kocaman bir gülümseme ile "peki babaanne" demişti. Babaannem duyduğu şey ile keyiflenmiş kızı şuram ağrıyor acep nedendir gelinim buramda bir sızı var kötü bir şey yok değil diyerek kahvaltı boyunca darlamıştı, normalde babaannem bu tarz giyinen insanlara mutlaka laf ederdi ama Eslem'e bırak laf etmeyi 2 dakikada 1 nazar duası okuyordu, kahvaltı bitince sedirlere geçmiştik, babam Eslem'e dönüp "Eslem bize şöyle bol köpüklü bir kahve yap da getir gelinim" dediğinde hızlıca mutfağa geçip kahve yapmıştı, iki tepsiye dizdiği kahvelerden birini o birini de Havva abla getirip dağıtmıştı, benim önümde durduğunda kahvemi alıp içmeye başladım, aslında Eslem okuduğu için bizim örf ve adetlerimizi pek takmaz diye düşünüyordum ama beni baya bir yanıltmıştı. Babam arada Eslem'e bakıp gülüyor sonra önüne dönüyordu, babam boğazını temizleyip konuşmaya başladı "bak kızım, biz babanla öncelerde dostuk, saçma sapan bir husumet yüzünden yıllardır görüşmezdik, Allah var çok istiyordum senin benim gelinim olmanı, tabi keşke şartlar bu şekilde olmasaydı ama ben senden razıyım güzel gelinim umarım Allah da senden razı olur" babamın söylediği şey ile şaşırmıştım, ne yani bu husumet olmasa yine de bu kız benim karım olacaktı öyle mi? Biz sohbet ederken konağın kapısı açıldı Kevser halam ve kızı Berfin gelmişti, Eslem oturduğu sırada Berfin de hızlıca babamların elini öpmüştü, halam da konuşmaya başladı "kusura kalmayasın abi, işlerimiz vardı o yüzden düğüne gelemedik, bu da gelinimize hediyemdir" Eslem ayağı kalkıp halamın elini öpmüştü, halam memnun yüzüyle baştan aşağı süzüp 41 kere maşallah demiş ve anneme dönüp "kız yenge maşallah gelinin bir içim su" annem Eslem'e dönüp "öyledir gelinlerim" diyerek yengemlere bakmıştı şuan 3 gelini de anneme gülümsüyordu, halam annemlerle koyu bir muhabbete dalmışken, ben de karıma arada kaçamak bakışlar atıyordum, tabi hanımefendi benden başka her yere bakıyordu, biraz daha oturup yukarı çalışma odasında olacağımı söyleyip yukarı çıktım...

 

 

Eslem Korhan'ın Ağzından;

 

Demir çalışma odasına çıktıktan sonra biz muhabbet ederken Berfin tuvalete gideceğini söylemişti, ben oturmaya devam ederken, yanıma Yaren abla ve Sinem abla gelmişti, ben ortalarında otururken Sinem abla kulağıma eğilip "eltim, bu Berfin senin kocana göz koymuş" demişti, sonra da Yaren abla kulağıma eğilip "evet valla eltim, elinden alır bak o şeytan" dediğinde yutkunup yavaşça ayağı kalkıp yukarı çıktım, çalışma odasına doğru yürüyüp aralık kapıdan içeriye baktım, Berfin Demir'e yaklaşıp göğüslerini ortaya koyarak kahve uzatıyordu Demir kafasını kaldırıp tekrar indirdi nerdeyse böğürerek konuşmuştu "ben kahve içtim al şunu ve siktir olup git" ben hızlıca arkamı dönüp mutfağa indim, hızlıca kahve yapıp tepsiye koydum ve yukarı çıktım, çalışma odasına girip "pardon bölmedim umarım ama kahve getirmiştim" dediğimde Berfin hemen atlayıp "zahmet etmeseydin tatlım, ben Demir'e kahve yapmıştım" ona dönüp yapmacık bir gülüş sunduğumda Demir'in konuşması ile Berfin mosmor olmuştu "getir karıcım getir, ben de ne zaman gelecek diyordum" diyerek gülümsedi, Berfin kahve tepsisini alıp giderken, tepsiyi Demir'in önüne bırakıp karşısındaki koltuklara oturdum, kahvesini içip aynı zamanda benimle sohbet ediyordu, biz konuşurken içeri pat diye girip bağıran biri ile resmen korkudan sıçradım "abi gözünü seveyim bunlar beni evlendirmek istiyor, ben evlenmiyecem ya!" Dediğinde Demir kaşları çatık bir şekilde "ulan pezevenk kaç defa diyeceğim sana odalara bu şekilde dalma diye" Demir'in söylediği şey ile beraber odaya dalan kişi bana dönüp gözlerini kocaman açarak "yenge babamlar beni dinlemiyor, bu kocan olacak abim de dinlemiyor, ne olur söyle evlendirmesinler bu kaynını" Demir gülmüştü, ben şaşırarak bakarken Demir bana dönüp "benim bir küçüğüm, Meriç. Koçum yengen Eslem" Meriç hızla bana sarılıp "aslan yengem benim be, valla okul olduğu için düğüne gelemedim, vizelerim başlamıştı" gülümseyip başımı salladım, biz otururken Meriç de benimle sohbet etmişti, söylemeden geçemeyeceğim ama en best kaynım olma yolunda ilerliyordu kendisi. Anlattıklarına gülerken kapı tekrar çaldı ve içeri Havva abla girmişti, hava çoktan kararmıştı, aşağıda yemeyeğe bekliyorlar diyerek çıkmıştı odadan, Meriç hızlıca odadan çıkarken başımı sağa sola salladım, Demir bana dönüp inelim dediğinde birlikte sofraya oturduk ben yemek yerken bacağıma dokunan şey ile kaşlarımı çattım, çatalı yere düşürmüş gibi yapıp çatalı alırken bunun Berfin olduğunu gördüm aklı sıra Demir'e temas etmeye çalışıyordu, çatalı bacağına batırdığımda resmen çığlık atmıştı, ben masanın altından çıkıp ona bakarken herkes ona endişe ile bakıyordu, tabi Demir dışında, o bıyık altından gülüyordu, anlamıştı benim yaptığımı, Berfin ayağına kıramp girdiği yalanını uydurmuştu, yemekler bittikten ve çay faslı da bittikten sonra herkes odasına çekilmişti, biz de odamıza geçip önce Demir sonra da ben duş almıştık, pijama takımımı giyip odaya geçtiğimde hareket eden adem elmasından anlamıştım yutkunduğunu.

(Eslem'in giydiği pijama takımı)

Demir bana kısaca göz gezdirip "üşürsün" dediğinde başımı hayır anlamında sallayıp yatağa geçtim, yorganı açarak içine girdim, ışığı kapatıp o da yanıma uzandı, gözlerimi kapatıp uykunun kollarına bıraktım kendimi...

 

________________________________________

 

Sabah uyandığımda çok farklı bir koku geliyordu burnuma, ferah ve hoştu, başımı olduğum yere iyice bastırınca bir mırıldanma sesi duydum, gözlerimi açtığımda yatakta Demir'in kolları arasında sarmaş dolaştık, gözlerimi kocaman açıp kıpırdandığımda "rahat dur, biraz daha uyuyacam" duyduğum şey ile şok oldum onu itip "kalksana be, ahtapot gibi sarılmış bir de, kalkacağım ben" kaşlarını çatıp, oflayarak ayrıldı benden, hızlıca yataktan kalktığımda Demir yüz üstü yatmaya devam ediyordu, işlerimi halledip üzerimi giyinip aşağıya indim.

Mutfakta kızlara ve eltilerime yardım ederek sofrayı kurmuştuk, herkes sofraya gelirken Berfin ve Demir hâlâ yoktu, babaanne bana dönüp "gelinim git de kocanı kaldır, işe gidecek daha" başımı salladım ve yukarı odamıza doğru çıktım, odanın kapısı aralıktı, iyi de ben bu kapıyı kapatmıştım, kafamı hafifçe içeriye çevirdiğimde Demir'in uyuduğunu, Berfin'in de yavaşça soyunduğunu gördüm, hızla telefonu çıkarıp videoya kaydettim, şuan kendi kendine konuşuyordu "ah Demir, bana bakmış olsaydın şuan bunu yapmak zorunda kalmazdım, karın birazdan gelip bizi böyle görecek" diyerek yatağa çıktı, ben de yavaşça içeri doğru geçip kaydı devam ettirdim, o kadar dalmıştı ki salak beni fark etmemişti bile, Demir'in üstündeki tişörtü çıkarıp yanına uzandı, kaydı sonlandırıp, tekrar dışarı çıktım, ben dışarı çıkınca, sanki yeni geliyormuş gibi odanın dışından bağırarak gelişimi haber verdim "uykucu seni uyan hadi!" ben içeri doğru geçeceğim sırada Berfin inleyerek Ahhhh Demir demişti, Demir gözlerini açıp Bir Berfin'e bir kendine bir de bana bakmıştı, gözlerini kocaman açıp yataktan fırladı, önüme gelip "Eslem, valla ben bir şey yapmadım,uyuyordum ben" biliyordum ama bu kıza haddini bilidirmem gerekiyordu, bağırmaya başlayıp "bu ne hal! Nasıl böyle iğrenç bir şeye teşebbüs edersiniz?" Demir elimi tuttuğunda ellerimi hızla çekip, hızlıca aşağıya indim, yalandan da olsa ağlıyordum, avluda olan herkes ayaklanmıştı, Kevser halanın yanına koşup ona sarıldım, herkes merak ederken Demir ve Berfin gelmişti, Berfin pis pis gülüyordu, çünkü aklınca kuma olacağını zannediyordu, ben de ağlayıp "bu Berfin kocama göz koymuş, resmen iğrenç şeyler düşünüyor" herkes kaşlarını çatıp bana bakarken, Haydun amca tam Demir'e tokat atacakken önüne geçip videoyu hepsine izlettim, Haydun amca Berfin'i bir odaya kapatmalarını ve onu birine karı olarak vereceğini söylemişti, Kevser hala bizden özür dileyip odasına çekilmiş herkesin yüzünde şok vardı, ben de gülümseyerek sedirlere kurulmuştum, eğer erken gitmesem kesinlikle yanlış anlaşılacak bir konum yaratmıştı Berfin ama kendi kazdığı kuyuya düşmüştü...

 

 

❗❗❗❗❗❗❗❗❗❗❗❗❗❗

 

 

Bir bölümün daha sonuna geldik, yeni bölümde görüşmek üzere...

 

Yıldızı parlatmayı unutmayın💋

 

Loading...
0%