1. Bölüm: Prenses Ellie

Duvarları altın rengi olan oda da ağlama sesinden başka bir ses yoktu. Bu ağlama sesleri bir bebeğe aitti. Kral Ulrich'in kızına yani Defessus Krallığı'nın tek varisine aitti.

"Kraliçem harika bir kızınız oldu."

Odadaki şifacı prensesi,kraliçenin kollarına bıraktı. Kraliçe kızını kollarına aldı. Sanki büyülenmişti. Prenses çok güzel bir kızdı. Sarışındı aynı Kraliçe Cara gibiydi.

"Ellie" diye fısıldadı kraliçe. Bebeğin adı Ellie'di

"Efendim,izin verirseniz bebeği yatağına koyalım."

Kraliçe Cara,Prenses Ellie'yi şifacıya uzattı. Şifacı prensesi yatağına yatirdi ve kraliçeye dinlenmesi gerektiğini söyledi.

"Efendim,biraz dinlenmeniz sizin için iyi olacaktır."

Kraliçe Cara tamam anladım da kafa salladı. Şifacı kraliçeye gülümsedi ve odadan çıktı. Kraliçenin odasının kapısında 2 tane muhafız bekliyordu. Hem kraliçenin hem de bebeğin iyiliği içindi. Nasıl olsa Prenses Ellie Defessus Krallığı'nın tek varisiydi. Krallığın geleceği Prenses Ellie emanetti. Eğer ona bir şey olursa bu krallığın sonu olurdu.

Kapıdaki muhafızlardan biri şifacıya döndü.

"Kral Ulrich sizi çalışma odasına çağırdı."

"Peki hemen gidiyorum."

Şifacı kralın odasına doğru yol aldı. Kralın diyeceklerini tahmin edebiliyordu. Şifacı kapıyı çaldı. İçerden sert bir ses " Gel"demişti. Odaya girdi.

"Kralım beni çağırmışsınız,buyrun?"

"Evet seni çağırdım. Kızımın sağlığını sormak istedim."

"Kızınız çok sağlıklı efendim. İsterseniz görebilirsiniz."

Kral hızlıca ayağa kalktı ve şifacıya 'gel' anlamında işaret yaptı. Kral önde, şifacı arkada yürüyorlardı. Kral tedirgin ve endişeli duruyordu.

Odaya girdiklerinde kraliçe hala uyuyordu.Fakat seslerden uyanmıştı. Kral bebeğin yatağına doğru yürüdü.

"Kızım." Diyebildi sadece.

Kızına hayranlıkla bakıyordu.Kralın belki de yaşadığı en güzel anlardan biriydi. Uzun zamandır bu anı bekliyordu.

"Ellie'ye bir şey mi oldu?" Dedi kraliçe.

"Hayır sadece kızımı görmek istedim" Dedi kral.

Kraliçe rahatlamıştı. Kral içinde,kraliçe içinde kızlarının sağlığı çok önemliydi. Sadece onlar için değil tüm halk içinde önemliydi.

"Muhafızlar!"

Kralın seslenmesi ile muhafızlar içeri girdi.

"Buyrun kralım."

"Bu odadan gözünüzü ayırmayın ve diğerlerine haber verin, şehre insinler birazdan konuşma yapıcağım."

Kralın emri ile muhafızlar dışarı çıktı. Kral şifacıya döndü.

"Görevin bu kadardı. Arada prensesi kontrol et. Onun dışında dinlenebilirsin."

"Peki kralım."

Şifacı hızlıca odadan çıktı ve ardından kral da odadan çıktı.

Bir süre kralın odasının kapısı tıklatıldı.

"Gel."

Gelen muhafızlardan biriydi. İçeri girdiğinde başını hafifçe eğdi.

"Kralım konuşma yapacağınızı halka söyledik. Halk sizi bekliyor." Dedi ve dışarı çıktı.

Kral da arkasından odadan çıktı ve balkona gitti. Tüm halk onu bekliyordu. Yoğun bir gürültü vardı. Kral balkona çıkınca herkes sustu ve krala pür dikkat baktılar.

"Sevgili Halkım,

Sizi burada toplama sebebim hepinizin merak ettiği Defessus Krallığı'nın tek varisi. Prenses Ellie şuan sağlıklı merak etmeyin. Bu da Defessus Krallığı'nın geleceği için iyi bir haber. İçiniz rahat olsun. Bizden sonra tahtta geçecek bir kraliçe var. "

Halk kralın bu sözlerini duyduğunda rahatladı.

Kral sözlerini bitirdikten sonra balkondan içeri girdi. Halkın bir kısmı prenses olmasanı şaşkındı. Bir kısmı ise sevinçliydi.Kısa bir süre sonra herkes kendi işine döndü. Bu önemli günü hiç kimse unutmayacaktı. Kral kızını bir süre daha izledikten sonra kendini uykunun kollarına bıraktı.

-Bölüm Sonu~