2. Bölüm

2. Bölüm

Kübra Oyalı
zehra_yazar

Babam hastaneden bugün çıkacaktı 2 hafta olmuştu. O günden beri Berat ağayı hiç görmemiştim ben dalmışken "kız yarım saat tir seni çağırıyorum sağırmı oldu?" dedi beni dürterek " dalmıştık anne kusura bakma" dedim " babanla gelir şimdi haydi kalk" demesiyle araba sesi duyuldu " hah geldiler haydi kalk hala oturuyor " diyerek avluya yürümeye başladı bende onun arkasından koşarak gittim " babanın odasın hazırladın mı?" " yemekler hazır mı? Dolma yaptın mı? Bak baban ' mutlaka dolma yapın' dedi " dedi annem " yaptım anne herşey hazır " dedim " hı iyi git Samet abin le berfin yengeni çağır " dedi " tamam " diyip üst kata çıkacakken gördüğüm kişiyle olduğum yerde kala kaldım karşımda Hazar duruyordu Hazar benim amcamın oğlu bana takıntılı halde aşık olan adamdı ben ondan ne kadar uzak durmay çalışsam o burnumun dibinde bitiyordu " Hazar oğlum hayırdır ne oldu " dedi annem Hazar'a bakarak ama Hazar gözlerini bana dikmiş bakıyordu " amcamlar hastaneden çıkacaklar birazdan burda olurlar bende buraya geldim daha gelmediler mi?" diye sordu ben ona bakmamak için abimi ve berfini çağırmaya gittim ama Hazar'ın hala bana baktığının farkındaydım hızlı adımlarla yükarıya çıktım abim ve Berfi de bana doğru geliyorlardı " abim hayırdır bembeyaz olmuşsun" dedi abim bana doğru gelerek abime sinirliydim ama şu an Hazar bana bakarken ona kızamazdım " i- iyim yok bişey babamlar gelecek birazdan sizi çağırıyor annem " dedim " tamam Samet sen in benle Zehra'da hemen geliyoruz " diyerek Samet abimi aşağıya gönderdi berfin abimde tabi hiç itiraz etmeden hemen aşağıya indi " zehra gelsene sen bi " diyerek kolumdan çekiştire çekiştire Samet abim in yani kendi odasına getirdi beni " ne oldu berfin çekiştire çekiştire getirdin beni buraya " dedim berfine " abimler bu akşam seni istemeye gelecekler haberin olsun ona göre hazırlan" dedi. doğrusu şaşırmıştım isteselerdi istemeselerdi evlenecektik niye istemeye geleceklerdi ki. Bu sorumu giderecek kişilerden biri berfin olduğu için açıkça ona sordum " istekte istemesekte evleneceğiz ne diye istemeye gelecekler ki?" dedim " azat baba istemiş ' benim bitane kızım var onuda sade bir nikahla size vermem tüm geleneklerimiz olacak ' demiş tabi dedem kızsa da tamam demiş onun için " dedi berfin. Babamı biraz olsun tanıyorsam benim için değil kendi için istemişti bunları koskoca azat ağa kızını bir nikahla vermiş demesinler diye istemişti kendisi için berfin gözlerimin dolduğunu anlamalı olacak ki " Zehra iyimizin ?" diye sordu " iyiyim " dedim kısa keserek " ha bide dini nikahta istemeden sonra olacak annen anlatır ama bende bir söyleyeyim dedim " dedi " tamam ne gerekirse yapılacak zaten haydi aşağı inelim babamla gelir şimdi " diyip berfinin bişey demesini beklemeden odadan çıktım " bu akşam sevdiğim adamın allah katında karısı olacaktım bir yandan sevinirken diyer yandan da kırgındım ben avluya inerken berfin arkamdan geliyordu Hazar'ın bana baktığını gördüm hızlı adımlarla aşağıya inip Samet abimin yanına gittim bu adamdan sadece ben değil hiç kimse sevmiyordu Samet abimin kolunu tutuğumda benim geldiğimi yeni farketmişti " güzelim akşam için sana yardıma Zeynep le rümeysa gelecekmiş haberin olsun " dedi " tamam abi ne zaman gelecekler ?" dedim " birazdan burda olurlar" biz konuşurken araba sesi gelmesiyle kapı açıldı Zeynep ile rümeysa gelmişti Zeynep dayımın kızıydı rümeysa da en yakın arkadaşımdı üçümüzün arasında su sızmaz Zeynep kadın doğum okumuştu rümeysa da hükük okuyarak avukat olmuştu. hızlı adımlarla onların yanına gittim " hoşgeldiniz kızlar diyip sarıldım " onların hemen arkasındaysa babam ve abimler geldi Kısa bir süre babamlarla ilgilendikten sonra annem ben ve kızları akşam için hazırlanalım diye odama göndermişti rümeysa ve Zeynep yatakta otururken bende dolabı karıştırıp ne giysem diye düşünüyordum " eee Zehra nasılsın nasıl gidiyo hayat " diye sormaya başladı Zeynep hanım tabi ben onun ne sormaya çalıştığını bildiğim için direk cevap verdim " merak etme Berzan abim gelir birazdan annem akşam için alışverişe gönderdi " dedim Zeynep çocukluktan beri abime aşıktı tabi abimde boş değildi ama ikisinde inatçı iki keçi oldukları için söylemiyorlardı " ben önümü sordum kızım banane berzandan ben seni soruyorum " dedi sinirli bi şekilde " aynen aynen bizde yedik " dedi rümeysa hep beraber gülerken kapı çaldı ben " gel" diyince berzan abim elinde de bir elbise poşetiyle odaya girdi " off bakıyorumda çete kurulmuş çete lideride burda " diyip Zeynep'e göz kırptı Zeynep'in yüzü kızarırken cevap vermekte zorlandı abim ne zaman Zeynep'e göz kırpsa Zeynep eriyip bitiyordu " uf abiya ne çetesi akşam için hazırlanmama yardım etmek için geldi kızlar " diyip Zeynep'i kurtardım abim bana dönüp sol elini yanağım koyup " güzelim istemiyorsan şimdi iptal ederim bu evliliği sen yeterki istemiyorum de " dedi abim üzgün bir şekilde. abimin yüzümü okşayan elinin bileğinden tutup " abim sen bilmiyormusun bu kıza kimse zorla bişey yaptıramaz beni Samet abim için yapıyorum hem gün geldiğinde emin ol heşey değişecek " diyip abime sarıldım oda bana sıkıca sarıldı. Zeynep ortamın havasını değiştirmek için " elindeki ne senin berzan bey?" diyip gözleriyle berzan abimin elindeki elbise poşetini gösterdi abim benden ayrılarak " sana almadık heralde güzeller güzel kardeşime aldım" diyip yanağımı öptü" aman gerek yok bana alan alıyor zaten " diyip abimi kızdırmayı başarmıştı " kim ne oluyormuş kızım sana " dedi abim Zeynep'in bu hayata aldığı en büyük keyif abimi kızdırmak olabilirdi buna emindim ama kanıtlamayazdım. " aman berzan abi bilmiyormusun seni kızdırmak için yapıyor" dedi rümeysa benim gibi gülerek " neyse seninle sonra hesaplaşacağız küçük hanım" diyip bana döndü " abim bunu sana aldım akşam giy istersen diyip elindeki elbise poşetini bana üzattı " sağol abi teşekkür ederim " deyip elinden aldım " neyse ben kaçar " diyip odadan çıktı elbiseye bayılmıştım mor renk olan bilekte biten kolları balon bel tarafındaysa bi bağcık vardı hemen kısa bir düş alıp saçlarımı kurutup elbiseyi giydim saçlarımı açık bırakmıştım kızlar da benim dolabımdan giyinmişti.

 

akşam olmuştu araba sesleriyle hepimiz aşağıya indik ben kapıyı açtım ilk önce beratın dedesi rohat ağa babaannesi zoza hanım babası Mehmet ağa erkek kardeşleri sıraç ve miraç abisi Ahmet ve yengesi helin kız kardeşi melek hepsi tek tek içeri geçerken en son berat girdi içeriye üzerinde tamamı siyah olan bir takım elbise vardı yüzüme bakladan oda diyerlerinin arkasından içeriye geçti bizimkilerde içeriye geçince herkez yerine oturdu hiçkimse konuşmuyordu Hazar gitmemişti o yüzden oda burday dı kesin bişeylerin peşindeyi ben düşüncelere dalmışken ilk konuşmaya başlayan babam olmuştu " nasılsın rohat ağa" dedi " iyiyim sen nasılsın azat " dedi ben annemin yanında oturduğum için annem sadece benim duyabileceğizm bir şekilde " gitte kahveleri yap" dedi ben ayağa kalkıp mutfağa ilerlerken kızlarda benim arkamdan geliyorlardı ben mutfağa girince Zeynep rümeysa beratın kız kardeşi melek ve yengesi helinde gelmişlerdi " merhaba ben helin Ahmet'in eşiyim " diyim kendin tanıtı "merhaba bende melek küçük görümceyim " diyip gülerek melekte kendini tanıtı " merhaba bende zehra bu benim kuzenim Zeynep Buda en yakın arkadaşım rümeysa " diyip bende bizi tanıtım. Tanışmadan sonra kızlar sohpet ederken bende kahveleri yapmaya başladım kahveyi fincanlara döktükten sonra ayak sesleri duydum kapıyı tıklatıp "müsade varmış hanımlar" diyen kişi Miraç'tı " birşeymi lazım miraç " diye sordum "yok yani var benim abime bir sözüm var yenge müsaadenle onu gerçekleştireceğim " diyerek mutfağın içine girdi " tabi de ne sözü " diye sordum merakla " sen bana müsade et bi yenge " diyerek tezgahın üstündeki tüzlüğü alıp kahve fincanlarından birine döktü " Miraç abin çok kızar " dedim sitem ederek " kızmaz yenge benim yaptığımı bilir o " demesiyle gözleri rümeysayı buldu "yenge sizin mutfakta meleklerimi yaşıyor " dedi miraç çapkın bir bakış atarak rümeysa böyle çapkın insanlardan nefret ederdi "pardon anlayamadım" dedi rümeysa "diyorumki bu güzel bayanla tanışabilirmiyim acaba " diyerek elini uzatı miraç rümeysaya " hayır efendim tanuşamasınız " dedi rümeysa kaşlarını çatarak bu durumu izleme istesem de kahveler soğuyordu bunu helin abla da anlamış olacak ki" Zehra kahveler buz gibi oldu haydi beratın kahvesinide diyetleriyle karıştırma " diyerek tepsiyi elime tutuşturdu küçük adımlarla mutfaktan çıkıp salona geçtik ben kahveleri dağıtırken mutfaktekilerde gelip yerlerine geçtiler kahvelerin hepsini dağıtım biri hariç beratın kahvesini uzattığımda yüzüme bile bakmamıştı. Beratın yanı dışında heryer dolu olduğu için beratın yanına oturdum herkez kahvesini içerken Berat'ta kahvesinden bir yudum almasıyla yüzünü bürüştürdü ona bakmamaya gayret göstersemde elimde olmadan ona bakıyordum sert çenen hatlarıyla bana baktı o sırada miraç " kahven nasıl olmuş abi kendi ellerimle yaptım " dedi sadece üçüzün duyacağı ses tonuyla miraç gülerken Berat sadece sinirle ona bakıyordu o zaman farkettim ki Hazar gitmişti. Rohat ağa söze girerek ortadaki sensizliği kaldırdı " eee sebebi ziyaretimiz malum Allah'ın emri peygamberimizi kabri ile kızınız Zehra'yı oğlu- " rohat ağanın sözünü kesen şey dişardan gelen silah sesi olmuştu

 

 

 

❤️❤️❤️


Merhaba canlarım bölüm geç geldi çok özür dilerim

yorum yapmayı ve oy kulanmayı unutmayın

 

 

 

 

Bölüm : 10.12.2024 00:24 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
İçindekiler
Kübra Oyalı / AĞANIN MAHKUMU / 2. Bölüm
Kübra Oyalı
AĞANIN MAHKUMU

228 Okunma

18 Oy

0 Takip
2
Bölümlü Kitap
Hikayeyi Paylaş
Loading...