Yeni Üyelik
5.
Bölüm

5. Bölüm

@zelosssclk

Duyduğum ses ile arkamı döndüm karşımda Selim elinde silah ile bize bakıyordu silahın namlusunu Alaz'a çevirerek bakışlarını ikimizin üzerinde gezdirip gözlerimde durdu

"Benimle evlenmek yerine gittin ve bu adamın evinde yattın" dediğinde derin bir nefes aldım kafamı Alaz'a çevirdim o da aynı şekilde bana baktı kısa bir bakşmadan sonra Alaz Selime dönerek konuştu

"Bana bak indir o silahını ve siktir git burdan" diyip beni arkasına alması bir olmuştu tam Alaz'ın yanına geçecektim ki duyduklarım ile ayaklarım resmen yere çivilendi

"Lan sen hani Alya ile sözlüydün hani dillere destan bir aşkınız vardı lan sen başkasını severken bir diğeri ile evleniyorsun" ne yani Alaz'ın gönlün de biri varken ben onunla mı sözlüydüm ama niye evlenmek için ısrar ettiki? aptal tabi ki de ölmemek içindi her şey benim suyuma gitmek için çarşılara çıkarıp gezdirdi nasıl anlamam ama ben tam bir aptalım birde ona onu sevdiğimi açıklayacaktım.

Daha fazla durmadan arabaya bindim ve boş boş bekledim bir kaç dakika sonra şoför kapısının açılması ile kafamı o tarafa çevirdim Alaz gelmişti kafamı hızla çevirerek başımı cama yasladım ve dışarıyı izledim konağın önüne gelene kadar ne o konuştu ne de ben

Alaz arabayı park eder etmez çantamı alıp arabadan indim diğer eşyaları muhtemelen getirirlerdi.

Konağa girdiğim de bahçede oturan Elif ve Güneşi gördüm onlar sohbete dalmıştı tam onların yanına gideceğim sırada kolumdan tutulmam ile arkamı döndüm

"Yukarı çıkacağız" diyen Alaz'a göz devirdim ve kolumu hızlıca çektim cevap vermeden kızların yanına hızla yürüdüm

"Selam kızlar" dedim tebessüm ederek

"Hoşgeldin" diyen Elife ve güneşe gülümseyip karşılarına oturdum havadan sudan konuştuktan sonra asıl gelmek istediğim konuya değindim

"Alya kim?" Dediğimde ikisi önce birbirine ve sonra bana baktılar ama yüzlerinde tedirginlik vardı güneş

"Hiç kim olucak amcamın kızı oluyor kendisi" dediğinde bir kaşım havalandı

"He yani Alaz'ın sözlüsü felan değil" dediğimde küçük bir şaşırdılar

"Sen nerden biliyorsun" diyen Elif'e cevap verdim

"Duydum işte siz boşverin hadi anlatın bana baştan" dediğimde Elif başladı anlatmaya

"Şimdi bunlar birbirlerini sevdikleri için ailelerine danıştılar e tabi iki aile de bunu kabul edince önce isteme sonra nişan oldu açıkçası sen gelmeden iki hafta önce yapılmıştı.Alya şuan bir kaç işinden dolayı Fransa da ama bir kaç güne buraya damlar , senin geldiğin günün sabahı da bizimkiler mecburi yüzük attı o gün iki aile de düşman oldu silahlar patlamadan olay son buldu."

Aklıma gelen ilk soruyu sordum

"Birbirlerini seviyorlar mıydı?"

"Alya çocukluğundan beridir sever ama Alaz'ı bilemiyorum" dediğinde kafa salladım

"Peki bu kadarı yeter bana ben yukarı çıkayım görüşürüz"

İkisi de "Görüşürüz" dedikten sonra yukarı çıktım odaya girdiğimde Alaz yoktu mümkünse karşılaşmamalıydım istemiyordum onunla yüz yüze gelmek dolaptan pijamalarımı alıp banyoya girdim kısa bir duş alıp yüzüme bakım yaptım pijamalarımı giydikten sonra banyodan çıktım saçlarımı kurtma gereği duymayıp camları kapattım ve klimayı açtım çarşafın altına girip düşünmeye başladım burada olduğum günden beridir Alaz'ın bana karşı olan tavırları değişmişti ben bunu bir hoşlantı sanmıştım onun bana karşı tavırları ile bende ondan az buçuk hoşlanmıştım ama bugün duyduklarım Alaz'ın bana karşı değişen tavırların benim evliliği kabul etmem içindi zaten daha bir kaç gün olmuştu nasıl onun benden hoşlanmasını bekleyebilirim ki beni düşüncelerim den ayıran kapının açılması oldu kimin geldiğini göremedim ama böyle pat diye giriyorsa tabi ki de Alaz'dı hızla gözlerimi kapattım ve ağırlaşan uykum ile kendimi uykunun kollarına bıraktım.

🌷

Uyandığımda karanlık çökmüştü hızla yataktan kalkıp üzerime kot şort ve krop geçirdim salaş bir gömlek de giyip saçlarımı kıskaçlı toka ile arkadan bir tutamını topladım ve aşağı indim tüm aile fertleri masadaydı ancak birini bekliyor gibiydiler herkese selam verdikten sonra Alaz'ın yanındaki boş yere oturdum bir kaç dakika bekledikten sonra açılan kapı ile yaşlı bir adam girdi arkasından da onun gibi yaşlı bir kadın herkes ayaklandığında bende el mecbur kalktım Murat abi yaşlı adamın önüne geçip elini öpüp alnına koydu ve konuştu

"Hoşgeldin dedem" dediğinde sonunda kim olduğunu öğrenmiştim muhtemelen arkadaki kadında babanneleri oluyordu herkes tek tek el öptükten sonra sıra bana gelmişti gidip isminin Agir olduğunu öğrendiğim adamın elini öptüm ve gerir çekildim

"Berhudar ol kızım hadi Arjin nenenin elini de öp git üstünü değiştir" dediğinde kaşlarım benden istemsizce çattım.

"Neden değiştirecekmişim ki" dediğimde Arjin nene ortaya atladı ve sinirli bir şekilde konuştu

"Kızım git şu üzerinde ki bez parçasını değiştir de gel haydi" dediğinde daha da sinirlendim en hassa noktalarımdan biride kıyafetlerime karşı gelinmesidir küçükken annem babam bana kızdığında gidip değiştirirdim sırf küçük olduğum için ama artık büyüdüm

"Kusura bakmayın ama ben kıyafetlerime karışılmasından hiç hoşlanmam" dediğimde kadın arkamdan bir yere bakıp beni göstererek kaş göz hareketi yaptı baktığımda Alaz'a yaptığını anlamıştım Alaz hızla yanıma gelip elimi tuttu ve beni peşinden sürükleyerek odaya çıkardı kapıyı kapatıp bana döndü

"Bir daha sakın cevap verme onlara" dediğinde alayla güldüm ve konuşmaya başladım

"Pardon kıyafetime karışan kişiye elbette cevap vereceğim" dediğimde zaten çatık olan kaşlarını daha da çattı

"Son kez uyarıyorum sakın bir daha onlara karşı cevap verme ve dediklerini yap" dediğinde benimde suratım ciddileşerek işaret parmağımı kaldırıp ona doğru çevirdim

"Rüyanda bile göremezsin" diyip yanından ilerleyeceğim sırada beni bir kolumdan tutup bana döndü

"Burda dur ve sesini çıkarma sakın aşağı inme" dediğinde artık cidden şaşırdım resmen geçen bana gül gibi davranan adam şuan berbat bir şekilde davranıyordu. Beni hafif itekleyerek odadan çıktı ve aşağı indi asla onun dediğini yapmayacaktım ben de onun arkasından indim gittiğimde herkes yemek yemeğe başlamıştı Alaz tam oturduğu sırada tüm bakışlar beni buldu onları görmezden gelerek yerime oturdum ve yemeğimi yemeye başladım eminim ki şuan Alaz'ın ve bir kaç kişinin öldürücü bakışları altındaydım onları takmadan yemeğimi yedim herkes yavaştan kalkarken bende kalktım tam odama gireceğim sırada Agir dedenin bana seslenmesi ile durdum

"Alev kızım" demesi ile arkamı döndüm

"Buyur dede"

"Hadi sen bizlere bir kahve yapta elinden içelim" dediğinde bana içten gülümsemesi ile bende gülümsedim ve olumlu şekilde kafa sallayıp mutfağa geçtim evde getir götür işi yapan iki hizmetli vardı biri hafif tombul kırklı yaşlarda tombik yanaklı bir kadındı diğeri ise yirmili yaşlarda sarışın bir kızdı

"Hanımım bir isteğiniz mi var" diyen tombik yanaklı kadına döndüm

"Bana kahvenin ve cezvenin yerini gösterseniz iyi olurdu aslında" dedim kadın dediklerimi çıkarırken bende isimlerini öğrendim büyük olanın adı Sevgi sarışın kızın ise adı Asiyeidi.

Sevgi abladan kimin nasıl kahve sevdiğini öğrenip herkese kahve yaptım herkes orta şekerli severken Alaz ve Agir dede sade seviyordu sadece ikisi değil bende sade severdim kahveleri hazırladıktan sonra yanına su ve lokum koyup avluya çıktım herkes sohbet ederken ben ilk Agir dedenin ve Alaz'ın kahvesini verip diğerlerini dağıttım en son kendi kahvemi de alıp Elif'in yanına oturdum.

"Ellerine sağlık kızım, e düğün ne zaman" diyen dedeme döndüm benim yerime Alaz cevap verdi

"Bu hafta sonu yani üç gün sonra"

"Hazırlık yaptınız mı?" Arjin nenenin sorduğu soru ile tüm bakışlar onu buldu

"Hayır yapmadık" dedi Ayşe anne

"Hemen yarın hazırlıklar başlasın, Alev sen Güneş,Elif ve Ayşe ile çarşıya çıkın alınacakları alın" dediğimde onaylar şekilde kafa salladım. Telefonumdan saate baktığımda 22.00'a yaklaşıyordu herkes yavaştan odalarına çekilirken Alaz'ın kalkması ile bende kalktım beraber yukarı çıktığımızda ben hiç bir şey demeden Güneş'in odasına geçtim bir kaç gün aynı odada kalmıştık ama Ayşe anne münasip olmaz diye uyarmıştı zaten Alaz ile de yüz yüze gelmek istemiyordum. Arkamdan kapıyı kapatıp etrafa bakındım Güneş muhtemelen banyoya girmişti.

Pijamalarım burda olmadığı için Güneşinkilerden bi takım çıkardım ve hemen giyindim daha sonra yatağa girip uzandım.

Güneş de gelince beraber uyuduk.

🌷

Uyandığımda saat 8'e geliyordu uykum da gelmeyince sessizce kalkıp Alaz'ın odasına geçtim yatağa baktığımda hala uyuyordu onu uyandırmamaya çalışarak kendime mor askılı saten bir bluz altıma da kot mavi pantolon alıp banyoya girdim üzerimi değişip elimi yüzümü yıkadım saçlarımı üstten toplayıp perçemlerimi açıkta bıraktım ve banyodan çıktım Alaz hala uyuyordu en son telefonumun şarjı bittiği için yatağın yanındaki komidine yaklaşıp içinden şarj aletimi çıkardım tam gideceğim sırada bir kol tarafından tutuldum öküz beni yatağa çekince oturur pozisyonda kaşlarım çatık bir şekilde ona döndüm

"Ne diye çekiyorsun? Bırak gidicem"

"Ne diye benden kaçıyorsun"

"Sen bir başkasını severken senin gönlüne girmeye niyetli değilim hatta evlenmek bile istemiyorum" dediğimde çatık olan kaşlarını daha da çok çattı

"Ben bir başkasını sevmiyorum bu bir

İkincisi benimle evleneceksin aksi takdirde neler olacağını biliyorsun"

"Seninle evlenmek istemiyorum "

Kollarının arasından çıkmaya çalıştım ama nafile çok güçlüydü .

"Bırak beni gidicem."

"Bırakmıyorum , bir yere gitmiyceksin "

Dedi. Dayanamayıp kolunu ısırdım o kadar sert ısırdım ki beni bırakıp koluna odaklandı

"Kızım nesin sen cani misin" dediğinde çoktan ayaklanmıştım

"Sanane be uzak dur benden yoksa bu sefer ısırmakla yetinmem" dedim ve onun konuşmasına izin vermeden odadan çıktım şimdi ben ne yapacaktım?

İki seçeneğim var

Ya evlenip yaşayacağım

Ya da evliliği red edip öleceğim

Ama ben ölümden çok korkarım olmaz benim evlenmem lazım ama ya Alaz zalimliğini ortaya çıkarırsa of of

Beni düşüncelerimden ayıran birine çarpmam oldu elimin üzerine dökülen sıcak kahve ile inledim elim çok yanıyordu Asiye ile çarpışmıştık

"Gelin hanımım çok özür dilerim gelin hemen şu tutup buz koyalım" dedi telaşla benim koluma girip hızla mutfağa girdik elimi soğuk suya tutarken Asiye de bir yanda özür dileyip bir yandanda buz çıkarıyordu buzu İnce bir bezin içine koyup elime bastırdı

"Asiye tamam sorun yok bak geçti gitti benim suçum du ben önüme bakmadım" dedim ama elim çok yanıyordu Sevgi abla da gelmişti onlara bir sorunun olmadığını söyleyip mutfaktan çıktım kendimi hızla arka bahçeye attım gözümden bir damla yaş düştü elim yanıyordu ama ağlanacak kadar değil sanırım regl olmama az kalmıştı genellikle regl olmadan iki üç gün önce duygusallığım başlar ve reglm bitene kadar sürerdi bahçedeki sallanan salıncağa bindim gözlerimden yaşlar akarken yavru bir kedinin yanıma yaklaştığını gördüm yerimden hızla kalkıp kucağıma aldım ama bu daha çok küçüktü gri tüyleri ve yeşil gözleri çok güzeldi

"Ayy ama senin ailen nerede? Onlarda mı seni sevmiyor du biliyor musun beneim annem babam beni hiç sevmez hatta beni kimse sevmiyor ama sen beni seversin dimi?" Dedim ve onu havaya kaldırdım aşağıdan ona baktım gözleri gerçekten de çok güzeldi kedinin alnından öpüp onunla beraber salıncağa oturmak için arkamı döndüm ancak çarptığım beden ile hızla bir adım geri gittim Alaz bana sorgularcasına bakıyordu gözlerini vücudumda gezdirdi ve yanan elimde takılı kaldı hızla aramızda ki mesafeyi kapatıp elimi elinin içine aldı o endişe ile elime bakarken ben ellerimizin birbiri ile temas ettiği için heyecanlanmıştım nedene di bu heyecan hala anlamış değildim elimi hızla elinden çektim

"Ne oldu eline? Niye ağlıyorsun? Ve neden bu kedi hala kucağında?"

"Elimi yaktım" dedim

"Tamam hadi bırak kediyi de eve gidip krem sürelim" gözlerim yine dolu dolu olmuştu

"Kedi de bizle gelsin"

"Hayır bırak o şeyi ve gel" dediğinde tekrar ağlamaya başladım ona en masum bakışlarımı attım derin bir nefes alıp sabır dilenircesine kafasını salladı

"Al o şeyi ve yürü artık" dediğinde peşine takıldım göz yaşlarımı silip Alaz ile yukarı çıktık odaya girdiğimizde kedi kucağımda uyumuştu onu yatağa bıraktım kendim de koltuğa oturdum Alaz elinde kremle gelip yanıma oturdu elimi avucunun içine alıp krem sürmeye başladı

"Nasıl becerdin?"

"Ben bişi yapmadım sadece dalgındım ve mutfaktan çıkan Asiyeyi görmedim onun da elinde kahve vardı bı anda oldu" dedim kremi sürmesi bitince ayaklandı banyoya gidip geri geldi

"Hadi aşağı inelim" dediğinde bende onunla beraber çıktım aşağı indiğimiz de masa kurulmuştu ama kimse ortada yoktu biz yerlerimize geçip beklemeye başladık

"Sen niye ağlıyordun elin için miydi?"

Bana soru soran Alaz'a döndüm

"Hem onun için hemde kedi için" dediğim de

"Kedi için ağladın demek peki sebep?"

"Ya sen niye bu kadar çok soru soruyorsun" dediğimde yine gözlerim dolmuştu ay yok ben regl olmasam mı arkadaşlar

"Hemen dolmasın o gözlerin neden böyle bir anda duygusallaştın anlamış değilim" diyip önüne döndü iyi ki sustu yoksa kesin ağlardım herkes yavaştan aşağı indi en son Ağır dede gelince kahvaltıya başlamıştık kahvaltı mı yaparken bir çift kara göz tarafından izlendiğimin farkındaydım kahvaltımı yapınca sandalyeme yaslandım Arjin nene bana dönüp konuştu

"Kızım siz de hazırlanın ve düğün için alışveriş yapın Alaz oğlum sen kızları çarşıya bırakırsın" dedi ikimizde kafa salladık herkes kalkarken bizde kalktık aklıma gelen kedi ile yönümü mutfağa çevirdim iki küçük kase çıkarıp birine süt birine de su koydum ve yukarı çıkıp odaya girdim.

Gelen su sesine bakılırsa Alaz duş alıyordu.

Kedi için boş bir yer aradım, makyaj masamın yanında boşluk vardı oraya küçük bir çarşaf serdim süt ve suyu koyup uyanan kedimi kucağıma alıp oraya bıraktım.

Sütünü içen kedimi arkamda bırakıp dolaba yöneldim beyaz çiçekli hafif dekoltesi olan kalın askılı yırtmaçlı bir elbise aldım ve Alaz gelmeden hızla üzerime geçirdim ben makyaj masama oturduğum sırada Alaz belinde havlu ile çıkmıştı aynadan gördüğüm güzelim baklavalar ile zor yutkundum hızla gözlerimi kaçırıp makyajımı yapmaya başladım. Bana doğru havlu ile gelen Alaz ile kalbimin atışı da hızlandı şuan atış seslerim o kadar yüksek ki Alaz'ın duymasından korktum.

Arkama geçip iki elini de masaya yasladı ben onun kaslı kolları arasında kalırken başını eğerek boynuma gömdü kafasını derin bir nefes çekip kulağıma yaklaştı

"Kokun neden bu kadar ferahlatıcı" dedi benim şuan dilim lal olmuş elim ayağım tutmuyor kalbim uçacakmış gibi yerinden atıyordu aldığı nefesi boynuma üfledikten sonra dolaptan kıyafetlerini alıp geri banyoya girdi kapı kapanınca tuttuğum nefesimi dışarı bıraktım aynadan kendime baktığımda yanaklarım al al olmuştu hızlı bir şekilde allık ve fondöten haricinde hafif bir makyaj yapıp kırmızı rujumu sürdüm Alaz üzerine siyah gömlek siyah pantolon giymişti siyah renk teninu daha çok belli ederken gözleri daha da kararmıştı aynadan bakışlarımız birleştiğinde gözlerimi kaçırdım çantamı da alıp Alaz ile aşağı indim

...

Selammm

Biliyorum bölüm çok geç geldi ama bence değdi;)

Yeni bölümü daha erken atmaya çalışacağım

Oy ve yorumlarınızı esirgemeyin😽

Görüşmek üzere😻

 

​​

​​​​

 

 

 

Loading...
0%