Yeni Üyelik
5.
Bölüm

4.BÖLÜM" Düşüncelere mahkum"

@zemheria97

Yeni kitap kapağı Nasıl?

Kitaplarımla ilgili editler için zemheri9181 hesabını takip etmeyi unutmayın lütfen.

İyi okumalar kuşlarım.

...

Kürkçü dükkanına geri döndüm ha ! Vay be demek buraya kadarmış nâle. Yapacak bir şey yok kaçacağın bir yerde yok .

İçli bir nefes verdim .

Hayat, neden beni zorluyorsun neden beni hep bir çıkmaza sürüklüyorsun . Ben ,sana ne yaptım ha söyle? Bende bileğim yani de ona göre davranayım .

Evet, bekliyorum... yok dimi ? Ee ! O zaman neden yani neden?

 

" Nedenlerin bir cevabı yok maalesef nâle. " mahzenin kapısını açıp arkamdan kapattım. Allahtan daha gelmemişti yoksa ne yapardı bilmiyorum. Deri koltuğa oturup kendi bataklığımda derin düşüncelere daldım.

 

Bacaklarımı sehpanın üstüne koyup bacak bacak üstüne attım.

 

" Of ! Bıktım ya bıktım tam her şey yoluna girdi demeden PAT! Her şey altüst oluyor. Bende mi sorun var yoksa çekiyor muyum Bende bilmiyorum. " Dedim gözlerimi kapatıp o gelene kadar dinlendirdim.

Ne zaman gelecek bu adam ya gece yarısı oldu hâlâ gelemedi . Merak ettiğimden değilde işte eve gitmem gerek ya oyüzden yani yanlış anlaşılma olmasın. Sonuçta ilk defa gördüğüm bir adam yani hakkında hiçbir fikrim yok.

 

Kim acaba bu adam ?

 

...

 

Gece yarısı saat 00.00 pazartesi

 

" Abi istediğini anlattı ne kadar zorla da olsa, ne yapacaksın salacak mısın? " Dedi barut tedirgin bakışlarını Mehmet'e çevirdi.

Mehmet, kafası karışmış haliyle ne yapacağını düşünüyordu . Normalde öldürürdü ama onu engelleyen bir şey vardı. Aile ,kösenin eşi ve çocukları vardı . Onları düşünerek köseyi kontrollü bir şekilde salmanın iyi olacağına karar verdi .

 

" Bırakacağım barut, kontrollü olarak tabii. " barut ayağa kalkıp adamın iplerini çözdü.

Bitmiş bir halde olan köse zar zor ayağa kalkıp mehmetin yanına yürüdü .

" merak etme seni hastaneye götüreceğim ." Diyip Mehmet de ayağa kalktı. Bir iki adım daha atıp mehmetin önünde durdu .

 

" Karı- " dedi kesik kesik bir nefes verdi . Zorla kelimeler ağzından çıkıyordu .

" karım ve - ve çocuklarım onlara ne - ne yapacaksın? " Dedi acı acı öksürdü ve dizin üzerine çöktü.

Cebinden telefonunu çıkarıp Süleyman'ı aradı.

...

 

" Süleyman, eşini ve çocukları evlerine götürün sonra gelip köseyi alın benim işim var ." Dedi

 

" Tamam abi bırakalım." Karşıdan gelen cevapla telefonu kapatıp yeniden cebine koydu.

 

" duydun köse ben dediğimi yaparım çocukların ve eşin sağ salim eve gidecekler ." Dedi ve arkasını dönüp baruta baktı.

 

" ben gidiyorum işim var sen halledersin ." Dedi barut ," Tamam, ben hallederim sen işini hallet." Diyip kösenin kolundan tutup yavaşça ayağa kaldırdı . Barut bir an ' eşini ve çocuklarını öldür mü ?' Diye düşünmüştü ama bu düşüncenin yanlış olduğunu anlamıştı. Kendi kendine kızmıştı böyle saçma bir düşünceye katıldığı için.

 

Onlar kardeş gibiydi ama bazen maalesef istemediğimiz düşünceler aklımıza yer kaplıyordu ve bizde anlamsızca kaplıyorduk.

 

Mehmet ,Nâlenin olduğunu unuttuğunu anlayınca aceleci adımlarla deponun küflü kapısını açtı.

Ve birden gelen sesle durup arkasını döndü seslen köseydi.

" NE DİYECEKSİN KÖSE İŞİM VAR ." Dedi Bağırarak sesinin yankılanmasını umursamadı.

Köse ayağa kalkmış vaziyette ," Beni bağışladığın için..." cümlesini yarıda kesip içli içli öksürdü ve nefes alıp devam etti yarım klan cümlesine ,

" ...te - teşekkür ederim. " Dedi .

Mehmet ," Rica ederim Alicim sen böyle ol canımı ye ." Diyip yarım gülümsemesi ile küflü kapıdan çıkıp siyah mat kaplamalı dağ arabasına bindi .

 

Vitesi geriye takıp çevirdi ve mahzene doğru yol aldı.

 

Köse ,baruta bakıp " beni neden bıraktı? Sonra mı öldürecek? Ailem dahi olsa öldürdü ama yapmadı neden ? " Dedi yorgunluktan hırıltılı bir sesle konuştu. Barutta bilmiyordu neden olduğunu bir kaç tahmini vardı ama emin olmadığı için söylemedi. Sadece " bir bildiği vardır. " diyerek geçiştirdi ve süleymanların gelmesini beklediler .

 

Mehmet ,kuştepe deki köhne evine doğru arabasını sürerken dalgın dalgın düşüncelere daldı. İçinden

' Ben bu kızı ne yapsam ?' Diye geçirdi ne gibi sorunları olduğunu kim olduğunu birazda olsa merak ediyordu fakat belli etmiyordu.

" of! Her şey bitti bi bu kaldı yani allak bullak oldum . Bırakayım gitsin en iyisi ama olmaz mahzenin nerede olduğunu biliyor ya birine anlatırsa? Ama sonsuza kadar da saklayamam." Dedi kafası karışmıştı kendi kendine nâleye ne yapacağını düşünmekle meşguldü .

 

" Mehmet, düşün düşün boktur işin demişler, doğru demişler. " bıkkın bir nefes verip arabayı sağa çekti cebinden sigara paketini çıkarıp içinden bir tane alıp paketi torbidonun gözüne koydu. Sigarayı yakıp bir fıs çekti kafasını geriye yaslayıp gözlerini kapattı.

 

Duman , kirli havasını ciğerlerine doldurmuştu.

" ciğerlerim bayram etti ." Dedi boğuk sesiyle daha çekici görünüyordu.

Çekici görünüşü ile tavlayamayacağı kız yoktu ama o tek bir kadına bağlı kalmak istiyordu. Hayatında tek bir kadın vardı ve sadece ona bağlıydı ama o kadın bunun farkında değildi.

Yada farkındaydı ama önemsemiyordu.

 

Aslı Sarkaç ,mehmetin hayatında önemli bir yere sahipti ; ela gözlü, 1.80 boyunda ,esmer tenli ,küt kahverengi saçlı güzel bir kadındı ama mehmete karşı bir şey hissetmiyordu .Onu sadece arkadaş olarak görüyordu işte mehmeti yıkanda buydu sevgisinin karşılıksız olması ama elinden de bir şey gelmiyordu maalesef hayat her zaman istediğimizi vermiyordu.

 

Mehmet ,son kez sigarasından bir nefes çekip biten sigarayı arabanın küllüğüne atıp arabayı çalıştırdı ve yoluna kaldığı yerden devam etti .

" en iyi gözünü korkutmak ." Dedi yarım gülümsemesi ile " aynen aynen " kafasını sallayarak güldü " en iyisi bu ." Dedi gülüşü daha da büyümüştü.

" yoksa bu kızda pek korkacak göz yok ."

 

Gaza daha çok bastırıp 20 dakikada kuştepe mahallesine geldi. Arabayı yavaşlatıp evin önüne ,kenera , koydu .

Torbidodan sigara paketini alıp arabadan inip evin kapısını açtı.

İçinden 'inşallah kaçmamıştır.' Diye endişeyle geçirdi. Endişeli haliyle mahzenin yer altındaki kapısını açıp atladı ,kapıyı katıp üzerindeki kıyafetlerini dahi değiştirmeden ofise doğru ses çıkarmadan koştu.

 

" Oh! " Dedi rahat bir nefes aldı. " Burada şükürler olsun. "

Nâle, onu düşünürken dizilerini kendine çekip elleriyle bağlamış kafasını da masaya koymuştu. Derin rüyalarında sonsuz bir gezintiye çıkmıştı. Mehmet bu halini görünce gülüp, " neyse sabaha kaldı artık. " Dedi arkasını döndü adım atacakken duraksadı saçını kaşıyıp nâleye doğru yürüdü.

 

" Of ! Nerden geldin sen ya! Başımın belası oldun yabancı. " Diyip bıkkın sesle , iki büklüm olmuş nâleyi bir hareketle kolayca kucağına aldı.

Koltuğa yatırıp odasına yöneldi kapıyı kapatıp yorgun olan heybetli bedenini yatağa attı.

 

" hayatımda bu kadar çok yorulduğumu hatırlamıyorum. " Dedi göz kapakları yavaş yavaş ağırlamaya başlamıştı. Bu duruma direndi bir hışımla yataktan kalkıp iki kolunu açıp gerildi.

" oooyyy! "

" banyo edip hemen yatmam lazım. " Dedi gömleğinin düğmelerini tek tek çözmeye başladı bir yerdende kafasını sabit tutmaya çalışıyordu .

 

Gömleğini çıkarıp yatağının önündeki pufun üstüne koydu ,saatini de çıkarıp yatağının üstüne attı.

Köseyi dövmekten o kadar çok terlemişti ki hemen duşunu almak istiyordu.

Banyoya doğru yöneldi kapısını açıp şohpenin suyunu ayarladı soğuğa ayarladı.

 

Belindeki kemeri çözüp pantolonunu ve iç çamaşırını da çıkarıp kirli sepetine attı. Buzdan daha soğuk olan suyun altına girip duşa kabinin kapısını kapattı.

" Oh! Buz gibi be !" Dedi derin bir iç çekip " tüm yorgunluğum gitti sanki ." Dedi ıslanan saçını eliyle geriye attı.

 

Vücudundaki kanları eliyle temizledi. " şerefsizin pis kanı her yerimi kirletti ya! Kendi inat kanıda inat itin!" Söyledikleriyle kendini sinirlendiriyordu.

Beş dakika daha soğuk suyun altında serinleyip şohpeni kapatıp çıktı. Kapının arkasında asılı olan bornozu alıp beline sardı kapıyı açıp yatağının üstüne oturdu .

 

"Yoruldum ya." Dedi yorgun ifadesi ile boynunu iki yana kütletti ayağa kalkıp gardrobundan siyah eşofmanını ve siyah boxer çıkarıp giydi.

" Daha direnemeyeceğim. " Diyip kendini yatağa attı kapanan gözleriyke uykuya teslim oldu .

 

" mmmm! Susuzluktan ağzım kurumuş ya." Dedim gerinerek uyuduğum yerde doğruldum. Üzerimdeki siyah ceketi çıkarıp koltuğun üstüne koydum . Üstümde sadece Beyaz ip askılı atlet vardı ama onun olmadığını düşünerek umursamadım . Ayağa kalkıp belki su vardır diye etrafa göz gezindirdim fakat yoktu.

" burada suda yok ne yapsam ?" Elime belime koyup uykudan kapanan gözlerimle düşündüm.

Hım! 

" Bir dakika ! Banyodan musluk var dimi oradan içeyim, " kafamı sallayıp " aynen aynen. " Dedim hemen odanın kapısını açıp banyoya gittim musluğu açıp lıkır lıkır doya doya su içtim.

 

" Oh,iyi geldi ha !" Elimle Ağzımın kenarını silip banyodan çıktım tamamen kapanmış gözlerle yatağa oturdum.

"Burada mı uyusam acaba ? " Dedim yatağa uzandım elimi iki yana attım ve bir sertlik geldi elime " Bu ne ya ? " Elime yolladım burun bu dimi ?

Kafamı çevirip baktım " Allah !" Diyip yataktan sıçradım.

 

" Ne oluyor lan?" Diyip benim ani bağırmamla o da uykusundan sıçradı ikimizde şaşkın şaşkın birbirimize baktık. " ne zaman geldin sen be ? " Dedim " Sana ne ! Asıl senin benim odamda ne işin var ? " Dedi kalın sesi yüksek çıktı.

Biraz korkmuş bir halde düştüğüm yerden ayağa kalkıp " su içmeye gelmiştim özür dilerim. " Diyip koşa koşa odadan çıktım.

Mehmet ellerini yukarı açıp " Allahım bir günde bana akıllısı denk gelsin lütfen."

 

" Amin" Diyip kesilen uykusuna kaldığı yerden devam etti.

 

" Oh! " Dedim elime göğsümü tutup yüreğimin atışını sakinleştirdim.

 

" Uykum vardı hepsi gitti vallahi nereden çıktı bu adam ya? Gökten falan indi herhalde Allah Allah hiç anlamdım yani ... neyse bana ne ya yat gitsin nâle bide onu mu düşüneceğim." Diyip koltuğa uzandım ve aklıma bir düşünce bulutu geldi acaba beni buraya yatıran bu muydu?

 

Uyur gezer değilsem muhtemelen o dur yani .

" ha -ha! Beni uyandırmadan getirmiş salak ."

Kendine nâle salak salak gülme alt tarafı seni koltuğa yatırmış bunda bir şey yok . Acıdı herhalde halime ' yatırayım bari .' Dedi başka bir şey olamaz çünkü dimi?

Kendi kafamda kuruyorum ya aptal gibi adam beni şaha bugün gördü yani hemen olur mu ? Olmaz !

 

Daha fazla zihnimi meşgul etmeden gözlerimi kapatıp uykunun mışıl mışıl kollarına bıraktım.

 

....

Sabah saat 08.00 salı

 

" Alo! Hadi kalk sabah oldu. " sertçe biri başımda omzumdan sırsalıyordu. Kesin ablam işe gitmem için alarm gibi başımda ötüyor.

 

" mmm! Abla ya 10 dakika daha lütfen çok uykum var . " Dedim mırıldanarak kafamın altındaki yastığı önüme alıp sarıldım.

 

" KALK LAN! NE ABLASI ?" Bağırma sesini duymamla asker gibi kalkıp dimdik durdum .

Tenini saran beyaz kısa kollu tişörtü altında ise Siyah kot pantolon vardı. Boynundan sarkan gümüş zincir ise harkulade olmuştu .

 

" elini yüzünü yıka sonra konuşacağız. " dedi sert bir dilde lafını ikiletmeden başımı sallayıp direkt lavaboya gittim. Banyonun kapısını kapatıp musluğu açtım elimi ,yüzümü iyice bol bol yıkadım.

Anne annecim nereye düştüm ben keşke gelmeseydim buradan hemen hemen gitmem lazım ama o izim vermeden gidemem ve manyaklar kesin oradadır.

 

Bir kaç banyoda bekleyip kendime gelmem lazım bu halde gidersem olmaz . Salak durumuna düşmek istemiyorum.

 

" HADİ YABANCI ! SONSUZA KADAR SENI BEKLEYEMEM!"

Allahım Allahım! Delirtecek bu adam beni dün beni bekletti şimdi şu yaptığına bak ! Şerefsiz herif.

" Tamam ,geliyorum." Dedim sakin ol nâle sakin ol korktuğunu belli etme nasıl olcaksa artık.

Kapıyı açıp çalışma odasına gittim . Deri koltuğa oturmuş beni bekliyordu.

" Geç karşıma!" Kafa işaretiyle koltuğu gösterdi hemen geçip oturdum gözleriyle beni süzüyordu.

 

Acaba sütyenim mi gözlüyor mu diye üstüme baktım ama...hayır, gözükmüyor . Yüzüne baktım hala üzerime bakıyor eliyle sakalını sıvazlıyordu.

Ayağa kalkıp çekyatın üzerinde duran ceketimi aldı.

 

" Al şunu giy burada eşyan kalmasın. " Dedi sert bir dilde söylenip elime tutuşturdu. Çeketimi giyip fermuarını kapattım tekrar karşıma oturup bacak bacak üstüne attı.

 

" şimdi diyeceklerimi iyi dinle nâle. " Dedi yüz kemikleri yumuşamıştı. Gözlerine bakıp " Tamam dinliyorum ." Dedim .

" Buradan çıktığın an unutacaksın,böyle bir yerin olduğunu aklından silersin tamam mı? "

 

" Tamam. " Dedim kafamı salladım ve devamını merak ettim. " eğer bir yerde buradan bahsedersen seni bulur gerekeni yaparım." Dedi tehditkar bir şekilde bana yaklaşıp gözlerime bakarak söyledi.

 

Ne yani gerekeni yaparım derken neyi kast etti ki öldürmek mi?

Sence nâle? Yollarına gül sererim demeyeceğine göre senin ipini çekecek .

Sus be ! İp mip ne diyorsun sen !

Salak ! Öldürmek diyorum anladın mı ?

Tabiki anladım ama anlamamış gibi yapmak istiyorum Allahım.

.....

Bölüm nasıldı?

Mehmet sizce nasıl birisi?

Nâle hakkında ne düşünüyorsunuz?

 

Loading...
0%