@zemherininruzgari
|
Yine sert esen rüzgarla gözlerimi açmıştım.
Bu pencereyi neden her gece kapatmayı unutuyorum ben??
Kış mevsimini çok severdim ama çabuk hastalandığım için her zaman dikkatli olmam gerekiyodu.
Yataktan kalkıp üzerime hırkamı geçirdim ve elimi yüzümü yıkamak üzere banyoya gittim.
Banyodaki işim bittikten sonra kahvaltı için mutfağa geçtim ve dolabı kurcalamaya başladım.
Tabiii ya kek yapıcaktım. Hayriye teyzenin de tabağı burdayken ona da vermiş olurdum.
Hangi kattaydı ki Hayriye teyze?
Bunu daha sonra düşünmek üzere kolları sıvadım ve kek yapmaya başladım.
Aynı zamanda sevdiğim şarkılar çalmaya başlamıştı mutfakta.
Yarım saat içinde keki fırına vermiştim bile.
Pazar kahvaltılarını çok severdim. Aslında genel olarak pazar günlerini severdim çünkü kendimle yanlız kalmak istediğim gündü.
Tüm bunları yaparken bi yandan da "acaba Hayriye teyze hangi katta?" diye geçirdim içimden.
Kekin kokusu çok geçmeden tüm eve yayılmıştı
Keki fırından çıkardım ve tabaklamadan önce hızla bir dilimi elime alıp yemeye başladım.
Çok güzel yapmışım bee
Fırını kapatıp çantamı aldım ve ekmek almak üzere aşağıdaki bakkalın yolunu tuttum.
Asansör bugün gözlerimi yaşartmıştı..Neden mi? Çünkü bizim kattaydı.
Oyalanmadan girdim ve 0 ı tuşladım.
Aşağı indiğimde havanın ne kadar soğuk olduğunu tekrardan fark ettim.
Bakkaldan iki ekmek alıp eve dönüyordum ki kapının önünden binaya girmek üzere olan Hayriye teyzeyi gördüm.
Hemen koşup yetiştim tabi.
"Hayriye teyze" dediğim anda hızla başını çevirdi.
"Edacım nasılsın yavrum?"
Tontişim ya
"İyiyim Hayriye teyzecim bende senin evini nasıl bulurum diye kara kara düşünüyorum sabahtan beri" diyip hafifçe güldüm.
Hayriye teyze de gülmeme karşılık verdi.
"Hayrolsun yavrum yoksa bir şeye mi ihtiyacın var torunuma derim gider alır hemen"
Bide düşünceli teyzem benim.
"Yok Hayriye teyzecim aslında vaktin varsa 2 dk kapıma kadar bana eşlik eder misin?"diye sordum ve beklediğim gibi gülümseyerek cevabını vermiş oldu.
Asansör 8. katta durunca çok beklemeden indik ve tüm ısrarlarlarıma rağmen Hayriye teyze eve gelmek yerine kapıda bekledi.
Hemen geçen seferden getirdiği tabağı aldım ve içine güzelce kekleri yerleştirdim. Daha çok bekletmeden kapıya çıktım ve tabağı Hayriye teyzeye uzattım.
"Buyur teyzecim afiyet olsun" diye tabağı uzattım ve içtenlikle gülümsedim.
"Ah yavrum benim ne zahmet ettin sen bunu yapmaya"diyip gözlerime bakan Hayriye teyzeye
"Ne zahmeti ben severim mutfakta bir şeyler yapmayı"diye cevap verdim.
Kısa sohbetin ardından vedalaştık ve içeri geçtim.
Ya ben yine unuttum Tontişimin kaçıncı katta olduğunu sormayı..
Ah Eda şu aklın nerde sensin??
Güzelce kahvaltımı yaptım ve bulaşıkları yıkayıp etrafı toparladım.
Çalan telefon ile müziğim kesildi ve ekrana baktım.
Bartuşşş
"Alooo" diye heyecanla telefonu açtım.
"Aloo prensesim napiyosun nasılsın bakalım."
"İyiyim Bartum evdeyim bugün boş boş napam" dedim ve koltuğa yayıldım.
"Oh hayat sana güzel be kardeşim." diyen Bartuya gülmeden edemedim.
"Sende her şeyden şikayetçi ol ama Bartuş ya olmaz ki böyle"
"Kızım valla deme artık ya yeter" diye sitem edince yüz ifadesinin nasıl olduğunu çok merak etmiştim.
"Tamam tamam demiyorum" diyip gülmeye devam ettim.
Bartuyla olan sohbetim bittiğinde televizyonu açtım ve kanalları gezmeye başladım. Yapacak pek bişi yoktu aslında.
Yarın okul vardı ve düşüncesi beni germeye başlamıştı..
İlk haftadan iki kez devamsızlık yapmıştım bile.
Umarım böyle devam etmez diye düşünüyodum içten içe.
Saatler boş boş geçerken zaman zaman telefonda bazen televizyonda oyalandım ve saatin de geç olduğunu fark edince odama geçtim.
Bugün pencereyi kapatmayı unutmadım.
Okul üniformalarını hazırladım ve alarmı kurdum.
Zaten kapanmaya yakın olan gözlerim çok geçmeden uykuya teslim oldu..
|
0% |