Yeni Üyelik
17.
Bölüm
@zemherininruzgari

Kendimi ona acındırcak değildim bu yüzden hemen gözyaşlarımı silip toparlandım.

 

"Bak dalga geçmeye geldiysen hiç sırası değil çekil şurdan" diyip yanından geçecekken kolumu tutmasıyla bakışlarımı ona çevirdim.

 

Ne bu cüret ulan ?

 

"Bırak kolumu seninle uğraşmak istemiyorum dedim sana" kolumu kurtarıp hızla yürümeye başlamıştım ki duyduğum sesle olduğum yerde kaldım.

 

"Haberim yoktu."

 

Ne demişti o haberi yok muydu?? Komik..

 

"Yani" diyip tam önünde durdum.

 

"Haberinin olmaması neyi değiştirir ki? Haberin olsa bile yine aynı şey olmayacak mıydı?"

 

Sustu. Gözlerime baktığında ise gözlerinde ki gizem gerilmeme neden oldu.

 

"Olmayacaktı" dedi sert çıkan sesiyle.

 

Bende yedim.

 

"Tamam olmayacaktı anladım şimdi çık önümden yeterince vakit kaybettim."

 

Sadece yeni yapacağı planlar için önden hazırlık yapıyodu.

 

Anlamadık sanki.

 

Aniden kolumu sertçe tutup beni duvara yaslamasıyla gözlerim kocaman açıldı.

 

Noldu yine be

 

"Ne yaptığını sanıyorsun canımı acıttın bırak kolumu" diyip kolumu sertçe çektim.

 

"Üzgünüm canını acıtmak istemedim."

 

Ama yaktın hemde defalarca..

 

"Canımı acıtmak istemedin min?" diyip yüksek sesle kahkaha attım. Şaşırmıştı.

 

"Sen benim canımı daha ne kadar acıtabilirsin? Yine bir şeyler peşindesin ama sana istediğini vermiycem şimdi beni rahat bırak senden nefret ediyorum." diye bağırdım ve aynı anda yine olanlar aklıma geldi ve gözlerim doldu.

 

Tam geçip gidecektim ki koluyla önümü kapattı ve ona bakmamı sağladı.

 

"Haberim yoktu Eda " diye eğildi kulağıma ve devam etti." Eğer önceden bilseydim buna izin vermezdim." diye konuşmasını bitirdi ve cevap bekler gibi gözlerime baktı.

 

Sanki Kerem gitmiş yerine başkası gelmişti.

 

Zaman geçtikçe cevap vermeyeceğimi anladı ve yavaşça bana yaklaştı. Şimdi nefesi yüzümdeydi.

 

Ay noluyor noluyor??!!!

 

"Eda" diye fısıldadı yüzüme doğru ve daha da yaklaştı. Aramızdaki mesafe tamamen kapanmak üzereydi. Büyülenmiş gibi hareket edemiyordum. O an yaptıkları söyledikleri bir bir kulağıma doluştular.

 

Hızlıca göğsünden ittirip koşar adım uzaklaştım ordan.

 

Az önce olanlar neydi öyle? İzin verseydim ne olurdu? Haberi yok gibiydi gerçekten. Olsaydı izin vermez miydi?

 

Hemen eteğimi gelişi güzel temizledim ve müdürden eve gitmek için izin istedim.

 

Perişan halimi görmüş olacak ki ikiletmeden izni verdi. En azından devamsızlık hakkımdan gitmeyecekti..

 

Hızla okuldan çıktım ve evin yolunu tuttum. Sağ salim binaya ulaşınca kendimi bugün için şanslı hissettim. Okul bana zehir olmuştu. Hemde daha ikinci haftadan..

 

Ve bilin bakalım kim binada

 

Kerem reis? Bu niye okuldan erken çıkmıştı ki

 

Asansörü beklediğini gördüğüm için merdivenlere yöneldim ve yanından geçecekken duyduğum sesle ona doğru döndüm.

 

"Baksana"

 

Oo adımı da silmiş hafızasından.

 

Cevap vermeden sorgularcasına yüzüne baktım.

 

"Okulda olanlar sadece anlık bir şeydi bunun için kendini özel yada değerli hissetme."diyip sinir bozucu şekilde gülümsedi.

 

Neydi bu şimdi?

 

"Biliyorum ki zaten tipim bile değilsin sen kimsin ki senle bir şeyler düşüneyim?"

 

Eda vurdu gol oldu sayın okuyucular!!!

 

Sinirli yüz ifadesi yüzüne oturunca bir şey demesine izin vermeden hızla merdivenleri çıkmaya başladım.

 

Eve ulaştığımda direk kendimi duşa attım. Keremin yaptıkları sonra söyledikleri bir bir kulağıma dolup duruyordu. Düşüncelerimi savuşturdum ve bornoza sarılarak duştan çıktım.

 

Acıktığım için bir şeyler atıştırdım ve akşama yemek için bir kaç eksik malzemeyi almak için dışarı çıktım.

 

Asansör yine üst kattaydı ama bu sefer sinirlenmedim..

 

Bende de gelişme var!!

 

Asansör bizim kapıya gelip açılınca içindeki Hayriye teyzeye gülümsedim.

 

"Nasılsın yavrum?"

 

"İyiyim Hayriye teyze bakkala kadar gidecektim sen nasılsın?"

 

"Bende bakkala gidecem yavrum torunum duşa girdi o çıkıp beni yakalamadan kaçtım dışarı" diyip gülümsedi.

 

"Neden ki bakkala gitmek de ne var Hayriye teyze?"

 

Merak etmiştim doğrusu. Bu sırada binanın önüne çıkmıştık bile.

 

"Ah yavrum benim yorulmamam için hiç izin vermez herşeyi kendi alır gelir" diye açıklama yapınca istemsizce gülümsedim.

 

Ne iyi torunu var diye geçirdim içimden.

 

"Yavrum akşama yemeğe gelsene hem torunumla da tanıştırmış olurum seni"

 

Acaba evet dese miydim?

 

"Yok Hayriye teyze ben hiç rahatsızlık vermek istemem size" diyip tebessüm ettim ama Hayriye teyze tabiki zorla da olsa kabul ettirdi.

 

Akşam 8 e anlaştık ve çok beklemeden eve girdim akşam yemeğe davetli olduğum için yemek yapmakla uğraşmadım ve direk koltuğa attım kendimi.

 

 

 

 

 

 

Loading...
0%