@zemherininruzgari
|
Her sabah okul olması canıma tak etmişti.Çalan alarmı sinirle kapattım ve elimi yüzümü yıkamak üzere banyoya geçtim.
Dün gece aklıma geliyordu
Keremin göz yaşı aynı kaderimiz ve dahası aklımda dönüp duruyordu.
Acaba annemle ilgili olanları duyunca pişman olmuş muydu söylediklerinden? Yoksa ben mi yanlış anlamıştım.
Tüm bu düşüncelerle okulun yolunu tuttum. Bir yandan da Bartu aramıştı.
"Kızım insan arar halimizi hatırımızı sorar" diye sitem edince gülmeden duramadım.
"Evet hayırsızım kabul ediyorum Bartuş" diyip kahkaha atmıştım.
"Kızım en son adımı değiştircem yeter ya" diye sitem eden Bartuyla bir süre daha konuşup kapattım telefonu ve zeynepten gelen mesajı okumaya başladım.
WhatsApp 1 yeni mesaj
Zeynep: Güzelim benim bugün randevum var genel kontrol okula gelemiycem.
Eda" Geçmiş olsun canım yarın görüşürüz sorun değil.
Zeynep dün sakız olayını öğrendikten sonra benimle uzun uzun konuşmuştu bana en iyi gelen insanlardan biri olmuştu bile.
Okula girip sırama geçtim sessizce. Ders kimyaydı Kerem ortalarda yoktu gelmez diye düşünürken Emreyle beraber kapıda belirdi.
Eksik kalır mı??
Son iki derse sağ salim gelmiştik. Günü hep uyuyarak bitirmiştim..
Matematik hocası sınıfta ilk ders yaptığı uyarılardan bunalmış olacak ki yer değişikliği yapmaya başladı.
Hemen kafamı eğip uyuyor taklidi yapsam da hoca beni farketmişti..
"Eda kalk sende Keremin yanına otur." diyince hemen itiraz etmek için ağzımı açtım.
"Hocam Sefanın da yanı boş orda otursam olmaz mı" desem de hoca Nuh dedi peygamber demedi.
Zaten daha önceden de benle Zeynepe eksi vermişti.
Evet evet bende hatırladım gençler çaktırmayın!!
Emrede yoğun şekilde itiraz etse de benim sırama gelmişti. Matematik dersi işte şimdi başlıyordu..
Keremin yanına çekinerek de olsa oturdum. En son buraya oturunca başıma gelenler aklıma gelince istemsizce kahkaha bastırdı beni kxjsjdjskjsjejs
"Eda kapa çeneni bir dahakine uyarmam dışarda bulursun kendini" diyen hocaya baktım sinirle ve önüme döndüm.
Keremden çıt çıkmıyordu.
Teneffüs zili çalınca ayakalandım ve pencere önüne gittim. Son ders de geçse de yarın yerime otursam diye geçirdim içimden. Kerem bi ruhdan farksızdı çünkü..
Son ders hiç beklemediğimiz ve sınıfça şok olduğumuz şey olmuştu.
HOCA ELİNDE QUİZ KAĞITLARI İLE SINIFA GİRDİ..
"Bunlar sözlü notu olacak kolay gelsin çıt istemiyorum" diyen hocaya çaresizce baktım. Hiç çalışmamıştım ama az çok yapabileceğimi düşünüyordum.
10 dk geçince Keremin yanımda hareketlendiğini hissettim. Silgimi aldı ve üstüne bir şeyler yazmaya başladı.Ben daha ne olduğunu anlamadan hoca dibimizde bitti maalesef ki sonrası ise kapının önü...Kopya muamelesi..
Son ders olduğu için eşyalarımızı da almıştık
İkimizde paşa paşa yürüyüp kapının önüne çıkmıştık. Şimdi hesap sorma zamanı.
Hafif hafif yağan yağmur ile Kerem şemsiyesini eline aldı ve açmak için hareketlendi.
Tam yanında durduğum için hızla kolundan tutup kendime çevirdim.
"Ne yaptığını sanıyorsun sen?" bakışları beni bulduğunda gerilmiştim ama konuşmasını bekledim.
"Hiç bir şey ne yapmışım" diyince iyiden iyiye sinirlenmiştim.
Dalga geçiyor gibiydi..
"Bak Kerem" diye söze girmemle tam gözlerimin içine baktı. " Okula geldiğimden beri hatta buraya taşındığımdan beri tek bir tane bile normal günüm geçmedi. Hiç bir şey yapmasamda her şekilde ben zarar gördüm." gözlerim yine dolmaya başlamıştı çünkü artık dayancak gibi değildim.
"Benim tek hatam ilk gün yanlış yere oturmaktı" derken gözyaşım akmaya başlamıştı bile. " Artık bıktım tahammülüm kalmadı" diye göğsünden sertçe ittirdim onu.
"Bıktım artık senden ve yaptıklarından"
Göğsüne vurmaya başlamıştım ki kollarımdan tuttu ve beni durdurdu.
O an hiç duymayı beklemediğim şey kulaklarımı doldurdu.
"Özür dilerim Eda" diyip tam gözlerimin içine baktı. Hızlanan yağmurla beraber dinlemeye başladım onu.
"Herşey için özür dilerim haklısın hiç birini haketmedin." diyip derin nefes aldı ve devam etti.
"Annen hakkında söylediklerim" diyip durdu sanırım devam etmeye cesaret edemiyordu. "Biliyorum beni affetmezsin ama ben yine söylemek istiyorum senden ne kadar özür dilesem de az biliyorum ama elimde olan bir şey değildi Eda seni ve o çocuğu o şekilde görünce canım yandı ve bende senin canını yakmak istedim." diyip başını önüne eğdi.
Canı mı yanmıştı?
Kalbim ağzımda atmaya başlamıştı..
"Ben sadece özür dilerim Eda ve tüm samimiyetimle özür dilediğimi söylemek istiyorum" diyip son kez gözlerime baktı.
'Yemin ederim"
Büyülenmiş gibi ona bakmaya devam ettim. Elindeki şemsiyeyi bir çırpıda açtı ve bana uzattı elinden şemsiyeyi almamla beraber arkasını dönüp uzaklaştı. Ardından sadece bakakalmıştım.
Ve herşeyden bağımsız olarak bir sorunumuz vardı...
Kalbim hiç olmadığı kadar hızlı çarpıyordu..
Sanırım neler olduğunu hepimiz anladık.
Ama o kadar kolay da olmayacaktı..
(Emeğe karşılık oy verirseniz çok mutlu olurumm💗💖)
|
0% |