@zemherininruzgari
|
Otobüs durunca kulaklığımı çıkardım ve çantama attım..
Keremde telefonunu alıp cebine atınca ayaklanmıştık. Etrafa göz gezdirdim.
Bura cidden dağ başıydı. Daha otobüsten inmeden soğuk olduğunu anlamıştım.
Hocanın yönlendirmesiyle hepimiz sıra sıra bize ayrılan odalara dağılmıştık. Zeynep Emreyle etrafta dolanacağını söylediği için odamda takılmaktan başka bi işim olmadığını anladım.
Hemen duşa girip uzunca yıkandım e tabi kustuktan sonra yapılması gereken de buydu. Saçımı kurutup kalın kazağımı ve kot pantolonumu giyinip aşağı lobi benzeri yere gittim. Karnım acıkmıştı. Hemen tost ve ayran alıp masalardan birine yerleştim.
Çalan telefonumu elime aldım ve konuşmaya başladım.
"Nasılsın prensesim" diyen Bartuya gülümsemeden edemedim.
"İyiyim Bartuş sen nasılsın" diye yanıtladım onu.
"Bende iyi sen apar topar kalkınca merak ettim noldu?"
Olanları kısaca özet geçip okul gezisinde olduğumu söyledim ve kapattım. Bartu iki lafımda bir bölüp sesin cızırtılı diyip durmuştu.
Anlaşılan telefon burda tam çekmiyordu.
Tostumdan ısırık alıp yanımdaki camdan dışarıyı seyre daldım. Biraz sonra yanıma doğru gelen Kereme baktım.
"Seni de mi ektiler" diyip sırıtınca konuşmaya başladım.
"Ee sevgililer sonuçta yapıcak bişi yok" dedim ve masaya oturmasını izledim.
Ben tostumu yerken o da telefonda takılıyodu. Az sonra başını kaldırıp
"Bizde çıkıp dolanalım mı bende çok sıkılıyorum." demesiyle başımı olumlu anlamda salladım.
"Olur gidelim değişiklik olmuş olur" dedim ve çantamı odadan almak üzere ayakalandım.
Az sonra çantamı almış ve aşağı inmiştim. Zeynep'e de mesaj atmayı unutmadım tabiki.
Keremi görünce yanına gittim ve hocaya haber verip otel görünümlü binadan ayrıldık.
Yol orman yolu dümdüz akıp gidiyordu. İkimizde sessizce sadece yürüyorduk.
Az sonra konuşan Kerem oldu.
"Daha iyi misin otobüste rahatsızlanmıştın ya"
"İyiyim yol bazen beni tutabiliyor" diyip açıkladım.
"Ee nasıl gidiyor?"
"Aynı okul ev işte" diyip susunca Kerem bana döndü.
"Silah zoruyla konuşuyor gibisin" diye sitem edince hafifçe kıkırdadım.
"Yok ya sadece biraz üşüyorum" dedim hızla.
Kerem hemen üzerindeki hırkayı çıkartıp sırtıma attı.
Centilmen boy seni
Teşekkür edip önüme döndüm ve bu sefer konuşan ben oldum.
"Sen neden ara sıra babaanne de kalıyorsun yani baban falan da gelmiyor oraya"
Bu nasıl soruş Eda??
"Aslında bana kalsa her gün kalırım da arada babamla da kaldığım oluyor" diyince merakla yüzüne baktım.
"Aslında babam bazı zamanlar şehir dışında bazen de yurt dışında kalıyor işten dolayı"
Yurt dışında ??
"Hayriye teyze neden sizinle değil de tek yaşıyor?" diye soru yöneltince gözlerime baktı.
"Kendi öyle istiyor" diye konuşunca konuyu uzatmadım ve kapattım.
Az sonra iyiden iyiye geç olmaya başlamıştı.
"Artık dönsek mi" diye Kereme döndüm.
"Bencede geç oldu zaten" diyip arkasına döndü.
"Nerden gelmiştik biz?" diye soru yöneltince şaşırmıştım.
Ben konuşurken hiç dikkat etmem ki!!
Kaybolduk!!!!
"Kaybolduk dimi?" diyerek Kereme döndüm.
"Sanırım öyle oldu." diyip sırıtan Kereme baktım.
"Ne gülüyosun burda kurda kuşa yem olucaz" diye panikle gözlerine bakmıştım ki anında kahkahayı patlattı.
Komik mi ????
"Ne kurdu Eda sanki nerdeyiz"
Sen gül birazdan görürüm ben seni.
"Hem ben" diyip gözlerime bakan Kereme baktım.
"Seni burda birilerine yem eder miyim?"
Çok sıcak olmadı mı arkadaşlar..
Hemen gözlerimi kaçırdım.
Az sonra yine Keremin gülüşü kulağımı doldurdu.
"Aman aman yine utandı"
Kerem sus!
"Hadi çözüm bul" dedim hızla.
Kerem telefonunu eline alıp çekmiyor diyince gözüm kocaman açıldı.
"Nasıl çekmiyor?" diyip kendi telefonumu elime aldım.
Çekmiyordu.
"Şimdi napıcaz biz" diyip panikleyince Kerem konuşmaya başladı.
"Panik yapıcak bişi yok burda bekliyelim az sonra dönmediğimizi fark ederler" diyen Kereme inanmaktan başka çarem yoktu.
Bekleyecektik..
(İşte yeni bölümümüzz oy atmayı ve yorum yapmayı unutmayınnn💌💝)
|
0% |