Koşarak yanına gittim.

Pardon, koşamayarak yanına gittim.

Bu touklularla koşmak mümkün değil.

Ben onun yaına gidene kadar o telefonunu çıkarmış ve bir şeylar yapmıştı. Onun yanına vardığımda daha merhaba diyemeden telefonunu bana gösterdi.

Şok oldum.

Nefes alamıyorum.

Nasıl yani anonim Onur değil miydi?

Tuğkan mıydı?

O zaman niye öyle bir şey yazdı.

Başım dönüyor.

Çok hızlı ve ani olmadı mı bu?

"S-sen..." Diyebildim sadece.

"Sakin ol açıklayayım." Derin nefes aldım. Birka dakika bekledik. Arkadan evden gelen partinin sesleri, çığlık atan insanların sesleri geliyordu.

"Tamam. Açıkla." Neyi lan neyi?

Durdu, kaşlarını çattı. "Koluna ne oldu."

"Selçuk'tan kaçarken olmuştur." Soğukkanlılığına sıçayım.

Ne olduanlatayım.

Ben salak olduğum için trip atayım derken aniden Selçuk'un bana dokunmaya çalıştığını benim çakıyı ona doğrultum mükemmel bir tekma attığımı Tuğkan'a söyldeim.

Çocuğun kulaklarından burnunda dumanlar çıkarak yanımdan ne zman ittiğini bilmiyorum ışınlandı sanırım.

Sonra eğlenceden atılan çığlık sesleri dehşet ve endişeden atılan kokrku çığlıklarına döndü.

Şu an karakoldayız.